İslam Dünyasından yansımalar

Mısır'da, Temmuz 2013'te Sisi cuntasının yönetimi gasp etmesinden bu yana, aralarında kadın ve çocukların da olduğu darbe karşıtı 3 bin 391 sivilin, askerî mahkemelerde yargılandığı bildirildi. İşte İslam Dünyasından haberler...

12-08-2016


“MISIR'DA 3 BİN SİVİL ASKERÎ MAHKEMELERDE YARGILANDI”

AA'da yer alan habere göre, merkezi Londra'da bulunan Arap İnsan Hakları Örgütü tarafından yayımlanan raporda, Mısır'da 2013 yılındaki askerî darbeden 1 Ağustos 2016'ya kadar aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 3 bin 391 sivilin askerî mahkemelerde yargılandığı belirtildi.

Sâdece 188 Kişi Beraat Etti

Toplam 138 ayrı davadan yargılanan söz konusu sanıklardan 3 bin 203'ünün çeşitli cezalara çarptırıldığı, yalnızca 188'inin beraat ettiği kaydedildi.

Suç: Yönetime Muhalefet Etmek

Sanıklar arasında gazetecilerin de bulunduğu ifade edilen raporda, çoğunluğunun “yönetime muhalefet etmek” suçlamasıyla yargılandığı aktarıldı.

“Yargılamalar, İşkence Altında Zorla Alınan İftiralara Dayanıyor”

Raporda, sanıklar hakkında somut delillerin olmadığı, yargılamaların yalnızca güvenlik güçlerinin tanıklıklarına ve gözaltına alınanlara işkence altında zorla yaptırılan itiraflara dayandığı kaydedildi.

Uluslararası Toplumun Sessizliği

Mısır cuntasının işlediği suçlara karşı uluslararası toplumun sessizliği eleştirilen raporda, “Bu sessizlik, Mısır rejiminin hiçbir uluslararası kanundan korkmadan tereddütsüz daha fazla suç işlemesine yeşil ışık yakıyor.” ifadesine yer verildi.

Uluslararası topluma, siyasî tutuklamalara son vermesi, idam kararlarını kaldırması ve sivillerin askerî mahkemelerde yargılanmasına son vermesi için Mısır cuntasına baskı yapma çağrısında bulunuldu.

SURİYE HAVA SAHASI TÜRKİYE JETLERİNE AÇILDI

Rusya ile yaşanan uçak krizinden beri Suriye hava sahası içindeki IŞİD karşıtı operasyonlara uçaklarıyla katılamayan Türkiye'nin, ilişkilerin düzelmesiyle operasyonlara katılmaya başlayacağı duyuruldu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya ile bu hafta gerçekleşen temasları değerlendirirken, bundan sonraki süreçte Türkiye'nin uçaklarıyla aktif şekilde IŞİD karşıtı operasyonlara katılacağını belirtirken; savunma sanayi alanında da kim Türkiye ile işbirliği yaparsa Ankara'nın da onlarla işbirliği yapacağını söyledi.

 

Özel bir televizyon kanalında gündeme dair açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, Rus uçağının düşürülmesinin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında bu hafta gerçekleşen ilk yüz yüze görüşmeyi değerlendirdi.

Çavuşoğlu, "Suriye'de ılımlı muhalefet ve sivillere yönelik saldırılar olmamalı, ateşkes tam anlamıyla sağlanmalı; Rusya ile kurduğumuz mekanizmanın bu sürece katkı sağlayacağına inanıyorum" diyen Çavuşoğlu, "Anlık bilgi ve istihbarat paylaşımı dahil Rusya ile aramızdaki işbirliğini daha etkin hale getirmemiz lazım. Rusya ile hem cumhurbaşkanları hem de askerler arasında anlık iletişim kurmak lazım ve olacak... Darbe girişiminde İncirlik'te problem oldu, koalisyon uçaklarının faaliyetlerine kısıtlamalar getirildi, şu an sorun yok uçaklar kalkabiliyor. IŞİD'e yönelik operasyonları birlikte yapmak için Rusya'ya hep çağrıda bulunduk, bundan sonraki süreçte Türkiye uçaklarıyla da aktif şekilde operasyonlara katılacak" dedi.

Geçen yıl 24 Kasım'da Türkiye-Suriye sınırında hava sahası ihlali yaptığı gerekçesiyle bir Rus uçağının düşürülmesinden bu yana Türkiye Suriye hava sahası içindeki IŞİD karşıtı operasyonlara uçaklarıyla katılamıyordu.

Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerini normalleştirmesinin Batılı ülkelere bir mesaj olmadığını da belirten Çavuşoğlu, "Batılı ülkelere diyoruz ki Türkiye'yi Rusya ya da başka ülkelerle ilişkilerden dolayı değil, darbe girişimi sonrasında ortaya koyduğunuz tutumla kaybedebilirsiniz" dedi.

SURİYE'DE GEÇİŞ SÜRECİ

Suriye'nin geleceği konusunda Rusya ile nasıl bir yol haritası izleneceğine dair soruları da yanıtlayan Çavuşoğlu, "Rusya, Suriye içinde kanton ya da başka devletin kurulmasına karşı, biz de aynı şekilde düşünüyoruz" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Esed konusu sadece Türkiye ile Rusya arasındaki mesele değil, Suriye ile ilgilenen tüm ülkeleri ilgilendiriyor; bu konuda Rusya ile aynı düşünüyoruz dersek doğruyu söylememiş oluruz. Esed’li geçiş de bir geçiş olmaz, bir geçiş istiyorsak geçiş hükümeti olması lazım; Esed’le kapsayıcı bir geçiş hükümeti olmaz."

MOSKOVA'DAKİ PYD OFİSİ

Rusya ile görüşmelerde, Türkiye'nin PKK ile bağları nedeniyle "terör örgütü" olarak nitelendirdiği PYD'nin Moskova'da ofis açması konusunun da görüşüldüğünü belirten Çavuşoğlu, "Moskova'daki PYD ofisi ile ilgili Erdoğan Putin'e bilgi verdi; Putin ilk defa haberi olduğunu söyledi, bu konuda Rusya'dan adımlar atmasını bekliyoruz" dedi.

SAVUNMA SANAYİİDE İŞBİRLİĞİ

Türkiye'nin özellikle uzun menzilli füze savunma sistemleri gibi kritik projelerde Rusya ile işbirliğinin sözkonusu olup olmadığı sorusunu da yanıtlayan Çavuşoğlu, "Şu anda NATO'nun Türkiye'de bulundurduğu hava savunma sistemleri tüm Türkiye'yi kapsamıyor, NATO'dan beklentimiz Türkiye'ye sözlü değil somut destek vermesi" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye olarak kendi savunma sistemimizi kurmak ve üretim yapmak istiyoruz, müttefik NATO ülkeleriyle işbirliği yapmak istedik aynı yaklaşımda olmadılar. Bu durumda Türkiye başka arayışlar içine girebilir. (Savunma sanayide) Her zaman tercihimiz müttefiklerle işbirliği ancak onlarda bu anlayış yok, kimse bize NATO dışında bir ülkeyle neden işbirliğine girdiniz dememeli. Birinci tercihimiz NATO müttefikleri ancak bizimle kim işbirliği yaparsa biz de onlarla işbirliği yapabiliriz."

NATO DESTEKLEMEDİĞİ GİBİ ENGEL DE OLUYOR

Türkiye uzun menzilli füze savunma sistemleri projesinde uzun süre Çin ile müzakereler yürütmüş, başta NATO ülkeleri Ankara'nın bir NATO üyesi yerine Çin ile görüşmesine tepki göstermişti.

Ankara uzun süren müzakerelerin ardından teknoloji transferi konusunda mesafe alınamadığı gerekçesiyle Çin ile görüşmelere son vermiş ve yerli imkanlarla bu projenin hayata geçirileceğini duyurmuştu.

Çavuşoğlu, İsrail ile normalleşme anlaşmasının gelecek hafta Meclis tatile girmeden oylanacağını da açıkladı ve "Anlaşma onaylanır onaylanmaz Türkiye ve İsrail olarak büyükelçiler için agreman isteyeceğiz" dedi.

 

BBC SUNUCUSUNDAN SOMALİLİ SPORCULARA KARŞI IRKÇI TAVIR

İngiliz yayın organlarından BBC Radyo sunucusu Ian Timms, Brezilya'da devam eden 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'ndaki Somalili sporcular için "korsan" benzetmesi yaptı.

BBC Radyo Cumbria’da gece programı düzenleyen Timms, 9 Ağustos'taki programında Rio'daki Olimpiyat Oyunları'ndan gelen sonuçları açıklıyor gibi yaparak Somalili sporcularla alay etti.

Somalili sporcuları korsana benzeten Timms, “Bu gece Rio’daki Olimpiyatlar’dan gelen bazı yelkencilik sonuçlarını aldık. İngiltere altın madalya aldı, Danimarka gümüş, Somali de dünyayı tekne ile gezen orta yaşlı bir çifti kaçırdı.” dedi.

Bununla da yetinmeyen Timms, “Somali Olimpiyat koçu ise ateş etmenin ve yelkenciliğin aslında farklı şeyler olduğunu anladıktan sonra takımı adına özür dilemek zorunda kaldı.” ifadesini kullandı.

Sunucu sarf ettiği bu sözler sonrasında bir şarkı çalarak programa devam etti.

Program sonrasında çok sayıda sosyal medya kullanıcısı, yaşananların ırkçı ve çirkin bir şaka olduğunu söyleyerek, BBC’nin Timms'i işten çıkarmasını istedi.

 

CEMAAT-İ İSLAMİ'DEN YENİ İDAM CEZASINA TEPKİ

Cemaat-i İslami, idama mahkum edilen eski milletvekili Sakhavat Hüseyin'in şeffaf, adil ve bağımsız bir biçimde yargılanmadığını açıkladı.

Bangladeş'te Cemaat-i İslami'nin Genel Sekreter vekili Muhammed Şafikur Rahman, dün başkent Dakka'daki Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi tarafından idama mahkum edilen eski milletvekili Sakhavat Hüseyin'in şeffaf, adil ve bağımsız bir biçimde yargılanmadığını söyledi.

Cemaat-i İslami'nin Eylül 2011'den bu yana Genel Sekreter vekilliğini yürüten ve 2012-2013 arasında 1 yıl hapis yatan Rahman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 22 yıl önce parti içi disiplin kararıyla Cemaat-i İslami ile ilişkisi kesilen Hüseyin'e verilen ölüm cezasını kınadığını bildirdi.

"Hüseyin'in, Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'ndeki yargılanma süreci şeffaf, adil ve bağımsız olmaktan uzak." ifadesini kullanan Rahman, söz konusu mahkemenin uluslararası bir güvenilirliğinin olmadığını kaydetti.

Rahman, "Uluslararası toplumun tamamı endişelerini dile getirdi ve yargılama sürecini reddetti." dedi.

Mahkemenin aldığı kararın adaletten ve uluslararası yargılama standartlarından çok uzak olduğunu dile getiren Rahman, mahkemenin, 6'sı gıyabında yargılanan diğer 7 kişiye de ömür boyu hapis cezası verdiğini anımsattı.

Gerek idam gerekse ömür boyu hapis cezalarının adaletin tecellisinden çok siyasi kararlar olduğunu belirten Rahman, "Mahkemenin bu kararları, kin ve intikam güden kararlardır." diye konuştu.

Rahman, kendisi gibi tıp doktoru olan ve 2001-2006 yıllarında Bangladeş parlamentosunda milletvekilliği de yapan eşi ile Bangladeş hükümetinin Cemaat-i İslami'nin üst düzey üyelerine yönelik baskı politikası nedeniyle gizlenerek yaşamak zorunda kaldıklarını da sözlerine ekledi.

Milligazete.com.tr

Etiketler : #İslam   #Dünyasından   #yansımalar   
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
İlginizi çekebilecek diğer haberler

Makaleler

Hava Durumu


VAN