Birleşmiş Milletler tarafından Filistin topraklarındaki insan hakları durumunu incelemekle görevlendirilen Profesör Richard Falk, BBC'ye yaptığı açıklamada, işgalci siyonist rejimin Gazze'de yürüttüğü eylemleri, Naziler tarafından işlenen toplu katliamlara benzettiği geçen yılki açıklamalarının arkasında durduğunu söyledi.

Richard Falk, bu iki olay arasındaki benzerliğin, tüm bir halkı cezalandıran İsrail tarafından teyit edildiğini de belirtti. Profesör Falk, söylediklerinin provokatif olduğunun farkında olduğunu, ancak geçen yaz bu sözleri sarfettiğinde, 'Amerikan kamuoyunu içinde bulunduğu uykudan uyandırıp sarsmak istediğini' de belirtti. Richard Falk, Amerikan kamuoyunun bu konuda harekete geçmeye ilişkin isteksizliğinin bir nedeninin ise 'Yahudi toplumunun tarihsel duyarlılığı ve İsrail'in, izlediği politikaların uluslararası hukuka ve ahlaka aykırı bulunmasını engelleme becerisi' olduğunu söyledi. Falk, İsrail'in bir şekilde kendisine gelen tüm eleştirileri önleme becerisi olduğunu düşünüyor.

SABRA'DA ŞARON'U SUÇLU BULMUŞTU

Richard Falk, 1982 yılında İsrail askerlerinin Sabra ve Şatilla kamplarında gerçekleştirdiği katliamlar sonrası, Ariel Şaron'u suçlu bulan beş kişilik uluslararası mahkemenin de üyesiydi. Princeton Üniversitesi öğretim üyesi olan Falk, İsrail'i suçlu bulmasından bu yana aldığı tehditler yüzünden ABD topraklarında Amerikan güvenlik güçleri, yurt dışında ise CIA ajanları tarafından korunuyor. Türkiye'deki siyasi gelişmelerle de yakında ilgili olan Richard Falk, başörtüsü konusunda, "Müslüman hanımlara yönelik ayrımcılık nedeniyle rahat değilim. Bu ayrımcılık yalnız dini hassasiyeti olan Müslüman kadınların başörtülerine odaklaşıyor" ifadesini kullanmıştı.

DUGARD'A GÖRE DAHA SERT

Prof. Richard Falk'un İsrail vahşetiyle ilgili yorumları, BM'nin mevcut inceleme yetkilisi John Dugard'ın İsrail'in eylemlerine ilişkin açıklamalarına göre çok daha sert. Siyonist işgalci ise Profesör Falk'un görevi Filistinlilerce işlenen insan hakları ihlallerini de kapsayacak şekilde genişletilmediği sürece, kendisinin ülkeye girişine izin vermemeyi değerlendirebileceğini söyledi. (Dünya Bülteni)