

"her" Arama Sonuçları

Furkan gününün yeni adı Gazze’dir. Gazze’de ‘fark’ ortaya çıkmakta, her iyi ile her kötü birbirinden sabah aydınlığı gibi ayrışmaktadır.

Filistin halkıyla empati yapabilme noktasında, İslâm coğrafyasında belki de en hassas halk, Güney Afrika Müslümanları. Dışarıdan gelip yerleşerek, bir halkın yüzyıllardır yaşadığı toprakları işgal eden ve 1948’den 1990’lara kadar akla hayale gelmedik zulümleri uygulamaya koyan “Beyaz” ırkçıların kurduğu Apartheid rejimi, bugün İsrail’in uygulamalarında yaşamaya devam ediyor. Her iki yönetimin de 1948’de sahneye çıktığı gerçeği, meselenin bir başka hatırlatıcı unsurunu oluşturuyor.

Hutbelerin kalitesi; çiçeklerden, böceklerden, veremden, ormandan bahsetmekle ölçülmekte. Hatta bazen verginin faydalarından, kalkınmak için verginin kutsallığından bahsedilmektedir. Çünkü Diyanette, her şeyin Allah için yapılmasından önce, her şeyin devlet için yapılması önceliklidir.

Hayır aziz kardeşlerim, hiç iyi bir halde değiliz. Ölüm her an gelebilir, bunun farkındayız fakat inanın bu sadece dilimizde bir söylem olarak kalıyor, bizi korkutmuyor, ahirete kıyamete hazırlık içerisinde değiliz.

Güzel adamdı Şahin abi, asla tevhidi çizgiden taviz vermemişti. Küfre karşı soyismi gibi kaya gibi, taş gibi sertti. Şahin abi çayın demine su katmazdı, herhalde tevhide bir şeyin katılmasına karşı olduğu gibi çayına da istemezdi.

Her dünya görüşü ve inanç sisteminin olduğu gibi tasavvufun da, inanış ve pratiklerini üzerine bina ettiği kavramları vardır. İşte bu kavramlardan biri ve tasavvuf açısından çok merkezi bir konumda olanı “Ricâlulgayb” kavramıdır.

Bu yönüyle emredilen her ibadetin, insanoğlunun bir yamuğunu doğrultmaya, bir yarasını onamaya, bir gediğini kapatmaya, bir kusurunu örtmeye, bir günahını silmeye matuf özelliklere sahiptir.

Seçimin kazananları arasında başat aktörlerden birinin de finans kapitalizmi olduğunu hassaten belirtmemiz gerekir. Ki finans kapitalizminin “seçim zaferi”, seçim öncesinde ilan edilmiş bir neticeydi. Zira her iki ittifak da, seçim öncesi deklare ettikleri ekonomi kadrolarıyla finans kapitalizme tam teslimiyet mesajı vermiş bulunuyorlardı.

Mehmet Akif Koç, ahlakın imanın şartlarını bile önceleyen bir aşama olduğuna dikkat çekerek, “Hazreti Peygamber döneminde Müslüman olacak olanlarda önce ahlaki değişim gözlemleniyordu. Herkes bir insanın Müslüman olacağını hissediyordu zaten davranışlarından. Böyle bir sorunumuz yok mu bizim?” sorusunu yöneltti.

Müslümanlar, 'buyur Allah'ım buyur da emrini yerine getirelim' dedikleri halde, rablerine verdikleri sözü tutmuyorlar. Allahuekber nidalarıyla yeri göğü inlettiklerinde samimi değiller miydi ki, halen Allah'tan gayri her türlü tağut yeryüzüne egemen?

Asıl üzerinde durmamız gereken, Türkiye'deki ve İslam dünyasının diğer bölgelerindeki yöneticilerin, Kur'an'a yönelik bu tür saldırılar karşısında halkların tabir yerindeyse gazını almaya yönelik açıklamalarla Kur'an'a sahip çıkma görüntüsü verip meseleyi geçiştirmeleridir. Oysa Kur'an'a sahip çıkmak, onunla hükmetmek, onu hayatın her alanında egemen kılmaktır.

İspanya'da İslamiyet'i tercih edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Granada kentindeki Ulu Cami'de bir İspanyol daha Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman oldu.

Hollanda’nın Algemeen Dagblad (AD) gazetesinin Hollanda Sığınmacı Kabul Merkezi Kurumu (COA) verilerine dayandırdığı haberinde, ülkede her gün bir refakatsiz mülteci çocuğun iltica merkezlerinden kaybolduğu öne sürüldü.

Müslüman Kur'an ahlakıyla inşa olur. Bu ahlak önce kendinden başlayan ve sonra en yakınını inzar etmeyle devam eden bir ahlaktır. Topu taca atmadan “ama, lakin...” demeden ertelemeden hemen şimdi değişime başlamaktır... Herkes bir seçim yapıyor muhakkak. Peki bizler, kendini İslam’a nispet etmişler şimdiye kadar nasıl bir seçim yaptık ve bundan sonrası için seçimimiz nedir?

Geçtiğimiz Şubat ayında vefat eden İktibas Dergisi yazarlarından Osman Dindarzade hakkında onu yakından tanıyanlardan Ömer Faruk Balıkçı, kaleme aldığı yazısında “Osman Ağabey, Kitap Vakfımızda düzenli olarak her hafta Kur’an’dan bir mev’ize dinleyip öğüt almak üzre perşembe günleri icra ettiğimiz derslerimizin temel taşlarından birisiydi" ifadelerini kullandı.

Kulluk Kampı Ramazan - Sahurdan Sehere - Şükrü Hüseyinoğlu / Halil Çiloğlu (VİDEO)

Ramazan Yazçiçek: “Her imtihan gibi depremlerin de, tasavvurdan taakkul ve tezekküre varıncaya dek, hakikat ekseninde değerlendirilecek yönleri vardır. Ve her yeni günün; yaşanan her musibet ve imtihanın yeni okuma ve tanımlamaya; hülasa fıkhedilmeye; tecdit bilinciyle değerlendirilmeye ihtiyacı vardır.”

Her şeyi kabul etmek, yine her şeye huyurun efendim, doğru söylüyorsunuz ve haklısınız efendim demek, kaliteli, nitelikli, keyfiyet sahibi, karakterli ve şahsiyetli insanların değil, daha ziyade karaktersiz, şahsiyetsiz, ilkesiz menfaat düşkünü, haysiyet yoksunu ve de onursuz, münafık tipli, bukalemun insanların vasıflarıdır...
Makaleler
Hava Durumu