

"yeri" Arama Sonuçları

İslam’ın bizlere öğrettiği temel değerlerden biri emanet bilincidir. İnsanların geçmişten günümüze fert ve topluluklar planında en büyük sapmalarından biri, Allah’ın bahşettiği nimetlere emanet bilinci çerçevesinde yaklaşmak ve ictimai, siyasi, iktisadi iş, ilişki ve işleyişlerini bu bilinç çerçevesinde yürütmek yerine, mülkiyet iddiasına kalkışmaları, emaneti mülk edinmeye çalışmaları olmuştur.

İnsanı gülümseten ve tabi düşündüren bir cevap. E tabi, iyi yazabilseydi Murat marka bir “külüstür” yerine, son model bir arabaya binerdi! “İyi yazanlar”, lüks araba ve evlerin yanında özel korumalarla da gezmekteydi nitekim.

Hilal'i gözetleme konusunda yerel insiyatifler yerine, Hicaz'ın esas alınarak, Ramazan'a ve Bayramlara başlangıç konusunda bir eşzamanlılık imkânının, maslahatının gözetilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Cübbesiyle nam salmış bir kişi şeytanın bütün bu görevlerini fazlasıyla yerine getirmektedir. Bu cübbeli İblis Kur’an’dan istediği ayeti ahlaksız ve ahmakça safsatalarına alet edebiliyor, İslam’ın tertemiz akidesine karşı istediği imansızlık zehrini kusabiliyor, istediği zaman istediği hezeyanı savurabiliyor. Kur’an’ın tanımıyla, kendisi gibi cin ve ins şeytanları zümresine vahiyler indiriyor / telkinlerde bulunuyor.

Dün rahmeti Rahmana kavuşan güzel ağabey, teşbih yerinde ise tevhid bahçesinin kardelen çiçeğiydi. "Şahit ol Osmancığım, ben tüm tağutları reddediyorum. Bunlardan beriyim." demişti.

Terörün, yani (ölçüsüz) şiddetin esas itibariyle İslâm’da yeri yoktur. İslâm kendisini kabul ettirmek için kesinlikle şiddetten medet ummaz, ummamıştır da. Aynı zamanda terör, ikrahın en yüksek boyutlusudur ki, İslâm ikrahın en küçüğünden, en büyüğüne kadar hiçbir boyutta olanına yer vermemektedir.

Suriye'de Esed diktasının, İdlib ilinde yerinden edilenlerin sığındığı bir kampa düzenlediği misket bombalı saldırıda 6 sivil katledildi, en az 75 sivil yaralandı.

Her an, aklımızın başımızda bulunduğu her dakika Allah’ı razı etmeyi düşünecek ve öyle davranacağız. Ki bu İslâm’ı bir bütün olarak algılamak ve yaşamak demektir. Küçük büyük demeden Allah’ın tüm emirlerini yerine getirmek, kaçındırmak istediklerinden kaçınmakla Müslüman olunur.

Bu sebeple, hiç ara vermeden bir yandan tevhidî davet, şahidlik ve eğitim çabalarımızı yeni hamleler yaparak bıkmadan, yılmadan ve yaşanan büyük olumsuzluklara rağmen asla umutsuzluğa düşmeden sürdürmek, diğer yandan da hiçbir sebeple asla terk edemeyeceğimiz emr-i bi’l ma’ruf ve nehy-i ani’l münker görevimizi yerine getirmek sorumluluğu altındayız.

Sahabe dediğimiz Kur’an nesli, Muhammed (sav)’in yürüttüğü nebevî tebliğin akıbeti hakkında çıkar merkezli umutlara kapılmadılar. Onlar nasıl bir davaya adam olduklarını çok iyi biliyorlardı.

Müslümanlar siyaset sahnesinde yoksa, bu bütün İslam ümmetinin -bir ferdi bile kalmamacasına- helak olduğu ya da İslam ümmetinin dünyanın bir yerine zindanlara tıkıldığı, hareket imkanlarının tamamen ellerinden alındığı gibi varsayımlarla izah edilebilir ancak. Bunun dışında Müslümanın siyasete bigane kalmasının izahı yoktur.

Siyeri incelediğimizde ilk iman eden Müslümanların büyük çoğunluğunun gençlerden oluştuğunu görüyoruz. Mesela iman ettiğinde Ali b. Ebi Talip henüz 10 yaşlarında iken Zeyd b. Harise 15; Abdullah b. Ömer 13; Sad b. Ebi Vakkas, Abdurrahman b. Avf, Talha b. Ubeydullah ve Erkam b. Ebi’l-Erkam 17; Musab b. Umeyr 18-20 arası; Cafer b. Ebi Talib ise 22 yaşlarında idiler.

Dünyanın en sinirli ülkeleri belli oldu! İşte Türkiye'nin sıralamadaki yeri

Bu noktada ilk akla gelen soru, niçin Yahudilere yönelik Nazi kıyımı, bir topluluğa karşı toplu imha suçunu tanımlama hususunda tüm dünyada genel kabul görmüş “jenosid/soykırım” terimi yerine, “holokost” şeklinde farklı bir terimle ifade edilmektedir sorusu olmaktadır.

Binlerce belgeyi tarayarak İstanbul’daki tarihi yapıları inceleyen İSTED, yok edilen 400 caminin izine ulaştı. Camilerden bazılarının yeri Fransız, Rus ve İngiliz ajanların 1900’lü yılların başında çektiği İstanbul fotoğraflarından bulundu

Bütün yol, yöntem ve vasıtalarla hayattan men ettikleri İslam'ın yerine laikliği ikame edenlerin niyetleri -Bebek’teki mücrimlerin çıplaklığı misali- bütün çıplaklığı ile hala tebarüz etmediyse, bunun artık kalplerin mühürlenmesi, gözlerin perdelenmesi ve kulaklara ağırlık vurulmasından başka bir izahı yoktur. Laiklik Allah'ın günah saydığı, haram kıldığı bütün cürümler için alan açmakta, korumalık yapmakta, haramı teşvik etmektedir.

Əmisi ailə məzarlığında dəfn edilmişdi. Odur ki, İsmayıl daha əvvəllər dəfələrlə gəldiyi, hal-hazırda da əmisinin dəfn edildiyi bu yeri yaxşı tanıyırdı. Maşından düşdü və ailə məzarlığına daxil oldu...Asta-asta addımlarla getdi və əmisinin qəbrinin qarşısında dayandı. Qəbrin üstünə əmisinin şəkli vurulmuşdu, ilk baxışdan yenə qəribə hislər bürüdü içini...

Siyonist işgal mahkemesi, Yahudi yerleşimcilerin, işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'nın avlusuna düzenledikleri baskınlar sırasında "yüksek sesle ibadet etmeleri" ve "bazı ritüelleri gerçekleştirmelerine" izin verilmesi yönünde karar verdi. Kısa sürenin ardından İsrail hükümeti Yahudi yerleşimcilere Mescid-i Aksa'nın avlusunda Talmud ritüellerini yerine getirmelerine izin veren kararın yeniden temyize götürüleceğini duyurdu.
Makaleler
Hava Durumu