
"yeri" Arama Sonuçları

Bu duruma karşı ilmi zeminde güçlü bir mücadele verilmelidir. İşte biz bu konuda kendi üzerimize düşeni birkaç yıl önce "İçimizdeki Protestan Papazları" kitabımızı kaleme alarak yerine getirmeye çalıştık.

İşte bu noktada “gidenin yerine neyin geleceği” sorusu Suriye açısından da karşımıza çıkmaktadır. Görebildiğimiz kadarıyla, muhtemel Baas sonrası döneme ait iki yaklaşım öne çıkmaktadır: “Özgür Suriye” vizyonu ve “İslami Suriye” vizyonu.

İnsan sormadan edemiyor, halkının yüzde yetmiş beşi Katolik olan bir ülkede sırf Filistin halkına yapılan zulümden dolayı Siyonistlere tepki gösteren bu kadın gibi, çoğunluğu Müslüman olduğu ifade edilen bizim ülkemizde de iş yeri sahibi olarak Siyonistleri kapı dışarı edecek bir yiğit var mı acaba?

İşgal ordusu, Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinde yerinden edilen Filistinlilerin çadırlarını bombaladı. Saldırıda, aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu 10 Filistinli yanarak şehid oldu. Şehidlerin ve yaralananların Han Yunus kentindeki Nasır Hastanesi’ne kaldırıldığı belirtildi.

Müsaadenizle tekrarlayacağım, sıralamanın karışmaması şartıyla. Yani öncelik namazı eda etmektir. Çocukların gençlerin eğlenmesi değil. Her Ramazan şahit olduğum durumları görmekten, yazmaktan yoruldum. Gönlüm yoruldu.

Ramazanda takva özlemimiz daha da coşuyorsa, Kur’an’a olan açlığımız dayanılmaz hale geliyorsa, Rasûlullah'a olan bağlılığımız bizi yerinde duramaz hale getiriyorsa, işte o zaman akidemizin düzgün olduğunu anlıyoruz.

Kısacası tarihsel anlayış ve kimlikler üzere rekabet yerine, Kitab-ı Kerim'in öğrettiği velayet bilinci (Bkz: Tevbe 71. ayet) üzere hareket etmekten başka çıkar yol yoktur.

Doğu Türkistan’da Müslümanlar için Ramazan, ibadet ve manevi huzurdan çok, yasaklar ve baskılarla anılan bir dönem haline geldi. Çin yönetimi tarafından yıllardır uygulanan kısıtlamalar nedeniyle bölgede yaşayan Müslümanlar, dini vecibelerini yerine getiremez hale geldi. Oruç, teravih namazı ve diğer ibadetler tamamen yasaklanırken, bölge halkı dini kimlikleri nedeniyle çeşitli baskılara maruz kalıyor.

Cuma hutbesi: İlim, Ayrıştırmak Yerine Birleştirmeli I Mehmet Gündüz I Kur'an Nesli İlim Merkezi

İş, ev, araba… İnsanlar bunlar için çalışıp çabalamıyorlar mıydı? Oysa bakın bir karede işyeri de, ev de, araba da yıkıntılar altında kalmış, terk edilmişti. Kur’an’da kıyametin tasvirini yapan Zilzal, Kıyamet, Tekvir, Karia, İnfitar, İnşikak gibi surelerdeki kimi anlatımları adeta birebir gözlemleyebiliyordum.

Dr. Hussam Ebu Safiya, tüm benliğiyle zulme karşı durdu. Mesleğinin ve mümin kimliğinin tüm gereklerini yerine getirerek mücadelesinde yalnız kalmasına rağmen yılmadı. İyilerin safında kalmanın kaderi hep yalnızlık olmamalıdır. Bu konuda bu kadar yalnızlık, bu kadar suskunluk iyilikler için, yarınlar için hiçbir umut taşımıyor. Bu suskunluk, tepkisizlik, keyfilik zalimleri daha da zalimleştiriyor.

Yaqeen İslami Araştırmalar Enstitüsü Başkanı ve Amerikalı insan hakları aktivisti Ömer Süleyman’a göre, boykot hareketi, ırkçılık ve baskıya karşı direnişin en güçlü araçlarından biri olduğunu kanıtlayarak sınırlar ve ideolojileri aşıyor ve insanları ortak bir adalet talebinde birleştiriyor.

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) Genel Sekreteri Christopher Lockyear, İsrail’in saldırıları altındaki Gazze’de yaşayanların kıyamet koşullarında hayatta kalmaya çalıştığını ancak burada hiçbir yerin güvenli olmadığını belirtti.

Hedefe vasıl olduğumuzda oradaki muhabbet ve fikri diyalog sırf bilgilenme, bilgi yükleme, tek taraflı dikteden ziyade göz göze, nefes nefese, ‘ru be ru’ görüşmelerin önemini ve yerini bir kez daha yakinen müşahede etmemize vesile oldu. ‘Bilgi ve görgü’ meselesi iç içe…

Nübüvvet müessesesi tevhid bilincinin diri tutulması için var edilmiş değil mi? Kur’an’ı doğru anlamaz, ulûhiyet ve ubudiyet kavramlarını yerli yerine oturmazsak tevhidi de doğru anlayamayacağımız kesin. Ki bugün yaşanan sapmalar aslında bunun tipik birer örneğidir.

Bugün için “ümmet” sözcüğü, seküler kesimlerce, kullanımı Müslümanlara terk edilmiş, onlar lehine kendilerinin kullanım hakkından feragat ettikleri bir şekle bürünmüştür. Zira seküler dünya, ümmet yerine “ulus”u doğurmuştur! En az ümmet kadar dini /Kur’ani bir kavram olan “millet”i kullanmakta hiçbir beis görmezken, bu dünya, ümmeti kullanmaktan özenle kaçınmaktadır. Bunda da, ümmet kavramının halifelik yönetimiyle olan yakın alakasından kaynaklanan tabir caizse bir kuyruk “kuyruk acısı” söz konusudur.

İktibas Dergisi’nin yeni sayısı “Yaklaşan Seçimler ve Müslümanların Ahvali” manşeti ile çıktı. Derginin yorumunda, “Artık, bilinç sahibi olanların bile mücadele etmek yerine eklemlenmeyi tercih ettikleri bir vasatı yaşamaktayız” vurgusu yer aldı.

Türkiye toplumu, böyle hep ağlamak yerine dünyada da ahirette de yüzünün gülmesini istiyorsa, bir asırlık Kemalizm irtidatından tevbe edip İslam'a dönmelidir.
Makaleler
Hava Durumu