
"sevap" Arama Sonuçları

Kur’an mehcur bırakılınca, ister ifraten, ister tefrit olarak ekseninden kaydırılınca, başka ne bekliyorsunuz ki?! İbadetlerin arasındaki bağ kesilince ve yanlış yerlere bağlanınca onlardan beklenen murad ortaya çıkmıyor, hikmet tahakkuk etmiyor ve beklenen hasıla da gerçekleşmiyor. ‘Beklenen hasıla’ derken bunun kişinin lehine kaydedilecek sevap kısmı bir tarafa öncelikle ‘rıza-i ilahiyi’ celp etmek ve cemaat/toplum olarak istenen yönde, nefislerimizdekini değiştirerek (Rad/11) ve bahşedilen nimet asliyle muhafaza edilmiş olarak (Enfal/53), sırat-ı müstakim üzre olup kalmak kastımız malumunuzdur.

Allah Teala müminler hayatlarına tatbik etsinler diye Kur’an ahkamını indirmiştir. Fakat Kur’an bizde sadece okuyup sevap kazanmak içindir. Mezarlığın iriş kapısında Allah’ın ayeti yazılır fakat okullarımız Allah’ın adıyla açılmaz ve kapanmaz. Öğrencilerimiz derslerine Allah’ın adıyla başlamazlar. Herhangi bir monarkın adı Allah’ın adıyla yer değiştirmiştir.

"İlk neslin hayatında meydanların, çarşı-pazarların kitabı olan ve hayatın her alanına müdahale eden bir hayat menbaı olan Kur'an, daha sonraları, inzal ediliş gayesinin dışında bir sevap makinesi, mezarlıklarda okunan, törenler ve ayinler kitabı olarak algılanmaya başlanmıştır. Modertnist yaklaşımlar ise insan aklını temel ölçü kabul etmekte ve Kur'an'ı modern algılara mahkum etmektedir."

Son dönemlerde bir furya halini ve İslam mesajının özünden ve maksadından uzak, rakam fetişizmi diyebileceğimiz bir işgüzarlıkla Kur'an'ı anlaşılıp yaşanılan bir hayat kaynağı olmak yerine sevap makinesine dönüştüren anlayışın bir sonucu olarak gelişen "hatim kampanyaları" formatı Esenler'de düzenlenen bir etkinlikle yeni bir boyut kazandı.

Vahyin idrakinden yoksun, yüzünden okumaları! Cehalet yüzünden, idrakten yoksun okumaları! Arapça bilmeyen bir topluluğun, ısrarla Arapçadan (yüzünden) Kuran’ı okuyup bitirme çabasını… “N’olur bizi anlayın, bizi biraz düşünün” diyen ayetlerin, anlamsızlık girdabında çırpındıkça dibe iteklenmesini… Bu iteklemeden binlerce sevap kazandığını uman bir aldanışın, samimi kalplere, samimiyetsiz yansımasını… Sadece okunup bitirilmesini… Anlamaya, düşünmeye, tefekküre tenezzülsüz yönelişle; daha diyeceklerine başlamadan, aslında Kur’an’ın bitirilmesini!

İktibas elbette zor zamanlarda yayınlandı. Onu yayınlayan insan/lar, zorlu sınavlar verdiler. İyi-kötü, acı-tatlı günleri oldu. Gün oldu çocuklarına hasret kaldılar. Varlık içinde yokluk çektiler. Zikri geçen insanlar bu cehdlerinin ecrini Allah’tan alacaklardır. O insan/lar, her insan gibi günahlarıyla sevaplarıyla bir misyonu yerine getirdiler. İktibas gibi bir dergiyle, Allah'ın dini üzerine söylenecek sözlerini söylediler. Bizi İslam'ın aslı ile, saf hali ile tanıştırmanın gayretini güttüler. Biz bu çabanın güzel, hayırlı bir çaba olduğuna inanıyor ve bütün varlığımızla buna destek veriyoruz.

Kur’an’ın insanoğlu için şifa olduğunda kuşku yoktur. (Bkz. Fussilet 44, İsra 82, Yunus 57) Lakin Kur’an’ın şifa oluşu, onun hükümlerinin gereğinin yapılmasına bağlıdır. O, alemlerin Rabbinin insanoğlu için bildirdiği reçetedir. Bu reçete gereği yapılmayıp, evlere, boyunlara vs asılmakla kimseye şifa olmaz.
Makaleler
Hava Durumu