
"Kabe" Arama Sonuçları

Kısacası tarihsel anlayış ve kimlikler üzere rekabet yerine, Kitab-ı Kerim'in öğrettiği velayet bilinci (Bkz: Tevbe 71. ayet) üzere hareket etmekten başka çıkar yol yoktur.

Kâbe ve "Zemzem Tower"in Hatırlattıkları I Şükrü Hüseyinoğlu I Kur'an Nesli İlim Merkezi

İşgalci Suudi hanedanının Kâbe maketine saygısızlık etmesinin, İsrail askerinin Gazze’de (daha önce ABD askerlerinin Irak’ta) Kur’an üzerine bevletmelerinden hiçbir farkı bulunmamaktadır. “Hatta Suudilerinki daha da büyük…” de demiyorum çünkü Suudi yönetimindeki zevatla İsrail yönetimindekiler arasında kayda değer bir fark görmemekteyim.

Hakeza “sahiplik” düşüncesiyle “iktidarın” tekelleştirildiği durumlarda, rekabet ve çatışmanın ortaya çıkması kaçınılmazdır. Oysa Rabbimiz, bizim için sosyal ilişkilerde rekabeti değil velayeti, yani dayanışmayı, işbirliğini, birlikte hareket etmeyi öngörmektedir...

"Manevi alan"da ilah olarak Allah'a, kıble olarak Kâbe'ye itiraz edilmezken, egemenlik alanlarında farklı ilah ve kıblelerin ihdas edildiğini görmekteyiz.

Putin, Çin-ABD rekabeti eksenli şekillenecek yeni iki kutuplu sistem ihtimali yerine Rusya’nın daha merkezde yer aldığı ve yakın çevresiyle yetinmeyen bir jeopolitik bir düzenin oluşmasını talep ediyor.

Öncelikle samimi bir tevbe gereklidir. Tevbe: günahlarımızdan, isyan, yanlış ve suçlarımızdan pişman olup onları yapmaktan vazgeçip o yoldan doğruya, Allâh’a dönmemizdir. Hiçbir zaman murakabeden (kulun, sürekli biçimde Allah'ın gözetimi altında bulunduğunun şuur ve idrakinde olması) geri durmamalıyız.

Suudi Arabistan’da eğlence sektörü bizzat devlet eliyle organize ediliyor ve bu işin başında da Turkî Âl-i Şeyh adında biri bulunuyor. Resmî olarak “Eğlence Heyeti” (Hey’etu’t-Terfîh) isimli bir kurumun başkanlığını yapan Âl-i Şeyh, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın (MbS) en yakın adamlarından ve “bakan düzeyinde baş danışman” statüsünde. “Terfîh” kelimesi genel anlamda eğlence sektörünün bütün kollarını kapsayan nötr bir anlama sahipken, Âl-i Şeyh’in yönetiminde ülkenin gelenekleriyle savaşan ve Suudi gençleri kestirme yollardan “modernleştiren” bir içeriğe bürünmüş. “Terfîhe karşı değiliz, ama İslâm ahlâkını da korumalıyız” diyen çok sayıda Suudi âlim ve kanaat önderi, şu anda hapiste. Onlardan biri de, Kâbe’nin sevilen imamlarından Şeyh Sâlih Âl-i Tâlib.

Yüce Allah Mekke’yi dünyanın en kutsal şehri kılmıştır. Mekke şehrinin yer aldığı bölge her şeyden önce “mukaddes, saygınlığı korunan ve içinde kan dökmekten sakınılan yer” anlamına gelen Harem adıyla anılmaktadır. Suriye ile Yemen arasında uzanan kervan yolunun ortasında bulunan Mekke, kuzeyde Filistin, Suriye ve Irak; güneyde Yemen ve Habeşistan gibi bölgeler arasında yer alması sebebiyle tarihte büyük bir önem kazanmış ve küçümsenemeyecek bir ticarî şöhrete sahip olmuştur. Müslümanların kıblesi olan Kâbe’nin ve zemzem suyunun burada bulunması, Hz. Peygamber’in burada doğup büyümüş olması, ilk vahyin buradaki Hira/Nur dağında gelmeye başlaması ve Hz. Peygamber’in Hz. Ebû Bekir’le birlikte hicret ederken sığınmış oldukları Sevr mağarasının Mekke civarında bulunması bu şehrin önemini ve kutsiyetini arttırıcı unsurlardır.

Hutbe: Tevbe 71. Ayet Bağlamında Kadın-Erkek İlişkilerinde Rekabet Değil Velayet - Şükrü Hüseyinoğlu - Kur'an Nesli İlim Merkezi - 20 Muharrem 1441 / 20 Eylül 2019

Ercümend Özkan - "Kur'an'ın Anlaşılması Üzerine" konferansı - Akabe Vakfı - Malatya - 12.11.1994

İtidal ve denge üzere olmamız... İfrat ve tefrite girmememiz… İstişare, murakabe ve muhasebeyi gözetip kardeşliği tesis etmemiz… Gözyaşı pişmanlık ve tevbeyle beraber secdelerde arınmamız… Kul hakkını Allah’ın hakkıyla karıştırmamamız, Allah(cc)’ın hatırını her hatırdan üstün/öncelikli bilip, tercih etmemiz… Rızık kaygısı taşımayıp sadece ilâhi rızayı kazanma endişesiyle yaşamamız… Duasıyla

"Hani, İbrahim ve İsmail, Kâbe'nin temellerini yükseltiyor ve: "Rabbimiz! Bunu bizden kabul buyur. Şüphesiz ki, Sen işiten ve bilensin. Rabbimiz! İkimizi de Sana teslim olanlardan kıl, soyumuzdan da Sana teslim olmuş bir ümmet yetiştir. Bize ibadet yollarımızı göster, tevbemizi kabul buyur, çünkü tevbeleri daima kabul eden, merhametli olan ancak Sensin" diyorlardı"

Cezayirli bir Müslüman, "Suudi Arabistan ve ABD dünyanın iki kutbu. Allah'a hamdolsun dünyayı birlikte yönetiyorlar" diyen Kabe imamı Sudeysi'ye, İsviçre'de konferans verdiği sırada tepki gösterdi. Cezayirli bu Müslüman, "Cezayir, Mısır ve Türkiye'deki darbeleri nasıl desteklediniz? Ey sarayın alimleri, siz ahiret gününde bu duruşunuzdan sorumlu tutuklanacaksınız. Amerika'nın kölesi" şeklinde tepki gösterdi.

Hedef ve istikametimiz iktidarlar, saraylar veya zengin sofraları değildi, sokaklardı, fakirlerin ve fakihlerin meclisleriydi oysa. Öyle değil mi?

Kabe İmamı Sudeysi skandal bir açıklamada bulundu. Sudeysi, 'Bugün Suudi Arabistan ve ABD dünyanın iki kutbu. Allah'a hamdolsun dünyayı birlikte yönetiyorlar' ifadelerini kullandı.

“Hedy”: Hediye etmek, göndermek, yol göstermek, izinden gitmek anlamlarına gelen hedy, fıkıh terimi olarak, hac ve umre sırasında Harem’de kesilen kurbanlık hayvanları ve Kâbe’ye hediye olmak üzere Harem bölgesinde kesilen kurbanı ifade eder: Bakara, 2/196; Mâide, 5/2, 95, 97; Fetih, 48/25.

Hz. İbrahim’ın Allah’a olan teslimiyeti, ihlâsı, tevhid mücadelesi, tefekkürü, cesareti, kararlılığı, sabırı, şükrü, tevekkülü, teblihi, putları kırması, hicreti, itaatı, adayışı, Kâbe ve Hac, kurban, misafirperverliği ve duâsı…

Kabe'de yüzlerce kişilik silahlı bir grup tarafından düzenlenen ve Fransız askerleri tarafından bastırılan ayaklanma 37 yıl önce başlamıştı.

Ilımlı İslam politikalarına Türkiye'de karşı çıkanlar işin düşünsel, stratejik boyutlarına yoğunlaşmak yerine mevcut siyasal tartışmalar/rekabet üzerinden okuyarak gölgelere saldırmayı tercih etti. Oysa ılımlı İslam üzerinden Amerikan politikalarına karşı çıkan Türkiye'deki elit zihniyetle neoconların Müslüman algısı ve İslam yaklaşımı arasında birebir örtüşme vardı. Müslümanları çağdaş uygarlık ve modernleşme yolunda adam etme, yani toplum mühendisliği uygulamalarına bir göz atmak bile yeterli.
Makaleler
Hava Durumu