
"DURUP" Arama Sonuçları

Görüntü kirliliği olmasın diye de açık arazide oy-unlarını icra içinde, ezan okunurken sözlerini durdurup dinleyicileri hemen “uyutuverirler!” Taşıdığı özellikler ve motifler bakımından tuluatı demokrasi tiyatrosu, demokrasiyi ise tuluat oyunu olarak değerlendirmek mümkündür.

Demokrasi insanı hevasına uymaya yönlendiren yaşam biçiminin adıdır. İslam ise insanın Allah’a, O’ndan gelen vahye teslim olmuşluğunun ifadesidir. Ne araç olarak ne de amaç olarak Müslüman’ın datasında bulunmaması gereken bir kirliliktir demokrasi. Kur’an, başından sonuna kadar insanı hevâsına uymaktan uzaklaştırıp vahye uymaya (teslime) yönlendiren kitabın adıdır. Demokrasi ise insanı yalnızca kendi hevâsına, daha da geniş bakıldığında başkalarının (çoğunluğun) hevâsına uymayı esas edinen dünya görüşü ve yaşam tarzıdır. İnsan hevâsına uymaktan uzak durup vahye teslim olmalı iken hevâsına uyarsa demokratik bir yaşam tarzı seçmiş olur. Hâlbuki insandan istenilen vahye teslim olmaktır.

Kalkan bu ikinci gemide öncülere yetişemesek de “Biz de sizin yolunuzdayız, geriden de olsa takipteyiz” diyebilmek için güvertede durup sert bir rüzgârda gemiden sulara düşüp boğulmamak için sınırlarda durmamalı, tehlike çanlarına kulak verip emin insanların arasına katılmaya çalışmalı; aramalı, bulmalı, gaflet değil gayret ehli olmalıyız. Arayanlar hep buldular, bulanlar kurtuldular! Lakin eğer “solun adamları (ashabı meşe’me)” ise bindiğiniz gemi, bu yol, başı pek eğlenceli görünse de sonu karabasan gibi üzerinize çökerek, tıpkı Ebrehe ordusunu kuşatan o kara bulut gibi sizi yakıp geçecektir.

Polis, arama ve göz altılarda geniş yetkiler tanıyan ‘makul şüphe’ yasası kapsamında Bingöl'de çarşaflı bir kadını sokak ortasında durdurup aradı.

Nisan ayı içerisinde bir hafta önce tüm siyasi liderler önce "Kutlu Doğum" törenlerinde bir araya gelir, Hz. Peygamber'e övgülerde bulunur. Ardından 23 Nisan günü yine hep birlikte Anıtkabir'e çıkar ve bu defa M. Kemal'in huzurunda kıyama durup ziyaretçi defterine ona yönelik övgülerde bulunur.

Sivas Davası’nda; Av. Şenal Sarıhan’ın uydurduğu “Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, burada yıkılacak” sloganı yüzünden sanıkların idamla yargılandığı ortaya çıktı.

Suriyeli aktivistlerden Halid Ebu Sabah, El Ceziye'ye yaptığı açıklamada, Suriye'de en kanlı gecelerden birisinin yaşandığını, ordunun 300'den fazla havan mermisi ile Halidiye mahallesini bombaladığını aktardı. Ölü sayısının 300'ü, yaralı sayısının ise 700'ü aştığını belirten Ebu Sabah, "Evler havan topu ve tank ateşi ile bombalanıyor. İnsanlar ölüyor, çok sayıda yaralı var. Humus kan gölü haline geldi. İnsanlar camileri doldurup Allah'a yalvarıyor. Çünkü bize yardım eden hiçkimse yok." diye konuştu.

Kendi imkanlarıyla hastaneye giden yaralı yolculardan Adem Özdemir, yoldan geçen araçların kazazedelere yardım etmediğini söyleyerek duruma tepki gösterdi. Kaza sonrası kırılan camdan çıkarak kurtulduğunu anlatan Özdemir, "Ambulans gelmedi, yoldan geçen aracın kaportasına vurup 'abi adamlar yanıyor' dedim, durup yardım etmediler.

Uzun süre TV seyreden çocukların izledikleri karakterlerle özdeşleşmeleri sonucu “başka dünyada yaşama” sürecine yöneldikleri, bu durumun özgüvenleri ve hayata bakış açılarını olumsuz etkilediği bildirildi. Televizyonun, uzun süreli izlemelerde kendine güveni olmayan, bağımlı ve ilgi alanları kısıtlı, “sanal dünyada” yaşama eğilimli birey oluşumuna zemin hazırladığı bildirildi. Adana Numune Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Dr. Sümer Öztanrıöver, uzun süre TV seyreden çocukların özendikleri karakterlerle özdeşleşmeleri sonucu “başka dünyada yaşama” sürecine yöneldiklerini, bu durumun özgüvenleri ve hayata bakış açılarını olumsuz etkilediğini söyledi. Televizyonun görsel ve işitsel özelliklerinin hipnoz etkisi meydana getirerek çocukların karşısında hareketsiz kalmasını sağlaması sebebiyle özellikle anneler için “iyi bir bakıcı” işlevi gördüğünü belirten Öztanrıöver, “Bu durumdaki çocukların uslu durup yaramazlık yapmamaları, ailelerin çok işine gelir. Çünkü çocuklarıyla ilgilenmeleri gerekmiyor” dedi. Öztanrıöver, trans haline geçerek pür dikkat kesilen çocukların, seyrettiği her şeyi bilinç altına yerleştirdiklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Seyrettikleri hangi tarz ve içerikte program olursa olsun istenilen veya istenilmeyen her türlü mesajı alacaklardır. Programda şiddet varsa şiddeti alıp bunu yaşamında uygulayacaktır. Reklamları seyrediyorsa bunların alınmasını sağlayıp tüketici pozisyonunu güçlendirecek, alınmaması durumunda da çöküntü hali yaşayarak psikolojik boyutta problemler oluşacaktır.” Aşırı televizyon seyretmenin “madde bağımlılığı” etkisi oluşturacağını anlatan Öztanrıöver, şöyle devam etti: “Televizyona baktıkları sürece kendilerini iyi hissediyor, kapatıldığı an sıkıntıya giriyorlar. Bu durum çocukların yanı sıra yetişkinler için de geçerli. Bazen yetişkinler de 'seyrettiğim dizi zihnimi dağıtıyor' diyorlar. Aslında dağıtmıyor, bu durum yorgunluğa ve strese yol açıyor. Madde bağımlılığı gibi etki yaptığı için yalancı mutluluk hali veriyor. Yetişkinler bu durumları kontrol edebilir, ama çocuk ve gençler kendilerini kontrol edemezler.”

Siyonist işgal gücünün abluka altında bulundurup ağır bir ambargo uyguladığı, Mahmut Abbas başkanlığındaki El Fetih yönetiminin de işgalcilerle işbirliği yaparak abluka ve ambargoya destek verdiği Gazze'de hayat şartları her geçen gün ağırlaşıyor. Hamas, kendilerini açlıkla teslim etmeye çalışan işgalci siyonistler, küresel destekçileri emperyalizm ve işbirlikçilere karşı direnmeye devam ediyor. Gazze'nin dramını Zaman'dan Fikret Ertan kaleme aldı.
Makaleler
Hava Durumu