SEÇME YAZILAR
Af Örgütü’nün raporu “Suriyelileri geri gönderelim” korosu için bir anlam ifade eder mi?
Hakan Albayrak, Suriye’ye geri dönen veya gönderilen muhacirlerin karşılaştığı sorunlara dikkati çektiği yazısında, Uluslararası Af Örgütü’nün bu bağlamda açıkladığı tüyler ürpertici işkence, tecavüz ve kötü muameleye ışık tutan raporunu gündemleştiriyor.
Hakan Albayrak, Suriye’ye geri dönen veya gönderilen muhacirlerin karşılaştığı sorunlara dikkati çektiği yazısında, Uluslararası Af Örgütü’nün bu bağlamda açıkladığı tüyler ürpertici işkence, tecavüz ve kötü muameleye ışık tutan raporunu gündemleştiriyor.
Eylemlerimizin temeli ve pratikteki sonuçları üzerine
Temelsiz ve devşirme değer yargılarıyla şekillenen düşünce dünyamız ve edimlerimiz ve en önemlisi bunların tetkikinin yapılmayıp Hakk’a uygunluğunun gözetilmemesi ile insanlık kendine en büyük zulmü yapıyor, irâdesini ve dolayısıyla onur ve haysiyetini kendi elleriyle sömürgeci zâlim uluslara çiğnetiyor ve böylece kendine yabancılaşıyor.
Temelsiz ve devşirme değer yargılarıyla şekillenen düşünce dünyamız ve edimlerimiz ve en önemlisi bunların tetkikinin yapılmayıp Hakk’a uygunluğunun gözetilmemesi ile insanlık kendine en büyük zulmü yapıyor, irâdesini ve dolayısıyla onur ve haysiyetini kendi elleriyle sömürgeci zâlim uluslara çiğnetiyor ve böylece kendine yabancılaşıyor.
Gel yine geçelim Kızıldeniz’den…
"Dr. Mecdi Hilali Mısırlı bir İslam davetçisi. Üstada göre davet, imanı ıslah gayretleri üzerine kurulmalıdır. İmansız veya zayıf imanlı kimselere yapılacak çağrılar ve teklifler mâkes bulmayacaktır."
"Dr. Mecdi Hilali Mısırlı bir İslam davetçisi. Üstada göre davet, imanı ıslah gayretleri üzerine kurulmalıdır. İmansız veya zayıf imanlı kimselere yapılacak çağrılar ve teklifler mâkes bulmayacaktır."
Terfîh...
Suudi Arabistan’da eğlence sektörü bizzat devlet eliyle organize ediliyor ve bu işin başında da Turkî Âl-i Şeyh adında biri bulunuyor. Resmî olarak “Eğlence Heyeti” (Hey’etu’t-Terfîh) isimli bir kurumun başkanlığını yapan Âl-i Şeyh, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın (MbS) en yakın adamlarından ve “bakan düzeyinde baş danışman” statüsünde. “Terfîh” kelimesi genel anlamda eğlence sektörünün bütün kollarını kapsayan nötr bir anlama sahipken, Âl-i Şeyh’in yönetiminde ülkenin gelenekleriyle savaşan ve Suudi gençleri kestirme yollardan “modernleştiren” bir içeriğe bürünmüş. “Terfîhe karşı değiliz, ama İslâm ahlâkını da korumalıyız” diyen çok sayıda Suudi âlim ve kanaat önderi, şu anda hapiste. Onlardan biri de, Kâbe’nin sevilen imamlarından Şeyh Sâlih Âl-i Tâlib.
Suudi Arabistan’da eğlence sektörü bizzat devlet eliyle organize ediliyor ve bu işin başında da Turkî Âl-i Şeyh adında biri bulunuyor. Resmî olarak “Eğlence Heyeti” (Hey’etu’t-Terfîh) isimli bir kurumun başkanlığını yapan Âl-i Şeyh, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın (MbS) en yakın adamlarından ve “bakan düzeyinde baş danışman” statüsünde. “Terfîh” kelimesi genel anlamda eğlence sektörünün bütün kollarını kapsayan nötr bir anlama sahipken, Âl-i Şeyh’in yönetiminde ülkenin gelenekleriyle savaşan ve Suudi gençleri kestirme yollardan “modernleştiren” bir içeriğe bürünmüş. “Terfîhe karşı değiliz, ama İslâm ahlâkını da korumalıyız” diyen çok sayıda Suudi âlim ve kanaat önderi, şu anda hapiste. Onlardan biri de, Kâbe’nin sevilen imamlarından Şeyh Sâlih Âl-i Tâlib.
Vardığın yer, tercihindir...
Yaşadığımız hayat içerisinde insanlara sorduğumuz “Neredesin?” sorusuna kişiler tarafından genelde verilen cevap, konum bildirmekle alakalı olur.
Yaşadığımız hayat içerisinde insanlara sorduğumuz “Neredesin?” sorusuna kişiler tarafından genelde verilen cevap, konum bildirmekle alakalı olur.
İnsanlığın üç düşmanı - II
Karşımızda alelade bir düşman değil, bizi iyi tanıyan bir düşman var. Geçmişimizi biliyor, zaafımızı biliyor, yaptığımız kötü günahları hatırlatır, umutsuzluğa düşürür. Göremediğimiz yerden insana gelir. Sağından, solundan, alttan üsten, arkadan kötülük düşündüğünde, malayani (boş) işlerde, harama meylederken, umutsuzluk aşılamada ve daha birçok meselede gelir ve günahı süsler.
Karşımızda alelade bir düşman değil, bizi iyi tanıyan bir düşman var. Geçmişimizi biliyor, zaafımızı biliyor, yaptığımız kötü günahları hatırlatır, umutsuzluğa düşürür. Göremediğimiz yerden insana gelir. Sağından, solundan, alttan üsten, arkadan kötülük düşündüğünde, malayani (boş) işlerde, harama meylederken, umutsuzluk aşılamada ve daha birçok meselede gelir ve günahı süsler.
Bizim hiç mi suçumuz yok?
Bizler Allah’ın buyruklarını yerine getirenler olsa idik,bırakın Filistin’de Müslüman katliamını/tecavüzlerini,yeryüzünde hiçbir insana zulüm yapmaya kimse cesaret edemezdi.
Bizler Allah’ın buyruklarını yerine getirenler olsa idik,bırakın Filistin’de Müslüman katliamını/tecavüzlerini,yeryüzünde hiçbir insana zulüm yapmaya kimse cesaret edemezdi.
Andınız meselesi...
Ben Andımız törenlerinin yasaklanmasına karşıyım. Kemalist arkadaşların bu yöndeki taleplerinin engellenmesi bence büyük bir haksızlık. Laik düzenin, her vatandaşına inanç ve ibadet imkânı sağlaması gerekir.
Ben Andımız törenlerinin yasaklanmasına karşıyım. Kemalist arkadaşların bu yöndeki taleplerinin engellenmesi bence büyük bir haksızlık. Laik düzenin, her vatandaşına inanç ve ibadet imkânı sağlaması gerekir.
“Lesvos Adası’nda büyük bir ihmal ve zenofobi (yabancı nefreti) ile karşılaştım”
Yunanistan’ın Lesvos Adası’ndaki mülteci kampında gönüllü hekimlik yapan Dr. Nabiha İslam, Lesvos Adası özelinde Avrupa’daki mülteci kamplarında yaşanan insandışılaştırma ve zenofobiyi (yabancı nefreti) kaleme aldı. Kaynak: “Lesvos Adası’nda büyük bir ihmal ve zenofobi (yabancı nefreti) ile karşılaştım”
Yunanistan’ın Lesvos Adası’ndaki mülteci kampında gönüllü hekimlik yapan Dr. Nabiha İslam, Lesvos Adası özelinde Avrupa’daki mülteci kamplarında yaşanan insandışılaştırma ve zenofobiyi (yabancı nefreti) kaleme aldı. Kaynak: “Lesvos Adası’nda büyük bir ihmal ve zenofobi (yabancı nefreti) ile karşılaştım”
Makaleler
Hava Durumu