Balıkesir'de "Örnek Kur'an Nesli" konuşuldu

Balıkesir’de faaliyet gösteren Kardeşlik Köprüsü Derneğinin organize ettiği Bilinç Derslerinde Hamza Er "Örnek Kur'an Neslinin Özellikleri" konulu sunum gerçekleştirdi.

30-05-2013


Balıkesir’de bulunan Kardeşlik Köprüsü Derneğinde gerçekleştirilen, Balıkesir Merkezden ve çevre ilçelerden katılımcıların bulunduğu seminer Dernek başkanı İlhan Kızıllarlı’nın selamlama konuşmasının ardından başladı.

Kur'an Nesli kavramının Seyyid Kutub'u idama götüren en önemli konulardan birisi olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan Er, Kutub'un takipçisi olduğunu iddia edenler bu ideali yeterince kavrayıp ve sosyalleştirme konusunda adım atamamışlardır dedi.

Yaşadığımız bölgesel ve küresel şartlarda kendimizi ve toplumu vahyin muhkem nassları doğrultusunda ıslah edip ümmeti yeniden inşa etmenin zor bir görev olduğunu belirten Hamza Er, ama zora talip olmamızın da bir sorumluluk olduğunu unutmadan hayatın içinde, ferdi ve yapısal planda her türlü fikri ve ameli cahiliye ürünü olan değerlerden arınma çabasını süreklileştirme ve inkılabı öncelikle nefislerimizde gerçekleştirmenin önemini kavrayabilmeliyiz dedi.

Hamza Er konuşmasının bu bölümünde şunları ifade etti: “Teferruatlar arasına sıkıştırılmış, insanın ömründe bir veya iki kez karşılaşacağı hususların asıllaştırılmasıyla bulandırılmış islam anlayışını Rabbani hedeflerle yeniden buluşturmuş olan Seyyid Kutub, Müslümanların çevresine, dünyaya söyleyecek sözlerinin olması gerektiğini, Tevhid akidesinin red ve inşa özelliğini taşıdığını, bugün barışık yaşanan tüm hayat görüşlerinin hevaya, zanna dayandığından cahiliye olarak değerlendirilip reddedilmesinin zorunluluğunu ve örnek bir Kur’an neslinin inşasının Rabbani, Nebevi bir proje olduğunu çağın Müslümanlarına hatırlatmıştır.”

Yenilmişliğimizin sebebini Kur’an’ın mehçur bırakılmasıyla açıklayan Er,“İslami toplum, Kur’an merkezli hayat”söylemlerine Müslümanlar yabancılaşmıştı. Dinin donuk, bireysel ibadetler alanıyla ilgilenir olmuşlardı. Hz. Muhammed(s) ve sahabe ile ilgili olağanüstü olaylar ve efsanelerden başka bir şey akla gelmiyordu. Dinin gönderiliş amacına, Hz. Muhammed(s)’in şahidlik yönüne işaret edilmesi oldukça elzemdir. Resulullah(s)’ın yetiştirdiği sahabe neslinin örnek gösterilerek bu nesli yetiştiren araç ve değerlerin tespit edilmesi önemlidir. Çünkü kalkış yeniden bu araç ve değerlerle mümkün olabilecektir. Dedi.

Bu değerleri üç madde ile tasnif eden Hamza Er konuşmasının geri kalan kısmını bu maddeler üzerinden güncellemeler yaparak sürdürdü. 1-Beslenilecek tek kaynak Kur’an’dır, 2- Kur’an bilgilenmek ve haz almak için değil anlamak ve yaşamak için okunmalıdır, 3- bu okuma ve anlamanın bir sonucu olarak içerisinde bulunulan tüm cahili tavır ve davranışlar sorgulamaya tabi tutularak terk edilmelidir.

Seyyid Kutub’un eserlerinde, konuşmalarında bir panik havası ya da acil devrim çağrısının olmadığına işaret eden Er, bilakis uzun soluklu bir dönüşüm ve mücadele sürecine vurgu yapıldığının altını çizdi. Kutub, vahyin sorumluluğunu taşıyacak bir toplumsal yapının akide temelinde uzun bir oluşum dönemi gerektirdiğine, sağlam ve derin temellere dayanmasının zorunluluğuna dikkat çekmiştir diyen Hamza Er daha sonra şunları söyledi:

“Bugün gelinen nokta vahim bir hal almıştır. Kur'an merkezli toplum modeli fikri terk edilmiştir. İslam’ın, laik, liberal, demokratik anlayışlarla çatışamayacağı, barışık yaşayabileceği vurguları kabul görmektedir. Nötr devlet, dini olmayan, Adalet temelli devlet yaklaşımlarına akademisyenler, ilahiyatçılar ve hareket önderleri beyat etmişlerdir. Uzun tartışmalar sonucunda ulaşılan bu fikir kendisine rahatlıkla taşeronlar bulabilmiş, İslam dünyası bu yeni düşünce ile dizayn edilmeye başlanmıştır. Peki Müslümanlar niçin bu kadar keskin bir dönüşüm sergilemiştir?

Bu topraklarda İslami söyleme sahip oluşumların yola çıkış amaçlarını ortaya koyan, belirleyen net manifestoları yoktu da ondan... Müslümanlar, önlerine gerçekçi hedefler koyma, kısa, orta ve uzun vadeli programlar oluşturma konusunda hazırlıklı değillerdi. Devlet merkezli bir heyecanla oluşturdukları hareketlerinin başarısızlığını konuşmaya başlamışlardı. Onların göremedikleri, ümmeti oluşturmadan devletten söz edilemeyeceğiydi…

Bununla beraber, İslami çalışmaların, yani sohbet ortamlarının gündeminin sadece orada kaldığı ve kitleleşemediği kanaati, bu çalışmaları yürüten Müslümanlarda motivasyon kaybı oluşturdu. Konuşulan fikirlere, egemenlerin kontrolünde ki kamuoyu tarafından ilgisiz kalınması, azınlık psikolojisini derinleştiriyordu. Artık irşad çalışmaları, kendin çal kendin söyle ithamları ile önemsiz görülmeye başlanmıştı. Kitaplarda okunan bilgilerin hayata yönelik karşılığının olmaması, merkeze alınan, hedeflenen fethin bir türlü gerçekleşmemesi, yılgınlığa sebebiyet verdi. Çalışmaların kendini tekrar eden bir hal aldığı düşüncesi hakim olmaya başladı. Bundan dolayı bu kesimler, daha popüler olan, hemen gündemleşen, kısa vadede sonuçlarını göreceklerine inandıkları politik sürece katılma dürtülerini harekete geçirdiler.

Temennim, bu düşüncedeki kesimlerin bir an evvel Tevhid akidesinin gereklerini yeniden hatırlayarak sadece Allah’a kul olan ve sadece O’nun hükmünün uygulandığı toplumların adalete ulaşabileceğini idrak eden saflar arasında yerlerini almaları olacaktır.”

Balıkesir ve çevresinden gelen çalışma gruplarından kardeşlerin soru ve katkılarıyla zenginleşen program dayanışma temennileriyle sona erdi.

(Kaynak: Küremedya)

Etiketler : #Balıkesir'de   #Örnek   #Kur'an   #Nesli   #konuşuldu   
YORUMLAR
  • Yakup Döğer   31-05-2013 23:51

    Allah razı olsun Hamza kardeşimizden ve yanında bize zaman harcayıp, fedekarlık yapan diğer kardeşlerimizden.Gelmeleri bizleri çok sevindirdi,tanıştık görüştük hasbihal ettik. Konu güzeldi,Sunum güzeldi,katılım güzeldi bereketli,verimli geçti Allaha hamd olsun.En kısa zamanda kardeşlerimizi tekrar görmek ümidiyle Allah hapsinden razı olsun.

İlginizi çekebilecek diğer haberler

Makaleler

Hava Durumu


VAN