
"kurtul" Arama Sonuçları

Kur’an bütünüyle hayatı Allah'a has kılmanın rehberi, kılavuzu, haritasıdır. Kur’an, kulların kullara kulluktan kurtulup, sadece tek Allah'a kul olmalarını istemektedir. Tek Allah'a kulluk, tek bir akide, tek bir tasavvur, tek ahlak, tek siyaset, tek iktisat, tek hukuk, tek hüküm demektir.

Videoda, öğrenilmiş çaresizlik içinde köle ruhlu insana dönüşen müslümanların bu halleri tasvir ediliyor; bu halden kurtulmanın formülü verilip gereken stratejiler anlatılmaya çalışılıyor.

Küresel sistemle tam entegre olmuş seküler/liberal/demokrat/muhafazakâr toplumu inşa etme sürecinde, mevcut iktidar erkleri, aile konusunda tam bir çıkmazın içine düşmüş gibidirler. Bütün eğitim hayatını pozitivist/maddeci/kapitalist değer yargıları ile dizayn eden sistem, ‘rızkın temini’ konusunda da aynı zihin kodları ile hareket ederek (yukarıda da değindiğimiz gibi), mensuplarını Allah’ın kefil olduğu bir konuyu sorgular hale getirmiştir. ‘Aile’ kurumunun yapı taşı olan çocukların bakım ve iaşesini (güya) destekleyerek, ebter olmaktan kurtulacağı zannına kapılmıştır.

Rejim ellerini ovuşturuyor. İşlerini yürüten, değirmenine su götürenlerin muazzam sadakati ve hizmetleri onu daha da muhkemleştiriyor. Ona olan bağlılık en tepeden tabana yayıldıkça, İslami mücadelenin işi daha bir zorlaşıyor.

Yıllar bu şekilde geçip giderken sırat-ı müstakim olan yolumuzun üzerine hem küresel şeytanlar hem de yerel işbirlikçileri demokrat, liberal ve muhafazakâr müslüman adı altında revize edilmiş yeni bir tuzak kurdular. Müslümanların birçoğu sanki Kur’an’ı ve siyer-i nebiyi hiç okumamışlar gibi Lokman suresi otuz üçüncü ayete muhatap olmaktan kurtulamadılar. Yani aldatıcılar Allah’ın adını kullanarak müslümanları aldatmıştı.

Peki, böyle özgürlükçü bir toplum neden Muhammed (s.a.s) bana Risalet verildi deyince “Lâ ilâhe illallah” deyin kurtulun çağrısına şiddetle karşı çıktılar? Neydi onları Hz. Peygambere hasım eden?

Kur'an'ın temel bazı konularına ters olan, sadece Rabbimize tahsis edilmesi gereken hususlarda, başkalarını araya koymak, başkalarıyla sürekli irtibat (rabıta) haline bulunmak, başkalarından manevi anlamda kurtuluş ve yardım isteneceği düşünce ve inancı "Tevhide" aykırı ve imanı bozacak fiil ve söylemlerdir...

Samimiyetle söylüyorum ki eğer bize ‘‘İslami kuruluşlar’’ diye lanse edilen yapıların yöneticileri kendilerini kutsallıktan azade kılıp aradan çekilebilmeyi göze alıp da bu halden kurtulmaya azcık da olsa gayret etseler, bu topraklarda yaşayan Müslüman kardeşler çok daha rahat bir istişare ile “Tevhidde vahdet, vahdette uhuvvet, uhuvvette devleti oluşturabilirler.”

Fotoğrafta, İngiliz işgal kuvvetlerinin "İstanbul'a veda partisi"nden bir kare görülüyor. İşgal kuvvetleri komutanı Sir Charles Harrington tarafından Tarabya'da verilen bu "veda partisi"nde Kemalist kadroyu temsilen İ.İnönü de yer alıyordu.

İzmir Büyükşehir belediyesi başkanının İzmir'in kurtuluş gününde savaşılan düşmanın ismini telaffuz bile etmeden şedit bir Osmanlı aleyhdarlığı yapması konuyu alevlendirdi. Abdülhamid üzerinden yürütülen düşmanlık bu defa Vahidettin üzerinden sürdürüldü. Kemal Tahir bu konuya kafa yormuş, ciddi şekilde araştırmış bir yazarımız. Onun bu konudaki tesbitlerinin yabana atılamıyacak değerde olduğunu düşünüyoruz.

Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki Rus paralı askerlik şirketi Wagner askerlerinin saldırılarından sağ kurtulanlar, Wagner’in bölgedeki etkinliğini arttırmaya çalıştığını ve Suriyeli paralı askerlerin de bu saldırılara katıldığını aktardı.

Mü’min olmak, iki hayat için de paha biçilmez olan en yüksek kariyer makamını sembolize eden bir kimlik ve kişiliktir. İman edenlerin sahip olması gereken niteliklerin neler olduğunu ve nasıl elde edileceğini de bize hem öğreterek hem de yardım ederek bildirmişti, Cennetlerin zirvesine, en zirveye taşıyan nitelikler ile Firdevs cenneti ile ödüllendirilecektik.

Ramazan Yazçiçek: Çağın tanıkları olarak bizler çözüm keşfine çıkmak zorundayız. Var olan ancak şimdilerde kayıp olan Lâ İlâhe İllâllah hakîkatinin yeniden farkına varmak zorundayız. Bu keşif yeni değil, var olanı yeniden keşif olacaktır. Kök sorunu da kök cevabı da kendinde mahfuz Lâ İlâhe İllallah, insanlık için yegâne kurtuluş reçetesidir.

Batı hayranlığının, neredeyse geri kalmış tüm dünya ülkelerinde korkunç bir etkiye sahip olduğunu görünce, batıya biat etmiş liderlerden daha tehlikeli olan bir şey var ise, şüphesiz o da silahsız işgal anlamına gelen kültür emperyalizmidir. Birincisinden kurtulmak kolay, ama ikincisi o kadar ciddi ve silinmez etkilere sahip ki…

Aşırılıkları tamponlayabilmek için, hakikatin derinliğine nüfuz etmede acele etmemek, her gruptan müslümanlarla ve farklı cemaatlerle diyalog ve karşılıklı fikir alışverişini önemsemek, hâdiselere çok yönlü ve geniş bakmaya gayret etmek, araştırmaya önem verip taklit ve donukluktan kurtulmak, ahlâken de sabırlı ve hoşgörülü olmak gerekir. Ama, her şeyden önce Kur’an bütünlüğüne vâkıf ve teslim olmak…

Ümmet coğrafyasının emperyalistlerin, siyonistlerin ve yerel işbirlikçilerinin işgalinden kurtuluşu ve mazlum Müslümanların özgürlüğü için, 23 Nisan Cumartesiyi 24 Nisa Pazara bağlayan gece 03.30'da, sahur vakti Rabbimize hep birlikte niyaz ediyoruz. "Kur'an'daki Dualar ve Hayatımızdaki Yeri" kitabının yazarı Yalçın İçyer hocanın Almanya'dan canlı yayınla katılacağı dua programına ilginizi bekliyoruz.

Yazar Murat Kurtuldu, 28 Şubat sonrasında “muhafazakarlığın” üç ana noktada siyaset dilini inşa etmeye çalıştığını belirterek, iktidarın paylaşımını, gücün paylaşımını ve zenginliğin paylaşımını esas alarak uzlaşmacı bir yol izlediğini anlattı.

Yazar Murat Kurtuldu, inşallah önümüzdeki Salı gecesi gerçekleştirilecek İktibas Dergisi Youtube canlı yayın programında, 1997’de başlayan 28 Şubat sürecinin bugünle ilişkisine dair değerlendirmelerde bulunacak.

İslam karşıtlığı ve ırkçılık Avrupa kıtasında artarak devam ediyor. İslam karşıtı saldırılarda Almanya, Fransa ve Avusturya başı çekiyor. Şüphelilerin yakalanamaması veya zanlıların hafif cezalarla kurtulması sorunun çözümüne katkı sunmuyor.

Balıkesir’in Edremit ilçesinin “düşman işgalinden kurtuluş günü” olarak ilan edilen 9 Eylül tarihinde Edremit Belediyesi ve ÇYDD tarafından gerçekleştirilen müsamerede çarşaflı kadın zincire vurulmuş olarak gösterilirken zincirler çözülüp çarşaf atıldıktan sonra ortaya modern giyimli tesettürsüz bir kadın çıkıyor.
Makaleler
Hava Durumu