
"etmekte" Arama Sonuçları
İslam Binasının Kesilen Kolonları
Kolon, bilindiği üzere bir yapının taşıyıcı unsurudur. Dolayısıyla yapı için olmazsa olmazdır. Bir binayı belli sayıdaki kolonlar ayakta tutar ve kolonlar birbirini tamamlar. Birinin yokluğunda diğer kolonlar da işlevini tam olarak yerine getiremez, bu itibarla yapı için hayati risk ortaya çıkar. İşte cihad yükümlülüğü de İslam binası için, herhangi bir yapıdaki ana kolonlardan birine tekabül etmektedir. Kendisi olmadan binanın ayakta kalamayacağı bir ana direk…
Ümmetin Yegâne Çıkış Yolu: Rekabet Yerine Velayet
Kısacası tarihsel anlayış ve kimlikler üzere rekabet yerine, Kitab-ı Kerim'in öğrettiği velayet bilinci (Bkz: Tevbe 71. ayet) üzere hareket etmekten başka çıkar yol yoktur.
Düşmana benzemezsen kazanırsın
Esirleri serbest bırakılma törenindeki karelerin her biri bir derstir. Batının yıllardan beri tüm imkanlarıyla inşa etmek istediği "İslam ve terör" algısının ne kadar büyük bir yalan olduğunu adeta tüm dünyaya ilan etmektedir. Yeryüzünde asıl bozguncuların, asıl teröristlerin kimler olduğunu ayan beyan ilan etmektedir.
"İran-Türkiye-Suriye" hattında savaş mı sağduyu mu?
Zalimlerimiz, katillerimiz belli iken birbirimizin zalimi ve katili olmayalım. Zalim ve katillere karşı savaşırken yanlış siyasi hareketlerle, söylemlerle kendi zalim ve katillerimiz büyütmeyelim. Birbirimizi şeytanlaştırarak şeytanla mücadele ettiğimizi zan etmekten vazgeçelim.
Politik ve Ekonomik Bir Enstrüman Olarak "Holokost"
“Holokost” kavramsallaştırması 2. Dünya Savaşı öncesi ve sırasında Nazilerin işlemiş olduğu korkunç insanlık suçlarını tanımlamayı ve mahkûm etmeyi hedefleyen insani/ahlaki temelli bir kavramsallaştırmanın ötesinde, yapılan zulümler ve çekilen acıların insanlık düşmanı bir ideoloji (siyonizm) ve onun taraftarlarınca, politik ve ekonomik çıkarlar doğrultusunda azami derecede kullanılan bir araç/enstrüman işlevi görmüştür, görmeye devam etmektedir.
Filistin için Cihad-ı Mukaddes
Cevat Rıfat Atilhan: Evet, düşmanın elinde birçok fırsatlar vardır. Fazlaca şımarmıştır. Paralı ve silahlıdır. Yaygaracı ve küstahtır. Dünya matbuatına ve fikriyatına tahakküm etmektedir. Bütün bunlara rağmen, bütün umduklarına rağmen, Arz-ı Mev’ud, ona arzı cehennem ve makber olacaktır.
Sapmalardan Sapma Beğenin!
Helak olmayı hak ettiren bütün kötülükler ülkeyi kuşatmış bulunmakta, ülkenin bir köşesi de Celalettin Rumi’nin raksıyla gönül eğlendirmektedir. Kültür bakanlığı Konya’yı ifsat etmeye devam etmektedir. İfsadı da manevi atmosfer tavan yaptı diyerek örtbas etmektedirler.
Medyanın gücü mü, gücün medyası mı?
İşte “medyanın gücü” ile “gücün medyası”nın ayrılış noktası tam da burasıdır. Bu iki tanımı yapmakla, “sözün gücü” ile “gücün sözü” arasındaki akidevi, ahlaki, ontolojik farktan söz etmekteyiz.
Diyanet Niçin Kuruldu, Mevcut Durumda İşlevi Nedir?
Günümüzde jakoben dayatmacı laiklikten ziyade anglo-sakson ılımlı laikliğin câri olduğu işleyiş içinde Diyanet, kendisi için biçilen işlevi farklı biçimlerde yerine getirmeye devam etmektedir.
İnancın ayarları ile oynama girişimleri
“Alt akıl” toplum mühendisleri boş durmuyor. Dönüştürme projeleri devam etmekte, sinsi, sinsi ve bir birini takib eden adımlar ile acele etmeden hareket etmekteler. Çünkü acele ettiklerinde baskı ve basınçla yol almak zorunda kalırlar bu da elde etmek istedikleri gönüllü bir dönüştürmenin tabiatına aykırıdır.
Ercümend Özkan ve 43. Yılında İktibas Dergisi (VİDEO)
İktibas Dergisi yazarları Mehmed Durmuş, Mustafa Bozacıoğlu, Şükrü Hüseyinoğlu ve Ercümend Özkan’ın oğlu Tarık Özkan’ın katılımı ile dün gece, “Ercümend Özkan ve 43. Yılında İktibas Dergisi” başlıklı program gerçekleştirildi. İktibas Dergisi YouTube kanalında canlı yayınlanan programda, Ercümend Özkan’ın mücadelesi ile bu mücadelesinin ana kolu olan İktibas Dergisi’nin 43. yılında halen devam etmekte olan yayını konu edildi.
“Biz Kur’an’ı anlamayız” demek zulüm değil mi?
Ercümend Özkan: Bu engel öylesine insanımızın üzerinde gölge etmektedir ki onların gelişmelerine imkân vermemekte, bilakis (tabiri mazur görünüz) mumyalaşmalarına, bilinçsizleşmelerine ve hemen hiçbir zaman İslâm’ın aslını öğrenememelerine sebep olmaktadır…
Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeyenler
“Kim hükmedecek?” sorusu, modernleşme-din ilişkisinin hem arka hem de ön planında yatan asıl saike ışık tutmaktadır. Sorunun din açısından cevabı bellidir, tek hükmedici vardır O da Allah’tır. Modernizmin cevabı da bellidir, tanrılaşmaya çalışan insan hükmetmektedir.
Bu fücur hepimizi yutar
Bütün yol, yöntem ve vasıtalarla hayattan men ettikleri İslam'ın yerine laikliği ikame edenlerin niyetleri -Bebek’teki mücrimlerin çıplaklığı misali- bütün çıplaklığı ile hala tebarüz etmediyse, bunun artık kalplerin mühürlenmesi, gözlerin perdelenmesi ve kulaklara ağırlık vurulmasından başka bir izahı yoktur. Laiklik Allah'ın günah saydığı, haram kıldığı bütün cürümler için alan açmakta, korumalık yapmakta, haramı teşvik etmektedir.
İktibas’ın yeni sayısı “Rusya’nın Ukrayna Çıkmazı” manşeti ile çıktı
İktibas Dergisi 521. sayısı ile yeniden okurlarına ulaşırken, yeni sayının yorum konusunu Rusya’nın Ukrayna’ya devam etmekte olan saldırısı ile seçim sürecindeki partiler ve ittifaklar oluşturdu.
İktibas canlı yayınında konu
İktibas Dergisi Youtube kanalında ayda bir şeklinde devam etmekte olan canlı yayınların yeni konuğu, inşallah Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İhsan Toker olacak.
O Elmalılı merhum, parti kurucunuza ve siz laik parlamenterlere tağut diyor ey câhiller
Oy hesabıyla panelde övgü ve sitayişle bahsettikleri Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'ın, parti kurucularını ve onun açtığı bâtıl yolda yürüyen kendilerini açık şekilde tağut olarak tavsif ettiklerini bilmiyorlar tabi. Gerçi bilseler de, bilmezden gelip, oy hesabıyla onun adını istismar etmekten geri durmazlardı.
Özet olarak Zümer suresinin 18. ayetini şu şekilde anlamak isabetli olacaktır: Tağuta kulluktan kaçınan müminler, doğal olarak ve müminin tanımı gereği, “söz” demeye tek layık olan Kur’an’ı dinler ve Kur’an’ın “en güzel” olan emir ve nehiylerine, öğütlerine, uyarılarına vd. tabi olurlar. Söz Kur’an’dır, “ahsen” olan da Kur’an’dır. “Söz” de, “en güzel” de Kur’an’a işaret etmektedir.
Putperestliğin olduğu yerde, İslami dâvetin en öncelikli konusu bu mesele olmalıdır
Günümüz resmi ve sivil (!) din öğretimi ise, bütün bir toplum alenen bir ölmüşe tapınmaya teşvik ve tazyik edilirken, Allah'ın Kitabı'nın diğer farzlarını bile değil, ilmihal kitaplarının müstehap ve mekruh baplarını gündemleştirerek toplum gündemini manipüle etmekte, putperestliği teşhir ve telin etmemekle, onun açık işbirliğini üstlenmiş olmaktadırlar.
Sâbikundan bir isim: Ahmed Kalkan
Sâbık olanlar kitaba vâris olanların başında gelirler. Çünkü vâris olmanın tüm vecibelerini gereğince yerine getirirler. Kitab’a ve sünnete uyar, insanlara tebliğ etmekte gayret gösterir ve Din-i Mübîn için fedakarlık hatta kendilerini kurban etmek için öne geçmeye çalışırlar.
Makaleler
Hava Durumu




























































