

"diye" Arama Sonuçları

Siyonist işgal rejiminin, Mescid-i Aksa'yı fiilen bölmek ve bir kısmını Yahudilere tahsis etmek için girişimlere başladığı bildiriliyor. Filistinli gazeteci Muhammed Ebu Takiyya, “İşgalci İsrail gerçek ve fiili planlamaya girmiş diyebiliriz. Mescid-i Aksa'yı mekansal olarak taksim etmek adına bu planlama artık meclise sunuldu ve onun üzerinden çalışmalar başlatıldı" diyor.

Allah’ı yok sayan, sadece O’nun adını kullanarak kendisine meşruiyet ve halk desteği sağlayan bu sisteme dahil olduğu, verdiği oylar ile şu veya bu kişinin, partinin, görüşün iktidara gelmesine sebep olduğu için Rabbine ne cevap verebilecektir insan. Din konusunda ehven-i şer diye bir kuralın olmadığını bildiği halde kendisini bununla mı savunabilecektir.

Bir de, demokrasi kötüdür, laiklik şöyle şöyle din dışıdır vb. demek aslında bir şey demek değildir. Esas belirleyici olan, “demokrasi kötüdür”den sonra kuracağımız cümledir. Devamında “İslam iyidir” cümlesini kurarsak, yerde ve gökte, âfakta ve enfüste, ezelde ve ebette en büyük doğruyu söylemiş olacağız. Platon’dan bu yana pek çok demokrat da demokrasiyi eleştirmektedir. Demokrasi için “yetmez ama evet” diyenler azımsanmayacak kadardır ama bu insanlar seçimlerini Allah ve Rasûlden/Rasûllerden yana yapmadıkları müddetçe, bir şey demiş sayılmazlar.

Müslüman Kur'an ahlakıyla inşa olur. Bu ahlak önce kendinden başlayan ve sonra en yakınını inzar etmeyle devam eden bir ahlaktır. Topu taca atmadan “ama, lakin...” demeden ertelemeden hemen şimdi değişime başlamaktır... Herkes bir seçim yapıyor muhakkak. Peki bizler, kendini İslam’a nispet etmişler şimdiye kadar nasıl bir seçim yaptık ve bundan sonrası için seçimimiz nedir?

Dua eden ne isteyeceğini bilmeli, kimden isteyeceğini çok iyi anlamalı Allah'tan istemeli ve pazarlık yapmamalı. Beni şunla bunla imtihan etme demek doğru değildir! "Deki; Rabbim hakkımda hayırlısı neyse onu nasip et." İmtihanımı kolay eyle, dayanma ve sabır gücünü ver diye dua etmeli.

Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Diyarbakır'da düzenlenen "Mevlid-i Nebi" etkinliği büyük bir katılımla gerçekleşti. Etkinlikte konuşan Mehmet Göktaş, "Evet, ya Resulullah. Biz sana ümmet olmaktan daha büyük bir şeref tanımıyoruz. Muhammed ümmeti olmaktan daha büyük bir pasaport, kimlik tanımıyoruz." diye konuştu.

Ademoğlunun tarihi boyunca “vahy”; Allah tarafından hak ile batılı ayırması için Rasuller aracılığı ile inananlara şifa ve rahmet olsun diye yeryüzüne indirilirken, muhakkak ki bu durum müşrik, münafık ve kafirlerin tadını kaçırıyor, düzenlerini bozuyor ve planlarını altüst ediyordu. Bu durum Nuh (as)’da da böyleydi, Salih (as)’da da, Şuayb (as), Musa (as), İsa (as)’da da böyleydi.

Ramazan ayı bütün insanlık ve bütün zamanlar için farkındalık ayıdır da diyebiliriz. Çünkü bu ayda inen vahiy, insanlığı içinde bulunmuş olduğu durumdan farklı kılmak istemektedir.

Depremzedeler Ramazan ayı boyunca iftar ve sahurlarını rahat yapabilsinler diye yemek ikramımız olacak ve bölgemizde ihtiyaç sahibi, yoksul, yetim aileler için kumanya, gıda alışveriş kartı, zekat, sadaka, infak, fitre dağıtımı yapacağız inşaallah. Bu hayır çalışmasında sizlerinde desteğini bekliyoruz…

Samimiyetle söylüyorum ki eğer bize ‘‘İslami kuruluşlar’’ diye lanse edilen yapıların yöneticileri kendilerini kutsallıktan azade kılıp aradan çekilebilmeyi göze alıp da bu halden kurtulmaya azcık da olsa gayret etseler, bu topraklarda yaşayan Müslüman kardeşler çok daha rahat bir istişare ile “Tevhidde vahdet, vahdette uhuvvet, uhuvvette devleti oluşturabilirler.”

Taliban iktidarının birinci yılında Afganistan’a giden Habertürk yazarı Nagehan Alçı, “Bugün size hayatım boyunca dinlediğim en ilginç hikayelerden birini yorumsuz anlatacağım. Okuduklarınıza hayret edebilir, kızabilir, öfkelenebilir ve isyan edebilirsiniz. Gerçek öyle çarpıcı ki değerlendirmesini şimdilik size bırakıyorum…” diye yazdı.

İzmir Büyükşehir belediyesi başkanının İzmir'in kurtuluş gününde savaşılan düşmanın ismini telaffuz bile etmeden şedit bir Osmanlı aleyhdarlığı yapması konuyu alevlendirdi. Abdülhamid üzerinden yürütülen düşmanlık bu defa Vahidettin üzerinden sürdürüldü. Kemal Tahir bu konuya kafa yormuş, ciddi şekilde araştırmış bir yazarımız. Onun bu konudaki tesbitlerinin yabana atılamıyacak değerde olduğunu düşünüyoruz.

İngiliz uşağı altı Arap "Genel valiliği" kraliçenin ölümü üzerine yas ilan etti diye onları eleştiren ve emperyalizm karşıtlığı kasan Kemalistlere hatırlatılır...

Allah’ın basiret, dinleyip anlama, kavrama, fıkhetme hassalarıyla yarattığı şerefli varlık insan, sürüleşmeye tabi olduğu zaman teker teker bütün şeref kademelerinden soyunmakta, namus, edep, ahlak gömleğini çıkarmakta, ar damarı diye bir şey bırakmamaktadır. “Ahsen-i takvim” üzere yaratılan insan esfel-i sâfilîne düşmektedir. Karınlarını ve her yerlerini açan kızlar ‘düşen’ kızlardır.

Tesettür Seferberliği Platformu Yönetim Kurulu Üyesi Rumeysa Demir, "Tesettürlü insanların tesettüre uygun, Allah Teâlâ'nın biz müminlerden istediği ölçülerde ve nitelikte kıyafet bulması zorlaştı. Geniş, vücut hatlarını belli etmeyen, dikkat çekmeyen giysilerin satıldığı mağaza sayısı bir elin parmağını geçmeyecek kadar az. Bu nedenle çoğu tesettürlü insan hazır giyim sektörünün raflara, vitrinlere yerleştirdiği kıyafetlere mecbur bırakılıyor. Tesettürlü bir kadının sosyal ve özel alanlarda, gündelik veya özel merasimlerinde giymek istediği nitelikteki kıyafet ihtiyacını karşılaması çok meşakkatli bir hale geldi" diye konuştu.

Siyonist işgal çetesi, 2007'den bu yana işgal altında tuttuğu Gazze'ye yönelik bir kez daha ağır bir katliama girişti. Şimdiye kadar 8'i çocuk olmak üzere 32 Gazzeli kardeşimiz katledildi. Kur'an Nesli Tv youtube kanalında saldırı altındaki Gazze'den canlı bağlantıyla siyonist vahşet gündemleştirilmeye çalışıldı...

Bir tarikat şeyhi ölmekle İslam anlayışı, tasavvuftaki mevkii, İslam’a taban tabana zıt görüşleri de ölmemektedir. Ona gösterilen saygı ve hürmetten, onun görüş, düşünüş ve fikirleri, yaşam biçimi de payını almaktadır. İsmailağa Cemaati diye anılan tarikat, liderlerine ihtiram göstermekten öte, o cemaatin bütün üyeleri gibi bir beşer olan bir kişi nasıl rab edinilir, onun örneğini vermektedir. Kur’an’ın onca uyarılarına, Rasulullah’ın (sav) sakındırmalarına rağmen, büyükler ve reisler Allah’tan başka rab, şerik ve endâd edinilmektedir. Fani bir beşerden, bir ilah yontulmakta, İslam’ın şirk hakkındaki bütün uyarıları hiçe sayılmaktadır.

Önemli olan, müslümanım diyenlerin gerçek İslâm üzerinde bulunmasıdır. Yaptığı mücadelenin, çektiği sıkıntıların Allah rızası getirici olabilmesi ancak buna bağlıdır. En hayati görülen anda bile Allah Rızasını kazandırıcı tavır (amel) müslümanı bağlayıcıdır.

Allah Teala müminler hayatlarına tatbik etsinler diye Kur’an ahkamını indirmiştir. Fakat Kur’an bizde sadece okuyup sevap kazanmak içindir. Mezarlığın iriş kapısında Allah’ın ayeti yazılır fakat okullarımız Allah’ın adıyla açılmaz ve kapanmaz. Öğrencilerimiz derslerine Allah’ın adıyla başlamazlar. Herhangi bir monarkın adı Allah’ın adıyla yer değiştirmiştir.

Teoman Duralı, Bilge Kağan'ın söz konusu tercihini ve gerekçesini söylediğinde, aklıma doğrudan 1920'li yıllar, M.Kemal, etrafındaki kadro ve batılılaşma/bâtıllaşma tercihleri geldi. "Keşke o gün M.Kemal'e hayır diyecek, onu bu ilhad ve irtidattan vazgeçirmek, değilse engellemek için tavrını koyacak bir "Tonyukuk Kağan" bulunsaydı Ankara'da" diye düşündüm.
Makaleler
Hava Durumu