
"Nebiler" Arama Sonuçları

Cuma sohbeti: Kulluk Muallimi Nebiler I Hasan Çelenk I Kur'an Nesli İlim Merkezi

Evet, tüm Nebiler (a.s.) ve beraberlerindeki mü’minler gibi Rasulullah (a.s.) ve beraberindeki ilk nesil de dönemlerinin “28 Şubat süreci”ne de “AKP süreci”ne de Rabbani ilke ve ölçüler üzere sebat ederek direnmişler, istikamette istikrar üzere olmuşlar, Âlemlerin Rabbi’nin ol dediği yerde olup dur dediği yerde durmayı bilmişlerdir.

İnananların sayısı, tüm Rasuller ve Nebiler dönemlerinde tarih boyunca genelde azınlık olarak kalmıştır. Ancak Rabbimizin hiçbir buyruğunda kemiyeti, Allah’a ‘gönülden’ boyun eğen az sayıdaki kimselere tercih ettiğine dair bir delil yoktur.

Nebîlerin mücadele yöntemleriyle yeniden hayata dönebiliriz. Sadece kendi nefislerimiz için yaşamadığımızı, bütün insanlığa karşı -karınca kararınca- bir sorumluluğumuz olduğunu düşünmekle başlayabiliriz işimize…

Şefaat hayata nebilerin izince müdahale etme ve yönlendirme çabalarının tümüdür desek abartı olmaz sanırım, çünkü her hamle kulun hem dünyasını hasen/güzel, hem ahiretini hasen/güzel kılma çabasıdır.

Bugün de, egemenlerin ve kitlelerin Allah’a dair algı ve inanışları ile, Kitab-ı Kerim’de bize isim ve sıfatlarıyla bizatihi kendisi tarafından tanıtılan Allah inancı arasında dağlar kadar fark vardır.

Yeryüzünde tuğyanın en büyüğüne girişenlere Allah katında protokolden bir yer ayarlamaya çalışmak, adı ‘hoca’ya çıkmış bir kişinin işi olmamalıydı. Bu konuda bütün nebilerin muhteşem mücadeleleri aklımızı başımıza devşirmek, sekr halinden kurtulmak için yeterlidir.

İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı-İLKAV, bir Eğitim Konferansını daha online olarak youtube sayfasından gerçekleştirdi. Online Eğitim Konferanslarının bu seferki konuğu, "Nebiler (a.s.), Mücadele Sürecinde Hangi Tutumlarıyla Ma'rûf İdiler?" başlıklı sunumu ile Şükrü Hüseyinoğlu oldu.

İLKAV online konferanslarında bu hafta "Nebiler (a.s.), Mücadele Sürecinde Hangi tutumlarla Ma'ruf İdiler?" konusu var. Konferans 29 Kasım pazar akşamı, inşallah 20.00'da İLKAV youtube sayfasından canlı yayında olacak.

Cuma Hutbesi: Nebilerin İnsanlığa Çağrısı: Birbirimizi Rabler Edinmeyelim - Kur'an Nesli İlim ve Dâvet Merkezi - Şükrü Hüseyinoğlu - 23 Muharrem 1442 / 11 Eylül 2020

Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı girişilen darbe, Müslümanlar olarak karşı durduğumuz birtakım değerleri meşru hale getirmemelidir. Bugüne kadar batıl dediğimiz şeyler bugün hak olmuş olamaz. Bugüne kadarki bütün iddialarımız bir anda çürümüş değildir. İslam davası, askeri darbelere kadar bir ‘şekil’, askeri darbelerden sonra başka bir ‘şekil’ alamaz. Müslümanlar olarak nazarımızda küfür, tuğyan ve hıyanetten başka bir değeri olmayan bir örgütün rejime yönelik bir kalkışması, bizleri sağcılaştırmamalıdır. Rejimin temel değerlerini yücelten söylemler çukuruna yuvarlanmaktan kendimizi korumak zorundayız. Bizim tek davamız İslam’dır. Bu, bütün nebilerin kutlu yoludur. Tek kutlu yol da işte bu yoldur.

Bir Arap atasözü şöyledir: “İzâ kânel-vadi hâliyen yekûnüs-sa'lebu vâliyen”/”Vadi boş kaldığında tilki valiliğini ilan eder” El-hak doğrudur… Böylesi bir otorite boşluğunun olduğu yıllarda, ümmet fakirlikten toprağa düşmüşken bir takım ecnebilerin ön ayak olmasıyla Veliyyüddin Efendi'nin vakıf arazisi üzerinde at yarışları oynanmaya başlanır.

Rasullerin/nebilerin dışında hiç kimseye de Allah, peygamberlik benzeri bir uyarıcılık görevi filan vermemiştir. Bütün bunlar, bir mescidde oturduğu yerden, “acaba burada kaç tane evliyaullah vardır?” diye murakabe ederken, yanındakinin, “sırf bu safta şu kadar vardır!” dediği söylenen hastalıklı kişilerin uydurmasıdır.

Ümmet kelimesi lügatlarda; nesil, her canlı cins, din, belirli bir zaman dilimi, nebilere tabi olma, cemaat, tek bir sınıf, belli bir zaman ve mekanda tek bir din (gaye, yol) üzerinde birleşmiş topluluk gibi anlamlara gelmektedir. Kur'an'da bu kavram tekil ve çoğul sığalarla 60 küsur yerde geçer.
Makaleler
Hava Durumu