
"M." Arama Sonuçları
Prof. Dr. Şinasi Gündüz: Cihad, Her Zaman Hakkın Yanında Yer Almaktır
Akademideki, bilgisi ile İslami duruşunu cem edebilmiş müstesna şahsiyetlerden biri olan İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şinasi Gündüz hoca ile, İslam’ın cihad öğretisi ve mükellefiyeti üzerine söyleşi gerçekleştirdik. İki bölüm halinde yayınlanacak olan söyleşimizi beğenerek okuyacağınızı düşünüyorum. Söyleşi boyunca Şinasi hoca birçok manşetlik cümle kurdu, okuyunca fark edeceğiniz üzere...
Bir Erdal Bayraktar geçti bu dünyadan
Erdal dostumuz hayatla barışıktı, kendisiyle barışıktı, ailesiyle ve dostlarıyla barışıktı. Çünkü Erdal Allah’la barışıktı. Allah’a imanı tamdı. Hastalıklarından çektiği ızdırap yüzüne aksetse de onu asık suratlı olarak hiç görmedik. Tebessümünü dostlarından hiç esirgemedi. Tekerlekli sandalyeye mecbur bir hayat onun psikolojisini bozmadı. Nice sağlam insanları demokratik uçurumlara atan ‘şartlar’ onu savuramadı, istikametini bozmadı. Sözün özü, Allah’ın Erdal Bayraktar kulu sahih bir akide, temiz bir yaşam ve nebevî çizgiye uygun bir duruşla Rabbinin katına gitti. Kendisine zaman zaman “sen bizim Şeyh Ahmet Yasin’imizsin” derdim. Narin bedeni toprağa verilirken dua eden hocanın aynı sözleri tekrar etmesini, aklın yolu birdir sözünün tecellisi olarak anladım.
İran-İsrail Savaş Tiyatrosu (Mu?)
Faruk Köse: Videoda iki sorunun cevabını araştırıyorum: 1- İsrail-İran savaşı danışıklı dövüş veya tiyatro mu? 2- Sünni Müslümanlar İsrail’e karşı İran desteklemeli mi? Ayrıca bu kapsama giren başka hususları da derinlemesine ele alıyorum.
Ali Şeriati'nin kaleminden Hacc'ın sembolleri
İbrahim'in sahnesi Mina'dasın şu anda; İbrahim gibi davranmak üzeresin. O, oğlu İsmail'i kurban etmek için getirmişti. Senin İsmail'in kim veya ne? Mevkiin mi? Şerefin mi? Mesleğin mi? Paran mı? Evin mi? Çiftliğin mi? Araban mı? Aşkın mı? Bilgin mi? Sosyal sınıfın mı? Sanatın mı? Elbisen mi? Hayatın mı? Gençliğin mi? Güzelliğin mi? Hangisi... Ben bilemem. Fakat sen kendini bilirsin.
Akif Emre ile unutulmayan söyleşi: "Müslümanlar hiç Kur'an okumuyorlar mı?"
Akif Emre: Bazen bakıyorum, yahu bu insanlar hiç Kur’an okumuyor mu diyorum. Çok açık, net hükümlerde bile, bırakın fıkhî yorumlar veya içtihatları, çok açık, net ilkelerde bile insanlar bir sivil toplum savaşçısı olarak çıkıyor karşımıza. Yahut Batılı herhangi bir hümanist insan tipi çıkıyor karşımıza Müslüman kılıklı, Müslüman olduğunu söyleyen, ama dünyaya bakışı, olaylara modernitenin paradigmalarıyla yaklaşan tipler var. Peki, bu Kur’an ne diyor? İslam liberalizme karşı değil, liberalizmi kabul ediyor dendiğinde, İslam’dan neleri feda ettiğini düşünmüyor mu insanlar?
23 NİSAN VE GÜNDELİKÇİ DİN TERCİHLERİ
Gelin toplum olarak tercihlerimizi açıklıkla ve samimiyetle yapalım ve çok dinlilikten, çok kıblelilikten (dolayısıyla çok yüzlülükten) sakınalım... "İkisi bir arada", "üçü bir arada" gibi şeylerin kahve tercihleri için geçerli olacağını, lakin din tercihinde asla meşru olmadığını bilelim.
Hiba, kız kardeşinin dört çocuğuna nasıl anne oldu?
"İbrahim, Lana, Ella ve İlyas'tan her gün güç alıyorum. Onlar bana sorumluluğun gerçekte ne anlama geldiğini öğrettiler" diyor Hiba, "Kız kardeşimi beyaz bir kefene sarılmış halde görmeye dayanamadım. Defnedilmeden önce vedalaşma fırsatım bile olmadı" diye ekliyor.
BİR DİZİDEKİ İLGİNÇ BİR İFADENİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Birkaç gün önce bir yerde TRT'nin tarih (!) dizisi "Fetihler Sultanı Mehmet" dizisine denk geldim ve 5-10 dakika izledim. Denk geldiğim sahnede ilginç bir ifade kullanıldı, "fena fi'd-devle / devlette fena (yok) olmak" şeklinde. Adeta Son 23 yılın istikamet krizini özetleyen bir terkip...
Zihniyet nasıl değişir? Camide ibadet önceliği yerini nasıl eğlenceye bırakır?
Müsaadenizle tekrarlayacağım, sıralamanın karışmaması şartıyla. Yani öncelik namazı eda etmektir. Çocukların gençlerin eğlenmesi değil. Her Ramazan şahit olduğum durumları görmekten, yazmaktan yoruldum. Gönlüm yoruldu.
DEPREM DEĞİL KIYAMET
İş, ev, araba… İnsanlar bunlar için çalışıp çabalamıyorlar mıydı? Oysa bakın bir karede işyeri de, ev de, araba da yıkıntılar altında kalmış, terk edilmişti. Kur’an’da kıyametin tasvirini yapan Zilzal, Kıyamet, Tekvir, Karia, İnfitar, İnşikak gibi surelerdeki kimi anlatımları adeta birebir gözlemleyebiliyordum.
Suudiler Kâbe’ye saygısızlık yapmışlar!
İşgalci Suudi hanedanının Kâbe maketine saygısızlık etmesinin, İsrail askerinin Gazze’de (daha önce ABD askerlerinin Irak’ta) Kur’an üzerine bevletmelerinden hiçbir farkı bulunmamaktadır. “Hatta Suudilerinki daha da büyük…” de demiyorum çünkü Suudi yönetimindeki zevatla İsrail yönetimindekiler arasında kayda değer bir fark görmemekteyim.
"İran-Türkiye-Suriye" hattında savaş mı sağduyu mu?
Zalimlerimiz, katillerimiz belli iken birbirimizin zalimi ve katili olmayalım. Zalim ve katillere karşı savaşırken yanlış siyasi hareketlerle, söylemlerle kendi zalim ve katillerimiz büyütmeyelim. Birbirimizi şeytanlaştırarak şeytanla mücadele ettiğimizi zan etmekten vazgeçelim.
Kosova’da Müslümanlar ve Anket Sonuçları
Uluslararası ilişkilerde bir takım kirli işlerin döndüğü herkesçe malum. Yani arka planda gizli vaatlerin, anlaşmaların ve ihanetlerin olduğunu aklıselim her insan bilir. Ama diyoruz ki, halkının %95’i Müslüman olan bir ülkenin en beğendiği lider dünyanın en kafir adamlarından biri olan Biden olmamalıydı…
Înâs’la Dirilmek
Ben Înâs’ı çok sevdim. Sizlerin de seveceğine inanıyorum. Înâs hiçbir çekince gütmeden, tam tersine büyük bir güven ve istekle her eve girdirilebilecek bir misafir. İslam’la tanışmasını istediğimiz her insanın eline tutuşturabileceğiniz bir risale. Bayramda-seyranda verilebilecek güzel bir hediye.
5816’ya karşı hak ve hukuk savunması
Mahkeme öncesi “5816 dayatmasına karşı, 6236 ayetin bize öğrettiği tevhid akidesini dillendireceğim. 6236, 5816'ya galebe çalacak!” mesajını paylaştım. Açılan dâvâ karşısındaki tutumumu ilk baştan itibaren “dik durmak, fakat diklenmemek” olarak belirlemiştim.
Susmayalım, gündemimizi Gazze’ye sabitleyelim
Gazze hepimizi sınıyor. Zalimlere meylediyor muyuz, mazlumdan yana mıyız? Elimizden bir şey gelmiyorsa bari zalimler gibi konuşmayalım. Susmayalım, gündemimizi Gazze’ye sabitleyelim. Haykıralım, belki Rabbimiz katında mazeretimiz olur.
"İsrail" yenilirken
Şimdi gidişâta bir bakalım. Aşağı yukarı iki aydır, olanca ve orantısız kuvvetiyle saldırıyorlar. Evet, Gazze’nin kuzeyini insandan arındırdı; yıktı ve zırhlılarını, tanklarını, birliklerini soktular. Ama burada tam bir hâkimiyet sağlamış olduğu hâlâ tartışmalı. Han Yunus tarafında ise çatışmalar tekmil şiddeti ile devâm ediyor. Ne tünelleri bulabildi; ne de Hamas’a ağır bir zayiat verdirebildiler. Bu arada kendi kayıpları, her ne kadar saklamak için büyük bir gayret göstermekteyseler de bu kayıpların resmen bildirilen rakamların çok üstünde olduğu anlaşılıyor.
Gazze, İyi Bir Öğretmen
İnsan nisyanla malüldür derler. Öğrendiğimiz şeyleri hayat düsturu haline getirmezsek çabuk unutabiliyoruz. Yaşam biçimimizi, düşünme ve eyleme biçimimizi yeniden gözden geçirme fırsatı sunan bu kıyamı daima aklımızda tutarak varlık bilincimizi bileylemeliyiz. İşte bu yüzden Gazze bize iyi bir öğretmendir. Bu öğretinin kıymetini bilelim.
17 Ağustos'u, 6 Şubat'ı ve en önemlisi ez-Zilzal'i asla unutma
17 Ağustos 1999'u unutmayalım. 6 Şubat 2023'ü unutmayalım. En önemlisi de, ez-Zilzal'i asla ve kat'a unutmayalım.
“Modern Tasavvura, Yaşam Tarzına, Davranış Kalıplarına İtiraz Ediyorum”
Döğer: En baştan Allah’ı ve O’nun hayat nizamı olarak vazettiği dini yok sayan bir hayat tarzına karşı çıkmak, Müslümanlardan bir Müslüman olarak benim imana tekabül eden itirazımdır. Bu sebepten modern tasavvura, onun dayattığı yaşam tarzına, davranış kalıplarına itiraz ediyorum.
Makaleler
Hava Durumu


























































