
"Der" Arama Sonuçları

Kolon, bilindiği üzere bir yapının taşıyıcı unsurudur. Dolayısıyla yapı için olmazsa olmazdır. Bir binayı belli sayıdaki kolonlar ayakta tutar ve kolonlar birbirini tamamlar. Birinin yokluğunda diğer kolonlar da işlevini tam olarak yerine getiremez, bu itibarla yapı için hayati risk ortaya çıkar. İşte cihad yükümlülüğü de İslam binası için, herhangi bir yapıdaki ana kolonlardan birine tekabül etmektedir. Kendisi olmadan binanın ayakta kalamayacağı bir ana direk…

Gazzeli Müslümanlar, Allah’ın dininden, insaniyetten, izzetten yana tercihte bulunup bunda da sebat ettikleri, Firavunların yakıp yıkmalarına, soykırım saldırılarına boyun eğmeyip Allah için direnmeyi seçtikleri için her halükârda büyük fotoğrafta kazananlardan olacaktır.

Sürdürdüğü onurlu direniş ile gündemdeki yerini kaybetmeyen Gazze, küfür cephesinin yeni mizansenlerinin odağı olmaya devam ederken, İktibas’ın yeni sayısı “Gazze’ye Haramiler Hükmedemez” manşeti ile çıktı.

Yıllardır siyonist ablukası altındaki Gazze’ye ablukayı kırma gayesiyle denizden yaklaşan Sumud filosuna İsrail askeri saldırdı, gemilerde bulunan 47 farklı ülkeden 497 eylemciyi gözaltına aldı. Sadece Marinette gemisinin yoluna devam ettiği bildiriliyor ancak konumu henüz bilinmiyor. Öte yandan İspanya’nın filoya destek için gönderdiği fırkateyninin nerede olduğu da bilinmiyor.

Plan, siyonist işgal rejiminin uluslararası yalnızlığını kırmaya, Netanyahu’nun savaş suçlarından dolayı sıkışmışlığını hafifletmeye yarıyor. Trump içinse dış politikada yeniden liderlik iddiası kurma aracıdır.

İslami şahsiyete nitelik kazandıran temel özellikleri değerlendiren Şükrü Hüseyinoğlu, bunların “teberri, ittiba ve itaat” kavramları ile tanımlanabileceğini vurguladı.

Çocuk katili Trump müptezelinin masasındaki bu ülke liderleri, aleni bir şekilde bâtılın, emperyalizm ve siyonizmin safında yer almışlar ve büyük fotoğrafta kaybeden tarafta olmayı seçmişlerdir.

İktibas Dergisi’nin Ankara’daki merkezinde bu sezon planlanan programların ilki, önümüzdeki cumartesi günü, inşallah derginin yazarlarından Şükrü Hüseyinoğlu’nun katılımı ile gerçekleşecek.

Erdal dostumuz hayatla barışıktı, kendisiyle barışıktı, ailesiyle ve dostlarıyla barışıktı. Çünkü Erdal Allah’la barışıktı. Allah’a imanı tamdı. Hastalıklarından çektiği ızdırap yüzüne aksetse de onu asık suratlı olarak hiç görmedik. Tebessümünü dostlarından hiç esirgemedi. Tekerlekli sandalyeye mecbur bir hayat onun psikolojisini bozmadı. Nice sağlam insanları demokratik uçurumlara atan ‘şartlar’ onu savuramadı, istikametini bozmadı. Sözün özü, Allah’ın Erdal Bayraktar kulu sahih bir akide, temiz bir yaşam ve nebevî çizgiye uygun bir duruşla Rabbinin katına gitti. Kendisine zaman zaman “sen bizim Şeyh Ahmet Yasin’imizsin” derdim. Narin bedeni toprağa verilirken dua eden hocanın aynı sözleri tekrar etmesini, aklın yolu birdir sözünün tecellisi olarak anladım.

“Gazze İçin Birleşelim” çağrısıyla başlattığımız ve İstanbul'da geniş bir katılımla gerçekleşen Büyük Gazze İstişare Toplantısı'nın sonuç değerlendirmesi yayınlandı.

Yazar Faruk Köse Sumud Filosu üzerine değerlendirmelerde bulundu

Türkiye’den herhangi bir geminin katılmadığı filo İspanya, İtalya, Yunanistan ve Tunus’tan gemilerle yola çıkıyor. Gemiler Akdeniz’de buluşup Gazze’ye doğru birlikte hareket edecek. Türkiye’den yaklaşık 100 kişilik bir delegasyon harekete katılmak için Tunus’a giderken, İtalya’dan 4 siyasetçi de filoya katılıyor.

İktibas Dergisi Eylül Sayısı, Gazze’deki İslami direnişe övgü taşıyan bir kapakla çıktı. Maide suresi 24. ayetinde İsrailoğullarının söylediği aktarılan ‘siz gidin savaşın’ sözlerinin bugün İslam milleti ile Gazze arasında yaşananlara benzerliğine dikkat çekildi.

Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas, Gazze’deki şiddetli kriz sona erdirilip yardımlar ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığı takdirde, ateşkes anlaşmasına yönelik müzakerelere derhal yeniden katılmaya hazır olduklarını bildirdi.

Söz konusu çevrelerin 15 Temmuz okumalarının da iktidarla aynı düzlemde olması da bu açıdan şaşırtıcı değil. 15 Temmuz me'şum darbe girişiminin bastırılmasını sanki bâtıl zail hakkın hakim kılındığı İslam'ın zaferi olarak dillendirebiliyorlar ve bunu yaparken de maalesef Allah'tan hiç korkmuyorlar.

Bugün Türkiye dahil bölge ülkelerinde onlarca Amerikan işgal üssü varsa, bugün ABD ve İngiltere’nin bölgedeki en büyük işgal üssü olan siyonist gasp rejimi bizzat bölge ülkeleri tarafından korunup kollanıyorsa, bunun temelinde 19. asrın sonu, 20. asır başında modern dönemin “Şas b. Kays planı” olarak vizyona konan uluslaşma ve ulus-devletleşme plan-projeleri vardır.

Tabi şunu da belirtelim ki, palyaço tıynet ve karakterli de olsalar bunlar sonuçta birer "imam". Lakin şu çok açık ki "eimmet'el İslam / İslam'ın imamları" değil, tıpkı çağın Firavunları, Samirileri, Nemrud ve Ebu Cehilleri gibi "eimmet'el küfr / küfrün imamları, önderleri"dirler.

Hüseyin (r.a.) sadakati, Muaviye ve onun Ümmetin başına bela ettiği fâsık oğlu Yezid ihaneti temsil ederler. Hüseyin (r.a.) kevsere, Muaviye ve Yezid ise ebter olmaya talip olmuşlardır.
Makaleler
Hava Durumu