

"Cenin" Arama Sonuçları

İşgalci siyonist çetenin Cenin’deki katliamına Filistinlilerden cevap geldi. Filistinli silahlı bir eylemcinin Doğu Kudüs’te düzenlediği eylemde 10 kişi öldü.

Ramallah'taki Filistin Sağlık Bakanlığı, siyonist işgal güçlerinin bugün (26 Ocak Perşembe) sabahtan itibaren Cenin Mülteci Kampı'na düzenledikleri saldırıda şehit edilenlerin sayısının 9 olduğunu, bir tanesinin yaşlı kadın olduğunu, 20 kişinin de yaralandığını ve bazılarının durumunun ağır olduğunu duyurdu.

İngiliz uşağı altı Arap "Genel valiliği" kraliçenin ölümü üzerine yas ilan etti diye onları eleştiren ve emperyalizm karşıtlığı kasan Kemalistlere hatırlatılır...

Bu gece yarısından sonra (17 Haziran Cuma) siyonist işgal güçlerinin Batı Şeria'nın kuzey kesiminde yer alan Cenin şehrine düzenledikleri baskında 3 Filistinli genç katledilirken, 8 kişi de yaralandı.

Kur'an'ı Kerim, kadir gecesini ve kadir gecesinde Kur'an’ın indiğini anlatıyor. Bu gecenin kendisinde cereyan eden hadise yüzünden bin aydan daha hayırlı olduğunu da bildiriyor. Fakat Müslümanlar " Kadir Gecesi" konusunda ne kadar isabetli düşünüyor ? Kur'an'da anlatılmak istenen ne ?

Bu noktaya, İslam’daki yöntemden kopukluğun neticesinde gelinmiştir. Bu sapma da İslâm akidesini fikri kaide yani düşüncenin esası olmaktan çıkartıp Müslümanda herhangi bir işlevsiz fikir konumuna getirilmesi sonucu olmuştur.

Filistinli direniş grupları, bu sabah erken saatlerde Kudüs ve Cenin vilayetlerinde işgal güçleriyle yaşanan çatışmalarda şehit düşen direnişçilerin kanlarının yerde kalmayacağını belirterek, Filistin Yönetimi’nden Batı Şeria’da işgal güçleriyle yürüttüğü güvenlik koordinasyonuna son vermesini istedi.

Kredi kartı kullanımında artış devam ediyor. Genel Kartlı Ödeme Endeksi’ne göre, Ocak ayında bir yıl öncenin aynı ayına göre yüzde 15,8 artış göstererek 243,5 değerine ulaştı.

İzzeddin Kassam, 1935'te beraberindeki bazı mücahitlerle birlikte silah eğitimi için Cenin yakınlarındaki Ya'bed dağına çıktığı sırada İngiliz işgalcilere casusluk yapan biri tarafından yeri ihbar edildi. İngiliz işgalciler 500 kişilik bir mücehhez birlikle onu karadan ve havadan muhasaraya aldılar. Kendisine teslim olması çağrısında bulundular. Ancak Kassam ve beraberindekiler işgalcilere teslim olmayı değil karşı koymayı tercih ettiler. Bu kuşatma esnasında İzzeddin Kassam'ın beraberinde sadece 14 mücahit bulunuyordu.

Gündüz Atatürk Bayramı, gece Kur'an'ın doğum günü. Gündüz Şirk Cumhuriyetinin bayramı, akşam İslâm açısından en faziletli gecenin muhtemel mü'minleri kuşatması. Devlet ve devletçi halk gündüz Kemalist, akşam müslüman. İki dinin birlikte egemenliği, İslam'la putperestlik koalisyonu. "Onların çoğu şirk koşmadan Allah'a iman etmezler." (12/Yusuf, 106) âyetinin işaret ettiği anormalliğin şekil a'da görüntüsü. Anıtkabir açık, camiler kapalı. Bayramın birinde yasak-masak kalkıyor; diğeri hem Kadir gecesine, hem bayram namazına kapalı.

Rusya’nın Sibirya bölgesindeki Omsk kentinde kışın hava sıcaklıkları -30 derecenin altına iniyor. Fakat bu kentte 3 bin 500 civarında evsiz de yaşıyor. Reuters ajansından Aleksey Malgavko, bölgeye giderek evsizlerin Sibirya’da kışın en soğuk günleriyle nasıl başa çıkmaya çalıştığını inceledi.

Sabır ve tahammülle, uzun soluklu bir mücadelede, acele etmeden, omuz omuza yürüyebilecek kardeşlerimizle yola çıkarak. Geçer akçenin ahlâken tutarlı tavır/duruş ve salih amel olduğunu bilerek. Müslümanca ve örnek bir yaşayışla. Uyanalım, uyaralım ve beraberce ayağa kalkalım diyoruz.

İslam’ın anlaşılıp yaşanmasında Usulün/Yöntemin önemi konusundaki makale ve kitap çalışmalarıyla tanıdığımız yazar Ahmed Kılıçkaya, Kur’an’ın düşüncenin kaynağı olmak yerine konusu haline getirilmesi sorununa değinerek “Yöntemsizlik ya da Kur'an’ın anlama yöntemine riayetsizlik, Kur'an’ı düşüncenin konusu yapar. Halbuki Kur'an, çeşitli bakış açılarına göre ele alınıp değerlendirilen, anlamlandırılan, yorumlanan bir kitap değildir. Bilâkis her şey, Kur'an’a göre ele alınıp değerlendirilir, tanımlanır, yorumlanır” vurgusu yaptı.

Allah'tan sakınma duygusu kişiyi hem yapacağı işte hayatının merkezine Allah'ı koyma zorunluluğunu ona hatırlatır hem de sakıncalı bir eylem yahut düşünce ile karşılaştığında basiretli kararlar vermesine ve hak olan davranış biçimini ortaya koymasına vesile olur. Bu düşüncenin eksikliğidir ki zamanın bir kısım İslamcısı süreci tepkisel bir şekilde okumakta ve yanlış bir mecrada yol almaktadır.

Bilinçaltınız ne kadar temiz ve kontrollü olursa, düşüncelerinizin ve söylemlerinizin etkisi de o kadar güçlü olur. Aslında düşünce, ışık, madde gibi her şey, atomun bilinen en küçük parçacığı olan “kuant” taneciklerinin belli oranda yoğunlaşmasından başka bir şey değildir. Neticede düşünce de bir enerjidir ve bu enerjinin ne kadar güçlü olup olmadığı da tamamen bilinçaltının gücü ile ilgilidir. Olumlu düşünmek, evrene pozitif enerji vermek, olumsuz düşünmek ise negatif enerji yaymaktır. Diğer insanlardan gelen pozitif ya da negatif enerjileri, bilinçli halimiz algılayamasa da bilinçaltımız hisseder ve bunlardan etkilenir. Dolayısıyla düşüncenin gücü bir nevi bilinçaltının gücüdür.

İddialara göre, bununla da kalmayan askerler söz konusunu işkencenin fotoğraflarını da çekerek kendi sosyal medya hesaplarında neşe ve gururla paylaştı.

Tasavvuf kültüründe insanları belli kıvama getirme metotlarından biride, rüya yolunu kullanmaktır. Yanlışlığı tartışılıp sorgulanmayan bu düşüncenin altında yatan sebepler elbette çoktur. Birilerinin, İslam’a ait olmayan ne kadar kadim kültür varsa ya da günün şartlarına göre vermek istediği herhangi bir mesajı varsa, bir kitapta toplayıp rüyasında peygambere onaylattırdıklarını rahatlıkla görebilmekteyiz.

Cenin kentinin batısındaki Et-Tarim beldesinde dün (14 Şubat Pazar) öğleden önce Filistinli iki gencin işgal güçlerinin açtığı ateş sonucu şehit oldukları ifade edildi.

Hatice Kübra Tongar: Âdetlerimiz ayetlere ters mi, değil mi bilebilmek için, öncelikle ayetleri bilmemiz gerekiyor. Oysa bizler “bilim şunu dedi”, “o pedagog bunu önerdi” kabulüyle yol almaya çalışırız çoğu zaman. Hâlbuki bilim kendini yenileyen bir sistemdir. Yıllar içinde kabulleri, gerçekleri değişir. Bundan 10 yıl öncenin “muhakkak”ları, bugünün “belki”lerine ve yarının “yanlış”larına dönüşebilir. Bu bağlamda her anne-babanın kendine ulaşan bilgiyi test edebilecek bir zihin sistematiğine gelmesi gerekir. Bu da Kur’an-ı Kerim’dir. Zira Kur’an, kıyamete kadar özünü koruyabilecek, manaları değişmeyecek tek kaynaktır. Ayrıca basit bir aleti bile onu yapanın kılavuzuna bakarak kullanırken; insanı okumak için, onu yaratanın cümlelerine sığınmaktan daha doğal ne olabilir ki?
Makaleler
Hava Durumu