
"7" Arama Sonuçları

ABD’nin stratejik ortağı, NATO’nun en kavî üyesi, platonik aşkla bağlı olduğu Avrupa Birliği’ne tam üyelik ülküsünden geri adım atmayan, 7 Ekim vakası yaşanmasaydı katil Netanyahu’yu Ankara’ya getirtecek kadar İsrail’le normalleşme sürecini işleten (daha önce de terör devletinin Cumhurbaşkanını davet etmiş ve en görkemli devlet töreniyle karşılamış), 2000 yıldır yapılamayan bir ‘işi’ yapan Türkiye’nin Suriye’yi nereye, kime aldığı anlaşılmıyor mu?

Bu olayın Nekbe olarak isimlendirilmesinin tek sebebi, siyonist işgal rejiminin kuruluş ilanı değildir. Bu da başlı başına bir felaket olmakla birlikte asıl büyük felaket işgal rejiminin ilanının hemen ardından siyonist terörün büyük katliamlar gerçekleştirmesi ve yaklaşık 800 bin Filistinlinin yurdunu terk etmeye zorlanması yüzünden yaşanmıştır. Bunun sebebi de Filistin topraklarında gayrimeşru siyonist işgal rejiminin kurulması olduğundan bu olay da bizatihi büyük felaket niteliği taşımaktadır.

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Koç’un, 17 Mayıs Cumartesi günü İktibas’ta vereceği konferansın konu başlığı “Kur’an’ı Ciddiye Almak”…

İktibas’ın yeni sayısı “Siz Kiminle Müttefiksiniz?” manşeti ile çıktı. Müstekbir güçlerin küresel çatışmaları arasında Türkiye’nin aldığı pozisyonun değerlendirildiği derginin bu yeni sayısında, Müslümanların kendine dönük bir iç muhasebe yapma zamanının gelip geçmekte olduğuna dikkat çekiliyor.

İçinde bulunduğumuz zamanlarda, Türkiye Cumhuriyetinin 1974 yılından beridir dış politikasının stratejik hedefleri arasında bulunan ‘Kıbrıs Meselesi’, ciddi yara almış gözüküyor. Yaklaşık 50 yıldır birçok başbakan, bakan, bürokrat, general eskitmiş olan ve ‘Türk kardeşliği’ ve ‘Turancılık’ üzerinden halklara acılar yaşatılmış bu topraklarda bir arpa boyu yol alınamamış gözüküyor.

Katil İsrail savaş uçaklarının okulu üç füze ile vurduğu saldırıda en az 19 kişinin hayatını kaybettiği, 100 kişinin de yaralandığı bildirildi.

Kısacası tarihsel anlayış ve kimlikler üzere rekabet yerine, Kitab-ı Kerim'in öğrettiği velayet bilinci (Bkz: Tevbe 71. ayet) üzere hareket etmekten başka çıkar yol yoktur.

Bu ayette müminlere duâ adabı öğretilmektedir. Allah’ın öğrettiği birinci adap kul olarak O’na duâ etmemizin zaruretidir. Ayet “üd’û rabbekum” diye başlamaktadır. “De ki, duânız olmasa Rabbim size ne diye değer versin ki!” (Furkan, 77) ayeti de bu zarurete işaret buyurmaktadır. Allah’a duâ etmek kulluğun gereğidir. Duâdan kaçınmak ya cehaletten ya da tekebbürden kaynaklanır ki, her iki halde de tevhide aykırıdır.

Siyonist işgal çetesinin Gazze’de 471 gün boyunca sürdürdüğü soykırım ve yıkımın boyutu çok daha büyük çıktı. Gazze’deki hükümet ateşkesin ardından acı bilançoyu dünyaya duyurdu: 61 bin 709 maktul, 111 bin 588 yaralı. 47 bin 487 cenazeye ulaşıldı. 14 bin 222 kişinin cesedi enkaz altında kayboldu.

Selim Sezer: “Görünen tablo, içerdiği kısmi belirsizliklere rağmen İsrail’in başarısızlığını tescil eden bir tablodur. Filistin tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir yıkım yaşayan Gazze, buna rağmen teslim olmamıştır.”

İşgal ordusunun Gazze Şeridi’ne soykırım savaşı açtığı 7 Ekim’den bu yana bir milyon İsrailli yahudinin geri dönmemek üzere işgal altındaki Filistin topraklarından ayrıldığı belirtildi.

Yemen’deki Ensarullah hareketi 8 Ağustos Perşembe günü yaptığı açıklamada Kasım ayından bu yana Gazze Şeridi’ne destek amacıyla hedef aldığı gemi sayısının 177’ye yükseldiğini duyurdu.

İktibas Dergisi’nin 547. sayısı bu ay iki ana konuyu yorumluyor. Birincisi, Gazze direnişinin İslam davası adına bize hatırlattıkları, ikincisi ise İslam ve Şeriat hakkında bir grup ilahiyatçı tarafından yayımlanan bildirinin her iki yönüyle değerlendirilmesi.

Filistinlilerin makus tarihi 14 Mayıs 1948'de, ondan da önce İngilizlerin Kasım 1917'de Balfour Deklarasyonunu yayınlaması ve Aralık 1917'de Filistin topraklarını ve Kudüs'ü işgal etmesi ile başlamıştı.

İktibas Dergisi’nin Ankara’daki merkezinde bugün (27 Nisan Cumartesi) yazar Asım Şensaltık, “Kur’an’da Yahudilik ve Yahudileşme” konulu bir konferans vermek üzere konuk olacak inşallah.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı'nın 23 Nisan Salı günü yaptığı açıklamada soykırım saldırılarında şimdiye kadar şehit edilenlerin toplam sayısının 34 bin 183 yaralananların sayısının ise 77 bin 143 olduğu duyuruldu. Kayıplarla birlikte sayı 40 bini aşıyor.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı’nın 15 Nisan Pazartesi günü yayınladığı günlük raporda işgal güçlerinin, son 24 saat içinde 7 katliam gerçekleştirdikleri 68 kişiyi şehit ettikleri, 94 kişiyi de yaraladıkları duyuruldu. İsmail Heniyye’nin yaralı torunu Melak da hayatını kaybetti.

İşgal güçlerinin 161 gündür sürdürmekte oldukları soykırım saldırılarında şimdiye kadar şehit edilenlerin, yaralananların ve kaybolanların toplam sayısının ise 115 bini geçtiği belirtiliyor. Bunların yüzde 72'sini de kadınlar ve çocuklar oluşturuyor.
Makaleler
Hava Durumu