
��kr� H�SEY�NO�LU
POL�T�K VE EKONOM�K B�R ENSTR�MAN OLARAK �HOLOKOST� KAVRAMI
Herhangi bir d�nya g�r���, inan� sistemi ve hayat nizam�n� do�ru tan�man�n, onun kavramlar�n� do�ru bilmekle m�mk�n oldu�u tart��mas�z bir ger�ektir. Bu ger�e�in biz M�sl�manlar a��s�ndan pratik kar��l���, yegâne hak din/hayat nizam� olan �slam’�n kavramlar�n� ve yan� s�ra yery�z�ndeki mevcut i�leyi�te egemen veya etkili ideoloji ve k�lt�rlerin kavramlar�n� bilme sorumlulu�udur.
Zaman zaman ifade etmeye �al��t���m�z �zere, �slam sâbite-g�ncel denge ve b�t�nl���nde anla��l�p ya�anacak Rabbani hayat nizam�n�n ad�d�r. Her t�rl� �art ve konjonkt�rde sâbitelerde kararl�, sebatkâr olmak ve fakat g�ncelden de kopmay�p, sâbiteler ekseninde g�nceli anlamaya, yorumlamaya ve g�ncele m�dahil olmaya gayret g�stermek… �slami duru� ve m�cadelenin belki en k�sa �zetini b�yle yapmam�z m�mk�nd�r.
Bug�n yayg�n ve yak�c� olarak ya�anmakta olan istikamet krizlerinin temelinde de zaten, sâbite-g�ncel konumland�r�lmas� ve dengesinin kurulamamas�, sâbitelerimizi ifade eden �slam’�n ilke, de�er ve kavramlar�n�n ve yan� s�ra g�n�m�z egemen ideolojilerinin de�er yarg�s� ve kavramlar�n�n gerekti�i gibi kavran�lmamas� yatmaktad�r.
�yle ya, g�n�m�z câhiliyesinin kavramlar�n� do�ru tan�madan, bu cahiliyeden, �slam’�n istedi�i safiyette teberri etmek nas�l m�mk�n olacakt�r? Teberri olmadan da, Rabbimizin istedi�i �ekilde iman akdinin olmayaca�� malumdur.[1]
Nitekim g�n�m�zde muhafazakâr d�nya g�r���ne meyleden, “�slami sol” diye bir nevzuhur ideolojiye (!) d�men k�ran, ta�uta ta�ut demekten imtina eden, demokrasiyi �slam’�n �uras� zannedip savunan, anglo-sakson laikli�e g�zelleme yapan M�sl�manlardan (!) s�z etmek durumunda kal�yor isek, bunun ana sebebi, �slam’�n de�er ve kavramlar�n� ve beraberinde g�n�m�z câhiliyesinin kavramlar�n� do�ru tan�mamakt�r.
Kitab-� Kerimde Rabbimizin ilk muhataplara ve bizlere o g�n�n câhiliyesini �e�itli y�nleri, y�nelimleri ve kavramlar�yla tan�t�yor olmas� da, bu konuda bizim i�in �nemli bir karinedir. Neticede câhiliyeden teberri de, hakka ittiba da, ilme/sahih bilgiye dayal� olmak durumundad�r:
“Hakk�nda ilim/bilgi sahibi olmad���n bir �eyin ard�na d��me. ��phesiz kulak, g�z ve kalb; bunlar�n t�m� ondan sorumludur.” (�sra, 17/36)
Evet, hem temelde akidevi teberriyi gere�i �zere ger�ekle�tirebilmek ve hem de modern ve post-modern câhiliyenin, m�stekbirlik �zere yery�z�nde kurdu�u egemenlik i�leyi� ve ili�kilerini anlayabilmek i�in, k�resel ve yerel câhiliyenin kavramlar�n� bilmek durumunday�z. ��te bu minvalde bilmemiz gereken kavramlardan biri de “holokost”tur.
Bu kavram, �yle alelade bir kavram olman�n �tesinde, bug�n k�resel istikbar ve tu�yan�n i�leyi�inde, ba�ta Filistin olmak �zere �slam co�rafyas�na y�nelik i�gal ve katliam politikalar�nda son derece etkili bir enstr�man durumundad�r.
S�z konusu kavram, 1933’te Nazi Almanyas�’nda ilk olarak Yahudileri y�netim erki ve giderek toplumdan d��lama politikalar�yla ba�lay�p, 1938 y�l� itibariyle toplu s�rg�nler ve 1942 y�l� itibariyle de toplu katliamlarla yok etmeyi ama�layan devlet politika ve uygulamalar�n�n tan�mlanmas� ve mahkûm edilmesi i�in kullan�lan bir terimdir.
Bilindi�i �zere bir toplulu�un sistematik bir �ekilde yok edilmesiyle ilgili su�lar, “jenosid/soyk�r�m” kavram�yla ifade edilmektedir. BM taraf�ndan 1948 y�l�nda onaylanan “Soyk�r�m Su�unun �nlenmesi ve Cezaland�r�lmas� S�zle�mesi” ile “jenosid” kavram� bu konuda yerle�ik tan�mlama haline getirilmi�tir.
Jenosid kavram�, “soy, kavim” anlam�ndaki Yunanca “geno” kelimesi ile, Latince “�ld�rmek” anlam�ndaki “cide” kelimesinin birle�tirilmesinden olu�an bir terkiptir. Bu kelimeye T�rk�e kar��l�k olarak da “soyk�r�m” ibaresi uygun g�r�lm��t�r ki, isabetli bir kar��l�kt�r.
“Holokost” kavram� ise jenosidden farkl� olarak, Nazilerin Yahudi soyk�r�m su�lar�n� tan�mlamak i�in kullan�lan bir terimdir. Holokost, “Eski Yunan’da ilahlara kurban edilmek �zere yak�lanlar�n at�ld��� ate� yanan yer” demektir.[2]
Bu kavram, �branice’de “tamamen yak�lan adak” demek olan “olah” kelimesinin Yunanca kar��l��� olarak t�retilmi�tir. Yunanca “t�m, tamamen” demek olan “holos” kelimesi ile, “yak�l�p k�l olmu�” demek olan kaustos kelimesinin birle�tirilmesiyle meydana gelmi� bir terkiptir.
Bu noktada ilk akla gelen soru, ni�in Yahudilere y�nelik Nazi k�y�m�, bir toplulu�a kar�� toplu imha su�unu tan�mlama hususunda t�m d�nyada genel kabul g�rm�� “jenosid/soyk�r�m” terimi yerine, “holokost” �eklinde farkl� bir terimle ifade edilmektedir sorusu olmaktad�r.
Akla gelen ikinci soru ise, Nazilerin, t�pk� Yahudiler gibi toptan hedef ald�klar� ve ayn� d�nemde ve ayn� y�ntemlerle k�y�ma tâbi tuttuklar� Romanlar (�ingeneler) ve di�er etnik ve sosyal gruplar ni�in “holokost” tan�mlamas�na dahil edilmemekte, “holokost kurbanlar�” olarak an�lmamaktad�r sorusudur.
��te bu iki sorunun cevab�, “holokost” kavram�n� ve bu kavrama y�klenen politik ve “end�striyel” misyonu anlamak i�in hayati �neme sahiptir. Bug�n, ABD merkezli k�resel siyonizm ve onlar�n kendilerine “din edinmi� olduklar�”[3] siyonist i�gal rejiminin politik ve ekonomik olarak azami d�zeyde nemaland��� bir “soyk�r�m (holokost) end�strisi” ger�e�inden s�z edilmekte ise, bunun temelinde, “holokost” kavram�n�n i�levselli�i yatmaktad�r.
“Yahudi Ac�lar�n�n Benzersizli�i” Miti ve ��levi
Bu hayati sorular�n cevab�n� arad���m�zda ilk olarak, “t�mden yakmak” anlam�na gelen “holokost” isimlendirilmesi ve bu isimlendirme �er�evesindeki anlat�yla, “Yahudilerin Nazi toplama kamplar�nda diri diri yak�ld���” gibi bir alg�n�n olu�turulmak istendi�i ve bunda da ba�ar�l� olundu�unu g�r�r�z.
Bug�n bir�ok insan, Nazi kamplar�nda Yahudilerin diri diri yak�ld��� ve yak�lanlar�n kal�nt�lar�ndan da sabun yap�ld��� kan�s�ndad�r. Zira “soyk�r�m end�strisi” taraf�ndan bu kan�n�n olu�mas�na y�nelik sistematik bir anlat� ve imaj in�a edilmi�tir.
�zellikle sava��n (2. D�nya Sava��) sonlar�na do�ru Nazilerin, daha �nceleri g�tt�kleri, gettolarda toplama, toplu s�rg�n, �al��ma kamplar�nda a��r i�lerde �al��t�r�lmak suretiyle ve toplama kamplar�nda yetersiz beslenme ve k�t� �artlar alt�nda �l�m politikalar�n�n �tesine ge�ip, Auschwitz ve benzeri toplama kamplar�nda toplu infazlar ve gaz odalar�nda kitlesel �ld�rme gibi daha ac�mas�z yollara ba�vurduklar� d�nemde, i�ledikleri su�lardan geriye kan�t b�rakmamak gayesiyle kitlesel kurbanlar�n�n cesetlerini krematoryumlarda yakmaya ba�lad�klar� bilinmektedir.
��te bu durum, Auschwitz toplama kamp�ndan sa� kurtulabilmi� bir Yahudi anne-baban�n �ocu�u olan ABD’li yazar Norman G. Finkelstein taraf�ndan “holokost (soyk�r�m) end�strisi” olarak tan�mlanan siyonist propaganda makinesince “Yahudilerin diri diri yak�larak yok edildi�i” gibi bir alg�n�n olu�turulmas� i�in kullan�lm��t�r, kullan�lmaktad�r. Oysa kitlesel olarak katliam politikas�na muhatap ve maruz b�rak�lmak, gaz odalar�nda iki y�z, �� y�z ki�ilik gruplar halinde ac�mas�zca �l�me g�nderilmek, bir toplulu�un mazlumiyetini, faillerin de insanl�k d��man� zalimler oldu�unu fazlas�yla ortaya koyan hadiselerdir.
Lakin mesele zulme kar�� olmak ve mazlumlara sahip ��kmak de�il de, bu zul�m ve mazlumiyeti politik ve ekonomik ��karlar�n temini noktas�nda ara�salla�t�rmak, kullan��l� bir enstr�mana d�n��t�rmek olunca, “verimin art�r�lmas�” i�in, anlat�n�n m�mk�n mertebe dramatize edilmesi gerekir. ��te soyk�r�m su�unu tan�mlayan jenosid kavram�ndan farkl� olarak “holokost” kavram�n�n �retilmesi ve bu kavram�n da Nazilerin kurbanlar� aras�ndan salt Yahudiler i�in kullan�lmas�n�n sebebi budur.
Asl�nda “Yahudilerin benzersizli�i, se�ilmi� �zel bir topluluk oldu�u” inan�� ve anlat�s�n�n bir neticesinden ibaret olan “Yahudi ac�lar�n�n benzersizli�i” s�ylemi,[4] Nazi toplama kamplar�ndaki gaz odalar� ve krematoryumlar �zerine bina edilmektedir.
Fakat ayn� gaz odalar� ve krematoryumlar�n sadece Yahudiler i�in de�il, ba�ta ayn� �ekilde etnik sebeplerle kitlesel olarak hedef al�nan Romanlar olmak �zere, Slavlar, esirler gibi farkl� insan gruplar�n�n da katledilmeleri ve cesetlerinin yak�lmas� i�in kullan�lm�� olmas� ger�e�i, s�z konusu “benzersizlik” s�yleminin ahlaki/insani temelli de�il, ya�anan ac�lar� politik ve ekonomik ��karlar i�in ara�salla�t�rma gayesine matuf oldu�unu ortaya koymaktad�r.
Nitekim “�srailli” yazar Boas Evron da bu ger�e�i ifade ve itiraf edenler aras�nda bulunuyor:"Soyk�r�m bilinci, asl�nda resmi ve propaganda ama�l� bir endoktrinasyon, bir dizi slogan�n dile getirilmesi ve yanl�� ve yan�lt�c� bir d�nya g�r���d�r. Ger�ek amac� da kesinlikle ge�mi�in anla��lmas� de�il, bug�n�n manip�lasyonudur."[5]
Nazilerin, yukar�da da belirtti�imiz gibi sava��n son y�llar�nda h�zland�rd�klar� soyk�r�m politikalar�nda, etnik olarak hedef ald�klar� �� grup vard�: Yahudiler, Romanlar (�ingeneler) ve Slavlar. Bu �� topluluktan say� olarak en fazla katledilenler, �� ile alt� milyon aras�nda de�i�en rakamla ifade edildi�i �zere Yahudiler, mevcut n�fuslar�na oranla en fazla katledilenler ise yar�m milyon ile bir milyon aras�nda de�i�en kurban rakam�yla Romanlar olmu�tur.
�stelik onlar da Yahudilerle ayn� zul�mlere maruz b�rak�lm��lar, ayn� y�ntemlerle katledilmi�lerdir. Dolay�s�yla jenosidden ayr� olarak “holokost” diye bir tan�mlama yap�lacaksa ve “soyk�r�m�n benzersizli�i”nden s�z edilecekse, bu ancak Nazilerin t�m kurbanlar�n� ayn� zulm�n kurbanlar� olarak g�rmek ve o �ekilde anmak zemininde ahlaki bir temele dayand�r�labilir.
Oysa mevcut “holokost” tan�m� ve “soyk�r�m�n benzersizli�i” anlat�s�, tamamen Yahudilerin katledilmesine hasredilmi� bir tan�m ve anlat�d�r ki, bu da zaten as�l gayenin, ya�anan soyk�r�m�n mahkum edilmesi ve soyk�r�m mazlumlar�n�n hat�ras�n�n ya�at�lmas� olmay�p, ya�anan ac�lar�n politik ve ekonomik ��karlar i�in ara�salla�t�r�lmas� oldu�una yeterli bir kan�t te�kil etmektedir.
Bu noktada Finkelstein’in �u tesbitleri dikkat �ekicidir: “Ba�ka bir deyi�le ��yle diyelim: Benzersizlik �nceden belirlenmi�tir; onu kan�tlamak bir g�revdir, onu reddetmek ise soyk�r�m� inkar etmeye e�de�er bir �eydir…
Soyk�r�m�n benzersizli�i iddialar� entelekt�el bak�mdan sonu�suz, ahlaki bak�mdan da utan� verici olmalar�na ra�men varl�klar�n� s�rd�rmektedir. Ni�in? �ncelikle benzersiz bir ac� �ekmi� olmak, benzersiz bir hakl�l�k kazand�r�r. Jakob Neusner’e g�re, soyk�r�m�n benzersiz k�t�l��� Yahudileri di�erlerinden ay�rmakla kalmaz, Yahudilerin ‘di�erleri �zerinde hak iddia etmesine de’ olanak tan�r.
Edward Alexander’a g�re soyk�r�m�n benzersizli�i ‘ahlaki sermaye’dir; Yahudiler bu ‘de�erli m�lk’�zerinde ‘egemenlik iddias�nda’ bulunmal�d�rlar. Asl�nda soyk�r�m�n benzersizli�i -bu �tekiler �zerindehak iddia etme durumu, bu ‘ahlaki sermaye’- �srail’e bir �d�l olmakta, yapt�klar�na bir mazeret olarak g�sterilmektedir.”[6]
Soyk�r�m Edebiyat�, Soyk�r�m End�strisi
Finkelstein, “soyk�r�m edebiyat�” kavram�n� da kullanmakta ve “soyk�r�m end�strisi”nin soyk�r�m an�s� ad� alt�nda ortaya koydu�u bir�ok anlat�n�n ger�eklerle ba�da�mad���n� belirtip, Nazilerin Romanlara ve engelli insanlara y�nelik soyk�r�m�n� g�rmezden gelen "soyk�r�m end�strisi"nin ikiy�zl�l���n� ve sahtekarl���n� �u �ekilde dile getirmektedir:
"�ingenelere yap�lan soyk�r�m�n �st�nl���n�n kan�tlanmas�, Soyk�r�m M�zesi'nin me�ruiyetine �nemli bir meydan okuma oldu. Naziler, sistematik olarak yar�m milyona yak�n �ingeneyi �ld�rm��lerdi. Kay�p oranlar�na bak�l�rsa bu, Yahudilerin kaybetti�i orana denkti…
M�zenin, �ingenelere yap�lan soyk�r�m� �nemsizle�tirmesinin arkas�nda bir�ok neden yat�yordu… �ingene soyk�r�m�n�n kabul�, soyk�r�m �zerindeki Yahudi tekelinin ve de bununla orant�l� olarak Yahudi ‘moral sermayesi’nin kayb� anlam�na geliyordu…"[7]
Haaretz yazar� Ari Shavit'in, siyonist i�gal rejiminin 1996'da L�bnan'�n Kana kasabas�nda ger�ekle�tirdi�i katliam sonras�nda yapt��� "�srail, cezaland�r�lma korkusu olmadan hareket edebilir. ��nk� 'bizim ADL'miz, Yad Vashem'imiz ve Soyk�r�m M�zemiz var" �eklindeki yorumunu kitab�nda aktaran Finkelstein, siyonist i�gal rejimi ile ABD'deki Yahudi lobilerinin Nazilerin Yahudi soyk�r�m�n� nas�l istismar etti�ini rakamlar ve olaylarla belgelemekte ve ��yle demektedir:
"Asl�nda soyk�r�m, vazge�ilemez bir ideolojik silah oldu�unu kan�tlam��t�r. Bu silah�n kullan�m�yla korkun� bir insan haklar� siciline sahip d�nyan�n en �rk�t�c� askeri g��lerinden biri 'kurban' devlet rol� oynayabilmekte, ABD'nin en ba�ar�l� etnik grubu da yine ayn� �ekilde kurban stat�s� elde edebilmektedir. Bu sahte kurbanl�k stat�s�, kayda de�er servetlerin birikmesine yol a�mak yan�nda, ele�tirilere kar�� bir dokunulmazl�k z�rh� da sa�lam��t�r."[8]
G�r�ld��� �zere, “holokost” kavramsalla�t�rmas� 2. D�nya Sava�� �ncesi ve s�ras�nda Nazilerin i�lemi� oldu�u korkun� insanl�k su�lar�n� tan�mlamay� ve mahkûm etmeyi hedefleyen insani/ahlaki temelli bir kavramsalla�t�rma olmay�p, yap�lan zul�mler ve �ekilen ac�lar�n insanl�k d��man� bir ideoloji (siyonizm) ve onun taraftarlar�nca, politik ve ekonomik ��karlar do�rultusunda azami derecede kullan�lan bir ara�/enstr�man i�levi g�rm��t�r, g�rmeye devam etmektedir.
Finkelstein’in kitab�nda ABD’deki Yahudi �rg�tlerinin “soyk�r�m tazminat�” ad� alt�nda ba�ta Almanya olmak �zere �e�itli Avrupa �lkelerinden “kopard�klar�” devasa paralara nas�l ��kt�kleriyle ilgili verdi�i bilgiler, siyonist i�gal rejimi ve k�resel siyonist �rg�tler a��s�ndan meselenin politik boyutunun yan�nda “duygusal” boyutunun da ne kadar “y�ksek de�erde” oldu�unu ortaya koyuyor.
K�sacas� “holokost” kavramsalla�t�rmas�yla, ya�anan tarihsel ger�eklikler manip�le edilmekte, g�n�m�z d�nyas�n�n en zalim, eli kanl� organizasyonlar�ndan biri olan i�gal rejiminin gayri me�ru varl��� ve zul�mleri bu kavram ve etraf�nda olu�turulan anlat� ile me�rula�t�r�lmakta, yak�n d�nemde Nazi toplama kamplar�nda milyonlarca mazlumun �ekti�i ac�lar, bug�n�n mazlumlar�na ac� �ektirmenin motive edici ve me�rula�t�r�c� bir enstr�man� olarak kullan�lmaktad�r.
[1] Konuyla ilgili bkz: https://iktibasdergisi.com/2021/08/02/tevhidin-ikamesinde-teberri-ve-hamd-kavramlarinin-onemi/
[2] Do�an B�y�k T�rk�e S�zl�k, Holokost maddesi, Sh. 713, P�nar Yay�nlar�
[3] Norman G. Finkelstein, Soyk�r�m (Holokost) End�strisi - Yahudi Ac�lar�n�n �stismar�, sh. 27, S�ylem Yay�nlar�
[4] Norman G. Finkelstein, a.g.e., sh. 44 vd. Finkelstein, kitab�nda ABD’deki Jewis Theological Seminary (Yahudi �lahiyat Kurumu) rekt�r� Ismar Schorsch’�n, “soyk�r�m�n benzersizli�i” s�ylemiyle ilgili olarak “Se�ilmi�lik iddias�n�n sek�ler ve tats�z bir versiyonu” �eklindeki tesbitini de aktarmakta. (Bkz: sh. 50)