

"devam" Arama Sonuçları

Siyonist vahşi katillerin bütün insanlığın gözleri önünde ve tüm insani değerleri hiçe sayarak Gazze halkına yönelik gerçekleştirdikleri soykırım bugün (2 Kasım Perşembe) 27'nci gününde bütün şiddetiyle ve vahşetiyle devam ediyor. Siyonist katillerin saldırılarında şimdiye kadar şehit edilenlerin sayısının 9061'i bulduğu, bunlardan 3760 kişinin çocuk, 2326 kişinin ise kadın olduğu duyuruldu.

Siyonist vahşi katillerin bütün insanlığın gözleri önünde ve tüm insani değerleri hiçe sayarak Gazze halkına yönelik gerçekleştirdikleri soykırım bugün (1 Kasım Çarşamba) 26'ncı gününde bütün şiddetiyle ve vahşetiyle devam ediyor. Siyonist katillerin saldırılarında şimdiye kadar şehit edilenlerin sayısının 8796'yı bulduğu, bunlardan 3648 kişinin çocuk, 2290 kişinin ise kadın olduğu duyuruldu.

İslami Direniş Hareketi (Hamas) Sözcüsü el-Kanu', siyonist işgal rejiminin aslında Aksa Tufanı'nın başlamasından bugüne kadar geçen 24 gün içinde cephede direniş karşısında çok önemli kayıplar verdiğini, sıkıntılar çektiğini, direnişin vurduğu ağır darbeler karşısında kayıp vermeye ve zorlanmaya devam ettiğini ama cephedeki kayıplarının intikamını sivil, silahsız ve savunmasız insanlardan çıkarmaya çalıştığını vurguladı.

Sağlık Bakanlığı yaptığı son açıklamada siyonist işgal güçlerinin Gazze'yi hedef alan ve 21 günden beridir devam eden saldırılarında şehit edilenlerin sayısının 7326'yı bulduğunu, bunlardan 3038'inin çocuk, 1726'sının kadın, 414'ünün yaşlı olduğunu, yaralıların sayısının ise 18967'ye ulaştığını duyurdu. Siyonist işgal çetesinin dün geceki ağır bombardımanında ise yüzlerce Gazzelinin katledildiğine dair haberler geliyor.

Filistin halkıyla empati yapabilme noktasında, İslâm coğrafyasında belki de en hassas halk, Güney Afrika Müslümanları. Dışarıdan gelip yerleşerek, bir halkın yüzyıllardır yaşadığı toprakları işgal eden ve 1948’den 1990’lara kadar akla hayale gelmedik zulümleri uygulamaya koyan “Beyaz” ırkçıların kurduğu Apartheid rejimi, bugün İsrail’in uygulamalarında yaşamaya devam ediyor. Her iki yönetimin de 1948’de sahneye çıktığı gerçeği, meselenin bir başka hatırlatıcı unsurunu oluşturuyor.

Helak olmayı hak ettiren bütün kötülükler ülkeyi kuşatmış bulunmakta, ülkenin bir köşesi de Celalettin Rumi’nin raksıyla gönül eğlendirmektedir. Kültür bakanlığı Konya’yı ifsat etmeye devam etmektedir. İfsadı da manevi atmosfer tavan yaptı diyerek örtbas etmektedirler.

Günümüzde jakoben dayatmacı laiklikten ziyade anglo-sakson ılımlı laikliğin câri olduğu işleyiş içinde Diyanet, kendisi için biçilen işlevi farklı biçimlerde yerine getirmeye devam etmektedir.

Bir de, demokrasi kötüdür, laiklik şöyle şöyle din dışıdır vb. demek aslında bir şey demek değildir. Esas belirleyici olan, “demokrasi kötüdür”den sonra kuracağımız cümledir. Devamında “İslam iyidir” cümlesini kurarsak, yerde ve gökte, âfakta ve enfüste, ezelde ve ebette en büyük doğruyu söylemiş olacağız. Platon’dan bu yana pek çok demokrat da demokrasiyi eleştirmektedir. Demokrasi için “yetmez ama evet” diyenler azımsanmayacak kadardır ama bu insanlar seçimlerini Allah ve Rasûlden/Rasûllerden yana yapmadıkları müddetçe, bir şey demiş sayılmazlar.

Müslüman Kur'an ahlakıyla inşa olur. Bu ahlak önce kendinden başlayan ve sonra en yakınını inzar etmeyle devam eden bir ahlaktır. Topu taca atmadan “ama, lakin...” demeden ertelemeden hemen şimdi değişime başlamaktır... Herkes bir seçim yapıyor muhakkak. Peki bizler, kendini İslam’a nispet etmişler şimdiye kadar nasıl bir seçim yaptık ve bundan sonrası için seçimimiz nedir?

İşgalci işgal polisi korumasındaki onlarca siyonist yerleşimci, Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi.

“Alt akıl” toplum mühendisleri boş durmuyor. Dönüştürme projeleri devam etmekte, sinsi, sinsi ve bir birini takib eden adımlar ile acele etmeden hareket etmekteler. Çünkü acele ettiklerinde baskı ve basınçla yol almak zorunda kalırlar bu da elde etmek istedikleri gönüllü bir dönüştürmenin tabiatına aykırıdır.

İktibas Dergisi yazarları Mehmed Durmuş, Mustafa Bozacıoğlu, Şükrü Hüseyinoğlu ve Ercümend Özkan’ın oğlu Tarık Özkan’ın katılımı ile dün gece, “Ercümend Özkan ve 43. Yılında İktibas Dergisi” başlıklı program gerçekleştirildi. İktibas Dergisi YouTube kanalında canlı yayınlanan programda, Ercümend Özkan’ın mücadelesi ile bu mücadelesinin ana kolu olan İktibas Dergisi’nin 43. yılında halen devam etmekte olan yayını konu edildi.

Siyonist İsrail rejiminin Filistin’de sürdürdüğü zulüm stratejisi, Hindistan rejimi için adeta rol model oluyor. Hindutva ideolojisinin kurucusu olan Vinayak Damodar Savarkar’ın Siyonizm’e övgüler dizdiği ve Yahudi devletinin kurulmasını desteklediği yazılı belgeler hâlâ göz önünde dururken, Savarkar’ın izini takip eden Hindu ırkçılar da İsrail’i, Hindistan’ın can dostu olarak görmeye devam ediyor.

Danıştay "İstanbul Sözleşmesi"nin iptalini onayladı. Peki pratikte değişen bir şey var mı? Yok. Zira bu me'şum sözleşmenin yasal uzantısı 6284 sayılı kanun halen yürürlükte.

Prof. Toker, Feminizm ile başlayarak Kadın Hakları olarak devam eden ve bugün Toplumsal Cinsiyet adı altında sürdürülen çabaların, dini de kapsayan Gelenek anlayışının tamamen karşısında, cinsiyet tahayyülü noktasında empoze edilen anlayışların yeniden üretilmesi olduğunu söyledi.

Kur'an Nesli Tv youtube kanalında Osman Yıldız'ın hazırlayıp yönettiği "Gündemin Nabzı" programında bu hafta "Tarihselcilik" konusuna devam edildi. Yalçın İçyer'in konuk olduğu programın üçüncü bölümünün video kaydını dikkatlerinize sunuyoruz...

Kur'an Nesli Tv youtube kanalında Osman Yıldız'ın hazırlayıp yönettiği "Gündemin Nabzı" programında bu hafta "Tarihselcilik" konusuna devam edildi. Yalçın İçyer'in konuk olduğu programın ikinci bölümünün video kaydını dikkatlerinize sunuyoruz...

Siyonist İsrail işgali altındaki Batı Şeria’nın güneyinde Filistinlilere ait 3 ev işgal askerleri tarafından dozerlerle yıkıldı. Ranana kentinde bir kavşakta meydana gelen olayda ise, işgal askeri kendisine saldıracağını sandığı siyonist birini vurdu.

Bütün bu alanlarda yapılan dualar ve kullanılan İslâmî şiarlar, bu laik kurumların mevcut halleriyle devam etmelerini “dindar” kitleler nezdinde meşrulaştırmaktan başka bir anlam taşıyor mu? Bu uygulamalar, bizi İslâmî kimlik ve temel ilkelerimiz bakımından çok rahatsız edip İslam’ın laiklikle hükmeden bu Atatürkçü kurumlar için kullanılmasına itiraza sevk ederken, neden geçmişte aynı çizgide olduğumuz Haksöz Haber’i çok memnun edebiliyor?

“Bağımlı yapılar” gibi aslında çok önemli ve işlevsel bir söylemin, konjonktürel iktidar stratejilerinin dönemsel bir aracı olarak sahaya sürülmesi, hem 1923’ten bu yana devam eden sistemik bağımlılığın kalıcılaştırılmasına, hem de farklı bağımlılık ilişkilerinin meşrulaştırılmasına yol açmaktadır.
Makaleler
Hava Durumu