

"Musa" Arama Sonuçları

Bu ayet-i kerime bize Kurban ibâdetinin anlam ve şümulünü ifade ettiği gibi, varlık hiyerarşisiyle ilgili de önemli bir hususa vurgu yapar. O da, hayvanların, insanlara musahhar kılındığı, insanların hizmetine verildiğidir. Modern ve post-modern tuğyan, Rabbimizin belirleyip bildirdiği bu varlık hiyerarşisini tekzip etmekte ve tahrif etmeye, değiştirmeye çalışmaktadır.

İskilipli Atif Hoca, Hasan El-Benna, Abbas Musavi ve Malcolm X başta olmak üzere birçok mazlum Müslüman, zulme boyun eğmedikleri için küfrün hedefi olmuş ve bu ayda şehit edilmişlerdir.

Hak ile bâtılların, doğru ile yanlışların karıştırıldığı ve esrarengiz içeriği olan cinler, cincilik, cin çıkarma, şeytan, büyü, üfürükçülük, muskacılık ve rukye konularında birbirini tamamlayan 3 kitap yayınlandı. 1-Rukyecilik ve Muskacılık, 2- Koca Bir Yalan: Cinlerin İnsana Musallat Olması, 3- Büyü ve Şeytan.

Hak ile bâtılların, doğru ile yanlışların karıştırıldığı ve esrarengiz içeriği olan cinler, cincilik, cin çıkarma, şeytan, büyü, üfürükçülük, muskacılık ve rukye konularında birbirini tamamlayan 3 kitap yayınlandı. 1-Rukyecilik ve Muskacılık, 2- Koca Bir Yalan: Cinlerin İnsana Musallat Olması, 3- Büyü ve Şeytan.

Bu kıssa bizden; eski yaşam tarzımızı değiştirmemizi, hayatımızı İlahi Emirler ışığında yeniden düzenlememizi, ruhumuzu bu minvalde terbiye etmemizi, Peygambere gösterilmesi gereken ittibanın hem fikirsel hem sözel hem de davranışsal olarak gösterilmesi gerektiğini, Firavuni sistemlerle barışık olmaktan uzak durmayı, evvela fikirsel olarak uzaklaşmayı istemiyor mu?

Meclis Başkanı Şentop virüs salgını yüzünden Mecliste ve kamusal alanda gerçekleştirilmesi imkânsızlaşan 23 Nisan törenlerini evlere taşımak için hummalı bir gayret sarfediyor!

Hamas'ın Siyasi Büro üyesi Musa Ebu Merzuk, Suudi Arabistan'ın Ramazan ayı sonunda 3 önde gelen din adamını idam etmeye hazırlandığını ifade etti.

Onk. Dr. Mehmet Arslan ve Tarihci Musa Bıçkıoğlu'nun katılacağı programda 1 kişiye çekiliş sonucu Kudüs seyahati hediye edilecek.

Bozulma ve menfi manada dönüşümün yaşanmaması ve her şartta istikametin korunması için yapılması gerekenler, Kur’an’da gösterilmiş ve Rasûlün önderliğindeki ilk örnek nesil tarafından da pratize edilmiş bulunmaktadır. Arınmak, korunmak ve sırat-ı müstakim üzere bir hayatı yaşamak için, Allah’a, Rasûlüne ve indirdiği Kitaba imanın ve teslimiyetin gereği olarak, hayatın (kamusal-özel, bireysel-toplumsal) hiçbir alanında, hiçbir zaman ve hiçbir sebeple Allah unutulmayacak ve Allah yokmuş gibi davranılmayacaktır. Aksi takdirde, hayatında Allah’ın zikrini hâkim kılmayan insan, Rabbine ve kendisine yabancılaşıp şeytanın yoluna girmekte, hayatını hevasının ve şeytanın arzularına göre düzenleyerek yozlaşmaya, savrulma ve dönüşüm sürecini yaşamaya başlamaktadır. Üstelik zamanla kanıksanarak ilerleyen bu taviz ve yozlaşma sürecindeki büyük dönüşümünü fark bile edemeyip hâlâ kendisini Hak yolda zannedebilmektedir.

Yerlilik ve Millilik söylemlerinin ele alındığı, Ramazan Gümüş'ün hazırlayıp sunduğu programa Musa Bayoğlu ve Şükrü Hüseyinoğlu konuk oldu.

Kur’an’ın belirlediği mü’min ve müslimliğin en temel şartı; hayatın bütün alanlarında hükmüne tabi olunması, kendisine itaat ve ibadet edilmesi gereken tek İlah ve Rab olarak Allah’ı kabul etmek, Allah’tan başka ilahlık ve Rablik taslayan şeytan, heva ya da tağutların arzularına ve hükümlerine itaat etmeyi reddetmektir. (Enbiya, 21/25, Yasin, 36/60, Casiye, 45/18, Nahl, 16/36). Bu imanın ve teslimiyetin gereği olarak, hayatın (kamusal-özel, bireysel-toplumsal) hiçbir alanında Allah unutulmayacak ve Allah yokmuş gibi davranılmayacaktır

Kur’an’ı baş tacı ettiklerini söyleyip Kur’an’ın hükümlerini, hayatlarına ve ekonomiden, siyâsete bütün alanlara hâkim kılmayanların bu bildiri sahiplerine sert tepkiler vermelerinin hiç deanlamlı ve değerli olmadığını ve büyük bir çelişki arz ettiğini ifade etmemiz gerekir. Çünkü, kâfirler, Kur’an’ın tek bir harfini bile çıkaramazlar ama Müslümanım diyenler Kur’ân’ı kamusal alandan, ekonomiden ve siyasetten çıkarıp hayat dışına kovuyorlar.

İman eden kişi, içinde yaşadığı topluluğa kıyasla mü’min ümmetin bir ferdidir. Bütün zamanları aşıp gelen bir tek ümmetin ferdidir. Başını, Nuh, İbrahim, Mûsâ, İsâ, Muhammed (S.A.) ve enbiyadan diğer kardeşlerinin çektiği, o şerefli yüce kervana intisap etmiştir.

"Statükonun dini", hep Allah’ın yeryüzündeki hâkimiyetiyle uğraşmış, onu engellemeye çalışmıştır. Özellikle de, statükonun sahiplerinin çıkarına hizmet etsin diye, siyasal, ekonomik, hukuki toplumsal, kamusal alana Allah’ın vahyinin hükmetmesine engel olmaya yönelmiştir. Kamusal alanı kendi hâkimiyet alanı olarak ilan edip yeryüzündeki ilahlığı egemenlerin hevalarına bırakarak Allah’ın göklerdeki ve evrenin işleyişindeki kozmik hâkimiyetini O’na lütfeder gibi bir tutum içine girmiştir.

Dedim ki: "-Yavrumuza sakın üç harfliler değil de, on, yedi ve altı harfliler musallat olmuş olmasın." "-Nasıl yani?" dedi. "-On harfli "bilgisayar ve televizyon", yedi harfli "telefon" ve altı harfli "tablet". Yavrumuz okul haricinde bunlarla ne kadar meşgul oluyor?"

Servet, zenginler arasında dolaşıp duran bir devlet olmasın denilmiştir ama her şeyin iyisine layık Müslümanlar biriktirmesin de yeryüzü çapulculara mı kalsın? Âlemlerin Rabbi verdiği nimeti kulunun üzerinde görmek ister deyip yeryüzünde ne varsa üzerine çöreklenme tutkusuyla yanıp tutuşanlara bir tesiri yoktur “fe veylün lil musallîn” okumaların

Sözcü Gazetesi'nin dergisi Gırgır son sayısının kapağında Hz. Musa'yı hedef aldı. Yapılan bu çirkin karikatür kısa sürede sosyal medyada yoğun tepki aldı. Yayın şirketinin avukatı Gırgır Dergisinin kapatıldığını duyurdu. Açıklamada "Buna sebep olan çizer ve çalışanlar hakkında yayıncı firma olarak Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunacağız" denildi.

Aynı zamanda öğretmen de olan Musa Mert çoçuklar için kaleme aldığı ''Peygamberimizin Çocuklarla Oynadığı Oyunlar'' adlı kitabı epey bir kaynak tarayarak ve rivayetlere bağlı kalarak düzenlemiş.

Özgür Yazarlar Birliği’nin bir dizi olarak gerçekleştirdiği “Kurucu İslami Siyasi İrade Tartışmaları” Mazlumder yöneticilerinden yazar Mehmet Alkış ile Heda-Der’de çalışmalarını yürüten Musa Kazım Yılmaz’ın konuşmacı oldukları yeni bir programla devam etti.
Makaleler
Hava Durumu