
"Kalmak" Arama Sonuçları

Kur’an mehcur bırakılınca, ister ifraten, ister tefrit olarak ekseninden kaydırılınca, başka ne bekliyorsunuz ki?! İbadetlerin arasındaki bağ kesilince ve yanlış yerlere bağlanınca onlardan beklenen murad ortaya çıkmıyor, hikmet tahakkuk etmiyor ve beklenen hasıla da gerçekleşmiyor. ‘Beklenen hasıla’ derken bunun kişinin lehine kaydedilecek sevap kısmı bir tarafa öncelikle ‘rıza-i ilahiyi’ celp etmek ve cemaat/toplum olarak istenen yönde, nefislerimizdekini değiştirerek (Rad/11) ve bahşedilen nimet asliyle muhafaza edilmiş olarak (Enfal/53), sırat-ı müstakim üzre olup kalmak kastımız malumunuzdur.

Erdemlilik, bizi yaratan ve yaşatan Rabbimize nankör olmayı değil, O’na şükreden kullar olmayı gerektirir. Rabbine vefası olmayanın başka hiç kimseye gerçek anlamda vefasından söz edilemez. Ki vefalı olmak, erdemli olmanın çok mühim bir cüzüdür.

Cuma hutbesi: Müslüman Kalmak ve Müslüman Olarak Ölmek - Şükrü Hüseyinoğlu - Kur'an Nesli İlim Merkezi

Her Müslüman için değişim, temeli, taşıyıcısı, koruyucusu, destekçisi ve yol göstericisi "tek ilah olan Allah" inancı doğrultusunda hareket edildiğinde istenilen gerçekleştirilmiş olur. Ve başarı bu yasalara bağlı kalmak ile mümkündür.

Evet, kelle avcılarıyla konumuza dönecek olursak; bu zulüm, işkence ve idamlar; ekmeksiz kalan fakat “KELLESİZ” kalmak istemeyen yoksul İstanbul halkını canından bezdirmiş olacak ki, şapka kanununa muhalefet sanılmasın diye Beyoğlu şapkacılarına hücum etmişler, satılmasına imkân olmayan en tapon malları bile göz açıp kapayıncaya kadar altın fiyatına kapışmışlardı. Artık halk için sorun; şapka takıp takmamakla alakalı bir sorun olmaktan çıkmış, sorun sadece “Şapkanın giyileceği kafayı yerinde tutabilmeyi becerebilme sorunu” haline gelmişti.

Bu noktada tercih bizimdir, ya bu Şeref’i mahşere taşırız. Ya da bir zamanlar, yine bu yolla tüm insanlığa üstün kılınmış olan, lakin sonradan aşağıların aşağısı olan İsrailoğulları gibi gerisin geriye döneriz. Böylesi bir halle hallenmekten alemlerin RAB’bı olan ALLAH’a sığınırız. Peki şerefli ve seçkin kalmak için ne yapmak gerek, ayete müracaat edelim inşallah.

Kur’an’ı, furkan ve hakem olarak temel kaynak edinmek; bizi bir taraftan tarihsel sürecin hurafe ve bid’atlarından ve bu arada o süreçte Rasulullah (a.s.) adına üretilmiş olan Kur’an’a muhalif haberlerden sâlim kılarken, diğer taraftan da Rasulullah (a.s.)’ın yaşayan mütevatir Sünnet’i başta olmak üzere yine bizatihi Kur’an’ın refere ettiği, O’nun örneklik ve öğreticiliğine dair Kur’an’a mutabık sahih haberlerden ve Ümmetin 14 asırlık süreçte nice gayret ve çilelerle ürettiği zengin bilgi birikiminden mahrum kalmaktan da sâlim kılar.

Sosyolog Nazife Şişman ile, dijital çağda kurgulanan kimlikleri, gözetlenme ve dikizlemeyi, 7/24 çevrimiçi olmayı bütün bunların eşliğinde dijital çağda Müslüman kalabilmenin mümkünlüğünü son kitabı Dijital Çağda Müslüman Kalmak üzerinden konuştuk.

İnsanlık tarihi boyunca, kesintisiz bir şekilde varlığını sürdürmüş olan putların bir kısmı çok eskilere kadar uzanmakta olup nesilden nesile miras kalmakta, diğer bir kısmı ise konjonktür icabı ortaya çıkarılmaktadır. Bunlardan bazılarına hemen hemen bütün insanlık kulluk ederken, bazılarına ise yalnızca bir grup insan kulluk etmektedir. Putların, parçalanıp darmadağın edildikleri ve tozlarının havaya savrulduğu dönemlerde putperestlik düşüncesinin de yıkılıp yok edildiğini zannedenler büyük bir yanılgı içindedirler.

Ülkelerindeki olaylardan kaçarak hayatta kalmak için Türkiye sınırına yakın bölgelere yerleşen Suriyeliler,elektrik ve suyun olmadığı çadırlarda yokluk içinde yaşıyor.

Hamza Akdeniz: Cemaat bir vucubiyet, cemaatsizlik bir vebaldir. Bu işin keyfiyeti kişinin kendi isteğine bırakılmamış “olmazsa da olur” değil, aksine “olmazsa olmazımızdır” . İnsanın ihtirasları, çıkarcı, bireyci, bencil, dünyacı, karanlıklardan kurtulup gün yüzüne çıkması cemaat ortamlarının rahmet ve bereket ikliminde mümkün oluyor… Kişi cemaat potasında olgunlaştıkça toplumsal duyarlılığı gelişir… Cemaat kişisel kabiliyetleri, kazanımları sosyalleştirmek için vardır… Hem kendi kalmak, hem de cemaat atmosferinde zenginleşmek, derinleşmek, durulaşmak fırsatı yakalanmış oluyor…

Denizli'de Pamukkale üniversitesi öğrencilerinin düzenlediği Suriye paneli gerçekleştirildi. M. Akif Deniz de şunları anlattı: “Savaşta hiçbir zaman ölü ve yaralı sayısı net olarak verilemez. Direnişten bu yana 1,5 yıl geçti. Direnişten bu yana katliamın en yoğun olduğu ay olan ramazan’da yaklaşık 7 bin kişi öldürüldü. İlk günden bu yana 70 bine yakın kişi katledildi, yaklaşık 100 bin kişi kayıp ayrıca 300 bin kişi de hapishanelerde kötü muamelelere maruz kalmaktadır. Yaklaşık 130 bin mülteci çadır kentlerde yaşıyor ve bu rakam her geçen gün artıyor. 1 milyona yakın kişi ise çeşitli ülkelere göç etmek zorunda kalmıştır.”

Dün Tahrir Meydanı'nda 2 milyon Mısırlı toplanırken, Firavun Hüsnü iktidarda kalmaktaki ısrarını açıkladı. Türkiye basını bugün olayları nasıl gördü? İşte birinci sayfalar...

Kur’an, sabrı atıl kalmak değil, direnç ve dayanıklılık göstermek şeklinde tanımlar. Yani sabır mücadelede sebat etmektir.

Asıl meziyet, İslamlaşma aşamasından sonrasında aranmalıdır. Yani Müslüman olmak kadar, Müslüman kalmak da bir meziyettir. Fakat Müslüman kalmayı bilmek gerekir.

Bir çoğumuzun annesi, bir çoğumuzun ninesi yaşında bir kadının hâlâ 18-20li yaşlardaki fizikle karşımıza çıkması olağan sayılabilir mi? Fakat cumhuriyet kadının genç kalmaktan başka çaresi yoktur. Çünkü fizik her şeyin önündedir. Cumhuriyet kadınının fiziği yoksa, neredeyse hiç bir şeyi yoktur…

Al birini vur ötekine. İkisi de halktan değil devletten yana, ikisi de jakoben, ikisi de ulusçu, ikisi de laikçi. Böyle olunca ayrı kalmak olmazdı tabii!

İzzet ve onur ancak Müslümanca yaşama mücadelesinde kimliklerinden, ibadetlerinden ve değerlerinden utanmayan Müslümanlarındır. Kimliğini açıkça savunmak yerine gizlenenler, amellerini saklayıp ibadetlerini gözlerden uzaklaştıranlar, varlık sebeplerini inkarın derin açmazları içinde yaşadıkları savrulmalardan geriye anlamlı ve değerli ne kalacağını iyi hesap etmelidir. Ve asıl değerin, Müslüman kalmakta, Müslümanca yaşamakta ve bu güvenle dinini, ibadetini ve taleplerini yüksek sesle savunmakta olduğunu görmelidir.
Makaleler
Hava Durumu