�mer �SLAM

13 Kas�m 2009

1258: KARANLIK D�NEMLER�N M�LADI

1220’de ba�layan Mo�ol istilas�n�n hemen hemen tüm Müslüman co�rafyay� sard���, �ehirlerinin ya�maland���, kütüphanelerin yak�ld���, cesetlerin tepeler olu�turdu�u y�llar. Mo�ol sald�r�lar� kar��s�nda hiçbir varl�k gösteremeyen Müslüman devletler, tam bir acziyet içinde idiler.  1260’da Memluk Sultan� Baybars Filistin topraklar�nda Ayn Celut’ta Mo�ollar� durdurana kadar Müslümanlar�n ya�ad��� kabus devam etti.

Mo�ol felaketi; içeriden alt� kez travma (k�r�lma)  geçiren Müslüman bilincin d��ar�dan darbe ile komaya girmesine yol açt�. Bu travmalar� ve yol açt��� etkileri hat�rlarsak;

1.K�r�lma: Siyasi Seçkincilik: 632 y�l�nda Resulullah(s)’�n vefat�n�n hemen sonra meydana geldi. Bu olay sonucunda Müslümanlar�n Resulullah (s) sonras�nda ortaya koyacaklar�, siyasi prati�in s�n�rlar�n� daraltan, siyaseti  yapma hakk�n� sadece bir kabileye (Kurey�’e) veren bir sonuç ç�km�� oldu. Bu öyle bir itiraz edilemez bir kanaat haline geldi ki sonradan yaz�lan itikad kitaplar�na esas olarak dahil edildi.

2.K�r�lma: Fitne Olaylar�: 656 y�l�nda Resulullah (s)’�n vefat�ndan 24 y�l sonra ba�layan ve be� y�l süren “fitne olaylar�”; Müslümanlar�n siyasi olarak parçalanmalar� ve birbirlerini öldürmeleri ile sonuçland�. Siyasi f�rkala�ma akabinde itikadi, mezhebi f�rkala�may� getirerek geri dönülemez bir yola girildi.

3.K�r�lma: Saltanat: 661 y�l�nda Resulullah (s)’�n vefat�ndan 30 y�l sonra Müslümanlar�n ortaya koyduklar� tarihte e�ine az rastlan�r bir siyasi model olan siyasi rejim; hilafet ortadan kalkt�. �ktidar� Emevi ailesinin mülkü haline getiren Muaviye, sonras�nda tart���lamayan, sorgulanamayan Saltanat rejiminin ba�lat�c�s� oldu. Hakk�n, adaletin yerine gücün, kabilenin, askerin belirleyici oldu�u bu rejim; Müslümanlar�n ya�ant�s�na, inanc�na, her �eyine müdahale ederek kendine göre �ekillendirdi.  

4.K�r�lma: �ia: 680 y�l�nda Resulullah (s)’�n vefat�ndan 48 y�l sonra Kerbela’da Emevi sultas� Hz. Hüseyin ve ailesini katletti. Adaletin sava�ç�s� Hz. Ali’nin  iktidar� ‘kendisi ve çevresi için’ isteyenlerle olan mücadelesi sonuçsuz kal�nca, taraftarlar�na Emevilerce yap�lan zulümlerden, bask�lardan ac�lardan, siyasi, itikadi, sosyal ve kültürel bir ekol do�du: �ia. Özellikle Kerbela’dan sonra �iiler, zaman içerisinde kendi inanç ve bilgi sistemlerini olu�turdular.

5.K�r�lma: Tasavvuf:  800’lü  y�llarda Resulullah (s)’�n vefat�ndan 200 y�l sonra ilk defa Müslümanlar aras�ndaki siyasi çeki�melere tepki olarak  “münzevilik, çilecilik” �eklinde ortaya ç�karak günümüze kadar gelen Tasavvuf;  �slam’�n bilgi, tevhid, Nübüvvet, ibadet, anlay��lar�ndan saparak, kendine özgü bir yol, ya�ant� ve inanç geli�tirdi. Ba�lang�çtaki ufak aç�l� sapma,  y�llar geçtikçe  büyüyerek Kuran’�n reddetti�i ruhban s�n�f�n�n Müslümanlar�n aras�nda  olu�mas�na  yol açt�.

6. K�r�lma: Ehli Sünnet: 900’lü y�llarda Resulullah (s)’�n vefat�ndan 300 y�l sonra di�er tüm siyasi, itikadi mezheplerden sonra ortaya ç�kt�. Önceki mezhep ve ekollerin hepsinden parçalar içine alarak elastiki bir dü�ünce yap�s� haline gelen Ehli Sünnet, �ktidarlar�n �emsiyesi alt�nda varl���n� güçlenerek sürdürdü. Müslümanlar�n birli�ini parçalayaca�� gerekçesi ile tüm isyan, ba�kald�r� ve sorgulamac� hareketleri �slam d��� ilan ederek Saltanat rejimlerini me�rula�t�r�c� rol oynad�. Akla ve akl�c� dü�ünce ekollerine kar�� nakli ve gelene�i öne ç�kararak içtihad�, yenilenmeyi, sorgulamay� ihmal etti. Sünni Müslümanlar�n�n hurafeci, Mehdici, kaderci, geri kalm��, taklitçi, mezhepçi, statükocu, dü�ünmekten korkan, muhafazakar yap�s�n�n sebebi oldu.

***
��te bu zihinsel, siyasal, kültürel sefalet içindeki Müslüman toplum 1220-1260 y�llar�ndaki Mo�ol darbesi ile darmada��n oldu. Ve bir daha kendini toplayamad�. ��te o yüzden 1258 (Ba�dat’�n dü�ü�ü) bir milat kabul edilir. Ayn� tarihlerde Endülüs’te Avrupal�lar taraf�ndan ya�malan�yordu. Bu tarihten sonra �slam co�rafyas�nda ciddi bir fikir üretilemedi, ciddi bir ilmi çal��ma yap�lamad�. Ne kadar ele�tirsek te tüm çabalar, üretimler, telif eserler, ekol olu�umlar� yani fikri canl�l�k 1200’lerden öncedir.  Bak�n t�p, astronomi, felsefe, matematik, kimya, botanik alanlar�nda önemli çal��malar yapm�� tüm bilim adamlar� bu tarihten önce ya�ad�. Bu durum, �slami ilimlerde  de ayn�d�r. 1200 sonras�nda ise  taklit ve �erh kültürü hakim oldu. Bu tarihten sonra mezhepler din olarak alg�lanmaya ba�land�. 

Bu mesele bisiklet sürmek gibidir; “durursan dü�ersin.”  Bilimin, teknolojinin, dü�üncenin, uygarl���n son noktas� yoktur. Müslümanlar, dünyan�n fikri, felsefi, ilmi öncülü�ünü 1200’den itibaren terk ettiler. Bunun sebebi siyasi iktidars�zl�k olarak göremeyiz. Çünkü bu tarihlerden sonra Müslümanlar�n, bat�da Osmanl� �mparatorlu�u, do�uda Safeviler ve Timur �mparatorlu�u gibi büyük devletler kurmalar�na ra�men ilmi dü�ü� devam etti.

Bu gerilemenin sebebi tamamen akletmenin terk edilmesi, varolanla yetinilmesi, gelene�in kutsanmas�d�r. Varolanla yetinmek deyince, �çtihat kap�s�n�n kapat�lmas� da yine ayn� döneme rastlar. Müslümanlar bunun bedelini de a��r ödedi. Zaman akt�, co�rafyalar de�i�ti, sorunlar çe�itlendi, imkanlar de�i�ti, araçlar de�i�ti ama yarg�, içtihat, çözüm ayn� kald�. Asl�nda bir �eyler çözülmedi, sadece idare edildi ve hala idare edilmeye devam ediliyor. ��te bir örnek; Ömer Nasuhi Bilmen’in �lmihal kitab� hala çok sat�yor ve hala “sular bab�” kitapta önemli bir yer tutuyor. Ama biz Müslümanlar, suyun temiz olup olmad���n� o kitaptaki dondurulmu� içtihatlar ile belirlemiyoruz art�k. Suyu tahlil ettiriyoruz. Kitaptaki o bilgiler ise birileri taraf�ndan ilim olarak kabul edilip hala ezberleniyor.

Asl�nda ABD’nin Irak, Afganistan, Rusya’n�n Çeçenistan, �srail’in Filistin i�galleri ve katliamlar� o y�llardaki Mo�ol i�galini and�r�yor. Ve Müslümanlar�n hali... Onca katliama, zulme ra�men Müslüman dünya sessiz, tepkisiz ve paramparça, ayn� o y�llardaki gibi. Bu da bize, tarihin ibret al�nmad��� için belirli aral�klarla tekrar etti�ini gösteriyor. Umar�m sonraki y�llar�m�z Mo�ol istilas� sonras� ya�ananlara benzemez.