03-07-2020 12:17

Protez psikoloji: Covid-19�un yol a�t��� yeni haleti ruhiye

Anadolu Ajans�`na verdi�i r�portajda Prof. Dr. Erol G�ka, `Kalabal�klar� art�k uzun s�re korku yaratacak, dijital sosyalle�me y�ntemleri, internet ve sosyal medya kullan�m� artacak. Toplu ta��ma bir�oklar� i�in �ekinilecek bir hale gelecek�` diyor.

Protez psikoloji: Covid-19’un yol açtýðý yeni haleti ruhiye

Post korona dönemi diye bir kavram ç�kt� ve bu sürecin ekonomiden siyasete tüm alanlarda büyük bir de�i�im yarataca��, yönetim modellerinin hatta küresel sistemin de�i�ece�i ve farkl� bir dünya liderli�inin ortaya ç�kaca�� dillendirildi. 

Bu konuda ne dü�ünüyorsunuz, dünya Korona öncesi ve korona sonras� �eklinde bir süreç ya�ayacak m�?

Çok ola�anüstü günlerden geçti�imiz, insanl���n bundan sonraki gidi�at�n� belirleyecek önemli bir virajdan geçti�imiz do�ru. Ama �unu da unutmayal�m: Zihnimiz her �eyi formülle�tirmek, kolayla�t�rmak, parçalara ay�rarak de�erlendirmek e�iliminde. �nanmas� güç cümleler duyduk hem de hat�r� say�l�r dü�ünce insanlar�n�n a�z�ndan. S�n�fs�z toplumdan ba�ka çaremiz kalmad���n� söyleyenler de oldu; insan-insan ve insan-tabiat ili�kilerinde köklü bir de�i�im olaca��n�, büyük bir manevi ayd�nlanma ya�ayaca��m�z� ileri sürenler de. �nsan�n insan�n gerçekten kurdu oldu�u, kimsenin ötekini gözetmeden ya�ayaca��n�, hayatta kalman�n tek erdem olaca�� zamanlar�n geldi�ini iddia edenler de…

Gelin biz bu kolayc�l��a dü�meyelim, daha titiz bir dü�ünceyle korona küresel salg�n�yla birlikte nelerin nas�l de�i�ece�ine odaklanal�m. Do�rudur, birçok �ey de�i�ecek ama ne insan f�trat�ndan kaynaklanan özelliklerimiz de�i�ecek ne de kapitalizm ve tüketim kültürü.  Hala küresel salg�n�n içinde ya��yoruz, hemen her �ey belirsizli�ini korumaya devam ediyor ama salg�n�n etkisinin ini�e geçti�i ülkelerde ve bu arada ülkemizde de gördük ki, eski hayat ve dü�ünme tarzlar� kald��� yerden devam etme e�iliminde.

Pandemi öncesi dünyada zaten ba�lam�� ama pandemiyle birlikte hem güçlenmi� hem güncellenmi� süreçler olarak genellikle �u üç husus vurgulan�yor: “Dijital ça��n ilerleyi�i, �irketlerin i�levinin yeniden tan�mlanmas� ve ulus devletin yeniden yükseli�i” … Ben de bu tespitlere kat�l�yorum. K�sa bir zamanda “Yeni dünya düzeni” gibi bir durum olamayacak, çünkü neresinden bakarsak bakal�m, özellikle ABD-Çin gerilimi eksenli yine büyük çat��malar görünüyor dünyan�n fincan�nda. Öyle ki korona virüs küresel salg�n�n�n bile bu çat��man�n bir tezahürü oldu�undan, biyolojik sava��n ba�ka salg�nlarla devam etme ihtimalinden bahsediliyor.  Çok iyi niyetli baz� yakla��mlar ülkeler aras� dayan��man�n artmas�n�, Birle�mi� Milletlerin uzla�ma ve güven esas�na dayal� yeniden örgütlenmesi ve küresel sorunlarda i� birli�i yap�lmas� gibi ihtimallerden bahsediyorlar. Ama bu ihtimallerin gerçekle�ece�ini sanm�yorum; t�pk� 2. Dünya Sava�� sonras�nda hem Birle�mi� Milletler kurulmas� hem so�uk sava��n sürmesinde oldu�u gibi “esasen çat��ma görünü�te uzla�ma” aray��lar� olacakt�r, diye dü�ünüyorum. Küresel salg�n s�ras�nda ortaya ç�kan panik insanlar�n en temel ihtiyaçlar�n�n “güçlü devlet”, “güçlü liderlik” ve “güven” oldu�u �eklinde bir hissiyat ve zihin i�leyi�i olu�turdu. Çin gibi yönetiminde demokrasiden bahsetmeyen devletlerin sürecin yönetiminde nispeten ba�ar�l� olmalar� bu alg�y� peki�tirdi. Bu kavramlarda kendisini bulan ihtiyaçlar, piyasadan, hak ve özgürlüklerden çok önce gelirler ve insanlar sa�l�kl� bir ya�am için gerekirse mahremiyetlerinden vazgeçebilirler. Muhtemelen dünya siyasetinin gidi�at�n� ve bundan sonra alaca�� biçimi bu hissiyat ve zihin yap�s� olu�turacak. �nsanlar teknodespotizme dahi bile isteye r�za gösterecekler. Devletlerin denetim faaliyetleri ve “t�bbi güven” ad� alt�nda denetimleri kolayla�t�ran yeni bir ulusal ve uluslararas� düzenlemeler gündeme gelecek.

Küresel salg�n�n yol açt��� ekonomik sars�nt�, ya�l�lar�n, çocuklar�n, gençlerin, engellilerin, i�sizlerin, salg�n nedeniyle i�siz kalm�� olanlar�n yani tüm dezavantajl� gruplar�n durumlar�n� daha da s�k�nt�ya sokacakt�r. Küresel salg�n�n san�ld��� gibi herkese e�it davranmad��� giderek daha belirgin hale gelecektir. Bu durum salg�nla birlikte ortaya ç�kan korku, endi�e, travma, matem gibi olumsuz psikolojik tablolarla birle�ti�inde �iddete ve suçlara çok kolay kap� aralayacakt�r. Salg�n boyunca çok ilginç bir biçimde insanlar�n bir k�sm�n�n, beklenen sosyal uyum ve itaat davran���n�n tam aksine davran��lar sergilemeleri, baz� ki�iliklerin bu durumu kald�ramad�klar� ve artan tahammülsüzlü�ün önemli toplumsal çalkant�lara neden olabilece�inin i�areti olarak yorumlanabilir. Bu nedenle tedbirlerde a��r� gitmemek, insanlar�n tahammüllerini zorlamamak da yöneticilerin önünde dikkate almalar� gereken bir husus olarak durmaktad�r.

Bula�ma tehlikesinin en aza indirilmesine göre al�nacak ve düzlenecek tedbirlerin �ekillendirece�i “yeni normal”e geçmeden önce böyle bir yeni dünyada Türkiye’nin rolüyle ilgili birkaç cümle söylemek isterim. E�er tuza�a dü�mez, provokasyonlarla yolundan sapmazsa, Türkiye’nin önünde büyük bir imkan duruyor. “Dünya be�ten büyüktür!” itiraz� ile bilinen Türkiye, geleneklerinden kaynaklanan yard�mla�ma, dayan��ma, merhamet hislerinin belirledi�i bir adil bir düzen aray���n� hem dünyada hem ülke içinde gündeme getirebilir, bu süreçte tüm dünyada y�pranan insan haklar� ve demokrasi ve adalet kavramlar�n� aya�a kald�rmaya çal��abilir. Yani Alev Alatl�’n�n birkaç y�l önce ileri sürmü� oldu�u, “�nsanl���n iyili�i için Türkiye” mottosunu hayata geçirmek için u�ra�abilir. Teknodespotizme yönelen dünya devletlerini insan merkezli bir anlay��la ele�tirebilir. Sa�l�k sisteminin salg�na direnç gösterebilmesinin avantaj�n� adil bir düzen aray���yla birle�tirebilir. Tüm bunlar, “model ülke” olarak Türkiye’yi öne ç�karabilir ve dünya halklar� nezdinde itibar�n� art�rabilir. 

 Belli oldu ki, dünyada ve Türkiye’de ili�kiler bir süre “yeni normal” çerçevesinde ilerleyecek, insanlar maske ile, uygun fiziksel mesafe ile mikroplardan korunmaya çal��acaklar, ya�ama tarz�m�z buna göre belirlenecek.  Baz�lar� “yeni normal”i tüm hayat�n ba�tan a�a�� de�i�ece�i �eklinde yorumluyorlar. Bu süreç nereye kadar uzan�r, �imdiden kestirmek zor. Yatay mimarinin, sakin ve do�al çevrelere yerle�menin, bisiklet ve sosyal medya kullan�m�n�n artaca�� do�rudur. Sosyal temas�n oldukça yo�un oldu�u al��veri� merkezleri, seyahat, turizm, e�lence, sa�l�k, spor gibi sektörlerde çözüm aray��lar� sürmektedir. Oralarda gidi�in nereye do�ru olaca��yla ilgili de�erlendirmeler yapmak için erken olmakla birlikte, tüketim toplumu özelliklerine halel getirmeyecek çözümler bulunaca�� �eklinde baz� ipuçlar� ortaya ç�kmaya ba�lam��t�r. Salg�n s�ras�nda ya�anan tablolar�n art�k kan�ksanaca��, insanlar�n salg�n hastal�klardan kurtulma pahas�na daha çok demokrasi-d��� yollar� kabul edip benimseyecekleri ve ya�amlar�n�n iktidarlar taraf�ndan denetlenmesine, hatta belki de mahremiyet s�n�rlar�n� oldukça zorlayan, siber despotizme varacak tablolara izin verebilecekleri bir “yeni normal” durum olacak elbette. Ama bu de�erlendirmelerde de ipin ucunu kaç�rmamak, ifrata, tefrite dü�memek laz�m. Kapitalizmle ve küreselle�me ile birlikte insan ili�kilerinin büyük bir de�i�im geçirdi�i, egemen sistemin uzun zamandan beri insan� de�il tüketimi ve teknolojiyi esas alan, dünyay� adeta insans�zla�t�rmaya çal��an bir yönetme tekni�i uygulad���, pandemiden sonra tüm bunlar�n katlanarak artaca�� do�ru. Ama ben kalbi hasletlerin, sevginin ve merhametin yönetme teknikleriyle ila nihai idare edilebilece�ini, insanlar�n mahremiyetlerinden gönüllü olarak hep fedakarl�kta bulunacaklar�n� dü�ünmüyorum. Asla baz� dü�ünürlerin sand��� gibi “hayatta kalmaktan ba�ka ahlaki de�eri olmayan bir toplum” kurulamayacakt�r, kimse böyle bir �eyi in�a edemeyecektir.  Kalplerimiz yap�s� gere�i bu duruma isyan eder ve kendine bir yol arar. E�er insan psikolojiyle ilgili bildiklerimin bir hakikati varsa, insanlar ne yap�p edip mahremiyeti, merhameti ve di�er erdemleri öne ç�karan bir hayat aray���na girecekler, buna uygun yeni siyasetler ortaya ç�kacakt�r.

Dünya daha önce kara veba, ku� gribi, domuz gribi, SARS, A�DS gibi salg�n hastal�klarla kar��la�t�. Kovid-19’un bunlardan fark� neydi?

Sorulmas� kesinlikle lüzumlu olan, en elzem sorulardan bir tanesi bu. Kovid-19 küresel salg�n�n�n tarihte daha önce görülen �spanyol gribi ve veba gibi pandemilerle ve zaman�m�zda ortaya ç�kan di�er büyük salg�nlarla olan fark�n� enine boyuna ortaya koymak ve de�erlendirmelerimizi ona göre yapmak durumunday�z. Önceki büyük küresel salg�nlar, �imdiye kadar ya�ad���m�z kovid-19 salg�n�ndan çok daha öldürücü ve can yak�c�yd�. Ya�and�klar� dönemde dünyay� ve insanl��� hallaç pamu�u gibi att�lar, her �eyi alt-üst ettiler. Ama sona ermeleriyle birlikte unutulmalar� bir oldu. Kimse o zamanlar� bir daha hat�rlamak istemedi. Buna ra�men kovid-19’un psikolojimiz, ya�ama ve dü�ünme tarzlar�m�z üzerine olan etkilerinin daha kal�c� olaca��ndan bahsedebiliyoruz ve böyle ak�l yürütmekte de hakl�y�z. Çünkü �imdi bamba�ka bir dünyada ya��yoruz ve küreselle�me süreçlerinin zeminini olu�turdu�u bu dünya için -dikkatinizi çekerim korona zamanlar� öncesi dünyadan söz ediyorum- dü�ünürler hiç de hay�rhah �eyler söylemiyorlard�. Dünyan�n elimizin alt�ndan kaç�p gitti�inden, çepeçevre korkularla sar�lm�� bir risk toplumunda ya�ad���m�zdan, e�itsizliklerin dayan�lmaz ölçülerde art�p bir ya�maya dönü�tü�ünden, siyasi-ideolojik fanatizmin artt���ndan, kitlesel �iddete uygun bir vasat olu�tu�undan, �üpheci, komplocu dü�üncelerin “paranoid endemi” boyutuna ula�t���ndan bahsediliyordu. Zaman�m�za “barbarl�k ça��”, “yeni ortaça�” gibi isimler veriliyordu. �slamofobi ve mülteci dü�manl��� al�p ba��n� gitmi�ti. Sizin de isimlerini sayd���n�z pandemi boyutune varmasa da her gün haberlerde izleyip korku-kayg� heybemize att���m�z viral salg�nlar ba�lam��t�. O salg�nlar üstüne dü�ünen baz� sosyal bilimciler, y�llar öncesinden viral pandemiler döneminin gelmekte oldu�unu haber vermi�lerdi. Tüm bunlar olurken geldi kovid-19 salg�n�; Çin’in Wuhan’�ndan ba�layarak her gün ad�m ad�m önce gözümüzün içine sonra ülkemize ve evlerimize girdi. Her yeni enformasyonlarla an be an zihinlerimizde büyüyen travmatik bir oyuk olu�turdu. Kolayca iyile�meyecek, salg�n hangi biçimi al�rsa als�n etkisi sürecek, b�rak�n hemen unutmay�, benzeri her tehlikede yeniden varl���n� hissettirecek, can�m�z� ac�tacak bir oyuk…

Küreselle�menin virüsün yay�lmas�nda nas�l bir etkisi oldu?

Cevab�m�n en haz�r oldu�u soru bu. Bu salg�n küresel ama asl�nda bu salg�n, hemen her yönüyle küreselle�memenin neticesi… Küreselle�me sadece ekonomik de�il ayn� zamanda siyasal, teknolojik ve kültürel çok boyutlu bir olgu. �leti�im sisteminde görülen dev de�i�iklikler, küreselle�me sürecinin temelini olu�turuyor. Art�k dünyan�n bir ucundaki insanla an�nda ileti�im kurabiliyor, sanal da olsa etkile�im içinde olabiliyoruz. Dünyan�n herhangi bir yerinde olan olaydan saniyeler içinde haberdar olabiliyoruz, ellerimizdeki, masa-üstlerindeki ak�ll� ayg�tlar sayesinde, h�rsl� bir bahç�van�n sürekli çiçeklerini hortumla sulamas�na benzer bir biçimde biz de zihinlerimize enformasyon s�k�yoruz. An�nda elektronik ileti�im, sosyoekonomik düzeyimiz ne olursa olsun hayat�m�z�n her zerresini ku�at�yor, ele geçiriyor. Sözüm ona geleneksel medyalar ayakta duruyor ama asl�nda medya dedi�imizde birço�umuz, bir süreden beri sadece sosyal medyay� anl�yoruz.

Yine küreselle�me sayesinde dünya ula��m imkanlar� aç�s�ndan da çok zenginle�ti. Sabah gün batarken bindi�imiz bir uçak hava kararmadan bizi gezegenin en uzak kö�esine b�rakabiliyor. Kahvalt�m�z�, ö�le ve ak�am yemeklerimizi dünyan�n farkl� kö�elerinde yememiz mümkün. Günümüz insan�n� en iyi tan�mlayan s�fat, “turist” … Hepimiz turistiz, en az gezenimiz bile Evliya Çelebi’den daha çok yer görüyor.  Dünyan�n dört bir yan�na ko�turup duruyoruz, co�rafya bizim için engel de�il art�k.

�ehirle�memiz ve mimarimiz de buna göre. �nsanlar büyük metropollerde, plazalarda, al��veri� merkezlerinde adeta ar� kovan�ndaym�� gibi, hepsi de benzer hayatlar ya��yorlar. Ama her geçen gün daha da artan e�itsizlikleri, yoksul Güney ülkelerinden zengin Kuzeye devaml� bir insan selinin akt���n� da tabloya eklemeyi ihmal etmeyelim.

Bütün bu anlatt���m küreselle�me manzaralar�n� “virüs dola�maz, insan dola��r” gerçe�iyle birlikte dü�ündü�ünüzde, neden bu küresel salg�n asl�nda küreselle�menin neticesi dedi�imi kolayca anlars�n�z.  

Koronavirüs’ün biyolojik bir sald�r� oldu�u yönündeki iddialar hakk�nda neler dü�ünüyorsunuz?

Ne dü�ünebilirim ki, biz s�radan insanlara sadece �üphelenmek ve kayg� duymak dü�mü� bu bahiste. Benim de hepimiz gibi bu konuda �üphelerim, korku ve kayg�lar�m var. Ak�l yürütebilmek için elimdeki veriler ve bilgiler çok yetersiz. Hal böyleyken tuza�a dü�üp bu kadar az bilgiyle büyük büyük komplo teorilerinin içine atama kendimi. Ama �unu söyleyebilirim. Hani daha önce sormu�tunuz ya, kovid-19’un di�er salg�nlardan fark� ne diye. ��te birisi de bu. Tarihte ilk defa bir salg�n�n biyolojik terör oldu�undan bahsediliyor. Bir büyük ülke salg�n� ç�kard��� ve yayd��� için bir ba�ka büyük ülkeyi suçluyor. Koronay� “Çin virüsü” diye adland�r�yor, yetmiyor, Dünya Sa�l�k Örgütü’nü itham ediyor. Dünya sa�l�k Örgütü, güvenilmezli�ini kan�tlayabilmek için pe� pe�e birçok hata yap�yor. Böyle zamanlarda s���nacak, güvenilir bir liman arayan biz s�radan insanlar�n endi�esi tüm bunlar kar��s�nda tavan yap�yor. Zihnimizdeki travmatik oyuk iyice derinle�iyor. Yar�n salg�n tamamen bitti deseler, psikolojilerimiz k�sa zamanda �ifa bulmayacak ölçüde entoksike oluyor, zehirleniyor.

Yak�n zamanda bir a�� veya etkili bir ilaç tedavisi geli�tirilmesi mümkün mü?

Gerçekten bilmiyorum, ben sorunun daha çok psikososyal boyutuyla ilgiliyim. Sadece �unu söyleyebilirim. Kovid-19’a ili�kin tedavi ve a�� bulunsa bile bu virüs ve yol açt��� rahats�zl�k zihnimizde, psikolojimizde ciddi bir hasar b�rakt�. Küreselle�me süreçleriyle birlikte giderek artan korku-endi�e, travma ve matem gibi psikolojik zedelenmeleri daha da peki�tirdi. Maalesef psikolojide ve sosyal psikolojiye “çi� patl�can� k�ra�� çalmaz”, “biz bunlara al��k�n�z” etkisi olmuyor, ya�ad�klar�m�z bizi psikolojik bak�mdan daha ba����k k�lm�yor. Her harabiyet di�erlerini de tetikliyor, bizi daha zor bir duruma sokuyor.

‘Yeni normal’ kavram�n� ilk kullananlardans�n�z.  Bundan kast�n�z nedir? Ne kadar sürecek bu süreç? Eskiye dönmek mümkün mü? ‘

Art�k hayat�m�zda, psikolojimizde ve dü�üncemizde birçok �eyin kovid-19 küresel salg�n�ndan önceki zamanlardan farkl� oldu�unu anlatabilmek, salg�n bitse bile dönece�imiz �eyin salg�n öncesi hayatlar�m�z de�il daha ba�ka bir �ey olaca��n� anlatabilmek için “yeni normal” tabirini kullan�yoruz. Yeni normal sadece maske, mesafe ve temizlik diye formüle etti�imiz tedbirler zinciri de�il. Bu zincirle birlikte hayat�m�z�n her alan�nda birçok de�i�iklik olacak.  E�itim, büyük ölçüde yeniden yap�lanacak, e�lence, yeme-içme, seyahat, sinema, tiyatro, spor mekanlar� fiziksel mesafe kural�na göre düzenlenecek, turizm uzun süre eski düzenine kavu�mak için yeniliklere zorlanacak… Çevreci giri�imler, çevreyle uyumlu ula��m ve araçlar ilk anda artacak ama bunun uzun süreli olaca��n� sanm�yorum. Ayn� �ekilde yatay mimari ve k�rsala gidi� e�ilimlerinde de geçici bir art�� olabilir. 

�nsan ili�kilerinde eskiden farkl� olarak ne olacak? Hayat�m�zda kesinlikle de�i�ecek veya de�i�meli dedi�iniz ne var?

Art�k �unu biliyoruz: Evden d��ar� ç�kt���m�zda maske takaca��z, insanlarla etkile�im halindeyken gerekli fiziksel mesafeyi koruyaca��z, hijyene her zamankinden daha fazla dikkat edece�iz. Her yerde ve her ya� grubunda kontrollü bir sosyal hayat sa�lamaya çal��aca��z ve bunlar her ya� grubunda ve her yerde etkisini gösterecek. Fiziksel temas yabanc�larla hemen tamamen yak�nlarla k�smen s�n�rlanacak, selamla�malar�n de�i�mesi sürecek, tokala�ma belki uzun süre yap�lamayacak, sar�lma ve yanak yana�a öpü�me ise çok özel bir davran�� haline gelecek… Ev ziyaretleri, kalabal�k yerlerde bulu�malar azalacak, internetten al��veri�lerin al�� veri� merkezlerine tercih edilecek, evden ve esnek çal��ma, uzaktan e�itim, görüntülü toplant�lar, elektronik imza öne ç�kacak… “Kalabal�klar” art�k uzun süre korku yaratacak, dijital sosyalle�me yöntemleri, internet ve sosyal medya kullan�m� artacak. Toplu ta��ma birçoklar� için çekinilecek bir hale gelecek…Tüm bunlar olurken bir yandan da bu süreçte daha önce evdeyken ba�kalar�n�n görmedi�i, psikolojimizde ortaya ç�kan hasarlar kendilerini daha kolay belli edecekler, onlarla u�ra�mak epey vaktimizi alacak.

Bunlar “yeni normal” sürecinde olaca��n� öngördü�ümüz ve asl�nda bula�ma tehlikesi esas al�nd���nda olmas� gereken psikososyal hadiseler. Bir de yine olaca��n� öngördü�ümüz, normalle�menin ilk a�amas�nda dahi hemen uç vermeye ba�layan “yeni normal”i anlayamam�� ya da yanl�� anlam�� baz� geli�meler var. Mesela ba�ta emeklilerimiz olmak üzere birçok insan�m�z art�k çok s�k�ld�klar� ve yazl�k beldelerin daha güvenilir oldu�u gerekçesiyle oralara ak�n ediyorlar. Elbette tatili hak ettiler ama korona ile mücadelede bu pek ak�l al�r bir tutum de�il. Zira mücadele sürüyor ve sa�l�k tesisleri, te�his ve tedavide h�zl� hareket etme aç�s�ndan büyük �ehirlerimiz daha avantajl�… Yine ayn� �ekilde korona ile mücadele edece�iz derken geleneklerimizden mi olaca��z diye asker u�urlama törenleri, ni�an, dü�ün merasimleri, cenaze taziyeleri,   mevlid ve özel toplant�lar gibi topluluk davran��lar�ndan bir türlü vazgeçemedi�imiz durumlar söz konusu… Salg�n�n ini� gösterdi�i �u dönemde yeni vaka say�lar�n�n beklenen oranda azalmamas�ndan büyük ölçüde bu tedbirsiz davran��lar�m�z sorumlu. “yeni normal”i iyi anlatmal�, bunlar� mutlaka düzeltmeliyiz.

Ölümler oldu? Cenaze törenleri yaslar çok farkl� oldu? �nsanlar matemlerini do�ru dürüst ya�amad�. Hatta ‘komplike matem’ tan�m�n� kullan�yorsunuz bunun için. Nedir hocam komplike matem? Bu ya�ayan insanlar için ne yapmal�? Neler önerirsiniz?

Sadece ölümleri de�il, bu süreçte hastalanan, kovid-19 hastal���na yakalanan, sosyoekonomik durumlar�nda ciddi sars�nt�lar geçiren, evlenemeyen, hayat p�lanalr� aksayan binlerce insan�m�z�n kay�plar�n� da “matem” tepkisi içinde dü�ünmeliyiz. �nsan�n temel ihtiyaçlar�ndan birisi kay�plar�n�n ard�ndan yas tutabilmesidir. Sa�l�kl� bir psikoloji yas tutabildi�i için sa�l�kl�d�r. Kay�plar�m�z�n yas�n� tutamad���m�zda, vedala�amad���m�zda bunlar psikolojimizde hasar yapar, bir gün  bumerang etkisiyle olmad�k zamanlarda kar��m�za ç�kar. Tutulamayan yas�n sorumlu oldu�u depresyona benzer kederlilik, kolay öfkelenme, �üphecilik, güvensizlik tablolar�na “komplike matem” diyoruz. Ben elimden geldi�ince insanlar�m�za, yetkililere bu süreçteki psikolojik sorunlar�n korku ve kayg� ile s�n�rl� olmad���n�, salg�n�n travma ve ili�ki sorunlar� boyutunu, ya�anamayan matemlerin yol açaca�� dertleri anlatmaya çal���yorum. Salg�n tehlikesi azal�r azalmaz h�zla normalle�me süreçlerine geçmeye çal��mam�z�, matemlerin komplike hale gelmemesi için normalle�mede sanki kayb�m�z yeni olmu� gibi mezar ziyaretleri yapmay�, taziyeler düzenlemeyi, psikolojik yard�m için ba� vurmay�, ekonomik ve sosyal kay�plar� toplumsal dayan��ma ile el birli�iyle a�maya çal��may� öneriyorum. Mutlaka yap�lamayan dü�ünlerin yerine ikame olabilecek e�lenceler tertip edilmesini tavsiye ediyor, aksi takdirde yap�lamayan dü�ünlerin bile bir hat�ralar�m�za bir hüzün hali olarak yerle�ebilece�ine dikkat çekiyorum.

Hocam bir online canl� yay�nda ‘protez psikoloji’ tan�m�n� kullan�yorsunuz. Bu tan�m� biraz açar m�s�n�z, protez psikoloji ne demek?

Evet, “protez psikoloji” kavram�n� önerdim, zira hem ak�lda kal�c� hem psikolojimizde olup bitenleri aç�klamaya imkan veren bir kavramCep telefonu, tablet gibi ak�ll� ayg�tlar� ellerimizden dü�ürmemeye ba�lad���m�zda, onlar�n art�k protez uzuvlar�m�z oldu�unu söylemeye ba�lam��t�k. Korona zamanlar�nda fark ettim ki, bu süreçte ortaya ç�kan ve ç�� gibi üstümüze gelen kayg�larla ba� edebilmek için onun hafif ve orta �iddetteki �ekillerini “normal” olarak görmek, onunla ya�amaya al��mak gerekiyordu. Bunu insanlara anlatabilmek için di�imizde bir sorun oldu�unda nas�l yeme-içme faaliyetlerimizi bu gerçe�i bilerek sürdürmemiz gerekiyorsa �imdi de bununla ya�amal�y�z diye verdi�im örnek kolayca anla��l�yor, benzetme i�e yar�yordu. Salg�n sonras� psikolojimizin bu durumdan pek de öyle san�ld��� gibi kolay ç�k�lamayaca��n� art�k “protez psikoloji” kavram�yla izah ediyorum. Küresel salg�n psikolojilerimizde o kadar ciddi bir etki yapt� ki, adeta psikolojimizin içinde yeni bir protez bölüm aç�ld�. san�yorum psikolojilerimizde aç�lan bu protez bölümü, salg�n sonras�nda da uzun süre muhafaza edece�iz, sanki salg�n veya bir salg�n ihtimali varm�� gibi ya�amay� ve davranmay� sürdürece�iz.

Röportaj: Gülsüm �ncekaya
Foto�raflar: Esra Hacio�lu
Kaynak: Anadolu Ajans�

YORUMLAR
Hen�z Yorum Yok !