Hastal�klar� �nlemenin tek yolu do�ru beslenmek
Bug�n, dedelerimizin, anneannelerimizin zaman�nda var olmayan y�zlerce toksine maruz kal�yoruz. Bu kadar toksine maruz kal�yoruz ama bu zarar� telafi edecek besinlerden de yararlanm�yoruz. Yediklerimiz bizi beslemek ��yle dursun hasta ediyor. Bir s�permarketten ald���n�z paketlenmi� bir g�dan�n i�inde akl�n�za, hayalinize bile gelmeyen katk� maddeleri, kimyasallar var. Bir fast-food restoran�na gitti�inizde �n�n�ze gelen hamburgerde, patates k�zartmas�ndaki en tehlikeli, en zararl� bile�enin trans ya�lar oldu�unu d���n�yorsan�z yan�ld���n�z� s�yleyebilirim. Kanser salg�n�n�n sorumlusu i�te t�m bu unsurlar�n bir araya gelmesidir. Tam anlam�yla kusursuz bir f�rt�na.

Fitoterapi Uzman� Dr. Ümit Akta� sa�l�kl� ya�am ve besin piramidi hakk�nda de�erlendirmelerde bulundu. Deniz Demirda�’�n röportaj�.
Kürleri ile mutlu bir birey olman�n tarifini bizlere sunan Dr. Ümit Akta�’� biraz tan�yabilir miyiz?
Mutlulu�un en önemli kriterlerinden birinin içinizdeki potansiyele ula�ma, potansiyelinizi ortaya ç�karmak oldu�unu dü�ünüyorum. Bu anlamda kendimi �ansl� hissediyorum. Çok yo�un çal���yorum ama sevdi�im, de�er verdi�im insanlar� hiç ihmal etmem, etmemeye çal���r�m. Çünkü istedi�iniz kadar ba�ar�l� olun çevreniz sevdiklerinizle sar�l� de�ilse nafile… �çimdeki merak, görme, gezme, anlama, okuma iste�i hiç bitmedi. Ben bunlar�n tümüne ya�ama sevinci diyorum. Bu anlamda da �ansl�y�m. Bir de herkes benim nas�l beslendi�imi merak ediyor. Hastalar�ma nas�l beslenmelerini öneriyorsam aynen öyle… Hani bir laf vard�r; doktorun dedi�ini yap, yapt���n� yapma diye. Bu benim için geçerli de�il.
Fitoterapi nedir?
Fitoterapi, bitkisel kökenli ilaçlar� ve bunlar�n insan sa�l���nda kullan�m�n� inceleyen bilim dal�d�r. Eczac� ve doktorlar�n birlikte çal��t��� bir t�p disiplinidir.
Besin Piramitlerini Unutun kitaplar�n�zda beslenme ile ilgili önemli bilgiler veriyorsunuz. Beslenme konusuna ne zaman merak sard�n�z?
Fakülteden ilk mezun oldu�um ve genç bir doktor olarak görev yapmaya ba�lad���m y�llard�. �ifa bulmak ümidiyle bana gelen tip 2 diyabet hastalar�n� okulda ö�rendiklerimle, hocalar�m�n anlatt��� gibi tedavi etmeye çal���yorum. Hastaya ilaçlar�n� veriyorum, takiplerini yap�yorum. Onlar da ne dersem uyguluyorlar, kontrollerine geliyorlar ama nafile! B�rak�n iyile�meyi, ilaçlara ra�men her kontrolde hastal�klar�n�n derinle�ti�ini gözlemliyorum. Bir süre sonra kontrole geldi�inde bir de bak�yoruz, hastal�k gözleri, böbrekleri vurmu�, sinir hasar� ba�lam��. Bunlar yetmezmi� gibi verdi�im ilaç kan �ekerini düzenlemeye art�k yetmiyor, dozu art�rmak yeni ilaçlar vermek zorunda kal�yorum. Sonra onlar da kâfi gelmiyor, insülin i�nesine geçiyoruz. �nsan ister istemez sorgulamaya ba�l�yor: “Hata nerede? Yanl�� olan ne? Neden hastal�klar iyile�miyor?” Beslenmeye kar�� ilgim böyle ba�lad�. Bugün art�k hastal�klar� önlemenin, hastal�k olu�tuysa onu kontrol alt�na alman�n tek yolunun do�ru beslenmek, bitkisel tedavilerden destek almak oldu�unu biliyorum.
Besin piramidine göre nas�l beslenmeliyiz?
Eskiden okul kitaplar�m�zda besin piramidi vard�. Hani �u bize bol ekmek yiyin, tah�l tüketin diyen. Eti, ya��, yumurtay� k�s�tlayan bu piramidin tam bir sa�l�k suçu oldu�unu söyleyebilirim. �nsanlar sa�l�kl� diye piramitte önerilere göre beslenmeye ba�lad�lar ve diyabet patlad�, kanser vakalar� artt�. Besin piramitlerini unutun. Dilerseniz bunun yerine bir evet ve hay�r kutusu haz�rlayal�m. Hay�r: Çiçek ya��, m�s�r özü ya�� gibi bize sa�l�kl� belletilen ya�lardan uzak durun. Bu ya�lar bitkisel orijinli olsalar da üretim a�amas�nda yüksek �s�lara maruz kald�klar� için toksik maddeler içerirler. Tüm bu�day ürünlerini hayat�n�zdan ç�kar�n. Evet: Sofran�z� do�al besinlerle donat�n. S�zma zeytinya��, mevsimsel sebzeler, ye�illikler, tereya��, serbest gezen tavu�un eti, yumurtas�, merada yay�lm�� hayvan�n eti, deniz bal���, f�nd�k, badem, ceviz… Evde yo�urt yap�n, tur�u kurun. Yemeklerinizi kemik suyuyla pi�irin, bol bol sakatat yiyin, paça çorbas�, i�kembe çorbas� için.
Toplum olarak beslenme konusunda yapt���m�z en büyük yanl��lar nelerdir?
Asl�nda bu anlamda Bat� toplumlar�yla benzer bir beslenme (daha do�rusu beslenememe) felaketinin içindeyiz. Çok fazla �eker tüketiyoruz. Çok fazla hamur i�i, ekmek yiyoruz. Evde yemek yapmay� b�rakt�k. Fast-food ba��ml�s� olduk. Eskiden her kö�e ba��nda bir i�kembeci, paça çorbac�s� vard�. �imdi onlar kapand� yerlerini pizza zincirleri ald�. Süpermarket raflar�n� dolduran yiyeceklerin içinde yok yok! Katk� maddeleri, koruyucular, boyalar, ni�asta bazl� �eker, kimyasallar, trans ya�lar… Beslenmemizin temelini i�te bu içi zehirle dolu yiyecekler olu�turuyor. Hâlbuki harika bir yemek kültürümüz var. Ama unutuldu, arka planda kald�.
“Dünya ile ileti�imimizi ba��rsaklar sa�l�yor” diyorsunuz. Ba��rsaklar�n insan sa�l��� için önemi hakk�nda neler söyleyebilirsiniz?
Ba��rsaklarda ya�ayan mikroorganizmalar vücudun a��rl���ndan, enerjisine ve beslenmesine kadar birçok ya�amsal mekanizmay� kontrol ediyor. Bugün art�k probiyotiklerle ba����kl�k sisteminin hayati önem ta��yan bir etkile�im içinde oldu�unu biliyoruz. Probiyotikler bir tehlike durumunda ba����kl�k sistemine “Harekete geç sorun var!” diyor. Bu ileti�im aksad���nda ba����kl�k sistemi i�levsiz bir hale geliyor. Vücudunuzda ne kadar fazla ve ne kadar çe�itli probiyotik kolonisi varsa hastal�klara kar�� o kadar dirençli olursunuz. Kilonuz bile ba��rsaklar�n�zda ya�ayan organizmalarla yak�ndan ili�kilidir. Zay�f insanlarda belli bir bakteri türü ço�unluktayken, kilolu insanlarda ba�ka bir bakteri ailesi ön plana ç�k�yor. E�er ba��rsak floran�zda her �ey yolundaysa siz de mutlu, huzurlu oluyorsunuz. Eskiden ruhsal durumunuzun sadece beyin kimyas�yla ili�kili oldu�u dü�ünülürdü. Bugün art�k depresyonun ba��rsak floras�ndaki dengesizlikler, probiyotiklerin kayb� ve ortam�n zararl� bakterilerin kontrolüne geçmesi ile ili�kili oldu�unu biliyoruz.
Probiyotiklerin ba��rsaklar için önemi nedir?
Probiyotikler ba��rsaklardaki ekosistemin bir parças�d�r. E�er ba��rsaklar�n�zda yeterince probiyotik yoksa vücudunuz tam bir sava� alan�na döner.
Ba��rsaklar için zararl� ve yararl� maddelere örnekler verebilir misiniz?
Zararl�lar�n en ba��nda gluten var. Geneti�ine müdahale edilmi� bu�day�n glüten yap�s� da de�i�ti. Yani dedelerimizin tüketti�i ilkel bu�dayda bu kadar çok gluten yoktu. Gluten �ngilizce glue, yani yap��kan kelimesinden türemi�tir. Bu yap��kan molekül vücut taraf�ndan sindirilemez ve ba��rsak duvar�n� yap��arak ba��rsak geçirgenli�ini bozar. Bu bariyer zarar gördü�ünde ba��rsaklardaki zararl� bakteriler, toksinler kan dola��m�na s�zarlar. �eker ve vücudun �eker gibi alg�lad��� karbonhidratlar ba��rsaklardaki zararl� bakterileri beslerken probiyotikleri katleder. Ayn� �ekilde i�lenmi� yiyeceklerdeki kimyasallar, katk� maddeleri de ba��rsak floras�na zarar verir ve mikrobiyomu bir dosttan dü�mana dönü�türür. Yani, sa�l�kl� beslenmenin temel prensipleri ba��rsak floras�n�n sa�l��� için de geçerli. Diyetinizde bol bol fermente besin olmas� ba��rsaklar�n�zda sa�l�kl� bir ekosistem olu�mas� için son derece önemlidir. Ne kadar çok ev yo�urdu, ev tur�usu yer, salatalar�n�z� ev sirkesi ile çe�itlendirirseniz, yani vücudunuza ne kadar çok probiyotik al�rsan�z o kadar iyi. Tabii diyetinizde bol sebze, ye�illik de olmal�. Bunlar dost bakterilerin ana besin kayna��d�r.
14 günlük mikrobiyom kürü ile ba��rsak floras�n�n yenilenece�ini söylüyorsunuz. Bu kürü herkes uygulayabilir mi?
Evet, bu kürü herkes uygulayabilir, uygulamal� da. Kürü tasarlarken çal��an kesim için uygulamas� kolay, pratik menüler haz�rlamaya çal��t�m. Kürde probiyotik zengini besinlere a��rl�k verildi. Yemeklerden önce sirke içiliyor, her ö�ünde ev yo�urdu, ev tur�usu gibi fermente g�dalar bulunuyor. Probiyotik zengini bu beslenme probiyotik takviyeleri ile destekleniyor. Bu kür kötü beslenme, �uursuzca antibiyotik kullan�m� yüzünden bozulan ba��rsak floras�n� yeniden yap�land�rmak üzere tasarland�. Kürdeki sebzeler, ye�illikler, hatta içecekler bile güçlü prebiyotik özelliklere sahip. Prebiyotikler probiyotiklerin ço�almalar�n�, geli�melerini sa�layan besinlerdir. Siz vücudunuza istedi�iniz kadar probiyotik al�n e�er onlar� beslemez, hayatta tutup, ço�almalar�n� desteklemezseniz o probiyotikler telef olur.
Sa�l�kl� çocuklar yeti�tirme ve çocuk beslenmesi ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Hastal�klara kar�� dirençli, sa�l�kl� bir çocuk yeti�tirmenin ilk ad�m� do�umda ba�lar. Öncelikle anneler, e�er bir komplikasyon söz konusu de�ilse, bebeklerini normal do�umla dünyaya getirsinler. Bu bebe�in sa�l�kl� bir ba��rsak floras�na sahip olmas� ad�na çok önemli. Tabii hem prebiyotik hem de probiyotik özellikler ta��yan anne sütü de öyle… Gelelim beslenmeye. Ebeveynlerin gözlerinden bile sak�nd�klar� çocuklar�na yedirdiklerine bazen inanam�yorum. �ekerlerin, gofretlerin, cipslerin, gazl� içeceklerin, bisküvi paketlerinin vs. üstüne “Sa�l��a zararl�d�r” uyar�s� yaz�lmal�. Bu yiyecekler sigara kadar zararl�d�r, içlerinde bin bir zehir, katk� maddesi, kimyasal var ve en kötüsü de hepsinin hedef kitlesi küçücük çocuklar! Ebeveynler çocuklar�n� bu zararl�lardan uzak tutmal�. Ev yo�urdu, ev tur�usu yiyen, sa�l�kl� ya�lar tüketen, mevsim sebzeleriyle beslenen çocuklar�n bünyesi de güçlü olur.
Günümüzde kullan�m� yayg�nla�an vitamin takviyeleri ile ilgili ne dü�ünüyorsunuz?
Tar�m yap�lan topraklar; mineraller, vitaminler aç�s�ndan fakirle�ti. Bu da yedi�imiz sebzelerin, meyvelerin eskisi kadar besleyici olmad��� anlam�na geliyor. Keza yedi�imiz, et, yumurta ve tavuk da öyle. Bundan 70-80 y�l önce ya��yor olsayd�k takviyeye ihtiyaç olmazd�, ama maalesef bugün var. Ancak takviye kullan�m� konusunda da bilinçli ve seçici olmak gerekiyor.
�laçs�z ya�am mümkün müdür?
Tabii ki mümkündür. Esas soru “Kimyasal ilaçlarla ya�am mümkün müdür?” olmal�. Siz do�ru beslenir, sebzeyi, meyveyi mevsiminde yerseniz, evinizde yo�urt mayalar, tur�u kurar, yürüyü�ünüz, egzersizinizi yaparsan�z zaten ilaca ihtiyaç duymazs�n�z. Siz vücudunuza iyi bakt���n�zda o da size iyi bakar.
Bitkisel kürlerle ilaçs�z tedavi mümkün mü?
E�er mümkün olmasayd� bugüne kadar türümüz çoktan yok olmu�tu. Binlerce, on binlerce y�ll�k insanl�k tarihi boyunca hastal�klarla, enfeksiyonlarla sava�mak, yaralar� tedavi etmek için bitkiler kullan�ld�. Ancak bugüne geldi�imizde tabii ki bitkiler, kürler tedavi için yeterli olamaz. Öncelikle do�ru beslenmelisiniz. Kötü beslenmenin vücuda verdi�i zarar� hiçbir kür düzeltemez! ��lenmi� yiyeceklerden, fast-food’dan, tatl�dan, börekten, çörekten vazgeçmeyip “Tarç�n çay� kürü uygulayay�m diyabetten korunay�m.”, “Sar�msak kürü yap�p ba����kl�k sistemimi güçlendireyim.” �eklinde bir yakla��m�n sa�l���n�za herhangi bir faydas� olmaz.
Kronik hastal�klar� bitkisel yollarla tedavi etmek mümkün müdür?
Öncelikle �unu belirtmekte fayda var: Kimyasal ilaçlar kronik hastal�klar� tedavi etmez sadece semptomlar� bask�lar. Bir süre için hastal���n olumsuz etkileri hafifler, ama hastal�k içten içe ilerlemeye, zarar vermeye devam eder. Bir süre sonra ilaçlar yetersiz gelmeye ba�lar, daha yüksek dozlara geçilir. Verilen ilaçlar�n ciddi yan etkileri de cabas�... Bunun bir tedavi olmad��� a�ikâr. Kronik hastal�klar� önleme ve tedavi etmede etkinlikleri kan�tlanm�� pek çok bitki vard�r. Hem de zararl� yan etkiler olmadan! Bu arada bitkilerin �ifal� özelliklerinin çok az�na vak�f�z, bilim dünyas� var gücüyle bunlar� ke�fetmek için çal���yor.
Bitkiler, bitkilerden elde edilen ekstrelerle tedavi bilimi, insanl�k tarihi boyunca hastal�klar� iyile�tirmek için kullan�lm��t�r. Tabii bugün binlerce y�l öncesinden farkl� olarak sadece bir bitkinin etkili oldu�u hastal�klar� de�il, bu bitkinin içindeki aktif maddeleri, bu aktif maddelerin moleküler yap�lar�n� ve nas�l i�e yarad�klar�n� da anlayabilecek bir teknolojiye sahibiz. Bugün yayg�n olarak reçete edilen binlerce ilac�n neredeyse ço�u bitkilerden elde edilen maddelerin kimyasal taklitleridir. Ve bu kimyasal taklitlerin pek çok yan etkisi vard�r! Evet, kronik hastal�klar� bitkisel yollarla tedavi etmek mümkündür. Mesela zerdeçal�n kanser tedavisinde etkili oldu�una dair pek çok bilimsel yay�n var. Amerika’n�n en önemli kanser merkezi olan MD Anderson Cancer Center, zerdeçal üzerine yap�lm�� birçok çal��ma yay�nlad�.
Kanser hastal���n�n bu kadar yayg�nla�mas�n�n sebebi sizce nedir?
Bugün, dedelerimizin, anneannelerimizin zaman�nda var olmayan yüzlerce toksine maruz kal�yoruz. Bu kadar toksine maruz kal�yoruz ama bu zarar� telafi edecek besinlerden de yararlanm�yoruz. Yediklerimiz bizi beslemek �öyle dursun hasta ediyor. Bir süpermarketten ald���n�z paketlenmi� bir g�dan�n içinde akl�n�za, hayalinize bile gelmeyen katk� maddeleri, kimyasallar var. Bir fast-food restoran�na gitti�inizde önünüze gelen hamburgerde, patates k�zartmas�ndaki en tehlikeli, en zararl� bile�enin trans ya�lar oldu�unu dü�ünüyorsan�z yan�ld���n�z� söyleyebilirim. Kanser salg�n�n�n sorumlusu i�te tüm bu unsurlar�n bir araya gelmesidir. Tam anlam�yla kusursuz bir f�rt�na.
Sa�l�kl� bir birey olmak için 5 alt�n öneriniz nedir?
− �ekeri, tatl�y�, bu�day ürünlerini hayat�n�zdan ç�kar�n.
− Sebzeleri, meyveleri mevsiminde tüketin.
− Yedi�iniz tavu�u, yumurtay�, eti özenle seçin.
− Evinizde yo�urt mayalay�n, tur�u kurun.
− Hareketli bir ya�am sürün.
Doktorluk ve yazarl�k kimli�inizin yan�nda iyi bir okur musunuz? Bir ba�ucu kitab�n�z var m�?
�yi bir okurum. Çok yo�un bir tempoda çal��sam da okumaya her zaman vakit ay�r�r�m. Sevdi�im pek çok kitap, pek çok yazar var ama Ahmet Hamdi Tanp�nar’�n Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün yeri ayr�d�r.
Kitab�n Ortas� okurlar�na okumalar� için tavsiye edebilece�iniz kitaplar var m�?
�lber Ortayl�’n�n tüm kitaplar�, Gabriel Garcia Marquez –özellikle de Yüzy�ll�k Yaln�zl�k; Stefan Zweig Amok Ko�ucusu; Sait Faik Abas�yan�k özellikle de Mahalle Kahvesikitab�ndaki “Sina�rit Baba” hikâyesi… O�uz Atay tüm kitaplar� ama özellikle Tutunamayanlar; �hsan Oktay Anar Puslu K�talar Atlas� ve Turgut Uyar’�n, Cemal Süreya’n�n tüm �iir kitaplar�…
“Dr. Ümit Akta�: Hastal�klar� önlemenin tek yolu do�ru beslenmek”, Kitab�n Ortas� dergisi, Nisan 2019, say� 25.
Röportaj: Deniz Demirda�