Ahmed KALKAN

15 Ekim 2021

ELMALILI TEFS�R�N� M. KEMAL M� YAZDIRDI?

Baz�lar� bile bile yalan s�yleyerek ve baz�lar� da yalanc�lar�n M. Kemal’i M�sl�man g�sterip halka sevdirmeyi ama�layan bu yalan� ger�ek san�p s�yledikleri bir s�z vard�r: “Atat�rk Elmal�l� Hamdi’ye tefsir yazd�rd�.” Onu aklamaya, �slâm’a ve M�sl�manlara dost oldu�una dair bir delil gibi g�stermeye yarayan bir iddia bu.

“Tevhidî hakikatlerin topluma hâkim k�l�nmas� konusunda �blis’in/�eytan�n b�y�k katk�s� oldu” demek gibi bir �ey bu s�z. M. Kemal'in, kendine yak��mayan b�yle bir giri�imde bulunmad���n� a��klamaya �al��aca��m.

Bu konuyu ara�t�ranlar�n da tespit edebilece�i gibi; Elmal�l�’ya tefsiri, Mehmet Akif'e meali, Babanzade Ahmed Naim'e Buhari'yi yazd�rma i�ini M. Kemal vermedi. M. Kemal’in ba�kan� oldu�u meclis (hem de ittifakla ald��� kararla) verdi. 53 ki�inin ortak imzalar�yla meclise sunulan bu dilek�ede ismi bile yoktur. Bir meclisin karar�n�, ba�kan�na y�klemek ne kadar hakikat olur? Meclisin ba�kan� demek, meclisin ald��� t�m kararlar� o ald� anlam�na gelmedi�i gibi, her meclis ba�kan�, istemedi�i nice karar� �o�unlu�un oyuyla kabul etmek zorundad�r.

Birinci meclis, di�er meclislerin aksine, halk�n direkt olarak temsilcilerini g�nderdi�i ve yar�s�ndan fazlas�n�n ba�� sar�kl� mollalardan, âlimlerden olu�an meclis idi. Ve o meclis Kur’an-� Kerim’in T�rk�e’ye tefsir ve meal �eklinde �evrilmesi karar� ald�. Kur'an-� Kerim'in T�rk�e'ye terc�me ve tefsir edilmesi fikrini ilk kez ortaya koyan Abdullah Azmi Efendi ile Prof. Kâmil Miras't�r.

Meal ve tefsir terc�mesi, 1923'deki ilk mecliste “sar�kl�lar” grubundan Eski�ehir meb’usu Abdullah Azmi Efendi’nin Meclise verdi�i 21.02.1341 tarihli takrir ile m�mk�n olabilmi�tir. B�rak�n M. Kemal Atat�rk’�n Elmal�l� Tefsiri ve Buhari-i �erif’i terc�me ettirmesini, takrirde ismi bile ge�mez (TBMM Zab�t Ceridesi, Devre 2, �ctima Senesi 2, �ctima 61, cild 14, sayfa 222, 223. 21.02.1341 Cumartesi).53 milletvekilinin ortakla�a imzalar�yla meclise gelen bukanun teklifi oybirli�iyle kabul edildi. �simlerin tespitini meclis de yapmad�. Yani, Elmal�l�’ya tefsir yazma g�revini b�rak�n M. Kemal’i, onun ba�kan� oldu�u meclis de vermedi. Bu takrirden sonra Diyanet ��leri Reisli�i, Meclisin tahsisat�na binaen Kur’an-� Kerim’in T�rk�e’ye �evrilmesi i�ini, yani meal yazmay� Mehmed Akif’e, tefsir k�sm�n�n yaz�m�n� Elmal�l� Hamdi Yaz�r’a ve Buhari-i �erif’in terc�mesi i�ini de Babanzade Ahmed Naim’e havale etti. Akif, mealini yakt�r�p ald��� paray� da iade edince, meal yazma g�revi de Elmal�l� Hamdi Efendi’ye tevdi edildi. Buhari’yi terc�me eden Ahmed Naim ilk �� cildin terc�mesini bitirdi�inde vefat etti. Kalan 9 cildi tamamlamak �zere Prof. Kâmil Miras g�revlendirildi.

M. Kemal’in Elmal�l� tefsirinde de, di�er meal ve hadis kitaplar�n�n terc�mesinde de en k���k bir katk�s�, yard�m� olmam��t�r. “Atat�rk Elmal�l�'ya tefsir yazd�rd�” ifadesi ger�ek d���d�r, M. Kemal’e de, Elmal�l�'ya da bir iftirad�r. Elmal�l�, bazen a��k bir �ekilde ve bazen �st� �rt�l� tarzda, parlamentoya, M. Kemal’e ve onun devrimlerine tefsirinde ciddi ele�tirilerde bulunur.

Kâmil Miras ise, konuyla az bir ba�lant� kurdu�u yerlerde bile (terc�me etti�i Allah Rasul�n�n s�zleri oldu�u halde) M. Kemal’e, meclise methiyeler d�zmekten ka��nmaz. Bu meclisin bu t�r �slami tav�rlar�ndan dolay�, o mebuslarla istediklerini ger�ekle�tiremeyece�ini anlayan M. Kemal, eline g�� ge�irdi�inde meclisi la�v etti.

Birinci meclis, bir bu�uk y�l ancak g�rev yapabildi. Birinci meclisi kapatt�rd�ktan sonra M. Kemal, kendi istediklerini milletvekili se�tirecek bir sistem olu�turdu.

M. Kemal’i de, onun devrimlerini de hi� sevmeyen Elmal�l�, �apka giymemek i�in senelerce evinden ��kmad�, Cuma namazlar�na bile kat�l(a)mad�. Mehmed Akif, m�sl�manca ya�ayamayaca��n� anlad���ndan M�s�r'a ka�t�. M. Kemal’in derdi ba�ka idi: Mehmet Akif'in yazd��� mealini imamlar�n namaz k�ld�r�rken T�rk�e Kur'an �eklinde okutmak i�in projeler uygulamaya �al��t�.

M. Kemal’in ne yapt���n�, devrimlerini, dine kar�� tav�rlar�n� de�erlendirmi� olsa insan�m�z, ona isnat edilen b�yle onun zihniyetiyle taban tabana z�t hikâyeler uydurmaz, uydurulanlara kanmazd�. Onun i�ki masas�nda b�yle bir proje �retip mecliste bunu kabul ettirmesi gibi bir �eyin olup olmayaca��n� anlamak i�in �ok derin ara�t�rmaya bile gerek yoktur.

Bunu do�ru kabul edenler san�yor mu ki, Elmal�l�'ya tefsir yazd�rd� diye iftira at�lan �ah�s, tefsiri, Kur'an'� �ok seven, onun emirlerini devlet olarak uygulatan bir insand�? San�l�yor mu ki, o be� vakit namaz�n� k�lan, oru� tutan bir kimse idi? Onun, i�ki gibi haramlardan ka��nan, kad�nlar� �rt�s�nden ��karmaya �al��mayan bir kimse oldu�u mu iddia ediliyor?

�eriat�, yani Kur'an hukukunu kald�r�p yerine Bat�l�lar�n kanunlar�n� alan, �apka y�z�nden nice âlimi idam ettiren, 600 y�ld�r kullan�lan Kur'an harflerinden olu�an alfabeyi iptal ettirip onca tarihî miras�, ilmi, irfan� yok eden, Meclisteki son konu�mas� gibi �slam’�n ve Peygamberimizin aleyhinde onlarca �irkin s�z s�yleyen birisi, hi� Elmal�l�’ya tefsir yazd�rt�r m� diye sorgulasa insan bu t�r �eli�kilere d��mez.

Bu karakterde ve bu zihniyette birisi tefsir yazd�r�p halk�n �slam'� do�ru tan�mas�n� ister miydi? Halk �slam'� do�ru tan�sa kendisine itaat eder miydi, diye d���nen bir kimse bile tarihî olaylardan haberi olmasa bile, bu t�r yalanlara kanmaz, bu t�r yalanlar� yaymaz.

M. Kemal, dini T�rk�ele�tirme iste�ini uygulamaya d�ker. Me�hur �ark�c� ve hâf�z Sadettin Kaynak ba�ta olmak �zere baz� hocalara makam� ve teganni ile Arap�a Kur’an k�raati gibi T�rk�e (mealden) Kur’an okuma tatbikatlar� yapt�r�r. Ezanlar minarelerden T�rk�e okunmaya ba�lam��t�r. Elmal�l� Hamdi Yaz�r ve Mehmed Akif Ersoy, M. Kemal Atat�rk’�n bu terc�meleri T�rk�e ibadet ucubeli�ine âlet edece�ini fark etmi�ler ve hakl� olarak bunun �n�ne ge�mek istemi�lerdir. Neticede Mehmed Akif meali teslim etmeyi reddetmi� ve Elmal�l� Hamdi ise T�rk�e ibadet projesini engellemek maksad�yla mealde kula�a ho� gelmeyecek �ekilde devrik c�mleler kurmu�tur.

Nitekim M. Kemal’in “�slam’�n T�rkle�tirilmesi Projesi”ne bizzat kat�lan Sadettin Kaynak bunu ��yle itiraf etmektedir:

“Atat�rk’�n arzusu; Kur’an’�n T�rk�esinin de asl� gibi makam ve lahn (ezgi) ile okunmas� merkezinde idi. Fakat bu bir t�rl� olmuyordu. ��nk� terc�me nesirdi (d�z yaz�). Bununla beraber, iyi bir nesir de de�ildi. Kur’an’�n edaya gelmesi, lahn ile okunmaya uymas� Arap dilinin medler, gunneler, idgamlar ve bunlara benzer hususiyetleri olu�undan ba�ka, bir de Kur’an’�n kendisine has olan nefes alma i�in secaventleri (duraklama i�aretleri), seci ve kafiye’ye benzeyen, fakat seci ve kafiye olmayan; �iire benzeyen, fakat �iir olmayan; nesre benzeyen, fakat nesir olmayan, s�z�n k�sas� her�eyiyle, her haliyle metni gibi okunmas�n�n da bir mucize olu�undan ileri geliyordu. T�rk�e terc�mesinde bu vas�flar�n hi�biri yoktu ve bir t�rl� olmuyordu, olam�yordu.” (Sadettin Kaynak, Hat�ralar, Osman Ergin, “T�rkiye Maarif Tarihi” dahilinde, Istanbul 1943, cild 5, sayfa 1633, 1634).

Elmal�l� merhum, ilmî dirayetinin yan� s�ra, ba�taki y�netici diktat�r gibi olsa da siyasî tavr�n� da ortaya koyma cesareti g�stermi�tir. Tek adam y�netimine kar�� dik duru�unu bozmam��, dini d�nyaya de�i�meyecek tavr� zor zamanda g�stermekten asla �ekinmemi� ve “Hâ�â T�rk�e Kur’an!” �eklinde sarfetti�i bir ifadenin mukaddimeden ��kar�lmas� istendi�inde, bu iste�i kabul eder g�r�n�p bilahare kemalist zihniyetlilere daha a��r�n� yazm��t�r: “T�rk�e Kur’an m� var behey �a�k�n!?” (Elmal�l� Muhammed Hamdi Yaz�r, Hak Dini Kur’ân Dili, Istanbul 1960, cild 1, sayfa 15).

Hak Dini Kur’an Dili 1936-1938 aras�nda tamamland� ve 1935-1939 y�llar� aras�nda dokuz cilt olarak 10 bin tak�m bast�r�ld�.

Birinci meclis taraf�ndan kararla�t�r�lan ve Diyanet ��leri Reisli�i taraf�ndan ismi uygun g�r�l�p meal yazma g�revi verilen M. Akif, kendisine verilecek olan 6 bin Liradan ald��� avanslar� iade etmi�, yazd��� meali de yakt�rm��t�r. Niye? Mustafa Kemal, meal yazd�r�yor ve bunu s�rf Allah r�zas� i�in yap�yorsa, Akif, mealini niye yakt�r�yor? Peki, Elmal�l�, yazd��� meali, niye �ok bozuk bir Osmanl� T�rk�esiyle yaz�yor? Bu sorular�n cevab�n� arad���m�zda da M. Kemal’in d���ncelerini anlam�� ve onun engelleyemedi�i Allah’�n kitab�n�n terc�mesini bile nelere âlet etmek istedi�ini anlam�� oluruz. Elmal�l�'n�n fedâkârl��� ve dininden taviz vermeyip �slûbundan taviz vermeyi tercih etmesini konuyu peki�tirmek i�in anlatmaya �al��ay�m: M. Akif, kendi mealini M. Kemal camilerde imamlara Kur'an'�n asl� yerine okutma hesaplar� ve uygulamalar� yapt���n� haber ald��� i�in yakmalar� �art�yla birilerine verip ald��� �creti iade etmi�ti. M. Akif'in mealini namazlarda imamlara T�rk�e ibadet projesi kapsam�nda uygulayamayaca�� anla��ld�ktan sonra, Elmal�l�, baz� s�ylentileri de de�erlendirip d���nd� ki, kendi tefsirinin ba��ndaki meal k�sm� T�rk�e Kur'an diye okutulacak. Kendisinin Osmanl�cas� edebî �zellik ta��yacak �ekilde ustal�kl� ve sanatl� oldu�u halde, daha �nce sanatl� olarak yazd��� mealini iptal ederek �slûbundaki âhenk ve g�zelli�i bozup tumturakl�, zor ve âhenkli olmayan, ba�ka c�mlelerinde ve tefsirinde istisna d���nda kullanmad��� devrik c�mlelerle dolu bir Osmanl�ca ile de�i�tirerek �slûp y�n�yle be�enilmemesini ama�layan bir meal yazd�. Herkes eserinin be�enilmesini ister. Elmal�l� benim mealimi be�enmesinler diye �zen g�sterdi. Evet, be�enmediler ve proje de Allah'�n izni ile kald�r�ld�. Allah i�in �slubundan fedakârl�k yap�p Mustafa Kemal ve �evresinin be�enmedi�i meal, T�rkiye'de en fazla be�enilen ve en fazla sadele�tirilip bas�lan meal oldu. Sen misin "Allah i�in mealim be�enilmesin" diyen; art niyetli olmayanlar�n Allah i�in en be�endi�i meal oldu. "K�t� niyetli insanlar be�enmesin" anlay���n� Allah be�enmi� olacak ki, bereketini verdi: En az elli yay�nevi farkl� ki�ilere sadele�tirerek Elmal�l� meali ne�retti. Allah sevdi�ini sevdiklerine sevdirir. O be�ensin yeter ki, gerisi teferruatt�r. Ve bedeli �denen �al��man�n kar��l��� b�y�k olur. Aynen, �stad Seyyid Kutub'un tefsirinin bereketi gibi; o da Yoldaki ��aretler'i ve tefsirini hapishane gibi mekânlarda yazarken �nce al�n terini, sonra �ehid olarak kan�n� m�rekkep olarak kullanm��t�. Fi Z�lal'in bereketi de oradan geliyor. Bir yazara �ok zor gelebilecek bu hassasiyeti g�steren, mealini kasden d�zenin ho�lanmayaca�� �ekilde yazan ve tefsirinde Kemalizme y�nelik hi�bir �vg� ifadesinde bulunmay�p yer yer ele�tiriler yapma cesaretini g�steren Elmal�l�'dan Allah raz� olsun. T�rk�e tefsirler i�inde hâlâ a��lmam�� kaynak bir tefsirdir, b�t�n karde�lerime Tefhimu'l Kur'an'� ve Fi Z�lâli-l Kur'an'� tavsiye etti�im gibi tavsiye ederim.

“Atat�rk yazd�rd�” diyenler Elmal�l� tefsirini hi� a��p okudular m� acaba? Peki, M. Kemal’e ra�men bu tefsir yaz�ld� diyenler bu tefsiri ne kadar okuyor? Bizi esas d���nd�ren bu. “Oku!” diye ba�layan Kur’an’� ve Kur’an’�n tefsirini dosdo�ru �ekilde okumak, do�ru olarak anlay�p ya�amak ve ba�kalar�na ya�atmaya �al��mak i�in g�rev bilinciyle ko�turanlara selâm olsun!