
"ster" Arama Sonuçları

İki buçuk ay önce siyonazi çetesi şefi Netanyahu'yla birlikte açıklama yaparak "Gazze'yi cehenneme çevireceğiz" tehdidinde bulunan Amerikan sarı şeytanı Trump, kanlı elleri ve necis ayaklarıyla mukaddes topraklara gitti ve işbirlikçi kukla Arap rejimleri tarafından şaşaayla karşılanıp, üç trilyon dolar haraçla uğurlandı. Hem bu durumu telin, hem de bu sarı şeytanın Türkiye'ye gelme ihtimaline karşı tepki göstermek maksadıyla birkaç gündür İstanbul Mecidiyeköy'de bulunan Trump Tower önünde şeytan taşlama nöbeti tutuluyor. Dün akşamki nöbette konuşma yapan editörümüz Şükrü Hüseyinoğlu, "iki mezhep" vurgusunda bulundu. İşte o konuşma:

İnsan sormadan edemiyor, halkının yüzde yetmiş beşi Katolik olan bir ülkede sırf Filistin halkına yapılan zulümden dolayı Siyonistlere tepki gösteren bu kadın gibi, çoğunluğu Müslüman olduğu ifade edilen bizim ülkemizde de iş yeri sahibi olarak Siyonistleri kapı dışarı edecek bir yiğit var mı acaba?

Kur’an mehcur bırakılınca, ister ifraten, ister tefrit olarak ekseninden kaydırılınca, başka ne bekliyorsunuz ki?! İbadetlerin arasındaki bağ kesilince ve yanlış yerlere bağlanınca onlardan beklenen murad ortaya çıkmıyor, hikmet tahakkuk etmiyor ve beklenen hasıla da gerçekleşmiyor. ‘Beklenen hasıla’ derken bunun kişinin lehine kaydedilecek sevap kısmı bir tarafa öncelikle ‘rıza-i ilahiyi’ celp etmek ve cemaat/toplum olarak istenen yönde, nefislerimizdekini değiştirerek (Rad/11) ve bahşedilen nimet asliyle muhafaza edilmiş olarak (Enfal/53), sırat-ı müstakim üzre olup kalmak kastımız malumunuzdur.

Hz. İbrahim, Rabbine yönelişiyle insanlık için güçlü bir örnek sunar. “Ben Rabbime gidiyorum” ifadesi, bâtıldan hakikate yönelen bir kalbin kararlılığını; “O bana yol gösterecektir” ise Allah’a duyulan sarsılmaz güveni ifade eder. Bu ayet, imanın yalnızca bir inanç değil, aynı zamanda bir eylem ve teslimiyet olduğunu vurgular.

1981’den bu yana yayın hayatını sürdüren İktibas Dergisi’nin 556. sayısı “Bir Siyasi Krizin Anatomisi” başlığı altında çıktı. Yeni sayının kapağında İstanbul Saraçoğlu’nda gösterilerin en yoğun olduğu günlerden bir kare yer aldı.

‘Doğru düşünme’nin temelinin ‘ilm’e dayanmak zorunda olduğunu belirten Kürşad Atalar, bir düşüncenin bir metoda ulaşmasının ise düşüncenin ilmi yönden yetkinlik derecesine ulaştığını gösterdiğini, bu metodun illa doğruluk anlamı taşımadığını ama yetkinlik derecesinden söz edilebileceğini vurguladı.

Gazze’de ateşkesi bozarak yüzlerce Gazzeli Müslümanı şehid eden siyonist rejim ve ABD’ye karşı düzenlenen protesto gösterisi, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği önünde yapıldı.

Şeklen aynı yöne, aynı Allah’a yönelmemize rağmen düşünce ve eylemlerimizin pusulası farklı yönleri göstermektedir. Kalıcı olan ahir hayatını değil dünya hayatını öncelediğimiz için daha dün Kur’an’ın elinin tersiyle ittiği bir toplumun kıblesine bugün şeklen olmasa da düşünsel, karakter ve mizaç olarak teslim olmuş vaziyetteyiz. Bu acınası durumdan bizi kurtaracak olan reçete malum, Allah’ın Kitabı ve Rasulün bizzat yaşadığı sünnetidir.

Bir mahkeme anısıyla, 10 dakikada 28 Şubat'ın özetini dinlemek ister misiniz...

Çin’in Uygur Türklerine yönelik gayri insani politikalarında büyük veri, yapay zeka, kimlik tanıma ve elektronik gözetim teknolojilerini yaygın ölçüde kullanması; bilgi teknolojilerinin ve dijital kontrol araçlarının otoriter rejimler tarafından, kitleleri totaliter ideolojik amaçları doğrultusunda baskı altına alma, sindirme, kimliksizleştirme ve asimile etme aracı olarak nasıl kullanılabileceğini gösteren dramatik bir örnektir.

Gecenin bir vakti kalkar uzun uzun Kur’an okurdu. Bazen yorgunluktan bitap düşerek oturduğu yerden uykuya dalıp giderdi. Sanki uzunca bir yolculuğun henüz başında bir yolcuymuş gibi sade ve gösterişsizdi. Bundan önce nasıl bir hayat yaşamıştı kim bilir…

Oysa biz Müslümanlara bu yarışı sonlandırmamız ve yaradan Rabbe kulluk yarışı emredilmişti. Biz yaradan, tek olan Rabbin rızası için mi yarışıyoruz yoksa şeytanın güzel gösterdikleri için mi? Oysa okuduğumuz kitap bize yarışacağımız bir yol sunmuştu, takvada yarışın diyordu. Biz takvayı mı yanlış anladık acaba!

Gazze’deki hükümet, siyonist rejimin, zorla aç ve susuz bıraktığı Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Müslümanlar arasında açlığın arttığını bununla mücadele için günlük 1000 yardım tırına ihtiyaç duyulduğunu açıkladı. İsrailliler ise, Gazze’ye yardım girişlerini engellemek için gösterilerine devam ediyor.

Dış ticaret verilerine göre siyonist işgal rejimine ihracat, Aralıkta yüzde 35 yükseldi. Düşündürücü tablo karşısında ‘Bir yandan tepki gösterirken bir yandan ticaretin artmasının izahı nedir’ soruları yöneltildi.

Şimdi gidişâta bir bakalım. Aşağı yukarı iki aydır, olanca ve orantısız kuvvetiyle saldırıyorlar. Evet, Gazze’nin kuzeyini insandan arındırdı; yıktı ve zırhlılarını, tanklarını, birliklerini soktular. Ama burada tam bir hâkimiyet sağlamış olduğu hâlâ tartışmalı. Han Yunus tarafında ise çatışmalar tekmil şiddeti ile devâm ediyor. Ne tünelleri bulabildi; ne de Hamas’a ağır bir zayiat verdirebildiler. Bu arada kendi kayıpları, her ne kadar saklamak için büyük bir gayret göstermekteyseler de bu kayıpların resmen bildirilen rakamların çok üstünde olduğu anlaşılıyor.

D. Mehmet Doğan, Prag'daki büyükelçiliğin Atatürk heykeli dikmek için gösterdiği büyük çabayı analiz ediyor.

Fransız basınındaki habere göre, Nanterre kentinde 27 Haziran’da Cezayir asıllı bir gencin polis kurşunuyla öldürülmesinin ardından başlayan gösterilerin 7. gecesinde şu ana kadar başkent Paris civarında 17 kişi gözaltına alındı.

Geçen hafta Cuma günü Addis Ababa'da Cuma namazı sonrasında kentin en büyük camisinin yakınında, kentsel proje kapsamında camilerin yıkılmasına tepki gösteren Müslümanlara silahla karşılık veren Etiyopya güvenlik güçleri 5 kişiyi katletti, onlarca kişi de yaralandı.

Demokrasi adı altında bütün bir ümmete Allah’sız bir hayatın dayatıldığını anlama vakti hala gelmedi mi? Kur’an’ın bizi kullara kulluktan vazgeçip, kulların Rabbi Allah’a kul olmaya çağırdığını hatırlama zamanında değil miyiz? Duyanlara, duymayanlara, sağır ve kör sultanlara duyurmak isteriz.
Makaleler
Hava Durumu