
"mez" Arama Sonuçları

Siyonist varlık ve arkasındaki büyük Şeytan Amerika ile birlikte, vadedildiğine inandıkları hedefleri için saldırıyorlar. Müslümanlar da, kendilerine vadedilen kurtuluş için vahdeti kuşanmaları gerekmektedir. Aksi halde parçalanıp yutulacaklardır. Bu ilahi bir fırsattır. Düşmana darbe indirmek için bulunmaz bir zamandır. Böyle bir an kaç asır da bir gelir bilinmez. Elimizi çabuk tutup kafire galebe çalmamız boynumuza farzdır.

İki buçuk ay önce siyonazi çetesi şefi Netanyahu'yla birlikte açıklama yaparak "Gazze'yi cehenneme çevireceğiz" tehdidinde bulunan Amerikan sarı şeytanı Trump, kanlı elleri ve necis ayaklarıyla mukaddes topraklara gitti ve işbirlikçi kukla Arap rejimleri tarafından şaşaayla karşılanıp, üç trilyon dolar haraçla uğurlandı. Hem bu durumu telin, hem de bu sarı şeytanın Türkiye'ye gelme ihtimaline karşı tepki göstermek maksadıyla birkaç gündür İstanbul Mecidiyeköy'de bulunan Trump Tower önünde şeytan taşlama nöbeti tutuluyor. Dün akşamki nöbette konuşma yapan editörümüz Şükrü Hüseyinoğlu, "iki mezhep" vurgusunda bulundu. İşte o konuşma:

Siyonazi çetesi ve efendisi çağın Firavunu ABD'nin Gazze'ye yönelik ortak saldırılarında şehit sayısı yüzlerle ifade edilirken, acil yardım ekipleri ağır bombardıman nedeniyle müdahalede büyük zorluklar yaşıyor. Ambulanslar acil çağrılara yetişemezken, enkaz altında kalan sivillere ulaşılamıyor.

Doğu Türkistan’da Müslümanlar için Ramazan, ibadet ve manevi huzurdan çok, yasaklar ve baskılarla anılan bir dönem haline geldi. Çin yönetimi tarafından yıllardır uygulanan kısıtlamalar nedeniyle bölgede yaşayan Müslümanlar, dini vecibelerini yerine getiremez hale geldi. Oruç, teravih namazı ve diğer ibadetler tamamen yasaklanırken, bölge halkı dini kimlikleri nedeniyle çeşitli baskılara maruz kalıyor.

Eğer yeryüzünde gücü elinde bulunduranlar Allah’a (cc) ve Resülüne itiat etmez ve dini Yalnızca Allah’a (cc) has kılmazlar ise; siyasette, ekonomide, sanatta, askeri alanda…Yani hayatın her alanında çağın gerekliliğine değil, Çağlar ötesinden gelen İlahi vahye tabi olmadıkça; Yeryüzünde bu bozgun devam edecektir.

Esirleri serbest bırakılma törenindeki karelerin her biri bir derstir. Batının yıllardan beri tüm imkanlarıyla inşa etmek istediği "İslam ve terör" algısının ne kadar büyük bir yalan olduğunu adeta tüm dünyaya ilan etmektedir. Yeryüzünde asıl bozguncuların, asıl teröristlerin kimler olduğunu ayan beyan ilan etmektedir.

Ercümend Özkan: “Analarının karnından bir şey bilmez halde çıkarılan insanların, çıkışlarını takib eden bir süre sonra ‘külli şeyin kâdir’ bir varlık haline dönüşmesi mümkün olmazken, insanın temel yanılgısı böyle olabildiğini sanmasıdır…”

Erdemlilik, bizi yaratan ve yaşatan Rabbimize nankör olmayı değil, O’na şükreden kullar olmayı gerektirir. Rabbine vefası olmayanın başka hiç kimseye gerçek anlamda vefasından söz edilemez. Ki vefalı olmak, erdemli olmanın çok mühim bir cüzüdür.

Bugün için “ümmet” sözcüğü, seküler kesimlerce, kullanımı Müslümanlara terk edilmiş, onlar lehine kendilerinin kullanım hakkından feragat ettikleri bir şekle bürünmüştür. Zira seküler dünya, ümmet yerine “ulus”u doğurmuştur! En az ümmet kadar dini /Kur’ani bir kavram olan “millet”i kullanmakta hiçbir beis görmezken, bu dünya, ümmeti kullanmaktan özenle kaçınmaktadır. Bunda da, ümmet kavramının halifelik yönetimiyle olan yakın alakasından kaynaklanan tabir caizse bir kuyruk “kuyruk acısı” söz konusudur.

Cuma sohbeti: Kavmiyet, Ulus ve Mezhep Asabiyeleri I Şükrü Hüseyinoğlu I Kur'an Nesli İlim Merkezi

İnsan nisyanla malüldür derler. Öğrendiğimiz şeyleri hayat düsturu haline getirmezsek çabuk unutabiliyoruz. Yaşam biçimimizi, düşünme ve eyleme biçimimizi yeniden gözden geçirme fırsatı sunan bu kıyamı daima aklımızda tutarak varlık bilincimizi bileylemeliyiz. İşte bu yüzden Gazze bize iyi bir öğretmendir. Bu öğretinin kıymetini bilelim.

Hele hele bu mağdurlar, çocuklar, yaşlılar ve kadınlar olunca, zaman durur ve artık lanet yasası devreye girer. Lanetliler ile hayat boyu ilişkiler ve tavırlarda sorumluluk yasası bağlayıcı olur. Lanetliler ile oturmak kalkmak ticari ilişkiler… Anlaşmalar yapmak haram olur, bunun ferdi olması ile uluslararası olması durumu değiştirmez.

Ebu Ubeyde: "Düşman, 20 günden fazla süren ön saldırının ardından son günlerde Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde kara manevralarına başladı. Gazze düşmana mezarlık olacak, Netanyahu ve askeri liderlerine bu savaşın sonunda diz çökeceklerini müjdeliyoruz."

Aşılamaz denilen duvarları aşan, asla yenilmez denilen orduyu zaafa uğratan, habersiz kuş uçmaz dedikleri istihbarata rağmen gasbedilen toprağını, insanını, hakkını, namusunu almaya çalışan mücahitler gördük.

Kendisiyle hükmedilsin diye inzal olunan Kur'an'ın ahlak ve ahkâmına ittiba etmek yerine, Batının heva ürünü ideoloji ve yasalarına tâbi olanlar ve onları uygulayanların Kur'an'a sahip çıkma iddiası münâfıklıktan öteye geçemez.

Güzel adamdı Şahin abi, asla tevhidi çizgiden taviz vermemişti. Küfre karşı soyismi gibi kaya gibi, taş gibi sertti. Şahin abi çayın demine su katmazdı, herhalde tevhide bir şeyin katılmasına karşı olduğu gibi çayına da istemezdi.

Bir de, demokrasi kötüdür, laiklik şöyle şöyle din dışıdır vb. demek aslında bir şey demek değildir. Esas belirleyici olan, “demokrasi kötüdür”den sonra kuracağımız cümledir. Devamında “İslam iyidir” cümlesini kurarsak, yerde ve gökte, âfakta ve enfüste, ezelde ve ebette en büyük doğruyu söylemiş olacağız. Platon’dan bu yana pek çok demokrat da demokrasiyi eleştirmektedir. Demokrasi için “yetmez ama evet” diyenler azımsanmayacak kadardır ama bu insanlar seçimlerini Allah ve Rasûlden/Rasûllerden yana yapmadıkları müddetçe, bir şey demiş sayılmazlar.

Şimdi sen ey Müslüman! Kurban Bayramı için bıçağını bileme derdine düşecek yerde, bilincini bilemeyi öncelemelisin. Bıçağı bilemek, kurbanlık alıp boğazlamak vs bunlar işin madde ve biçim boyutları. Kurbanın neye tekabül ediyor, hayatında Allah için feda edeceğin hangi vazgeçilmezini sembolize ediyor? İşin bu anlam ve bilinç kısımlarına odaklan ve bilincini bilemeye bak.

Deprem yağmur gibi, rüzgar gibi, yeryüzünün değişmez yasasıdır. İnsanı ürküten bir sarsıntısı vardır. Bize kıyameti ve mahşeri hatırlatır. Yeraltı zenginlikleri gün yüzüne çıkarır gazlar ve elementler gibi. İnsan bundan faydalanması gerekirken; fay'ların üzerine yapılar inşa eder.

Terörün, yani (ölçüsüz) şiddetin esas itibariyle İslâm’da yeri yoktur. İslâm kendisini kabul ettirmek için kesinlikle şiddetten medet ummaz, ummamıştır da. Aynı zamanda terör, ikrahın en yüksek boyutlusudur ki, İslâm ikrahın en küçüğünden, en büyüğüne kadar hiçbir boyutta olanına yer vermemektedir.
Makaleler
Hava Durumu