
"iliyor" Arama Sonuçları

Türkiye, çok dinlilik, çok kıblelilik sorununun yoğun olarak yaşandığı bir ülke. İnsanlar aynı anda hem Müslüman (!), hem kapitalist, hem Kemalist, hem Şamanist vs olabiliyorlar.

Bugün Filistin’de siyonist işgal rejiminin varlığı söz konusu ise, işgal 1948’den bugüne varlığını daha da genişletiyor ve İslam coğrafyasının merkezi bir bölgesi olan Filistin’de sürekli olarak hunharca katliamlar gerçekleştirebiliyor, 500 güne yaklaşan bir süredir de Gazze’de açık bir soykırım gerçekleştirebiliyorsa, tüm bunların temelinde, İngiliz emperyalizmi tarafından İslam coğrafyası için bir asır önce biçilmiş olan ulus, ulusal sınırlar ve ulus-devlet formatı yatmaktadır.

ABD’nin himayesi altındaki siyonist işgal rejiminin, Gazze’deki Müslüman halka yönelik yıkıcı saldırıları artarken, ağır abluka ve tüm sınır kapılarının kapatılması Filistinlileri benzeri görülmemiş bir insani felakete ve açlığın pençesine sürüklüyor. Barbarların saldırılarında şehid olanların sayısı ise 900’e yükseldi.

Videoda, öğrenilmiş çaresizlik içinde köle ruhlu insana dönüşen müslümanların bu halleri tasvir ediliyor; bu halden kurtulmanın formülü verilip gereken stratejiler anlatılmaya çalışılıyor.

Direniş bir varoluştur ve her daim samimi insanların eliyle var olacaktır. Şehadetin ne büyük bir nimet olduğunu onlar çok iyi biliyorlar. "Sizin dünya hayatını sevdiğinizden daha çok onlar ahireti seviyorlar" hakikatinin canlı şahitleridir.

İş, ev, araba… İnsanlar bunlar için çalışıp çabalamıyorlar mıydı? Oysa bakın bir karede işyeri de, ev de, araba da yıkıntılar altında kalmış, terk edilmişti. Kur’an’da kıyametin tasvirini yapan Zilzal, Kıyamet, Tekvir, Karia, İnfitar, İnşikak gibi surelerdeki kimi anlatımları adeta birebir gözlemleyebiliyordum.

“Biz biliyoruz ki ne İslam siyasetten vazgeçebilir, ne de siyaset kendinde içkin herhangi bir dünya görüşü olmaksızın var olabilir. Zira her düzenleme faaliyeti ideolojik bir özellik taşır.”

İşgal güçlerinin 161 gündür sürdürmekte oldukları soykırım saldırılarında şimdiye kadar şehit edilenlerin, yaralananların ve kaybolanların toplam sayısının ise 115 bini geçtiği belirtiliyor. Bunların yüzde 72'sini de kadınlar ve çocuklar oluşturuyor.

İnsan nisyanla malüldür derler. Öğrendiğimiz şeyleri hayat düsturu haline getirmezsek çabuk unutabiliyoruz. Yaşam biçimimizi, düşünme ve eyleme biçimimizi yeniden gözden geçirme fırsatı sunan bu kıyamı daima aklımızda tutarak varlık bilincimizi bileylemeliyiz. İşte bu yüzden Gazze bize iyi bir öğretmendir. Bu öğretinin kıymetini bilelim.

Kur'an Nesli TV'de bu gece (8 Ekim Pazar) "Aksa Tufanı" Cihadını Değerlendirme ve Dua Programı" gerçekleştiriliyor. Osman Yıldız'ın yöneticiliğinde Ali Kaçar ve Yalçın İçyer'in konuşmacı olarak katılacakları program inşallah Saat: 05.30'da Kur'an Nesli Tv youtube kanalında https://youtube.com/live/6SwUEKSBpWg?feature=share adresinde canlı yayında.

Hepimiz biliyoruz ki bugün yaşadığımız hayat İslam'ın emrettiği ve nasıllığını detaylıca açıkladığı Müslüman hayatı değildir. Dilimizle tevhidi terennüm ediyoruz ama organlarımızla kapitalist dünyaya uyuyoruz.

Siyonist işgal rejiminin, Mescid-i Aksa'yı fiilen bölmek ve bir kısmını Yahudilere tahsis etmek için girişimlere başladığı bildiriliyor. Filistinli gazeteci Muhammed Ebu Takiyya, “İşgalci İsrail gerçek ve fiili planlamaya girmiş diyebiliriz. Mescid-i Aksa'yı mekansal olarak taksim etmek adına bu planlama artık meclise sunuldu ve onun üzerinden çalışmalar başlatıldı" diyor.

İktibas Dergisi’nin 535. sayısı çıktı. “Seçimler Bitti, Kazanan Kim?” manşeti ile yayımlanan dergide, 14-28 Mayıs seçimlerinin sonuçları genel hatlarıyla yorumlanıyor, sayısal verilerin ötesinde rejimin ruhunu yansıtan özelliklerine dikkat çekiliyor.

Kurban, Rabb'imize adanmışlığımızın ve teslimiyetimizin bir nişanesi... Bayram ise paylaşmanın, dayanışmanın ve kardeşliğin en güzel yönlerini soluduğumuz mübârek günler. Rabb`imize adanmışlığımızın bir nişanesi olması duası ile Kurban Bayramınızın mübârek olmasını diliyoruz.

Dergimizin Mayıs sayısı, Türkiye’nin ana gündemi haline gelen seçim konusuna yer verdiği kapağında manşet olarak “Neyi seçiyoruz ya da seçebiliyor muyuz?” sorusu yer alıyor.

Cübbesiyle nam salmış bir kişi şeytanın bütün bu görevlerini fazlasıyla yerine getirmektedir. Bu cübbeli İblis Kur’an’dan istediği ayeti ahlaksız ve ahmakça safsatalarına alet edebiliyor, İslam’ın tertemiz akidesine karşı istediği imansızlık zehrini kusabiliyor, istediği zaman istediği hezeyanı savurabiliyor. Kur’an’ın tanımıyla, kendisi gibi cin ve ins şeytanları zümresine vahiyler indiriyor / telkinlerde bulunuyor.

Siyonistlerin bazıları da “aşırı siyonist” olarak nitelendiriliyor. Bu biraz normal olmakla birlikte, bundan siyonistin mutedilinin de olabileceği sonucu çıkarmak doğru olmaz. Çünkü siyonizmin bir tür ırkçılık olduğu tescillenmiştir. Irkçılık ise insanlık açısından bir ayıp ve ideolojik yönden de bir aşırılıktır.

2016 yılında Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde “Kuran’da tağut kavramı” adı ile bir yüksek lisans tezi kaleme alan Şeyhmus Nebati, tezinde tağut kavramı ile bağlantılı olarak hüküm ve kulluk kavramlarına eğiliyor.

Kudüs’e her gelişimde dikkatimi çeken bir husus var: Yahudilere ait (olduğu iddia edilen) kabirler yıldırım hızıyla çoğalıyor. Şehir surlarının özellikle güney ve doğu yakasında, pıtrak gibi kabristan inşa ediliyor. Üçerli-beşerli sıralar halinde, toprağa uzatılmış yatan ağır mermer ve krem rengi taş bloklar…

42 yıldır yayınını sözünü değiştirmeden sürdürmekte olan İktibas Dergisi’nin 527. sayısı “Alevilik Devlet Eliyle Ehlileştirilmek mi İsteniyor?” manşeti ile çıktı. Derginin ‘Yorum’unda, geçtiğimiz ay yapılan cemevi açılışları ve Kültür Bakanlığı bünyesinde aleviler için bir daire başkanlığı oluşturulması konu edilirken, ‘başörtüsü’ konusunun da bir anda gündeme sokulması değerlendiriliyor.
Makaleler
Hava Durumu