
"belirleyici" Arama Sonuçları

Kurban, seküler-dünyevi, nefsi ve şeytani ayartmalara karşı bir başkaldırıdır. Siyasi, iktisadi, hukuki ve içtimai olarak, her hususta belirleyici olan Allah’ın tarafına rücu etmektir. Nefsin tamah ettiklerinden uzaklaşıp, Allah’ın yap-yapma dediklerine yönelmektir.

İslam ile beşeri ideolojilerin arasındaki temel farklılık Allah’a teslimiyette belirginleşir. İslam’ın tüm kural ve kaidelerinin belirleyici mercii Allah’tır. Beşeri ideolojilerin belirleyicileri ise ekonomik ve siyasal gücü elinde tutan zalim azınlığın heva ve hevesleridir. İslam insanları kula, heva ve heveslerine kulluktan Allah’a kul olmaya davet ederken beşeri ideolojiler Allah’a kulluğu men etme gayretindedir.

Bir de, demokrasi kötüdür, laiklik şöyle şöyle din dışıdır vb. demek aslında bir şey demek değildir. Esas belirleyici olan, “demokrasi kötüdür”den sonra kuracağımız cümledir. Devamında “İslam iyidir” cümlesini kurarsak, yerde ve gökte, âfakta ve enfüste, ezelde ve ebette en büyük doğruyu söylemiş olacağız. Platon’dan bu yana pek çok demokrat da demokrasiyi eleştirmektedir. Demokrasi için “yetmez ama evet” diyenler azımsanmayacak kadardır ama bu insanlar seçimlerini Allah ve Rasûlden/Rasûllerden yana yapmadıkları müddetçe, bir şey demiş sayılmazlar.

Ulûhiyyet, Rubûbiyyet ve İsim-Sıfat tevhidi şeklindeki sınıflandırma, bir taraftan konunun daha kolay kavranmasına yönelik ilmi çabaların hâsılası olduğu gibi, aynı zamanda İslam’ın tevhid öğretisinin şümulüne, kapsayıcılığına ve zerreden kürreye tüm egemenlik alanlarındaki belirleyiciliğine de işaret etmektedir.

Farklı inanç grupları arasındaki gerçek hükmün kıyamet günü Allah tarafından verileceği hatırlatılmaktadır. Bir dinin inanç esasları ve öğretilerinin, rasyonel olmayan, akla ve bilime aykırı olan taraflarını ortak akılla bilmek ve belirlemek mümkündür. Ancak, din konusu bilim konularından farklı olduğu ve her dinde iman belirleyici bir role sahip bulunduğu için dünya hayatında, bir dinin hak olduğunu bilimsel kesinlikle ispat eden ve ortak aklın kabule mecbur olacağı bir ölçüt, bir kanıt, bir ispat aracı bulunamayacak, nihaî ve kesin hüküm âhirette Allah tarafından açıklanacaktır.

İstanbul'da bir hayat nizamı, fert ve toplum hayatında belirleyici olacak bir yön/kıble seçimi yapılmadı. Sadece, neo-liberal kapitalist sosyo-ekonomik işleyişin sağ-muhafazakârlar tarafından mı, yoksa sol-kemalistler tarafından mı yönetileceğine dair bir seçim yapıldı. AKP kazansaydı AVM'leri sağ-muhafazakârlar dikmeye devam edecekti, CHP kazandı ve Beylikdüzü'nde olduğu gibi AVM'leri onlar dikecek, rantına onlar ortak olacak. Gerisi işin esasına dair olmayan ayrıntılardır.

Rabbimizin Kitab-ı Kerimine pratikte maalesef, “Sen tahtında otur, kalbimizde ve dilimizde en üst değer yargısı, kaynak olmaya devam et ve fakat bizim din algımızı ve ona dayalı dünya görüşümüzü belirlemeye, bu konuda temel belirleyici, her şeyin kendisine irca edildiği değerler üstü değer, hakem ve furkan olma gibi bir misyona kalkışma” denmiş olmaktadır.

Rasulullahın davasına olan imanını iyi anlamalıyız. Onu başarılı kılan evveliyetle o imanıdır. Ardından, imanının gereğini yapmasıdır. Kırk senedir kendi toplumunda ‘müddessir’ ve ‘müzzemmil’ halde yaşayan Muhammed (a.s), Allah’tan aldığı vahiyle birlikte, birden tarihin ender kaydettiği o cevvaliyetle işine koyulmuş, bir anda bütünüyle gündemi belirleyen kişi olmuştur. Muhammed (a.s)’ın İslam davasındaki başarısını anlamamıza perde olan hususlardan biri, müddessir ve müzzemmil kelimeleriyle onu battaniyeye sarıp sedirine yatırmamız (uyutmamız)dır. Oysa müddessir ve müzzemmil buna değil, adeta ‘yok’ hükmünde olan bir insanın artık ‘var’ ve hem de en belirleyici olarak var olmasına denmektedir.

İşte İnsan ile ilgili hükümlerin ve ölçülerin belirleyicisi, terbiye edicisi tarafından insanlığa yol göstermesi için Kur'anı/vahyi/kitabıda o gece indirmiştir. 610 yılının ramazan ayında kadir gecesinde Kur'an inmeye başlamıştır.

Suud kraliyet yönetiminde bulunanlar, saray ulamasının da dolaylı ya da dolaysız onayı ile İslâm adına ürettikleri muharref "statüko dini"ni ve Vehhâbîliği, bir yandan kapitalist emperyalizmin emrinde komünizme karşı "Yeşil Kuşak" projesi için bir araç olarak seferber ettiler. İranda ise, Şahlık statükosundan sonra İslâmi ölçülerin belirleyici olması gerekirken bu sefer de mezhebî ölçülerin ve ulusal çıkarın belirleyici olduğu yeni bir Şii-Farisî ulus devlet statükosuna sürüklenilmiştir.

Cuma Hutbesi: İmanın belirleyici olduğu hayatı yeniden gündeme almak / Kalem-Der / Ahmed Kalkan

Diyanet İşleri Başkanlığı böylesine bir hutbe vermekle Allah Rasulü'nün, Yüce Allah'ın elçisi olma konumundan, "şari" yani şeriat belirleyici bir konuma getirerek, Yüce Allah'a eş koşulmasının önünü açmaktadır.

AK Parti’nin referansı İslam değil, laik-demokratik düşüncedir. Parti programında özellikle demokrasi, hukuk devleti, laiklik, insan hakları ve özgürlüklere vurgu yapılmış; serbest piyasa ekonomisi ve dünya sistemiyle bütünleşen rekabetçi bir iktisadi anlayış savunulmuştur. Parti tüzüğünün ‘Temel Amaçlar’ bölümünde, Anayasa’da yer alan laiklik ve kanun önünde eşitlik ilkelerine gönderme yapılmaktadır. Aynı bölümde, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu ve ‘Milli irade’nin tek belirleyici güç olduğu vurgusu, AKP’nin laik kimliğini gösteren önemli bir veridir.

Kur'an kıssalarını ve Siyer'i doğru okuyan her Müslüman, mücadelenin ilkeleri konusunda konjonktürel farklılıkların belirleyici olmadığını, araçlar ve öncelikler değişse de ilkelerin, tevhidi tutumun değişmediğini görecektir.

Müslümanlar sistem içi değişim-dönüşümlerle ilgilenebilir, bunlardan istifade edebilir. Ancak referansı İslam olmayan, Allah'ın hükümlerini kendisi için temel belirleyici kabul etmeyen sistemin hiçbir değişimi Müslümanları razı edemez, etmemeli. Laik eğitimin demokratikleştirilmesine yönelik adımlar karşısında Allah'a şükretmek gibi ölçüsüzlükler Müslümana yakışmaz.

İLKAV'ın “Akıl-Vahiy İlişkisi” konferansında konuşan Marmara İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Hülya Alper, "İnsanlar arası ilişkileri düzenlemek ve adaleti ikame etmek ancak vahyin bilgisiyle mümkündür. İnsanın doğasının aklı yanıltmasına engel olur. Hevanın saptırmalarına karşı vahyin uyarıları gereklidir. Menfaatin değil iyi ve güzelin hakim olduğu sosyal bir hayat kurmada vahiy gereklidir ve belirleyicidir." dedi.

Oktay Altın: Tarihselci okumada şartlar belirleyici kabul ediliyor. Şartların belirleyiciliğini belirleyen de maksadı, muradı tespit eden de beşerdir. Beşer de zaten tarihî, coğrafi ve sosyal şartların ürünüdür. Sonuçta tarihselci anlayış vahiye göre kendisini şekillendirmesi gereken beşere vahyi şekillendirme gibi bir misyon yüklemektedir.

Zehra Çomaklı Türkmen, Müslüman kadın ve erkeklerin vahyin ışığında bir aile yapısı kurmaları gerektiğini, Rabbimizin bunu emrettiğini, Hz. İbrahim ve Hz. Nuh örneğinde de gördüğümüz gibi asıl ailemizin tevhid temelinde bir araya geldiğimiz aile olduğunu yoksa kan bağının çok da belirleyici olmadığını ifade etti.

"Bu dönemde, İslam toplumları, İslamî unsurlar, küresel sistemin edilgen parçaları haline getirilmek isteniyor. İsrail'in, Ortadoğu'da, Batı'nın vazgeçilemez uzantısı halinde, daha güçlü, daha belirleyici olarak yaşatılması, güvenliğinin her durumda güvence altında bulundurulması isteniyor."

İslami Radikalizmi, uyanışın 'motor gücü' olarak görmemin sebebi, düşüncenin gelişmesi anlamında temel tezleri, bu akımın ortaya atması ve savunması dolayısıyladır. Diğer akımların (gelenekçiler ve modernistler) ya tepkiseldirler ya da modern olanı içselleştirirler. Bu yüzden, İslami uyanışta, 'belirleyici' bir rol üstlenemezler.
Makaleler
Hava Durumu