

"Kelime" Arama Sonuçları

İspanya'da İslamiyet'i tercih edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Granada kentindeki Ulu Cami'de bir İspanyol daha Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman oldu.

Kur’an’da kırk üç yerde geçmekte olan hamd kelimesi sözlükte sena, yüceltme, fazilet ve üstünlükle övme anlamlarına gelir. “Hamd sadece âlemlerin Rabbinedir.” (1/2)

Bu yazımızda evlilik kavramına farklı bir pencereden bakmaya gayret edeceğiz. Evlilik nedir, bizim toplumda nasıl algılanır, biraz buraları irdeleyeceğiz. Gelin önce evli kelimesi ne anlamlara geliyor ona bakalım.

Türkçede oyun kelimesi oynamak, eğlence gibi anlamları yanında hile, düzen, desise, entrika anlamlarına da gelmektedir. “Bana oyun yapma” dediğimizde, karşımızdakinin bizim hakkımızda tuzak kurduğu, entrika içinde olduğunu ifade etmiş oluruz. Arapçada mekr ve keyd gibi kelimeler de bu konuya delalet ederler.

"Umulur ki şükredersiniz." Teşekkür kelimesi ne güzelde dilimize yerleşmiş. Teşekkürler Allah’ım, teşekkür üzerimizde hakkı olan, bize iyiliği ve ilgisi yüksek olan, yaptığı iyiliği başa kakmayan diye bir çok kelime sıralayabiliriz, lakin bunlar daha büyüğünü görmemize engel olmasın.

Biz İslam’a iman etmede ısrarcı olduğumuz takdirde ve Kur’an’ın yol göstericiliğini kendimize kılavuz seçtiğimiz sürece bu kirli propaganda şiddetinin etkilerine maruz kalmayız. Ne var ki işimiz sadece bununla da bitmiyor. Önümüzde uzanan onca kirliliğe sebep olan düşünce, davranış bozukluklarına karşı da söz ve amel inşa etme mecburiyetimiz vardır.

Mehmet abi, seküler sisteme hiçbir zaman eğilim göstermedi. Birilerinin zamanla methiyeler dizdiği laiklik, demokrasi, özgürlük, insan hakları gibi süslü kelimelere kanmadı. Allah’ın ayetlerine karşı savaş açan her düşünceden beri olduğunu yaşamıyla gösterdi. Sistem içi mücadele taraftarı olmadı. Geleneksel bir islamın da taraftarı olmadı. Tasavvuf gibi, çeşitli geleneksel cemaatler gibi ya da muhafazakarlık gibi temeli İslam akidesinden uzak İslam soslu hiçbir düşünceye de meyletmedi. Aksine onlara karşı Kur’ani bir bilinçle mücadele etti.

Mısır’da yaklaşık 2.5 yıl boyunca cezaevinde tutulan aktivist Rami Şaas serbest kaldıktan sonra açıklamalarda bulundu. “Mısır’ın büyük bir hapishane hücresi olduğunu” söyleyen Şaas, “ülke kelimenin tam anlamıyla bir terör devleti haline geliyor.” ifadelerini kullandı.

Kadın sağlığı alanında cinsiyetsiz söylemlerin öne çıkarıldığını ve bu yeni dilin sağlık çalışanlarına dayatıldığını söyleyen ABD'li ebe Isabella Malbin, "İşim kadınların doğurmasına yardım etmek ama 'anne' kelimesini kullanmam yasaklandı" dedi.

Cihad kelimesinin karşılığı "savaş" değildir! Burası iyi anlaşılmalıdır. Cihad, yukarıda da açıkladığımız gibi, Allah'ın dinini O'nun rızası için ve razı olduğu şekilde her tarafa ulaştırmak için yapılan her türlü faaliyet ve harekettir. Savaşmaya ise Arapça “kıtal” denir ve kıtal, Cihadın sadece bir bölümünü ihtiva eder.

Kafirlerin ise vefâlı olmaları, kelimenin gerçek anlamında ve genel olarak mümkün değildir. Görece olarak, mesela sözlerinde duruyor olabilirler. Bazıları ölçü ve tartıda hile yapmıyor olabilir. Kafirler, ‘küfür ettikleri’ için yani, Allah’a ait gerçeklikleri örttükleri için, nihai anlamda vefâsızdırlar.

Şu hâlde toplumsal çürümeyi anlatan anahtar kelime, gerçek anlamda toplumsal bozulmaya delalet eden fısktır. Fısk kelimesi sözcük olarak taze meyvenin kabuğundan çıkmasını anlatır. Mecazen kişinin, ilk başta kabul edip teslim olduğu şeriatın sınırından dışarı çıkmasını ifade eder.

İktidar partisinin sözcüsü, Âlemlerin Rabbi'nin biz kulları için bildirdiği hayat menbaı ölçülerine tâbi olmak yerine, müstekbirlikle O'na sınır çizmeye, hayatın hangi alanında söz sahibi olup, hangi alanında olmayacağını belirlemeye kalkışma tuğyanı demek olan laikliğe bağlılıklarını son derece net kelimelerle ifade etti. Lakin "iktidarın doğrularını destekleme, yanlışlarını eleştirme" cephesinin yayın organlarında bu hiçbir şekilde gündem olmadı, görmezden gelindi.

İşgalci ABD'nin zelil şekilde kaçarak boşalttığı Kabil'deki büyükelçilik binasının duvarına, Afgan müslümanlarca kelime-i şehadet sancağı nakşedildi.

Suudi Arabistan’da eğlence sektörü bizzat devlet eliyle organize ediliyor ve bu işin başında da Turkî Âl-i Şeyh adında biri bulunuyor. Resmî olarak “Eğlence Heyeti” (Hey’etu’t-Terfîh) isimli bir kurumun başkanlığını yapan Âl-i Şeyh, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın (MbS) en yakın adamlarından ve “bakan düzeyinde baş danışman” statüsünde. “Terfîh” kelimesi genel anlamda eğlence sektörünün bütün kollarını kapsayan nötr bir anlama sahipken, Âl-i Şeyh’in yönetiminde ülkenin gelenekleriyle savaşan ve Suudi gençleri kestirme yollardan “modernleştiren” bir içeriğe bürünmüş. “Terfîhe karşı değiliz, ama İslâm ahlâkını da korumalıyız” diyen çok sayıda Suudi âlim ve kanaat önderi, şu anda hapiste. Onlardan biri de, Kâbe’nin sevilen imamlarından Şeyh Sâlih Âl-i Tâlib.

Hikmet, Kur’ân’ın içindedir. Konunun daha iyi anlaşılması için, hikmet kelimesi ile aynı kökten türemiş olan “hekim” ve “ hakim” kelimelerini irdeleyelim...

Kur’an, tamamen Allah sözüdür. Kelimelerinin seçilişi, cümlelerinin kuruluşu, âyetlerinin tertibi, lafızları ve manası ile tamamen Allah’a aittir. Bu konuda vahiy meleği ve Peygamberimiz sadece birer elçi, birer vasıtadır. “İŞTE O KİTAB (KUR’AN); ONDA ASLA ŞÜPHE YOKTUR.”(2/Bakara, 2)

Bursa'da ikamet eden ve görev yapan bir bekçinin, paylaşım sitesindeki hesabından "Hilafet" notu ile Kelime-i Tevhid yazısını paylaşması büyük bir devlet krizine sebep oldu. Olimpos dağı, pardon Çankaya tepesi ilahları buna sessiz kalabilir miydi? Kalmadı da "netekim". Konu devlet meselesi haline getirilip soruşturma açıldı. Ahmed Kalkan, bu olayı yorumladı.

Nekbe kelimesinin Türkçe karşılığı "felaket"tir. "Yevmun Nekbet" / Felaket Günü, siyonist işgal rejiminin bağımsızlığını ilan edip 15 Mayıs 1948'de Filistin topraklarını işgal etmesini ifade etmek için Filistinlilerin kullandığı bir terkiptir. En-Nekbe'den (Büyük Felaket) 72 yıl sonra Filistinlilerin nüfusu dünya genelinde dokuz kattan daha fazla artarak 13 milyona ulaştı. Her yıl 15 Mayıs'ta anılan En-Nekbe'nin bu yılki yıldönümünde tarihi Filistin topraklarında Filistinli ve Yahudi nüfusu yaklaşık birbirine eşit hale geldi.

Japoncada “yalnızlık” anlamına gelen “kodoku (孤独)” ve “ölüm” anlamına gelen “şi (死)” kelimelerinin birleşiminden oluşan “kodokuşi (孤独死)” yani “yalnız ölüm” terimi, Japonya’da yalnız yaşadıkları evlerinde vefat eden insanların ölüm biçimini anlatmak amacıyla kullanılmaktadır. Japonya’da evlerinde yalnız başlarına ölen insanların sayısı günümüzde o kadar artmıştır ki bu ölüm biçimi günümüzde Japonya’da ciddi bir sosyal sorun hâline gelmiştir.
Makaleler
Hava Durumu