
Co�kun UZUN
YOL AYRIMI
Mah�erde hesap verirken; t�pk� “kaçmaktan kovalamaya f�rsat bulamad�k” nüktesindeki gibi, “karde�lerimizle didi�mek, u�ra��p bo�u�mak, olur olmaz ele�tirmek, f�rsat�n� bulunca hesapla�maktan ne dü�mana ne kendimize zaman ay�ramad�k” m� diyece�iz utanmadan? Diyebilir miyiz? Dilimiz var�r m� buna? Böyle bir mazeret sunabilir miyiz gerçekten?
Birbirimizin yanl���n� düzeltmek, eksi�ini gidermek, yükünü/a��rl���n� çekmek, naz�n�/ kaprisini/tavr�n�/kahr�n� telafi etmek, iyilik ve güzelliklerini ise ço�altmam�z gerekmiyor mu? Yoksa ya�anan her günle beraber, birbirimizin aleyhinde olmak, en küçük olayda, basit bir tart��mada, farkl� dü�ünce veya yorumlar sonras�nda karde�inden, dinda��ndan y�ld�r�m h�z�yla uzakla��p yabanc�la�mas�, has�m olmas� m� emredilmi�? Birbirlerinin kurum ve kurulu�lar�na, binalar�na bir daha ad�m atmas�n m� denilmi�? Mescidlerine ve namazlara gelmesinler mi denilmi�? Etkinlik ve organizasyonlar�na kat�lmas�nlar, o varsa ben yokum, �unlar olacaksa biz olmay�z türünden enaniyet/kibir/�ehvetle oyalanmam�z m� istenmi� bizden?
Hayra ça��r�p iyili�i emredecek, kötülükten menedecek, kurtulu�a erecek bir topluluk olmam�z istenmiyor mu?[1] �slâm toplumunu olu�turan müslümanlar�n/ümmetin gruplara, hiziplere, f�rkalara bölünüp ayr�lmas�n�n bid’at oldu�unu bilmiyor muyuz?
Münaf�klar sadece müslümanlara kar�� de�il, kendi aralar�nda da birbirlerine kar�� münaf�k olduklar� için onlar�n birlikteli�inden, birlik ve beraberli�inden söz edilemeyece�ini biliyoruz. Münaf�k erkekler ve münaf�k kad�nlar (bizden de�il), birbirlerinden olup, kötülü�ü emreder, iyilikten al�koyar, cimrilik ederler, Allah’� unuturlarken, Allah(cc)’da onlar� kendi hallerinde unutup terk ederken… Onlar birbirlerinden görünseler de aralar�nda korkunç uçurumlar ve ayr�l�klar varken…
Müslümanlar�n her halükârda birbirleriyle dayan��ma içerisinde bulunmas� bir zorunluluk de�il mi? Yoksa bizler de, münaf�klarla alakal� “….. Kendi aralar�ndaki sava�lar� ise �iddetlidir. Sen onlar� derli toplu san�rs�n, (oysa) kalpleri darmada��nd�r…..”[2] ifadelerine mi muhatab�z?
Kitab�m�zda; müminlerin karde� oldu�u, karde�lerin aras�n�n düzeltilmesi gerekti�i Allah(cc)'tan korkarsak esirgenece�imiz[3], Birbirimizle tan��mak[4], �yi i�lerde yar��mak[5], Kafirlere kar�� çetin, kendi aram�zda merhametli olmak[6], Çeki�memek aksi halde korkuya kap�l�p kuvvetimizin gidece�i[7], Haks�zl��a, sald�r�ya u�rad���m�zda me�ru müdafa için[8], �yilik ve takva konusunda yard�mla�mak, günah ve haddi a�mada yard�mla�mamakla emrolunuyoruz[9].
Etraf�m�za, muhatab�m�za, karde�lerimize yumu�ak huylu ve sakin davranmak Allah(cc)’�n rahmetindendir denilerek övülüyor ve bizlerden isteniyor.[10]
*******
Cemaat, gurup, mektep, ekol, hizip duvarlar� ören... Siyah ve beyazdan ba�ka renk bilmeyen, kabul etmeyen... Sorgulamayan, ele�tirmeyen, dü�ünmeyen, d��lama ve yarg�lamaya odakl�… Tolerans, tahammül, sab�r ve müsamahay� unutan… Devlet tanr�s�na, resmi ideoloji ilah�na, demokrasiye inan�p öykünen… Hakikatin ve hakl�n�n de�il, gücün, güçlünün yan�nda yer alan… �frat ve tefrit s�n�rlar�nda gezinip cehaletin derin sular�nda kulaç atan… Ayr��t�r�c�/bölücü, ötekile�tirici, nefret dili kullanan... Karde�ine meydan okumaktan çekinmeyen... S�� görü�lü, ben merkezli, aldat�l�p kullan�lmaya müsait olan… Dayatmac�, �iddet yanl�s�, alg� yönetimi ve manipülasyonlara aç�k… Ümmet, vahdet, insanl�k, evrensel ekseninden uzak duran… Kafire, mü�ri�e, ta�uta, bel’am’a dua edip rahmet dileyen… Ya hep, ya hiç mant���nda, süpürücü/genellemeci/indirgemeci alg�larla me�gul olan…
Tabela, kurum, kurulu�, stk, mekân, makam, bayrak, �rk/co�rafya/kavim/kabile ç���rtkanl���/savunuculu�u yapan… Eldeki bütün imkân/kurum/mekânlar�n/gücün/nüfuzun… (hepsinin geçici ve birer atlama tahtas�/ta�� oldu�unu… As�l olan�n bireyden ümmete, ulusaldan evrensele, muhalefetten iktidara, muhkûmiyetten hakimiyete ula��p ideallerimizi hayat�n içinde in�a/temsil ederek var olabilmek için) gerekti�inde terk edilmesi, mutlakla�t�r�lmay�p nihai hedef ve kazan�mlar için fedâ edilmesi keyfiyetini idrak etmeyen, anlayamayan…
Kimlik, ilke, de�er ve �ahsiyetten bile taviz veren fakat statükoya bir çift laf söyle(t)meyip üstelik selâm duran… Mevcudu korumak ve maslahat ad�na pek çok zillete katland��� halde bu maslahatlar�n birer ifsada dönü�tü�ünü göremeyen… �kbal, istikbal, istikrar, itibar u�runa ilkesizle�en, omurgas�zla�an…
Hikâye/menk�be ve israiliyat anlat�p/dinleyip, cennet alarak/satarak iktidar/güç/makam dev�irenlerle kol kola gezen… Tefrika ve karga�ay� köpürten, yang�na körükle giden, gaflette/dalalette bulundu�u için sahih kaynaklar�n de�il gelene�in bekçilik ce sözcülü�ünü yapan…
*******
Anti emperyalist, anti kapitalist, anti siyonist, özgür yürekli �ahsiyetlere mesafeli duran.... Muttakî, mücahid, muvahhid, ink�lâbî karde�lerine rezerv koyan… Karde�lerine kar�� dilini bir silah ve kelimeleri birer mermi gibi kullanan… Amerikanc� islâm(!), �ngiliz �iili�i(!), Nato mücahitli�i pe�inde ko�an...
Küresel güçlerin askerî, siyasî, kültürel, bölgesel, co�rafî, mezhebî, ulusal ihalelerine giren… Küresel �eytanlar�n dostlar�na dost, dü�manlar�na dü�man olan, onlar�n hat�r�na askeri, siyasi stratejiler geli�tiren… Kom�ular�na, akrabalar�na, dost ve karde�lerine dü�man siperlerinden, müttefik s�fat�yla sald�ran…
Küreselciler inanc�m�z/müslüman kimli�imiz sebebiyle bizlere dü�man olur co�rafyalar�m�zda kanlar�m�z� ak�t�r bizi birbirimize dü�man etmeye çal���r, aram�zda ay�r�m yapmazken, hiç utanmadan mezhepçi, tekfirci, asabiyet, aidiyet bayra�� sallayan... I��D, ÖSO gibi aparat ve ta�eronlarla (Allah r�zas� için) i� tutan… Ye�ilnatocu amigolar�n pe�inden (cihada) giden…
Bizim çocuklar; insan�m�z, zenginli�imiz, gelece�imiz, sönen umutlar�m�z, y�k�lan hayallerimiz…!
*******
Dolmu�a/gemiye binen, dolduru�a gelen, oldubitti ve aceleyle i�i duygusala ba�layan, olmam��� olmu� gibi gören/gösteren/dü�ük/erken do�um yapan/yapt�ran ve kar�� de�irmenlere su ta��yan…
Kendi akl�n�, fikirlerini, yorumlar�n�, inanc�n�, aidiyetini, kurumunu, cemaatini, üstad�n�, içtihad�n�, liderini, tecrübelerini hakl�/do�ru/isabetli tercih olarak gören, asla ele�tirmeyen, mutlakla�t�ran… �çerisinde bulundu�u vak�f, dernek, stk, cemaat gibi olu�um ve yap�lar�n d���nda faaliyet yürüten karde�leri aleyhine pozisyon al�p gard yükselten…
Ku�at�c�, kucaklay�c� bir usul/yöntem/metod/strateji/yürüyü�/ilkeler yerine lokal, bölgesel, ulusal, co�rafi, muhafazakâr/�rkç�/yerli/milli bir dil ve üslûbu tercih eden…
Ahlâki, siyasi, ticari, kültürel kriz/erozyon/handikap/ihtiras/ilkesizlik/öngörüsüzlük/fantezi veya seviyesizliklerin faturas�n� ba�kalar�na/millete/ümmete ciro eden…
Evrensel �slâmî/ink�lâbî direni�/mukavemet yap�lar�na/güçlerine/hareketlerine kar��; küresel güç merkezlerinin çeldirici/ayart�c�/manipülatif ayak oyunlar�na kanarak dezenformasyonla, önyarg�yla yakla�an, onlar� itibars�zla�t�rmaya hatta �eytanla�t�rmaya hizmet eden…
Özelde �ran, Irak, Suriye, Yemen, Lübnan’daki olu�um, mukavemet ve direni�lere bühtan ederek sövmeyi, küfretmeyi adeta görev addeden…
Arap Bahar� zokas�n�n bölgesel ku�atma/hegemonya/sindirme için bir aparat ve atlama tahtas� oldu�unu göremeyip siyasi/co�rafi/ekonomik/ideolojik ihtiras, kayg�, beklenti ve �ehvetlerle etraf�na/kom�usuna/karde�lerine dü�manca sald�ran…
�nsanl���n ve ümmetin as�l/kadim/�edit dü�manlar�na dü�manl�k etmek varken, ümmet dü�manlar�na dü�manl�k edenlere, ümmet dü�manlar�yla kan�/can� pahas�na her �art alt�nda sava�anlara has�m kesilen…
�eytan�n insano�lunun kar��la�t��� ilk manipülatör olup bir peygamberi ve e�ini bile Cennet’ten kovduracak yalan/ifsat/vesvese/i�va/tuzaklarla nas�l yakla�t���n� unuttuklar� için her tür komploya/entrikaya kar�� aç�k/güçsüz/yenik dü�en…
Irkç�/siyonist/i�galci israil rejimini, Emperyalist/katil ABD yönetimini, Hain/sat�lm�� Suud hanedan� ve benzerlerini tan�yan ama emperyalizme/siyonizme kök söktüren özgürlük sava�ç�lar�n� içine sindiremeyen, onlar� tan�mamakta �srar eden…
Fikir/dü�ünce/yorum/içtihad/usûl/yöntem/menhec farkl�l�klar�na inkâr/isyan/tu�yan/küfür/�irk/irtidat/din ayr�l��� etiketi yap��t�r�p “dü�man”, has�m muamelesi yapan...
Ki�ileri yap� ve organizasyonlar� ilkeli, tutarl�, dürüst veya samimi bulmad���m�z için ayn� zeminde, çat� alt�nda bulunmayal�m, beraber yola ç�kmayal�m, yürümeyelim diyoruz…! �nsanlardaki veya kurumlardaki bu olumsuzluklar� ta��yan/ya�ayanlarla uygun yer ve zamanda, beraberli�imizi güzellikle/nezaketle noktalay�p yollar�m�z� ay�ral�m istiyoruz…!
Islah olmalar�, tedavi/rehabilite edilip �ifa bulmalar�… �yiye/do�ruya/güzele (tekrar) ula�malar� için… Do�ru yerde, do�ru zamanda, do�ru istikamet üzere olabilmek, hakikate beraber �ahitlik ve temsil etmek için… �lâhî/nebevî/evrensel kulluk misyonumuzu karde�çe/el ele/kafa kafaya/s�rt s�rta verip liyakat, dayan��ma ve kayna�mayla, vakit geçirmeden icra etmek için haklar�nda ve hakk�m�zda içtenlikle dua ediyoruz…!
*******
Hangi gemide oldu�umuzdan daha çok, geminin nereye gitti�i, kaptan�n kim oldu�u, rotan�n neresi oldu�u önemli… Gayri me�ru vas�talarla me�ru i�ler yap�lamayaca��n�, Cehennem at�na/arabas�na binerek Cennet’e gidilemeyece�ini görüyor, biliyoruz.
�çerisinde bulunup yürekten destekledi�imiz, severek pe�inden ko�tu�umuz gemi/hareket/yürüyü�/kurum/cemaat/stk/parti/vak�f/dernek/iktidar e�er Washington’a, Tel Aviv’e, Moskova’ya, Paris’e veya Londra’ya gidiyor/ko�uyorsa… Me�rûiyetini oralardan al�yor veya onlara borçluysa… Egemenleri memnun, raz� etme siyaseti üzerinde ilerleyip yükseliyorsa…
E�er bu geminin/hareketin/siyasetin rotas� ‘Pensilvanya’ ise bizim ne kadar takval�, a�z� dual�, bilinçli, okumu�, tecrübeli, ibadet/zikir/secde ehli birisi oldu�umuzun, iddialar�m�z�n/ideallerimizin/ismimizin/referanslar�m�z�n/geçmi�imizin/imaj�m�z�n hiçbir önemi ve de�eri kalm�yor, yoktur da zaten…
Bilinç ve irade in�a etmeden, cami/mescid/külliye/mektep/medrese (propaganda merkezleri) in�a ederek, c�l�z bedenlerin/inançlar�n çelimsizli�ini, çaps�z varolu�lar� heybetli/görkemli binalarla/mabetlerle/manipülatif siyasi atraksiyonlarla örtüp gizleyerek salimen yol al�namad���n�/hedefe var�lamad���n�, bütün bunlar�n mevcudu kutsay�p me�rula�t�rmaktan, muhafazakârl��� toplumsalla�t�rmaktan ba�ka bir i�e yaramad���n� y�llard�r tecrübe ediyoruz…
Hükmî/hukukî/kavramsal/teorik olarak de�il hayat�n içerisinde fiilen ya�anan tevhidi karde�lik ve beraberlikler, ümmet dayan��mas� için gün say�yor, can at�yor… �htilaflar� terk etmeye, bunlar� konu�up tart��arak vakit kaybetmemeye, ittifaklar� güçlendirip ya�atmaya çal���yoruz…
�slâm’� yegâne me�ruiyet ölçüsü/kayna�� olarak gören… Dinin aslî bütünlü�ü içerisinde hareket eden… Dünyevile�me, yozla�ma, savrulma, ilkesizle�me ve de�ersizle�melere kar�� teyakkuzda olan... Ahlâkî, sosyal, siyasî, ekonomik, kültürel çeldiricilere, krizlere, erozyonlara kar�� donan�ml� ve uyan�k olan…
Bir aya�� �eriatta, hukukta, inançta, kimlikte, de�erlerde sabit dururken; di�er aya��yla bütün co�rafyalar�, iman ehlini, müslüman gönülleri… Allah(cc) r�zas� ve ilâhî nizam�n tesisi derdinde/aray���nda/gayretinde olan, ilâhî/nebevî risalet misyonunun mirasç�lar�n� dola�an…
BM, NATO, AB, IMF, UNICEF, UNESCO, WHO-DSÖ, WTO-DTÖ, ILO, A�HM, Kopenhag Kriterleri, �nsan Haklar� Evrensel Beyannamesi gibi seküler, bat�c�, indî/tarafl�/olu�um/yap� ve beraberlikler taraf�ndan henüz akl�/zihni/kalbi i�gal edilip ele geçirilmemi� olan…
Deli yürekli, �eydâ dilli, gani gönüllü, yüksek ufuklu, geni�/derin dü�ünceli, cömert, ho�sohbet, di�ergam, empatik, sempatik, muvahhid, mücahid, bilinci aç�k, fark�ndal��� yüksek karde�lere ula�maya ve beraber olmaya çal��aca��z…
Düne, bu güne, birbirimize bakarak de�il, yar�nlar�/nesilleri/ahireti/mizan� hesaba katarak var olmak, mücadele etmek, �ahitlikte bulunmak istiyoruz. Kendimizi, aidiyetlerimizi, birikimlerimizi, bagajlar�m�z� de�il, inanc�m�z�, kimli�imizi, ilkelerimizi, ahlâk�m�z�, de�erlerimizi merkeze alarak i� yapmak, yürümek yol almak istiyoruz.
*******
Birbirimizin akl�n�n, kalbinin, beyninin içine girip dü�ünce hafiyeli�i veya niyet okuyuculuk yapacak de�iliz. Erken ya�ta, daha yolun ba��ndayken birbirimizin heyecanlar�n�, hayallerini, öldürüp topra�a gömdük. Fakat payla�acak, al�p verecek, yap�lacak çok i�imiz var daha.
Beraber ya�amay�, sevmeyi ba�arabiliriz. Üzerimizdeki haklar�m�z�, sayg�, sevgi, biraz da empati istiyoruz birbirimizden. Bunu hak ediyoruz asl�nda. Mü�teri, sat�c�, müvekkil, kimlik/sigorta/vergi/vatanda�l�k numaras� veya say�lardan ibaret de�iliz biz. Can ta��yoruz, sevgilerimiz, umutlar�m�z, duygu ve dü�üncelerimiz var hepimizin.
Bizler, Müslüman�z. Fakir de�iliz, Rabbimiz bizleri lütfuyla zenginle�tirdi. El pençe divan durmay� de�il, anlay��, sab�r, insanl�k, kom�uluk, dostluk istiyoruz birbirimizden. Herkesin hayat hakk� oldu�unu, dünyan�n çok geni� ve burada hepimize yer oldu�unu da biliyor olmal�y�z.
O halde derdimiz ne bizim? Ne al�p veremiyoruz birbirimizden? �nkârc�lar, Allahs�zlar, kitaps�zlar, zalimler, mücrimler birbirleriyle geçinip dururlarken, bizler neyin kavgas�n� yap�yor, neyimizi payla�am�yoruz acaba? Birbirimizin aleyhinde olmasak, paças�ndan as�lmasak, yakas�ndan tutmasak, ayn� �eyleri dü�ünmesek k�yamet kopmaz herhalde!
Elimizden geliyorsa güç yetirebiliyorsak inanc�m�z�, ideallerimizi, dü�üncelerimizi kurumsalla�t�rsak, dü�ünce okulu, fikir atölyesi, siyaset akademisi haline getirsek meselâ. Birbirimizle u�ra�mak, has�m olmak, tekfircilik yapmak, hayata öteki pencerelerden bakmak yoruyor, bunalt�yor insan�. �çimiz karar�yor.
*******
Acaba �efkat, merhamet ve muhabbeti yanl�� m� ku�an�yor, yersiz, ölçüsüz, gereksiz mi kullan�yoruz? Sayg�, sevgi ve merhamette cimrilik/bencillik/k�skançl�k ediyor sonra da karde�lik nutuklar� m� at�yoruz? Sinelerimizde; dostluk, karde�lik, birlik, beraberlik, tevhid, vahdet, bilinç biriktirebiliyor muyuz? Yoksa ayr�l�k, hizipçilik, mezhepçilik, ulusçuluk, co�rafyac�l�k, husumet, kin, nefret az olsun benim olsun �ehvetini mi besleyip büyütüyoruz? Dürüst ve samimi olal�m. Kendimize ve karde�lerimize haks�zl�k etmeyelim, böyle bir lüksümüz, çaps�zl���m�z olmamal�.
Aram�zda merhamet, muhabbet, hürmet, ba���lama, müsamaha, �efkat, nezaket, sab�r, tahammül aram�zda hakim olupdüstur haline gelirse biz/hepimiz kazan�r�z.
Müslümanlar olarak aram�zdaki önyarg�lar�/s�n�rlar�/kotalar�/rezervleri/mesafeleri k�saltacak, buzlar� eritecek, ünsiyet/ülfet/muhabbeti besleyecek ad�mlar atmal�, gündemler olu�turmal� ve söylemler geli�tirmeliyiz... Ki vurup k�racak, yaralayacaklar�m�z da karde�lerimiz de�il, az�l� ve azg�n dü�manlar�m�z olsun.
Öfkemizi, nefretimizi, kinimizi, bu�zumuzu kendi içimize çevirip yanl�� kullanarak israf edemeyiz. Kini, nefreti, öfkeyi sadece müstekbirlere, ta�utlara, zalimlere, u�aklar�na, i�birlikçilerine yöneltmek için biriktirmeli ve asla karde�lerimize yöneltip püskürtmemeliyiz.
Kendilerini a�amayan, benlikleriyle yüzle�meyen, sorumluluk ta��mayan, nefislerinin dikenli tellerinden geçemeyenlerin karde�leriyle aralar�nda may�nl� bölgeler, batakl�klar, tel örgüler, uçurumlar, cepheler/siperler olu�mas�, çat��ma ve sava�lar ç�kmas� kaç�n�lmazd�r.
A�z�n�zdaki çürük di�le ba�a ç�kt�ktan sonra, kendinizi dünyadan sorumlu hissedebilir, ba�kalar� için fedakârl�k yapabilirsiniz.
*******
Allah(cc)’�n Nusret ve yard�m�na nail olmak, felah ve galibiyete ula�mak, maddi, manevi, gaybî unsurlar�n devreye girmesi için, Sünnetullah’�n i�lemesi, �erlerin Hayra, bat�llar�n Hakka, �irklerin Tevhid’e, isyanlar�n �taat ve �badete tebdil olmas�, zulumat ve karanl�klar�n, Nurun ayd�nl���yla de�i�ip dönü�mesi için canla ba�la çal��acak, öncü bir kadroya, Kur’an Nesli’ni olu�turmaya �iddetle ihtiyac�m�z oldu�unu, bilinç ve içerik üretmeden de bunlara ula�amayaca��m�z� biliyorsak; birbirimize kap�lar� kapatmayal�m, yollar� t�kamayal�m, köprüleri y�kmayal�m, kredilerimizi bitirmeyelim diyoruz…!
Benim sendikam, partim, vakf�m, derne�im, benim i�letmem, yurdum, özel okulum, dershanem, hastanem, benim medyam, ticarethanem gibi tan�m ve ayr��malara kolayca kaçabilen…
Allah(cc)’�n hükmünün hakîm olmas�, ad�n�n yücelmesi ve dinin ikamesi için, elde mevcut olan mal�m�z�n, can�m�z�n, kesâda u�ramas�ndan korktu�umuz ticaret, servet ve sermayemizin her ne varsa gözünü bile k�rpmadan bir ç�rp�da feda edilece�i yerde; tüm bunlar� korumak ve onlara sahip ç�kmak ad�na Allah(cc)’�n dinini, �slâmî ilke ve prensipleri feda eder, bu u�urda hiziple�ir, ayr���r, has�mla��r hale gelmi�iz.
Ne yaz�k ki ulvî amaçlar�m�z� günü kurtarmak, hakl� ç�kmak, vaziyeti idare etmek u�runa süflî birer araca dönü�türmü� ilkelerimizi, hedeflerimizi nesnele�tirmi�iz.
Ümmet ve insanl���n dirili�inin olmazsa olmaz �art� dün de, bugün de Tevhid ve Adalet olmu�tur. �slâmî bir kimlik, duru�, varolu�, yürüyü� için Kur’anî ilkelerin öncelenmesi gerekir. Nebevî Sünnet’in toplumlar�n gündemine girmesi ve insanl���n ilahî mesajla tan���p yüzle�mesi hayatî bir ihtiyaçt�r. Allah(cc)’�n iradesinin tecelli etmesi için evrensel/f�trî yasalar�n, toplumun bütün katmanlar�nca sosyal �ahitli�inin yap�larak yank� bulmas� �artt�r. Çar�� pazarda, evde, i�te, hukukta, siyasette, ahlâkta, ekonomide tevhidî hakikatlere teslim olmak �slâmî de�i�im ve dönü�ümlerin ilk �art�, olmazsa olmaz�d�r.
Yukar�da bahsedilip ele�tirilen yetersizlik, a��r�l�k veya rahats�zl�klar� zikredilen; Vak�f, dernek, sendika, cemaat, stk’lar, çal��ma-ders guruplar�, ki�iler, üstadlar, abiler, hocalar akideye ili�kin, ayr�l�klar�m�z olmad��� sürece kendileri yol arkada�lar�m�z ve dava karde�lerimizdirler. Ve ihtilaflar� b�rak�p ittifaklar�, payla�ma ve yard�mla�may� öncelememiz gerekti�ini, birbirimize ihtiyac�m�z oldu�unu biliyor ve görüyoruz.
Birlikte bir yürüyü�ün/olu�umun �imdi de�ilse bile ileride mümkün olaca��n�… Buna memur ve sorumlu oldu�umuzu… Dolay�s�yla k�sa veya uzun vadede aram�zdaki hukuka, sayg�/sevgi/muhabbet ve nezakete zarar verecek hallerden uzakla�mak… Daha fazla k�r�lmalara/sürtü�me/ayr��ma/bölünme/kutupla�malara meydan vermemek, gelece�imizi �imdiden ipotek alt�na almamak, ileride yap�lmas� muhtemel i�birli�i ve çal��malar�n önünü bu günden t�kamamak, gücümüzü, enerjimizi, dikkatimizi bo�a harcamamak, birbirimizi me�gul ederek h�rpalamamak, y�pratmamak ad�na…
Misyon ve sorumluluk sahibi olan, beraber yol ald���m�z�/yürüdü�ümüzü, birlikte bir �eyler yapt���m�z�/yapaca��m�z� sand���m�z, kendilerinden beklentiye girdi�imiz/umut besledi�imiz, inan�p güvendi�imiz insanlarla mevcut ili�kilerimizi, dostluk/arkada�l�k/karde�lik kanallar�m�z�/ba�lar�m�z�…
Tek tarafl� veya kar��l�kl� olarak harekete geçilmi�/ask�ya al�nm��/fesh edilmi� olan bütün organik/yap�sal/sivil/fikrî beraberliklerimizi…
Meçhul bir süreye/zamana/evreye kadar dondurarak geçmi�imiz/hatalar�m�z/önyarg�lar�m�z/zaaflar�m�z/tereddütlerimiz ve pi�manl�klar�m�zla yüzle�ip sa�lam bir öz ele�tiri/murakabe/muhasebe/isti�are/mütala/ahidle�me yapaca��m�z…
Ya�ad���m�z tecrübelerle yolumuzu ayd�nlataca��m�z, karde�lerimizi kendimize tercih edece�imiz… Birlik/beraberlik/vahdet zeminleri ve günlerinin bereketli e�i�ine var�ncaya, farkl�l�klar�m�za tahammül etmeyi ö�reninceye kadar… Birbirimize izin vermeyi, mazur görmeyi ve yollar�n �imdilik ayr�lmas�n�n daha isabetli oldu�unu dü�ünüyor...
�man karde�i oldu�umuz, akide payla�t���m�z insanlarla yol arkada�� olamad���m�z, birlikte yürüyemedi�imiz konu, ortam ve mekânlar� “yol ayr�m� ve k�r�lma noktas�” görüp “seddi zerai” veya “koruyucu/önleyici hekimlik” statüsünde kabul ederek…
Birbirimizi “hedef alan” veya “hedef olan” bir duruma yol açmamak için ili�kilerimizi ask�ya al�p, fara kald�rmay�, nezaketle uzakla�may� tercih ediyoruz.
Tebli� ettiklerimizi temsil edece�imiz, talip oldu�umuz ilkelere tabi olaca��m�z… De�erlerimizin egemen/hakim oldu�u… Özgür, ba��ms�z, akl-� selim, kalb-i selim, bilinçli/�uurlu, fedakâr yar�nlarda bulu�mak üzere diyoruz…
Vesselâm..!