Co�kun UZUN
SEL�M
E�er m�sl�manlar �slâmî, tevhidi m�cadelede �nceliklerini ve yap�lmas� gerekenleri do�ru bir �ekilde bilselerdi… ait/mensup olduklar�, zaman ay�r�p, emek vererek hizmet ettikleri mekân, kurum, grup, ekol, yap� ve cemaatlerini nihai bir hedef/menzil olarak g�rme yanl���na d��meselerdi…
�slâmî/tevhidi/nebevî m�cadelenin �n�n� bu tarz bencil/k�s�r handikaplarla t�kamam�� olsalard�… kendi gruplar�n�n ve b�t�n karde� olu�umlar�n bireysellikten cemaate, hareketten �mmete giden s�re�te bir �e�it ge�i� a�amas�n�, ara devreyi temsil etti�ini… bu s�re� ve d�nemin dayan��ma/yard�mla�maktan ibaret oldu�unu ve bundan sorgulanacaklar�n�… ileride s�z konusu bu mekân, kurum veya yap�lar�n daha b�y�k nihai birlik ve beraberlikler i�in terk edilmesi gerekti�ini… as�l olu�um ve davetin ‘Kur’an ve S�nnet’ eksenli �al��malar olaca��n�, hi� kimsenin bir ba�kas�n� kendi anlay���na, yorumuna, kabullerine �a��rmamas� gerekti�ini mensuplar�na, takip�ilerine ��reterek grup/hizip/cemaat kimliklerinin asla �slâmî kimlik olamayaca��n�…
�mmetinin onurlu, ba��ms�z, muvahhid birer ferdi olman�n �slâmî kimli�in esas� oldu�unu, ge�ici siperlere, lokal mevzilere, uluslara, co�rafyalara de�il b�t�n bir yery�z� cephesine dair m�cadele verilmesi gerekti�ini, bu temelde b�t�n �ah�slar�n, �al��malar�n, kurum, yap�, olu�um, cemaat ve hareketlerin kesinlikle ge�ici olduklar�n�, kal�c� olan�n ise Allah(cc) r�zas� i�in �al���lan �mmet/vahdet/tevhidi m�cadele ve karde�lik ekseni oldu�unu idrak, kabul ve deklare etmi� olsalard�, belki bu ara d�nem daha k�sa, daha zayiats�z olacak ve ya�an�lan s�re� sa�l�kl� olarak y�r�t�lebilecekti.
*******
�slâmî h�k�mlerin hakim de�il mahkûm olduklar� bir co�rafyada ve zamanda M�sl�manlar�n �slâmî varolu� m�cadelesine giri�ecekleri veya otorite tesisi i�in �al��acaklar� yerde birbirleriyle u�ra�malar� akla ziyanken…
Bir de Malcolm X’in “Biz Amerika’ya getirilmeden �nce zenci de�ildik, herkes gibi insand�k. Ama bize burada zenci oldu�umuz ��retildi.” dedi�i gibi… Biz �nceleri sadece m�sl�man ve karde�tik. Ama art�k bize co�rafyalar�m�z, uluslar�m�z, �rklar�m�z, mezheplerimiz, dillerimiz, farkl�l�klar�m�z, �st�nl�klerimiz oldu�u/olmas� gerekti�i, karde�lerimizin bat�lda/sapk�nl�kta ve delalette olduklar�, bizimse kurtulmu� f�rka oldu�umuz, �mmetin �o�unlu�u/az�nl��� veya umudu/lideri vs oldu�umuz ��retilip i�irildi ne yaz�k ki.
2. D�nya sava�� ve �ncesindeki 500 y�ll�k tarih boyunca d�nya �zerindeki b�y�k sava�lar�n neredeyse tamam�na yak�n� Avrupa co�rafyas�nda ve Avrupa halklar� aras�nda cereyan ederken; son elli y�ld�r ise katliamlar�n, sava�lar�n ve i�gallerin hemen hepsi �slâm co�rafyas�nda s�regelmekte olu�u[1]da bizleri uyand�rmak ve kendimize getirip ger�ekli�imizle y�zle�mek i�in yeterli olmad�.
�ncelikli ve as�l S�nnetin ‘�lâhî nizâm� tesis’ etmek oldu�u anlat�lmad�, ��retilmedi bizlere.
Kitab�m�z Kur'an’�n kendisiyle amel edilsin diye indirildi�i ama insanlar�n onu okumay� amel edindikleri y�zy�llard�r g�rmezden geliniyor.
D�nyadan kazan�p dine harcayacakken, ge�en zamanla birlikte pek �o�umuz, dinden kazan�p d�nyal�klara harcayanlar olduk.
�nsanlarla ya dinde, ya co�rafyada ya da insanl�kta nihayet karde�ler[2] oldu�umuzu… �mmetsiz vahdet olmayaca��n�, vahdetsiz de tevhid olamayaca��n�, f�rkala�ma ve tefrikan�n yasak olu�unu her �eye ra�men hala tart���yoruz.[3]
Halbuki biz, E�’ari, Maturidi, �ii, s�nni, selefi, vehhabi, harici vs olmakla de�il, m�sl�manl�kla emrolunmu�tuk.
Ademo�lunun ilk mezhebi ne ifrat ne de tefrit olmad��� gibi ihlal veya ihmal de de�ildi. Bunu sorgulay�p g�z �n�nde bulundurmak m�mk�nd�. Ama biz g�z ard� ettik.
Kimseyi herhangi bir mezhebe, i�tihada, yoruma, fikre, lidere, �ahsa, esere �a��ramazd�k. Fakat ne yaz�k ki sadece bunlara �a��r�r olduk.
Dahil olup takip etti�imiz mektep, mezhep, yap�, kurum, cemaat, hizip, hareket ve olu�umlar� y�celtemez, ele�tiriden, hatadan muaf tutamaz, merkeze alarak mutlakla�t�ramazd�k. Bunu da yap�yoruz.
Oysa biz; mezheplerin akidelerine, siyasi ihtiraslara, iktidar g�c�ne, ge�mi�te (m�sl�manlar aras�nda) ya�anan kampla�malara, rivayetlere, israiliyata de�il,Allah(cc)’a, Kur’an’a, Peygamber(sav)’e iman etmi�tik.
Mezhepleri din edinenlerden, dini mezheple�tirenlerden ve yahudile�enlerden berî olmal�yd�k.
Senaryosunu bat�n�n, avrupa’n�n, amerika'n�n veya israil’in yazd��� filmlerde ba�rol almay� veya fig�ranl�k yapmay� matah bir �ey sananlar�m�z bile var.
“Bin kez mazlum olsan da, bir kez bile zalim olma” d�sturu bize hi� tan�d�k gelmiyor. Zul�m bizdense ben bizden de�ilim diyemiyoruz. �slâmizasyon/islâmc�l�k oynayan yerli/milli veya yabanc� piyonlar� de�ifre edip �slâmla�ma u�runa gece g�nd�z canh�ra� mesai yapmak dururken…
Tahamm�ls�zl�k, az olsun bizim olsun anlay���na �yle tavizler vermi�iz ki �u mezheptekiler bu mezhebtekilerin arkas�nda namaz k�labilir mi k�lamaz m�… �u halin veya ibadetin filan mezhebe g�re h�km� nedir, di�er mezhebe g�re durumu nedir… namazda eller ba�lan�r m�, ba�lanmaz m� gibi yersiz tart��malarla u�ra�maktan f�rsat bulup kafam�z� kald�rarak o elleri/kollar� nas�l keseriz diye hesap yapan, uygun bir f�rsat� kollayan, ellerini ovu�turanlar� ne yaz�k ki g�remiyoruz.
*******
Kur’an’�n referans olmas� ve m�sl�manlar�n tarihe tekrar geri d�nerek �zne olmas�, �slâm’�n me�ruiyetine ve me�rula�t�r�c� g�c�ne tekrar ula�mas� i�in i�imizin vaktimizden �ok oldu�u bilinciyle canla ba�la �al���laca��…
Kur’an’� dikkatle di�er b�t�n kitaplar�, eserleri veya bilgileri ele�tirel bir dikkatle okuman�n gere�i…
Demokrasi, liberalizm, sek�lerizm, modernizm, r�nesans, ayd�nlanma, Frans�z devrimi ve benzeri olaylar�n/kavramlar�n�n, de�erlerinin yap� s�k�m�ne u�rat�lmas� gerekti�i…
Ansiklopedik, kronolojik bilgiler veya tart��malar i�in de�il, fark�ndal�k ve bilin� in�as� i�in, �slâmî d�nya g�r���m�ze dair bir tarih, siyaset, bilgi felsefesine sahip olup, perspektif birlikteli�ine, ortak akla, ele�tirel bak��a ula�mak, bat� akl�yla hesapla�mak i�in okuyup ��renmeye ihtiyac�m�z oldu�u inan� ve iradesiyle…
*******
�blisin akl�na veya Kabil’in ihtiraslar�na de�il, Habil’in iman�na sahip, �eytan�n askerli�ine de�il �smail’in teslimiyetine namzet, var�n� yo�unu, her �eyini Rabbine ay�r�p adayanlar�…
Ailesi, toplumu, tarihi, aidiyetleri, ge�mi�i, imkânlar�, imkâns�zl�klar�, bildikleri, bilmedikleri, tecr�besi, teslimiyeti ve her an ya�ad�klar�yla s�nanan izzet/kimlik sahibi �ahsiyetleri…
Bir fiyat� olmad��� gibi sat�l�k veya kiral�k da olmayan, modern, sek�ler d�nyan�n ayart�c�, ucuz ayak oyunlar�na ve �eldiricilere pabu� b�rakmama iradesi ta��yanlar�…
�slâmî, itikadî, insanî, irfanî, ahlâkî, evrensel, entellekt�el bir cehd ve gayret �zere �al���p �abalayan, s�z�n� dudaktan g�z�n� budaktan esirgemeyecek g�z� kara insan�m�z�…
Gruplar�, hizipleri, klikleri, co�rafyalar� de�il, �mmeti, insanl��� ve d�nyay� kucaklayan, Allah varsa problem yok diyenleri…
Saf�n�, duru�unu, k�lt�r�n�, ideolojisini, doktrinini, konseptini, paradigmas�n� ilâhî/nebevî sofradan al�p tav�r koyanlar�…
Allah(cc)’�n dostlar�na dost, d��manlar�na d��man olan, Peygamber(sav)’lerini ay�rt etmeden seven, yoldaki i�aretleri takip edenleri…[4]
B�t�n dikkatini, enerjisini, g�c�n�, imkân�n�, din karde�leri aleyhinde de�il d��man �zerine odaklan�p harcayanlar�…
Karde�lerinden, dostlar�ndan de�il isyandan, tu�yandan, be�erî rejim/sistemlerden, cahiliye, k�f�r, �irk, emperyalist, siyonist �eytanlardan, k�resel g�� merkezlerinden, i�birlik�i ta�eronlardan uzakla��p ayr��anlar�…
�slâm’�n me�ruiyeti, aslî b�t�nl���, ilkeleri, kavramlar�, de�erlerinden taviz vermeden, dine ekleme ve ��karmalar yapmadan, bilgiyi islâmîle�tirme azmine sahip olup vakti ku�ananlar�…
Tarih, siyaset, ahlâk ve varolu� felsefesi gere�i ‘devlet tanr�s�’ ve ‘resmi ideoloji ilah�’na kar�� berâatini ilan edenleri…
Demokrasi, tasavvuf, tarih, gelenek, co�rafya, medya gibi uyu�turuculardan ar�nm�� �zg�n, yetkin bilince ve y�ksek fark�ndal��a sahip olanlar�…
Adamlar� de�il karde�leri olanlar�, d��man de�il dost biriktirenleri, vefay�, hasbili�i, kadir�inasl��� ya�atanlar�, iz b�rakanlar�…
Y�re�inde en �ok m�sl�man adresi ta��yanlar�…
�ok y�zl� ve tek d�nyal� olanlar� de�il, tek y�zl� ve iki d�nyal� olanlar�… Kur’an’� hayat�n i�inden okuyanlar�… Z�rvaya, tevile, ruhsata de�il azimete sar�lanlar�…
Asimetrik bir zeminde ve orant�s�z m�cadele i�erisinde oldu�umuzu g�ren, istikameti kaybetmemeye �al��an, her t�rl� ortam ve hava �artlar�nda k�ble aray���n� s�rd�r�p ��k��/gidi� y�n�n� tayin edebilenleri…
K�resel g�� merkezleri veya �eytanî rejimlerin zihinlerimize ve hayat�m�za soktuklar� ��phe/endi�e/fitne tav�anlar�n�n hepsinden kurtulma azmi ta��yanlar�…
Genelde d�nya �zelde m�sl�man halklar/co�rafyalar hakk�nda ��kan her bilgi/haberin; �nce Washington, Londra, Paris, Tel Aviv gibi �eytanî merkezlere gitti�inin, orada istenen �ekle sokulduktan sonra t�m d�nyaya servis edildi�inin, yani t�m d�nyaya alg� operasyonu �ekildi�inin, manip�le edili�imizin fark�nda olarak �zg�rle�meye �al��anlara, bilin� ve iradesini diri tutabilenlere…
G�n� kurtarmaya de�il, gelece�i �zg�rle�tirmeye �al��an… muvahhid, muttaki, ayd�n, m�nevver, m�’min/m�sl�man/m�cahid iman ehlini[5] selâml�yoruz...!
[1]Ku�ku �a��ndan Uygar Barbarl��a, �mer Mira� Yaman - Abdurrahman Babacan, Sayfa 7-8
[2]“M�’minler ancak/sadece karde�tirler, �yleyse karde�lerinizin aras�n� d�zeltin ve Allah’a kar�� sorumlu davran�n ki, O’nun merhametine mazhar olas�n�z.!” (49 Hucurât 10)
[3]“Ger�ek �u ki, dinlerini par�a par�a edip kendileri de grupla�anlar, sen hi� bir �eyde onlardan de�ilsin. Onlar�n i�i ancak Allah'ad�r. Sonra O, i�lemekte olduklar�n� kendilerine haber verecektir. ” (6 En’âm 159)
[4]“….. Selâm, hidayete tabi olanlar�n �zerine olsun.” (20 Tâ-hâ 47)
[5]“�man etmedik�e cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedik�e de iman etmi� olmazs�n�z.” (M194 M�slim, Îmân, 93)