Gel yine ge�elim K�z�ldeniz�den�

Mustafa Körkün Tarhanac�/Dünya Bizim

“Bedenimdeki tüm tüyler bir geçit törenindeki askerler gibi aya�a kalkt�. Daha önce hiç ya�amad���m duygularla birlikte içimde �l�k bir ürperti yay�ld� ve kaplad�. �man�n tad� ruhumu ku�att� ve beni �a�k�na çevirdi. �man�n lezzeti en kat� kalpleri dahi bir anda yumu�atmaya yeterlidir.” Üstad Ameena Blake ezan� ilk duydu�u ve kalben �slam’a girdi�i ilk an� bu �ekilde tasvir ediyor.

Hz. Bilal’e iman�ndan dönmeden yap�lan i�kencelere nas�l dayand��� soruldu�unda, “��kencenin ac�s� ile iman�n lezzeti içimde kar���yordu ve iman�n lezzeti daha üstün geldi.” diyor. Bir �slam davetçisi anlat�yor: “Hiç ilk �ehadetini söylerken yeni Müslüman olan birini gördünüz mü? �mam�n dediklerini tekrarlarken a�lamaya ba�l�yorlar. Buna defalarca �ahit oldum. Hemen hemen tamam� omuzlar�ndan bir yükün kalkt���n� ve hafiflediklerini anlat�yorlar.”

Hz. Peygamber (as) �öyle buyurmu�tur: “�u üç özellik kimde bulunursa o kimse iman�n tad�n� al�r: Allah ve Resûlü"nü her �eyden çok sevmek, bir kimseyi yaln�zca Allah r�zas� için sevmek, Allah kendisini kurtard�ktan sonra tekrar inkârc�l��a dönmekten ate�e at�lmaktan kaç�nd��� gibi kaç�nmak.” (M165 Müslim, Îmân, 67)

Dr. Mecdi Hilali M�s�rl� bir �slam davetçisi. Üstada göre davet, iman� �slah gayretleri üzerine kurulmal�d�r. �mans�z veya zay�f imanl� kimselere yap�lacak ça�r�lar ve teklifler mâkes bulmayacakt�r. Ba�ta Kur’an-� Kerim okumak, faydal� bilgileri ö�renmek, ibadet etmek, ba�kalar�na yard�m etmek, hay�rl� i�lerde çal��mak ve bu gibi çabalar� sürekli hale getirmek kalbi ve iman� güçlendirecek yoldur.

Hilali’nin Gelin �man Edelim adl� eseri k�sa, 107 sayfa ve iki fas�ldan olu�uyor: �lk fas�lda yazar Sahabe Neslinde �man�n Meyvelerini anlat�yor, sonrakinde ise “Rabbin ile Aran Nas�l?” sorusu üzerinde tefekkürde bulunuyor. �lk bölümü on maddede i�liyor. Hay�rda yar��maktan kalpteki huzura kadar her madde için Ashab-� Kiram’dan örnekleri s�ral�yor. Bine�i olmad��� için cihada gidemeyen ve a�layan yüce ruhlara de�iniyor. �man�n meyvelerini ancak onlar� okuyup anlayarak ö�renebiliriz, bu kesin.

Sahabe ne demek hepimiz az çok biliyoruz: Ölüme susam�� gibi �ehadeti arzulayan güzel insanlar… “Kim birini örnek almak isterse, onlar� (sahabeyi) örnek als�n.” deniyor çünkü ümmetin en hay�rl�lar�, en temiz kalplileri, ilimde en derinle�mi� olanlar� onlard�. Mecdi Hilali verdi�i örneklerin daha fazlas� ve en güzelleri için �u özel kitaba yönlendiriyor okuyucuyu: Hayatu’s Sahabe (M. Yusuf Kandehlevi).

Bazen dinlediklerimiz bir efsane gibi geliyor ve �öyle bir anlay��a kap�labiliyoruz: “Onlar sahabe, her biri bir y�ld�z, onlar gibi inanmak, ya�amak ve onlara benzemek imkans�z.” Durum tam olarak öyle de�il. �üphesiz onlar�n ayn�s� olamay�z ama bu durum onlara benzemek için ataca��m�z samimi ad�mlarda bizi ümitsiz b�rakmamal�. �çimizden birileri ihlasla Allah’a yöneldi�inde, Allah’�n lütfu ile ashab-� kiram� and�ran büyük mesafeler katedebiliyor:

Almanya’n�n Duisburg kentinde, r�za makam�nda bir can (*), e�itim ve yard�m çal��malar� için ko�turup duruyordu. Gülseren Gümü� Ablam�z tekerlekli sandalyesiyle ilk yanan olacakt�, bunu çok iyi biliyordu ama yine de yakar topa heyecanla giriyordu. Her an bir yürüyü�te ve duada idi. Tüm imkânlara sahip olmalar�na ra�men oyun d��� kalan Müslümanlar� “yeniden imana” ça��r�yordu.

Filistin’de Gölgelerin Emiri olarak bilinen Abdullah Galib Bergusi 2003 y�l�ndan beri �srail hapishanesinde, tüm k�s�tlamalara ve zor �artlara ra�men 17 kitap yazd�, bunlardan dördü Türkçeye çevrildi. Bu konuda �unlar� söylüyor: “E�er direni�e silahla destek olamazsam; kalemim ve mürekkebim direni� ve mukavemet yolunda silah�md�r. Ço�u zaman karanl�ktan ötürü yazam�yorum. Beni yazmaya iten etken ise direni�in kalemini tutma ve buradan dahi olsa direni�e ve �slam’a hizmet etme iste�idir. Bu yüzden �artlar ne olursa olsun, bu can bu bedende oldu�u müddetçe direni�ime devam edece�im. Olur da ruhum bedenimi terk ederse �ehit; yok bedenimde devam ederse yine �ehit olurum. Ama ilkinden farkl� olarak ‘Ya�ayan �ehit’ olurum…”

Bergusi’nin iç ac�tan �u sözlerine tam da mevsiminde kulak verelim: “Can�m karpuz çekiyor; ama elimden bir �ey gelmedi�i için yiyemiyorum. En çok da bal gibi tad�n� unutmaktan korkuyorum. Bu yüzden, karpuz yedi�iniz vakit, bu meyvenin, Filistinli bir esirin en çok sevdi�i meyve oldu�unu ve onu yemek için can att���n� bilin…”

Hamas’�n kurucusu ve manevi lideri �ehit �eyh Ahmed Yasin de �srail otoritelerine �unlar� söylemi�ti: "Bana d��ar� ç�kt���mda karpuz yemememi �art ko�san�z bile yine kabul etmem. Çünkü ben i�gal rejimini muhatap kabul etmiyorum ki onun �art�n� kabul edeyim".   

Adeta sahabe ruhunu canland�ran bu ça�da� örneklerle zihnimizde Ashab-� Kiram’� daha iyi konumland�r�yoruz ve umudumuz perçinleniyor. �slam topraklar�nda iman�n nüfus cüzdan�ndan ç�k�p kalplerde co�kun bir �rma�a dönü�tü�ü bir uyan��a çok ihtiyac�m�z var. Bir gayrimüslimin kalbi bir uyan�� ya�amadan �slam’a geçmesi zor görünüyor. Oysa Müslüman co�rafyalarda do�an insan�n bu uyan��tan bihaber olarak ölüp gitmesi pek mümkün sanki!... Bu imtihan�n fark�na varmal� ve yeniden iman etmeliyiz.

Mecdi Hilali’nin anlat�mlar� canl� ve ak�c�. Anl�yoruz ki insan� kabirde, k�yamette kurtaracak sahih ve sa�lam bir iman için gösterilecek her tür ihlasl� çaba bu kap�n�n anahtar�d�r. Cihattan cenneti kaybederek dönmemek için dua eden sahabeyi a�ka getiren o iman�n pe�indeyiz. K�z�l denizden yeniden geçmeyi, Mescid-i Aksa’da bulu�may� hayal ediyoruz. �çimizde kaynayan iman nurundan bir �elale arzusu olmal�. Bu duygu ve gönüldeki par�lt� insan� iki dünyada mutlulu�a ve ebedi kurtulu�a götürebilir ancak.

Mecdi Hilali, Gelin �man Edelim ça�r�s� ile hepimizi kalbin sa�lam bir imanla bulu�tu�u evrelere odaklanmaya ça��r�yor. Baz�lar� �öyle:    

1-Âgâh olman�n verdi�i �evk, enerji ve motivasyon ile ke�fedilen hakikat u�runa her �eyi feda edebilme duygusu.

2-Bollukta ve darl�kta Allah için harcaman�n biriktirmekten daha sevimli gelmesi. 

3-Kalbin secdede kalmas�, imandan ne�e ve mutluluk duymas�.

4-Özgürlük ve hu�u hali. Allah an�ld���nda korkup ürperme, sevgi, korku, güven ve heyecan duyma.

5-Allah’�n hayat�m�zda birinci dereceye yerle�mesi, tüm dikkatin ve �ikayetlerin O’na yönelmesi. Bu hâl için Yasmin Mogahed dünyada iken Rabbine kavu�makt�r diyor.

Olay dönüp dola��p ba�lad��� yere, tevhide geliyor. Her �ey ama her �ey Allah’� anlat�yor, Allah’a i�aret ediyor, Allah’� tan�t�yor. Hilali, bu yolda ula��lacak bir seviyeyi �öyle tarif ediyor: “�nsan bütün varl��� ile tevhidi ya�amaya ba�lar, hayattaki olaylardan Allah’�n s�fatlar�na ula��r. Hz. Peygamber (as) de, sahabe de bu gerçe�in gölgesinde ya��yorlard�.”

�man gerçekten ucu buca�� olmayan ilahi bir merdiven gibi. Manevi yükseli� için sürekli çal���p çabalamak bize dü�üyor. Buradaki �srar�m�z�n ihlas ile süreklilik kazand��� yerlerde Allah’�n lütuflar�na nail olmaya kesin gözüyle bakmal�y�z. Ne günah i�lemi� olursak olal�m, hangi noktaya dü�mü�sek dü�elim, kurtulu� imkan� ve ümit son ana kadar hepimiz için mevcut.

Samimi gayretlerimize ve dualar�m�za devam etmemiz laz�m. Öyle inan�yorum ki toplumsal dönü�üm bizim çabalar�m�z�n çok ötesinde bir takdir-i ilahi ve lütf-u Rabbani ile olabilir ancak. Kalpler Yüce Allah’�n elinde. Hak bir ölçüye ve zamanlamaya göre insanlar�n yüzlerini hakikate çevirecektir in�allah.