Nuref�an ERDEN

11 Haziran 2009

FITRAT

F�trat, var olan her �eyin ne hikmetle yarat�ld���n�, yarat�l���n özünü ve insan varl���n�n do�as�n� ifade etmek için kullan�l�r. Yarat�lanlar�n içinde sadece insan Rabbinin kendisi için çizdi�i rotadan ç�kma, bütünden kopma, dengeyi alt üst etme kabiliyetine sahiptir. F�trat'�n yani özün temiz olmas� sadece peygamberlere has bir özellik de�ildir. Bütün insanlar�n yarat�l��� böyledir. Bizler günahlar�n yerle�ti�i yüreklerimizle kendi f�trat�m�za yabanc�la��yoruz. Ça��n büyük muzdaribinin dedi�i gibi "Bir bahar� olan �u dünyada insan ya ye�erecek, ya da çürüyecektir." Bizi kendimiz olmamak çürütür, Allah’�n verdi�i f�trattan uzakla�t�kça, kendimize yabanc�la�t�kça çürürüz. Fat�r olan Allah’t�r, f�tratlar� düzenleyen ve f�tratlara uygun vahyi gönderen O dur;

30/30 "BÖYLECE SEN, bat�l olan her �eyden uzakla�arak yüzünü kararl� bir �ekilde [hak olan] dine çevir ve Allah'�n insan bünyesine nak�etti�i f�trata uygun davran: [ki,] Allah'�n yaratt���nda bir bozulma ve çürümeye meydan verilmesin. Bu, sahih [bir] din[in gayesi]dir; ama ço�u insanlar bunu bilmezler."

�tminans�z yürekle, ar�nmam�� nefisle, oturmam�� zihinle ye�er ye�erebilirsen. Bize yol gösterecek deniz fenerlerine ihtiyac�m�z var, ama içimizdeki fener sönmü�se yolumuzdaki fenerlerin bize faydas� olmayacakt�r. Hayat� ruhsuz olarak güzelle�tirmek mümkün müdür? Birço�umuz gören gözlere sahibiz. Ancak bu gören gözlerin e�itimsizli�i bizi, gözlerini karanl�k dünyaya açan körlerden daha derin karanl�klara itebilir. ��te bu yüzden öncelikle görmeyi ve ard�ndan da bakmay� ö�renmek �artt�r.

"Kim bu dünyada hakikatlere kör ise; o ahirettede kördür. Yol bulmadaki �a�k�nl��� daha da beterdir.” (isra:72)

Da�lar�n yüklenmekten çekindi�i bir yükün ta��y�c�s� oldu�umuzu, Kendimizden sorumlu oldu�umuzu idrak etmek zorunday�z. Güne�imiz batmadan uyanmak için kendimize ayna tutmal� ve bizde bize ait olmayan �eylerden ar�nmal�y�z. Allah ayetlerinde bize insan�n kendi kendini bildi�ini hat�rlat�yor:

K�yamet:2 - Yoo, andolsun özünü ele�tiren, kendisini k�nayan nefse. 14 - Asl�nda insan kendi kendinin denetleyicisidir. 15 - Birtak�m mazeretler ileri sürse de.

Yani biz; "��ledi�imiz günahlarda bunu bana �eytan unutturdu, �eytan yapt�rd�, ben bunu içinde bulundu�um sistemden dolay� yapt�m" desek dahi biliyoruz ki; bu suçluyu d��ar�da aramaktan ba�ka bir �ey de�il. �çten çürüyüp devrilmi� bir a�açta dile gelseydi herhalde kabahati rüzgâra bulurdu. Hâlbuki rüzgâr bir sonuçtur, sebep de�ildir. As�l sebep içten çürümedir. Çürümemizin kayna�� ne �eytan, ne hayat �artlar�m�z, ne kafam�z�n a��r i�lemesi, ne de kültürden yoksun olu�umuz... Bir ö�renci kay�ts�zl��� içindeyiz. Hayat� anlamadan geçip gidiyoruz. Kuran bize b�rak�lm�� bir mirast�r. �lahi emirler iki kapa�� aras�nda durdu�u müddetçe yaz�l� bir metin olmaktan öte hiçbir anlam ifade etmeyecek. Kur'an bize yol göstermeyecek, Nihayet Kur’an ve sünnet de bir kitap koleksiyonudur. Onu canl� bir hayata döndürecek olan bizim yakla��m�m�z, anlay���m�z, kavray���m�z ve amellerimizdir. Biz ona yönelerek yolumuzu buluruz. Tabii Kur'an’a kar�� kör ve sa��r kalma gafletinde inat etmezsek... Üzerimize ölü toprag� serpilmi�likten bizi kurtaracak olan vahiydir. Peki, bizler vahye ra�men neden ar�nam�yoruz?

Gere�ini yapmad���m�z ya da gere�i gibi ya�ayamad���m�z için inanç bizden uzakla�m��t�r. Bir ba�kas�na anlat�rken ruhsuzca ya da bir ba�kas�ndan i�itti�imizde kafa sallayarak tasdik etti�imiz Tevhid gerçe�i kuru bir gerçek olmu�tur sanki. Hayat�m�za ruh katacak Allah’�n ayetleri yerini “Yeme�ini �öyle yemelisin! Sofranda �unlar� bulundurmal�s�n! �öyle giyinmelisin! Ba�örtünü �öyle ba�lamal�s�n! Pantolonunun paças�, gömle�inin yakas� �öyle olmal�! Mutfa��n dizayn�, oturma odas�n�n tefri�i böyle olmal�! �öyle kazan�lmal�, böyle harcanmal�! Üç günlük ömre dokuz günlük r�z�k haz�rlanmal�! Sekiz saat çal���lmal�! �uralarda okunmal�! �u �u bilgiler al�nmal�! �u �u okullar bitirilmeli! �u �u noktalara gelinmeli! Topluma ters dü�ülmemeli! Toplumun e�ilimi neyse ona sahip ç�k�lmal�! Y�lda bir iki mevlit okuttun mu art�k senden iyisi yoktur! E�er evine gelen misafir dindarsa dinden, imandan; faizciyse faizden, tüccarsa ticaretten bahsetmelisin !" safsatalar� alm��t�r. Laf aram�zda elimizden gelse vahyi "Ya rabbi, bu senin yan�na yak���r" deyip yine göklere iade edece�iz. Sorumluluklar�m�z� erteledik, "de�i�im" dedik, "kendini yenilemek" diye diye h�zland�k. Fakat zamanla kendimiz olmaktan uzakla�maya ba�lad�k. Yolda grile�tik.

Ya da yar�nlarda ya�anmas� gereken hükümlere öncelik vererek bu hükümlerin hayat içerisinde yozla�mas�na sebep olduk. Çünkü zamans�z, mekâns�z ve mükellef de�ilken gündemimize ald���m�z konular, amelsiz k�p�rdamam�za sebep olmu�sa da zaman geçtikçe zihnimizde kuru ifadeler olarak �ekillenmi�tir. Çok önceleri bildi�imiz fakat ya�amad���m�z kavramlara Alaga�’�n tabiriyle "olumsuz bir ba����kl�k kazanm���z" demektir. Vaktiyle Osmanl� ordusundaki mehter tak�mlar�n�n davullar�n� develer ta��rd�. Nitekim bu davullar� y�llarca ta��yarak ihtiyarlayan bir deve azad edilmi�ti. Azad edilerek sal�verilen bu deve, birisinin bostan�na girip otlamaya ba�lam��. Devenin bostanda otland���n� uzaktan gören bostanc�, deveyi ürkütüp kaç�rabilmek için eline ald��� küçük bir de�nekle tencere kapa��na vurmaya ba�lam��. Fakat devenin oral� oldu�u yokmu�. Bostan sahibinin tencere kapa��na devaml� olarak vurdu�unu, devenin ise gayet sakin otlamaya devam etti�ini gören ve ya�l� deveyi mehter tak�m�ndan tan�yan kom�usu seslenmi�:

- Yahu kom�u, bo� yere hiç u�ra�ma! O deve y�llarca davul dinlemi�. Senin tencere kapa��n�n t�ng�rt�s� ona v�z gelir, demi�. Kazand���m�z bu olumsuz ba����kl�ktan kurtulmak zorunday�z. Unutmayal�m ki her insan kendi ya�ad��� çevre ve zaman dilimi ile kendi kapasitesi do�rultusunda imtihandad�r.

Zihnimizde, yüre�imizde hayat�m�zda Kur'an’� tüketirsek bu asl�nda kendi tükeni�imizdir. Gelin gelece�imizi “eski geçmi�” yapmak için ya�amayal�m. Allah bizlerden hayat� imana göre biçimlendirmemizi istiyor. Kendi içimize aynay� en güzel kendimiz tutabiliriz. Aynan�n kar��s�na geçip iman�m�zla kazand���m�z kimli�imize bakal�m. Riyakârl�k, iki yüzlülük, kibir, münaf�kl�k girdab�nda nas�l�z ? Rabbimizle ili�kilerimiz ne kadar sa�l�kl� ? O halde Allah kat�nda ne oldu�umuzu tespit ederek kendimizi yeniden in�a edelim.

Al�nt�lar: Öze Dönü�/Ali �eriati, R. �ükrü Apuhan, Hikmet ertürk, Mehmet Alaga�, Ali Küçük