Nuref�an ERDEN

17 �ubat 2010

EL- EM�N OLMAK

Herkesin bir ötekisi var. Ne yaz�k ki bu konuda baz� karma��k davran��lar söz konusu. Müslümanlar mümeyyiz (iyiyi kötüden ay�rt etme yetisine) bir anlay��a sahip olam�yorlar. Ötekiler olarak görülen kimselere ve onlar�n sahip olduklar�na kar�� nas�l davran�lmas� gerekti�i hususunu da kendileri belirlemeye çal���yorlar. Hal bu ki bu konuda da tek hüküm belirleyici merci Yüce Rabbimizdir.

Bu ba�lamda kimi Müslümanlar, gerek birtak�m kamu mallar�na ve gerekse ‘inançs�z’ olarak gördükleri ki�ilerin mallar�na ve menfaatlerine yönelik ‘darul harpteyiz’ gibi gerekçelerle vefas�zl�k yap�yorlar. Elektri�i kaçak kullanmak, toplu ta��ma araçlar�na biletsiz binmek gibi… Bu davran�� t�pk� bir zamanlar Beni �srail’in, "Ümmilere kar�� bize sorumluluk yoktur" sözleriyle, Mekke Araplar�n�n mallar�n� haks�zca yemeyi helal sayan anlay���na (3/Al-i �mran, 75) benzemektedir. Beni �srail’in bu tutumu nas�l bat�l ve vefas�zsa -ki Yahudiler bu zihniyetlerinden hiçbir �ey de�i�tirmediler-, ‘Müslüman�m’ diyen insanlar�n bu tutum ve davran��lar� da bat�l ve vefas�zl�kt�r. Rabbimiz Allah yukar�da and���m�z ayetlerde ölçüyü tart�y� tam yapmay�, insanlar�n mallar�n� eksiltmemeyi aç�kça emretmektedir. (7/A’raf, 85; 11/Hud, 85; 26/�uara, 183) Bu ayetlerin üçü de �uayb Peygamber’in, kavmine yönelik uyar�lar�d�r. Fakat hiçbir Müslüman, Allah’�n Medyen halk�ndan istedi�ini bizden istemedi�ini iddia edemez.

Ve bir kesit: Hudeybiye antla�mas� Art�k s�ra metni imzalamaya gelmi�ti. Hiç beklenmedik bir �ey gerçekle�ti. O s�rada ya�anan bir olay Müslümanlar�n sabr�n� ta��ran son damla oldu. Resulullah anla�ma metnini imzalamak üzereyken bir gürültü, ba��rt� duyuldu. Herkes dö¬nüp bakt�. Kar��lar�nda ayaklar�ndaki zincirleri sürükleyerek Hudeybiye'ye kadar gelmi� Süheyl'in o�lu Ebû Cendel vard�. Süheyl, o�lunu Müslüman oldu�u için kaçmamas� için zincirle ba�lay�p hapsetmi�ti. Hemen kalk�p o�lunun zincirinden tuttu. Di�er o�lu Abdullah Müslümanlar�n aras�ndayd� ve Ebû Cendel'i de elinden kaç�rmak istemiyordu. Süheyl anla�man�n ilgili maddesini hat�rlatarak o�lunun kendisine iadesini istedi. Resulullah, anla�man�n henüz imzalanmad���m, bu ne¬denle Ebû Cendel'in istisna olmas�n� istedi. Süheyl kabul etmedi. O�lunun iade edilmemesi durumunda anla�may� imzalamayaca��m söyledi. Resulüllah, Ebû Cendel'i iadeye raz� oldu. Müslümanlar inanamad�klar� bir duruma �ahit oluyorlard�. Resulullah'a neler oldu�unu anlayam�yorlard�. Anlamaya çal���yorlard� ama nafile. Bu sefer Ebû Cendel'in yalvaran sesi yükseldi: 'Ey Müslümanlar! Beni iade edecek misiniz? Dinimden dolay� i�kence yapanlara beni tekrar teslim edecek misiniz? Bütün gözler Resulullah'�n üzerindeydi. Resulullah üzüntülüydü. Ebû Cendel'e yakla�t� ve “Ey Ebû Cendel! Bu toplulukla anla�may� yeni yapt�k. Seni iade et¬memiz gerekiyor. Sen biraz sabret. Allah'tan bu sabr�n�n kar��l��� iste. Hiç �üphe yok ki Allah sana bir ç�k�� yolu gösterecektir; sana ve di�er Müslümanlara bir kolayl�k verecektir. Anla�maya vefas�zl�k yapamam. Verdi�imiz sözde durmamak bize yak��maz” dedi.

Biz biliyoruz ki, Allah Kur’an’da yapt���n�z antla�malara sad�k kal�n, kar�� taraf bozmad�kça siz de bozmay�n ve hükümlerine uyun diyor. Zira Müslüman ahitle�ti�i zaman ahdini yerine getirendir. Bu özellik onun as�l özelliklerinden biridir ki, güven verici bir özelliktir. Nitekim Yahudiler hemen her zaman oldu�u gibi Medine’de ahitlerine sad�k kalmamalar�n�n sonuçlar�n� (kendileri aç�s�ndan)pek a��r bir �ekilde ödemek zorunda kalm��lard�r. Müslümanlar ise tarihlerinin hiçbir bölümünde böyle bir duruma dü�memi�lerdir. Bu ise onlar�n yüz ak� olarak ayd�nlatm�� ve ayd�nlatacakt�r da. Bu konuda �u konuda ayr�ca ve öneminden dolay� bilinmelidir ki tarihte hiçbir devlet malen zay�flayarak tarih sahnesinden yok olup gitmemi�tir.

Gözümüzün önüne M�s�r�n firavunlar�n�, roman�n Sezarlar�n�, �ran’�n kisralar�n� ve en son kisras� R�za Pehlevi’yi getiriniz. Bunlar�n hangisi paras�zl�ktan ülkelerini terk edip gitmi�tir. Bugünden örnekler üzerinde durunuz ki tarih tekerrür edip duruyor. R�za Pehlevi �ran’� paras�zl�ktan m� terk etti? Marcos Filipinler’i, Duvailer Haitiyi, Yunan Kral� Konstantin Yunanistan’� hangisi ülkesi ekonomik bak�mdan zay�flad��� ya da kendisi fakirle�ti�i için terk etmi�tir? Bir örne�ini bulamazsan�z dersek mübala�a ediyor gözüyle bakmay�n�z tarihe bak�n�z. Gerek günümüz tarihine gerekse geride kalan as�rlar tarihine… Yahudiler hemen her as�rda her bulunduklar� ülkede zengindirler. Lakin zengin olmalar� paralar�n�n çok olmas� onlara devlet olabilmek için yetmi� midir? As�rlar sonra tam 25 as�r sonra devlet olmu�larsa para ile mi olmu�lard�r. Yoksa as�l faktör ba�ka m�d�r?

��te bu yüzden ben Müslüman�m diyenin el-emin olmas� laz�m ki, örnek olabilsin. Örnek olsun ki insanlar�n iyi örneklere ihtiyaçlar� var. Biliyoruz ki bir insan bir fikri kitab�ndan okuyarak tan�mamaktad�r. Önce bu fikri ta��yanlar vas�tas�yla o fikirle tan��makta ve bu tan���kl�k uzun süre böylede sürmektedir. Peygamberlerle muhatap olanlarda onlarda gördükleri hallerin güzellikleri, ahlaklar�n�n düzgünlü�ü sonucu, do�ru sözlülükleri sonucu “Allah’tand�r” dediklerine inanm��lard�r ve getirdikleri dine girmi�lerdir. Hz.Ebu Bekir’in �slam’a giri�inde, Hz. Hatice’nin �slam’a giri�inde bu gerçe�i göz ard� edebilir miyiz? Öyle ise neden az dü�ünüyor, neden özümseyemiyoruz �slami do�rular�?

Bu konuda önümüzdeki birkaç örne�e bak�vermemizde ayn� sonuca ula�t�racakt�r bizi, Lepold Weis (60 y�ldan beri Müslüman ad� Muhammed Esed)in 1922’li y�llarda �slam dünyas�na ilk geli� y�llar�nda indi�i �skenderiyye’den Kahire’ye trenle giderken kompart�man�nda bir haham, Avrupal� olarak kendisi ve bir M�s�rl�’n�n bulundu�u ve yolculuk s�ras�nda M�s�rl�’n�n heybesinden ç�kard��� yol az���n� hahama ve kendisine ikram etmesinin kendisini ne denli çarpt���n� ve Müslüman olmas�nda �slam’a ilk ilgisini çeken olay�n bu oldu�unu Mekke’ye giden yol isimli kitab�nda okumu� olmal�s�n�z. T.W.Arnold’un �NT��AR-I �slam tarihi isimli eserinde Sudan’l� yada Somali’li bir küçük p�rt�c� (köylere kat�r�n�n s�rt�nda birkaç top basma, pazen, v.s götüren sat�c�)n�n birkaç hafta kalarak mallar�n� satt��� herhangi bir Afrikal� köydeki göstermi� oldu�u ahlaki davran��lar�, namaz�, dürüstlü�ü sonucu köy halk�n�n toptan Müslüman olmalar� sonucunu olu�turdu�u bir çok örnek bulacaks�n�z.

Öyle ise her hareketimiz inançlar�m�z�n yans�mas� olmal�d�r.Çünkü inanç cepte ta��nan elde tutulan bir �ey de�ildir. �nand���m�z �eyin gücü ile inanc�m�z�n gücü bunun için farkl� farkl� �eylerdir.Ne kadar inançl� oldu�umuzu ortaya koyan gösterge pek basittir, peki ya neticeler!..

Kaynakça:

- Ya�ama Sanat�- R.�ükrü Apuhan

- �nanmak ve ya�amak–3, Ercümend Özkan

- �slâm Tarihi, As�m Köksal, 6/183

- Toplumda Güven Duygusunun Önemi ve Muhammed’ul Emin Olarak Peygamberimiz, Dr. Hüseyin Emin SERT