
"ken" Arama Sonuçları

Şehadetinin 59. yıldönümü vesilesiyle Seyyid Kutub'u rahmetle anarken, son yıllarda cahiliye düzenlerine entegrasyon süreçlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte dillendirilmeye başlanan "Seyyid Kutub'u aşmalıyız" tarzı söylemlerin konu edildiği bir makaleyi dikkatlerinize sunmakta fayda görüyoruz.

Hükümetler soykırımı ve sömürgeleştirmeyi durdurma konusundaki yasal yükümlülüklerini ortadan kaldırırken, etkili eylemler için tabandan hareketin harekete geçmesi İsrail'in sömürgecilik faaliyetlerini durdurmanın tek yoludur.

Bu cümle kurulurken akan görüntülerde Suveyda'daki dükkan tabelaları ise hal diliyle aksini söylüyordu: "Hayır hayır, bu şehirde kontrol ne Suriye devletinin elinde ne de Dürzi milislerin. Kontrol tamamen Amerikan kapitalizminin elinde."

Söz konusu çevrelerin 15 Temmuz okumalarının da iktidarla aynı düzlemde olması da bu açıdan şaşırtıcı değil. 15 Temmuz me'şum darbe girişiminin bastırılmasını sanki bâtıl zail hakkın hakim kılındığı İslam'ın zaferi olarak dillendirebiliyorlar ve bunu yaparken de maalesef Allah'tan hiç korkmuyorlar.

Beşir Atalay ‘Dünden Bugüne Anılar’ını yayınladı. Beşir Atalay’ın anıları kendisinin, Türkiye’de bilhassa 90’lı yıllardan itibaren ivme kazanan, 2000’li yıllarda tırıs giden ‘sivil demokratik İslam’ diye özetlenebilecek değişim sürecinde en çok emeği geçmiş, kilit isimlerden biri olduğunu ortaya koymaktadır.

Cuma sohbeti: Kendimizi Düzeltmekle İşe Başlayalım I İsmail Hakkı Güleç I Kur'an Nesli İlim Merkezi

Siyonist varlık ve arkasındaki büyük Şeytan Amerika ile birlikte, vadedildiğine inandıkları hedefleri için saldırıyorlar. Müslümanlar da, kendilerine vadedilen kurtuluş için vahdeti kuşanmaları gerekmektedir. Aksi halde parçalanıp yutulacaklardır. Bu ilahi bir fırsattır. Düşmana darbe indirmek için bulunmaz bir zamandır. Böyle bir an kaç asır da bir gelir bilinmez. Elimizi çabuk tutup kafire galebe çalmamız boynumuza farzdır.

ABD, İsrail-Filistin iki devletli çözüm konferansına katılmaması yönünde dünya ülkelerine çağrıda bulunurken, konferans sonrası İsrail karşıtı adımlar atacak ülkelerin yaptırımlarla karşılaşabileceği uyarısında bulundu.

İbrahim'in sahnesi Mina'dasın şu anda; İbrahim gibi davranmak üzeresin. O, oğlu İsmail'i kurban etmek için getirmişti. Senin İsmail'in kim veya ne? Mevkiin mi? Şerefin mi? Mesleğin mi? Paran mı? Evin mi? Çiftliğin mi? Araban mı? Aşkın mı? Bilgin mi? Sosyal sınıfın mı? Sanatın mı? Elbisen mi? Hayatın mı? Gençliğin mi? Güzelliğin mi? Hangisi... Ben bilemem. Fakat sen kendini bilirsin.

Bu duruma karşı ilmi zeminde güçlü bir mücadele verilmelidir. İşte biz bu konuda kendi üzerimize düşeni birkaç yıl önce "İçimizdeki Protestan Papazları" kitabımızı kaleme alarak yerine getirmeye çalıştık.

Suriye’nin başkenti Şam’daki uzun bir aradan sonra ABD bayrağı yeniden göndere çekildi. Suriye’den tahliye edilen ABD personeli ülkeye dönerken, göndere bayrak çekme törenine Suriye Dışişleri Bakanı ile ABD’nin Ankara Büyükelçisi katıldı.

Amerikan paralı askerleri gözetiminde, büyük şeytan ABD ve finosu siyonazi çetesi komutasındaki vakfın yardım dağıtımı için, Filistinlilerin tel örgülerle ayrılmış bölümlere sokulduğu fotoğraflar, siyonaziler tarafından dolaşıma sokuldu.

Bu, söz konusu kuruluşlar açısından tükenmişliğin, İslami mücadeleden kopmuşluğun, düzenin aktörlerine entegre olmuşluğun acı fotoğrafıdır. Tevbe-i nasuh gerektirir, Âlemlerin Rabbi ile yeniden akit tazelemeyi elzem kılar.

Bu eksende Netanyahu alçağına yer olmayacaktır, lakin siyonazi çetesi bir kez daha "ak"lanacak ve bize "Netanyahu tu kakaydı, siyonazi çetesi ise aslında çok cici" propagandası bizzat iktidar temsilcileri ve medyası eliyle yapılacaktır.

“Demir Duvar” adlı kült eserinde Siyonist tarih anlatısını boks ringine çıkarıp yumruklayan Avi Shlaim, “Üç Dünya, Bir Arap-Yahudi’nin Anıları”nda aynı şeyi kendi aile öyküsünün altını çizerek yapmış. Bu da, muhtevanın tesirini ve akılda kalıcılığını artırmış.

Maalesef bu öyle yaygın bir yanılgıdır ki, kendilerini İslam dâvâsına nisbet eden belli bir bilinç seviyesindeki Müslümanların önemli bir kısmının bile “dünyada konfor, âhirette cennet-i âla” gibi bir yaklaşımla gündelik hayatlarını sürdürdüğünü görebilmekteyiz.

İktibas’ın yeni sayısı “Siz Kiminle Müttefiksiniz?” manşeti ile çıktı. Müstekbir güçlerin küresel çatışmaları arasında Türkiye’nin aldığı pozisyonun değerlendirildiği derginin bu yeni sayısında, Müslümanların kendine dönük bir iç muhasebe yapma zamanının gelip geçmekte olduğuna dikkat çekiliyor.

Cuma sohbeti: Cennet Toplumu Olmak Varken Cinnet Toplumu Olmak I Şükrü Hüseyinoğlu I Kur'an Nesli İlim Merkezi

Kur’an mehcur bırakılınca, ister ifraten, ister tefrit olarak ekseninden kaydırılınca, başka ne bekliyorsunuz ki?! İbadetlerin arasındaki bağ kesilince ve yanlış yerlere bağlanınca onlardan beklenen murad ortaya çıkmıyor, hikmet tahakkuk etmiyor ve beklenen hasıla da gerçekleşmiyor. ‘Beklenen hasıla’ derken bunun kişinin lehine kaydedilecek sevap kısmı bir tarafa öncelikle ‘rıza-i ilahiyi’ celp etmek ve cemaat/toplum olarak istenen yönde, nefislerimizdekini değiştirerek (Rad/11) ve bahşedilen nimet asliyle muhafaza edilmiş olarak (Enfal/53), sırat-ı müstakim üzre olup kalmak kastımız malumunuzdur.
Makaleler
Hava Durumu