
<.
"ia" Arama Sonuçları

İbrahim'in sahnesi Mina'dasın şu anda; İbrahim gibi davranmak üzeresin. O, oğlu İsmail'i kurban etmek için getirmişti. Senin İsmail'in kim veya ne? Mevkiin mi? Şerefin mi? Mesleğin mi? Paran mı? Evin mi? Çiftliğin mi? Araban mı? Aşkın mı? Bilgin mi? Sosyal sınıfın mı? Sanatın mı? Elbisen mi? Hayatın mı? Gençliğin mi? Güzelliğin mi? Hangisi... Ben bilemem. Fakat sen kendini bilirsin.

ABD, BMGK'daki 'daimi üye' kozunu kullanarak siyonist İsrail'in Gazze'deki katliamlarına hamilik yapmaya devam ediyor. Kaynak: ABD Gazze'de ateşkes tasarısını bir kez daha veto etti.

Elias Rodriguez'in siyonist diplomatlara yönelik operasyonu gerçekleştirmeden önce yayınladığı manifesto:

Bu olayın Nekbe olarak isimlendirilmesinin tek sebebi, siyonist işgal rejiminin kuruluş ilanı değildir. Bu da başlı başına bir felaket olmakla birlikte asıl büyük felaket işgal rejiminin ilanının hemen ardından siyonist terörün büyük katliamlar gerçekleştirmesi ve yaklaşık 800 bin Filistinlinin yurdunu terk etmeye zorlanması yüzünden yaşanmıştır. Bunun sebebi de Filistin topraklarında gayrimeşru siyonist işgal rejiminin kurulması olduğundan bu olay da bizatihi büyük felaket niteliği taşımaktadır.

Şu an Türkiye’nin en önemli ihracat kalemlerinden biri olan Türk dizilerinin ifsadatını Rus kadın sosyolog görüyor da, “dindar nesil yetiştirme” iddiasındaki (!) yöneticiler görmüyor mu?

Bugün Filistin’de siyonist işgal rejiminin varlığı söz konusu ise, işgal 1948’den bugüne varlığını daha da genişletiyor ve İslam coğrafyasının merkezi bir bölgesi olan Filistin’de sürekli olarak hunharca katliamlar gerçekleştirebiliyor, 500 güne yaklaşan bir süredir de Gazze’de açık bir soykırım gerçekleştirebiliyorsa, tüm bunların temelinde, İngiliz emperyalizmi tarafından İslam coğrafyası için bir asır önce biçilmiş olan ulus, ulusal sınırlar ve ulus-devlet formatı yatmaktadır.

Katil İsrail savaş uçaklarının okulu üç füze ile vurduğu saldırıda en az 19 kişinin hayatını kaybettiği, 100 kişinin de yaralandığı bildirildi.

Siyonazi çetesi ve efendisi çağın Firavunu ABD'nin Gazze'ye yönelik ortak saldırılarında şehit sayısı yüzlerle ifade edilirken, acil yardım ekipleri ağır bombardıman nedeniyle müdahalede büyük zorluklar yaşıyor. Ambulanslar acil çağrılara yetişemezken, enkaz altında kalan sivillere ulaşılamıyor.

Eğer yeryüzünde gücü elinde bulunduranlar Allah’a (cc) ve Resülüne itiat etmez ve dini Yalnızca Allah’a (cc) has kılmazlar ise; siyasette, ekonomide, sanatta, askeri alanda…Yani hayatın her alanında çağın gerekliliğine değil, Çağlar ötesinden gelen İlahi vahye tabi olmadıkça; Yeryüzünde bu bozgun devam edecektir.

Küresel sistemle tam entegre olmuş seküler/liberal/demokrat/muhafazakâr toplumu inşa etme sürecinde, mevcut iktidar erkleri, aile konusunda tam bir çıkmazın içine düşmüş gibidirler. Bütün eğitim hayatını pozitivist/maddeci/kapitalist değer yargıları ile dizayn eden sistem, ‘rızkın temini’ konusunda da aynı zihin kodları ile hareket ederek (yukarıda da değindiğimiz gibi), mensuplarını Allah’ın kefil olduğu bir konuyu sorgular hale getirmiştir. ‘Aile’ kurumunun yapı taşı olan çocukların bakım ve iaşesini (güya) destekleyerek, ebter olmaktan kurtulacağı zannına kapılmıştır.

ne zaman “Kürt sorunu” gündeme gelse, az önce tepişen fillerden sonra ezilen, gövdesi kırılan çimlerin hüzün verici doğrulma çabası, çırpınışı ya da boylu boyunca yere serilişi canlanır gözlerimde. Olaylara “insan” odaklı bakmayı kendime şiar edinmişim o nedenle. Konuya ilişkin olarak yazdığım ilk kitabımın adının “Kürdinsan” olması da bundan dolayıdır.

Bugün Müslümanlık iddiasındaki fert ve topluluklarda yaygın şekilde gözlemlenen sorunlardan biri de, yukarıdaki değinilerimizden de anlaşılacağı gibi ulus-devletlerden bağımsızlaşmayı başaramayan iliştirilmiş (embedded) yaklaşımların varlığıdır.

İş, ev, araba… İnsanlar bunlar için çalışıp çabalamıyorlar mıydı? Oysa bakın bir karede işyeri de, ev de, araba da yıkıntılar altında kalmış, terk edilmişti. Kur’an’da kıyametin tasvirini yapan Zilzal, Kıyamet, Tekvir, Karia, İnfitar, İnşikak gibi surelerdeki kimi anlatımları adeta birebir gözlemleyebiliyordum.

Gazze Şeridi'nin her köşesini dünyanın gözü önünde dilediği gibi bombalamaya devam eden siyonist rejim, Gazze kentinin kuzeybatısını vuracağını duyurdu, bölgedeki Filistinlilerin burayı boşaltmasını emretti. Öte yandan, Batı Şeria’nın El Halil kentinde Dura beldesine baskın düzenlendi.

Gazze hükümeti, düşman İsrail’in, Kemal Advan Hastanesi’ni yaktığını, bunun sonucunda hastanenin hizmet dışı bırakıldığını, sağlık ekiplerinin ve yaralıların bilinmeyen bir yere götürüldüğünü duyurdu. Hamas da, hastanede askeri personeli veya savaşçıları bulunduğuna ilişkin siyonist iddialarını kesin olarak reddetti.

İşgal ordusunun, Batı Şeria’nın kuzeyindeki Tulkerim kenti ve mülteci kamplarına düzenlediği saldırılarda 8 Filistinlinin şehit olduğu duyuruldu.

İşgal ordusunun Gazze Şeridi güneyinde "güvenli bölge" ilan ettiği Mevasi'de düzenlediği saldırıda en az 11 sivil katledildi.

Allah (laik-demokratik olanı başta olmak üzere), İslam’dan başka bir din arayan hiç kimseden bunu kabul etmeyeceğini bildirmiştir (Âl-i İmran, 85) fakat galiba bazı ilahiyatçılar henüz dersin o kısmına gelmemişlerdir…

İktibas Dergisi’nin 547. sayısı bu ay iki ana konuyu yorumluyor. Birincisi, Gazze direnişinin İslam davası adına bize hatırlattıkları, ikincisi ise İslam ve Şeriat hakkında bir grup ilahiyatçı tarafından yayımlanan bildirinin her iki yönüyle değerlendirilmesi.
Makaleler
Hava Durumu