
"lkeleri" Arama Sonuçları

Cuma sohbeti: Dâvetin Temel İlkeleri I Şükrü Hüseyinoğlu I Kur'an Nesli İlim Merkezi

İslam devletsiz olmaz. Müslümanlar da başsız/lidersiz olmaz. Eğer olursa tıpkı Filistin gibi, Irak gibi, Suriye gibi, Lübnan gibi olur. Hatta sözüm ona tüm İslam ülkelerini buna dahil edebiliriz. Çünkü hiç birisi ne İslam’ın ne de Müslümanların temsilciliğini yapamadığı gibi menfaatini, özgürlüğünü ve maişetini de düşünmüyor. Eğer bugün İslam devlet olsaydı Müslüman’ım diyen bizler de bu devlete sahip çıkabilseydik bu böyle olmayacaktı.

“Av tüfeğinin çeşitli aksam ve parçalarına” dair ticaret ise hâlâ taşmayan bardağın son damlalarından oldu. Malezya gibi ülkelerin limanlarına girişini yasakladığı İsrail bayraklı gemiler, Ekim ayından Aralık ayı sonuna kadar 86 kez Türk limanlarına giriş yaptı ve yapmaya devam ediyor.

Gazze insanı can veriyor, yakında şehid verecek canları kalmayacak. Gazze’nin dışında kalanların ise hesapları türlü türlü. ABD’nin ve önde gelen Avrupa ülkelerinin hesaplarını söylemeye gerek var mı? Onların hesapları İslam'la ve Müslümanla. En iyi Müslüman ölü Müslüman, en iyi İslam, Siyonizm’e meftun olmuş, ‘ılımlı/demokratik İslam’dır.

Bütün bu alanlarda yapılan dualar ve kullanılan İslâmî şiarlar, bu laik kurumların mevcut halleriyle devam etmelerini “dindar” kitleler nezdinde meşrulaştırmaktan başka bir anlam taşıyor mu? Bu uygulamalar, bizi İslâmî kimlik ve temel ilkelerimiz bakımından çok rahatsız edip İslam’ın laiklikle hükmeden bu Atatürkçü kurumlar için kullanılmasına itiraza sevk ederken, neden geçmişte aynı çizgide olduğumuz Haksöz Haber’i çok memnun edebiliyor?

Kur'an Nesli İlim Merkezi'nde Ahmed Kalkan'la "Ahlak Dersleri"nin üçüncüsü 27 Aralık 2015 tarihinde "Müslümanın Günlük Hayatında Ahlak İlkeleri" konusuyla gerçekleştirilmişti. Merhum hocamızın konferansını faydalı olacağı düşüncesiyle yeniden paylaşıyoruz:

Dünyanın en sinirli ülkeleri belli oldu! İşte Türkiye'nin sıralamadaki yeri

Batı hayranlığının, neredeyse geri kalmış tüm dünya ülkelerinde korkunç bir etkiye sahip olduğunu görünce, batıya biat etmiş liderlerden daha tehlikeli olan bir şey var ise, şüphesiz o da silahsız işgal anlamına gelen kültür emperyalizmidir. Birincisinden kurtulmak kolay, ama ikincisi o kadar ciddi ve silinmez etkilere sahip ki…

Göç araştırmacısı Maastricht Üniversitesi’nden Prof. Hein de Haas Avrupa ülkelerinde 2016’da zirveye ulaşan göç karşıtlığını “ istila miti” kavramıyla açıklamıştı. Bunu bir iklim olarak değerlendirip, “istila” içeriğinin de Hristiyanlık-Müslümanlık ekseninden ziyade, Avrupa toplumlarının din ile irtibatını göz önünde bulundurularak, “zengin ülkelerin, yoksul ülkeler tarafından istilâ edildiği”ne çevrildiğine dikkat çekmişti.

‘Made by USA’ tarzı ekonomik tetikçiliğin sadece İran Devriminde sert kayaya tosladığı anlaşılmaktadır. Gerçi Latin Amerika ülkelerinde de işleri kolay olmamıştır fakat Ekvador başkanı Roldo’nun bir uçak kazasında öldürülmesi (24 Mayıs 1981), ondan iki ay sonra Panama başkanı Omar Torrijos’nun yine bir uçak kazasında yok edilmesi gibi çakal müdahaleleriyle, zorluk çıkartan başkanlar, ‘kolaylık çıkartanlar’la değiştirilmiştir.

Türk Yahudi Toplumu ve ‘İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı’ üyelerinden oluşan geniş bir yahudi heyeti külliyede kabul eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-İsrail ilişkilerinde ‘normalleşme’ gerektiğini savundu, bu konuda Yahudi cemaatin desteğini istedi.

İktibas’ın 516. sayısı “Laisizmin Kalesi Fransa’nın, Türkiye’den 28 Şubat İthali” manşeti ile çıktı. Derginin Yorum sayfalarında, bugün başta Fransa olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerinde, entegrasyon adı altında, Müslümanlara şeytani bir projenin dayatılmakta olduğu vurgulanıyor.

Bugün kendisini İslam’a nisbet eden kitlelerin Allah tasavvurları, Peygamber algıları, Kur’an’la ilgili tanım ve yaklaşımları, âhiret inanışları Kur’an’ın öğretileriyle ne kadar mutabıktır? Bu soruya çok olumlu bir cevap vermek ne yazık ki mümkün değildir.

“Kuşatmayı neden bitirdiler?” sorusunun cevabı net: ABD’de Demokrat Başkan Joe Biden’ın eski Amerikan politikalarına dönüş yolunda verdiği güçlü sinyaller çerçevesinde, Körfez ülkeleri Donald Trump’ın dağıttığını yeniden toparlamaya çalışıyor.

Fransa'da Rasulullah (a.s.)'a hakaret içeren karikatürlerin resmi binalara yansıtılmasının ardından Kuveyt ve Katar, Fransız ürünlerini boykot ederek tepki gösterdi. İki ülkedeki marketlerde Fransız ürünlerinin satıldığı raflara "Fransız ürünleri yok", "Boykot" gibi yazılar asıldı.

Niye kınamaya hakkı yok Türkiye gibi ülkelerin? Bu iki ülke İsrail’le ilişkiler açısından Türkiye gibi oluyor, Türkiye’yi geriden de olsa takip etmeye başlamış da ondan.

Neticede tamamı İbn İshak’ın anlatısına dayanan söz konusu anlatımlarda yer aldığı gibi, hakem tayin edilen Sad b. Muaz’ın hükmünün “kabilenin yetişkin tüm erkeklerinin öldürülmesi” olması ve Rasulullah’ın da bu hükmü onaylaması gibi bir anlatı, Kur’an’ın hem genel/külli adalet ve merhamet ilkelerine, hem de bu konudaki cüz’i ifadelerine açıkça aykırıdır.

Çökmeye başlayan bu ülkelerin o günkü yöneticilerinin ve toplumlarının zihniyetlerine, yaşam tarzına ve birbirleriyle olan ilişkilerine bakıldığında genellikle şu manzara ile karşılaşırsınız: Gösteriş, riyakarlık, gurur, kibir ve yalakalık...
Makaleler
Hava Durumu