
"kt" Arama Sonuçları

Akademideki, bilgisi ile İslami duruşunu cem edebilmiş müstesna şahsiyetlerden biri olan İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şinasi Gündüz hoca ile, İslam’ın cihad öğretisi ve mükellefiyeti üzerine söyleşi gerçekleştirdik. İki bölüm halinde yayınlanacak olan söyleşimizi beğenerek okuyacağınızı düşünüyorum. Söyleşi boyunca Şinasi hoca birçok manşetlik cümle kurdu, okuyunca fark edeceğiniz üzere...

Gazzeli Müslümanlar, Allah’ın dininden, insaniyetten, izzetten yana tercihte bulunup bunda da sebat ettikleri, Firavunların yakıp yıkmalarına, soykırım saldırılarına boyun eğmeyip Allah için direnmeyi seçtikleri için her halükârda büyük fotoğrafta kazananlardan olacaktır.

Sürdürdüğü onurlu direniş ile gündemdeki yerini kaybetmeyen Gazze, küfür cephesinin yeni mizansenlerinin odağı olmaya devam ederken, İktibas’ın yeni sayısı “Gazze’ye Haramiler Hükmedemez” manşeti ile çıktı.

İktibas Dergisi’nin Ankara’daki merkezinde bu sezon planlanan programların ilki, önümüzdeki cumartesi günü, inşallah derginin yazarlarından Şükrü Hüseyinoğlu’nun katılımı ile gerçekleşecek.

Erdal dostumuz hayatla barışıktı, kendisiyle barışıktı, ailesiyle ve dostlarıyla barışıktı. Çünkü Erdal Allah’la barışıktı. Allah’a imanı tamdı. Hastalıklarından çektiği ızdırap yüzüne aksetse de onu asık suratlı olarak hiç görmedik. Tebessümünü dostlarından hiç esirgemedi. Tekerlekli sandalyeye mecbur bir hayat onun psikolojisini bozmadı. Nice sağlam insanları demokratik uçurumlara atan ‘şartlar’ onu savuramadı, istikametini bozmadı. Sözün özü, Allah’ın Erdal Bayraktar kulu sahih bir akide, temiz bir yaşam ve nebevî çizgiye uygun bir duruşla Rabbinin katına gitti. Kendisine zaman zaman “sen bizim Şeyh Ahmet Yasin’imizsin” derdim. Narin bedeni toprağa verilirken dua eden hocanın aynı sözleri tekrar etmesini, aklın yolu birdir sözünün tecellisi olarak anladım.

Gazze’deki ablukayı kırmak için tarihin en geniş katılımlı deniz misyonu olan Küresel Sumud Filosu’na İtalya’dan katılan gazeteci Ersin Çelik, dün tüm hazırlıkların tamamlandığını ve gemilerin Sicilya’dan ayrıldığını duyurdu. Günler süren eğitimlerin ve fırtına riskinin ardından Sicilya’da buluşan tekneler artık açık denizde ilerleyerek Gazze’ye doğru ilerliyor.

Sadece boykot konusunda devletler ve haklar üzerlerine düşeni yapacak olsa, ABD emperyalizmi ve siyonizmin Gazze’deki soykırımı sürdürme takati kalmayacaktır. Siyasi ve askeri fiili müdahalelerde bulunmaktan söz etmiyoruz bakın, sadece boykot sorumluluğu yerine getirilecek olsa, insanlık düşmanı soykırımcı emperyalizm ve siyonizm dize getirilebilecektir.

Mavi Marmara gazisi Mehmet Tunç, başta işgalci siyonist rejime istihbarat desteği sağlayan Kürecik NATO Radarı ve İncirlik üsleri olmak üzere ülkedeki tüm NATO üslerinin bir an önce kapatılması gerektiği çağrısında bulundu.

Müslümanların sorunlarını çözmek için toplanan “sorunlu” İİT teşkilatı kuruluşundan beri Müslümanların uluslararası arenada hangi sorununu çözdüğü veya çözmediği gerçekten merak konusu. İslam gibi bir dinin, Müslüman bir ümmetin adına kurulan bir örgüt kendi toplumuna bu kadar yabancılaşır mı, bu kadar ikiyüzlü davranır mı anlamak zor doğrusu. O halde bu işbirlikçi teşkilata İslam isminin kullanılması İslam dinine ihanet, Müslümanlara hakaret değil mi?

Türkiye’den herhangi bir geminin katılmadığı filo İspanya, İtalya, Yunanistan ve Tunus’tan gemilerle yola çıkıyor. Gemiler Akdeniz’de buluşup Gazze’ye doğru birlikte hareket edecek. Türkiye’den yaklaşık 100 kişilik bir delegasyon harekete katılmak için Tunus’a giderken, İtalya’dan 4 siyasetçi de filoya katılıyor.

Filistin'e Yürüyüş Platformu, Gazze dostlarına yönelik gözaltı ve tutuklamaları telin eden bir basın açıklaması yayınladı.

İktibas Dergisi Eylül Sayısı, Gazze’deki İslami direnişe övgü taşıyan bir kapakla çıktı. Maide suresi 24. ayetinde İsrailoğullarının söylediği aktarılan ‘siz gidin savaşın’ sözlerinin bugün İslam milleti ile Gazze arasında yaşananlara benzerliğine dikkat çekildi.

Şehadetinin 59. yıldönümü vesilesiyle Seyyid Kutub'u rahmetle anarken, son yıllarda cahiliye düzenlerine entegrasyon süreçlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte dillendirilmeye başlanan "Seyyid Kutub'u aşmalıyız" tarzı söylemlerin konu edildiği bir makaleyi dikkatlerinize sunmakta fayda görüyoruz.

Mayıs ayından bu yana Gazze Şeridi'nde yardım dağıtım noktalarında katledilen sivillerin sayısı 1898'e yükseldi.

Bugün küresel bir mücadele ve ayrışma sahası haline gelen Gazze sahasında Hüseyin (r.a.) ve sâdık yârenleri de sahadadır, Muaviye b. Süfyanlar, Yezid b. Muaviyeler, Ubeydullah b. Ziyadlar da sahadadır, Ömer b. Sadlar da, Kufeliler de… En çok göze batanlar da, kalpleriyle izzet timsali Gazze halkı ve direnişinin yanında, lakin kılıçlarıyla Amerikan emperyalizmi ve onun bölgemizdeki, arz-ı mukaddesteki işgal aparatı siyonizmden yana olanlar ile, kalpleri ve dilleri Gazzelilerden yana olmakla birlikte, fiiliyatta dünyevi endişe, korku ve beklentiler sebebiyle onları çağın Firavunlarıyla, Yezidleriyle başbaşa bırakan Kufelilerdir.

İşgal çetesinin saldırıları ve tam ablukası nedeniyle kıtlık yaşanan Gazze Şeridi'nde son 24 saatte 2’si çocuk 4 Filistinli daha açlıktan hayatını kaybetti. İşgal çetesinin Gazze’ye saldırılarını başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana açlık nedeniyle ölenlerin sayısı 201’e çıktı.

Filistin'e Yürüyüş Platformu, Türkiye dahil bölge ülkelerinin de imza koydukları ve Filistin halkı ve direnişine "1967 sınırları çerçevesinde iki devletli çözüm" adı altında siyonist işgali meşrulaştırma dayatmasında bulunan "New York Deklerasyonu"na dair bir basın açıklamasında bulundu. Açıklamada, "Filistin meselesine çözüm diye ortaya konulan bu yaklaşım, tamamen bir gasp ve işgal varlığı olan siyonist çetenin meşrulaştırılması ve Doğu Kudüs dahil Filistin’in 4’te 3’ünün bu işgal çetesine peşkeş çekilmesi anlamına gelmektedir" ifadelerine yer verildi.

Çünkü iktidar suçlu olduğunu biliyor. Kürecik'iyle, Bakü-Ceyhan'ı, limanları, büyükelçilik ve konsolosluklarıyla vs işbirlikçilik suçunu işlemeye devam etmenin suçluluk psikolojisini yaşıyor.

Soykırımcı siyonazi çetesi, Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için İtalya’dan yola çıkan Hanzala gemisine saat 23:40’ta uluslararası sularda müdahale etti. İçerisinde farklı ülkelerden 21 aktivistin olduğu gemiye çıkan tam teçhizatlı işgal askerleri gemiye el koydu. Aktivistleri gözaltına alan işgalciler, geminin Aşdod Limanı’na çekileceğini duyurdu.

Söz konusu çevrelerin 15 Temmuz okumalarının da iktidarla aynı düzlemde olması da bu açıdan şaşırtıcı değil. 15 Temmuz me'şum darbe girişiminin bastırılmasını sanki bâtıl zail hakkın hakim kılındığı İslam'ın zaferi olarak dillendirebiliyorlar ve bunu yaparken de maalesef Allah'tan hiç korkmuyorlar.
Makaleler
Hava Durumu