
"edilmi" Arama Sonuçları
KÜRESEL "KRİPTO PARA" HIRSIZLIĞI VE BAŞ HIRSIZ TRUMP AİLESİ
Ne var ki, üçkâğıt ekonomisi kapitalizmin modifiye edilmiş son sürüm hırsızlık biçimi olan "kripto para" düzeneğine "caiz" fetvası (!) veren cahiller bile var bu ülkede.
Kur’an bizim neyimiz olur?
Kur’an mehcur bırakılınca, ister ifraten, ister tefrit olarak ekseninden kaydırılınca, başka ne bekliyorsunuz ki?! İbadetlerin arasındaki bağ kesilince ve yanlış yerlere bağlanınca onlardan beklenen murad ortaya çıkmıyor, hikmet tahakkuk etmiyor ve beklenen hasıla da gerçekleşmiyor. ‘Beklenen hasıla’ derken bunun kişinin lehine kaydedilecek sevap kısmı bir tarafa öncelikle ‘rıza-i ilahiyi’ celp etmek ve cemaat/toplum olarak istenen yönde, nefislerimizdekini değiştirerek (Rad/11) ve bahşedilen nimet asliyle muhafaza edilmiş olarak (Enfal/53), sırat-ı müstakim üzre olup kalmak kastımız malumunuzdur.
DEPREM DEĞİL KIYAMET
İş, ev, araba… İnsanlar bunlar için çalışıp çabalamıyorlar mıydı? Oysa bakın bir karede işyeri de, ev de, araba da yıkıntılar altında kalmış, terk edilmişti. Kur’an’da kıyametin tasvirini yapan Zilzal, Kıyamet, Tekvir, Karia, İnfitar, İnşikak gibi surelerdeki kimi anlatımları adeta birebir gözlemleyebiliyordum.
Kadın ve Erkeklerin İktidar Yarışı
Oysa biz Müslümanlara bu yarışı sonlandırmamız ve yaradan Rabbe kulluk yarışı emredilmişti. Biz yaradan, tek olan Rabbin rızası için mi yarışıyoruz yoksa şeytanın güzel gösterdikleri için mi? Oysa okuduğumuz kitap bize yarışacağımız bir yol sunmuştu, takvada yarışın diyordu. Biz takvayı mı yanlış anladık acaba!
KURBAN BAYRAMI
Bir bilen var mı, İslam beldelerimiz İsrail ve İsrail’ler tarafından işgal edilmişken biz Müslümanların hiçbir şey olmamış gibi bayramlar kutlamamız, ‘kurbanlarımızı’ kesip etlerini dolaplara doldurmamız Rasulümüz Muhammed (sav)’in siret ve sünnetinin ne yanına düşmektedir?
Nübüvveti Tevhid Akidesinden Koparmaya Çalışmak!
Nübüvvet müessesesi tevhid bilincinin diri tutulması için var edilmiş değil mi? Kur’an’ı doğru anlamaz, ulûhiyet ve ubudiyet kavramlarını yerli yerine oturmazsak tevhidi de doğru anlayamayacağımız kesin. Ki bugün yaşanan sapmalar aslında bunun tipik birer örneğidir.
Ümmet
Bugün için “ümmet” sözcüğü, seküler kesimlerce, kullanımı Müslümanlara terk edilmiş, onlar lehine kendilerinin kullanım hakkından feragat ettikleri bir şekle bürünmüştür. Zira seküler dünya, ümmet yerine “ulus”u doğurmuştur! En az ümmet kadar dini /Kur’ani bir kavram olan “millet”i kullanmakta hiçbir beis görmezken, bu dünya, ümmeti kullanmaktan özenle kaçınmaktadır. Bunda da, ümmet kavramının halifelik yönetimiyle olan yakın alakasından kaynaklanan tabir caizse bir kuyruk “kuyruk acısı” söz konusudur.
Mabede hapsedilmiş bir İslam
İslam sadece beş vakit namazı -o da bütün siyasi niteliğinden soyutlanmış olarak- ikame etmek, ölülerimizi merasimle defnetmek ve kandil gecelerini ‘ihya etmek’ için indirilmiş bir din değildir. İslam dünyaya nizam vermek için indirilmiştir. İslam'ın savaşı büyük bir savaştır.
Dalaletten hidayete, oradan nereye
Yıllar bu şekilde geçip giderken sırat-ı müstakim olan yolumuzun üzerine hem küresel şeytanlar hem de yerel işbirlikçileri demokrat, liberal ve muhafazakâr müslüman adı altında revize edilmiş yeni bir tuzak kurdular. Müslümanların birçoğu sanki Kur’an’ı ve siyer-i nebiyi hiç okumamışlar gibi Lokman suresi otuz üçüncü ayete muhatap olmaktan kurtulamadılar. Yani aldatıcılar Allah’ın adını kullanarak müslümanları aldatmıştı.
Seçimler Bitti, Kazanan Kim?
Seçimin kazananları arasında başat aktörlerden birinin de finans kapitalizmi olduğunu hassaten belirtmemiz gerekir. Ki finans kapitalizminin “seçim zaferi”, seçim öncesinde ilan edilmiş bir neticeydi. Zira her iki ittifak da, seçim öncesi deklare ettikleri ekonomi kadrolarıyla finans kapitalizme tam teslimiyet mesajı vermiş bulunuyorlardı.
İşgalci Rusya, İdlib'de son iki günde 11 sivili katletti
İşgalci Rus savaş uçaklarının İdlib’in Cisr eş-Şugur ilçe merkezindeki sebze haline düzenlediği saldırıda ilk belirlemelere göre 9 sivil katledildi, 30 sivil yaralandı. İşgalci Rusya'nın dün İdlib'in Bisbet köyüne yönelik saldırısında da 2 sivil katledilmişti.
Talan edilmiş bir ülke yorgun bir halk
Irak’ın ABD tarafından işgalinin üzerinden 20 yıl geçti. Demokrasi ve özgürlük sloganları eşliğinde başlayan işgalden geriye talan edilmiş bir ülke, yüz binlerce kurban ve acısı katlanarak süren yorgun bir halk kaldı.
İzlenimler... Deprem değil kıyamet
Enkaza dönmüş bir şehir, terk edilmiş evler, arabalar, dükkanlar ve bunun da ötesinde enkazlardan çıkarılıp ceset torbalarına konulmuş olan mevtaların bir kısmının dahi enkazın bir kenarında sahiplerini beklediği, enkaz başında tek başına ağlayan insanların çaresizliğinin yaşandığı bir şehir…
Seyyid Kutub'un batıya ve batıcılığa yaklaşımı
Batıyı kuşatan düşünce ve inanç sisteminin tahrif edilmiş olsa bile Hristiyanlıktan almadığını, Roma merkezli bir akidenin oluşturduğunu savunur. Kutub’a göre (ki bizde aynı kanaatteyiz) İslam, geleneksel ve modern bütün cahiliye düşüncelerini kökten reddeder. Oysa Batı dünyası modern cahiliyeyi tüm imkanları ile kuşanmış durumdadır ve Kutub hayata yön veren tüm prensiplerin oluşturduğu kaynağı Mekke cahiliyesi ile bir tutar.
Yüzünü açmadığı için katledilmişti: Heşlemun'un katlinin üzerinden 7 sene geçti
Filistin'in el Halil şehrinde bir kontrol noktasında, yüzünü açmadığı için siyonist işgal askerlerince katledilen Heşlemun'un katlinin üzerinden 7 sene geçti.
‘Abant Platformu’ ile ’28 Şubat’ benzer misyonlar icra etmişlerdir
Ne tesadüftür ki Abant Platformu, 28 Şubat’ın hemen sonrasında kurulup faaliyetlerine başlamış, postmodern darbe ile hemen hemen aynı yaşta ve de benzer misyonlar icra etmişlerdir. Ama metot olarak birbirinden farklı olarak, ilkinde, baskı, zorlama, şiddet ve katılık hakimken, Abant’ta ılımlı, yumuşak, gönüllü bir mühendislik icra edilmiştir.
Beynimizde çöp taşımak
Teknoloji ve robot aletler insanı tembel ve atıl hale getirdi. Çevremiz gereksiz haber ve bilgi sarmaşığı etrafımızı sarmalamış durumda, aķılsız telefon, sosyal medya, bilgisayar ve televizyona adeta hapsedilmişiz. Gelen bilgiler çoğu sağlıklı değil ama insanda ne yazık ki bunlara itibar ediyor.
Məzarlıqdan hidayətə...
Əmisi ailə məzarlığında dəfn edilmişdi. Odur ki, İsmayıl daha əvvəllər dəfələrlə gəldiyi, hal-hazırda da əmisinin dəfn edildiyi bu yeri yaxşı tanıyırdı. Maşından düşdü və ailə məzarlığına daxil oldu...Asta-asta addımlarla getdi və əmisinin qəbrinin qarşısında dayandı. Qəbrin üstünə əmisinin şəkli vurulmuşdu, ilk baxışdan yenə qəribə hislər bürüdü içini...
İslam, "mübarek gün ve geceler dini" değil, tüm gün ve geceleri mübarek kılmayı hedefleyen dindir
Kur'an, kadim cahiliye kültürlerinin ortak özelliği olan "mübarek gün ve geceler dini" anlayışını ortadan kaldırıp, tüm gün ve gecelerin Allah'a ibadet/itaat üzere yaşanması, dolayısıyla tüm gün ve gecelerin mübarek kılınması için inzal edilmiştir.
Makaleler
Hava Durumu



























































