
"bizatihi" Arama Sonuçları

Üretilmiş yoğunluk hengâmesinde ilk unutulan ölüm fikridir. ‘Özgürlük’ mitiyle kayıtlardan âzâde olmayı vehmeden modern insan, ölüme ve ölümü hatırlatacak her şeye alıcılarını kapamıştır. Oysa ölüm üzerine tefekkür, bizâtihi hayat üzerine tefekkürdür.

Bugün bu üç büyük gücün hepsi mutlak çöküş veya belirli derecede parçalanma ihtimallerinin bir kenara atılamayacağı belirsiz geleceklerle karşı karşıyadır. Hepsinin önündeki sorunlar her ne kadar farklı farklı olsa da her birinin karşısına dikilen zorluklar ellerinde tuttukları gücün bizatihi varlığından kaynaklanan temel meselelerdir.

Bugün de, egemenlerin ve kitlelerin Allah’a dair algı ve inanışları ile, Kitab-ı Kerim’de bize isim ve sıfatlarıyla bizatihi kendisi tarafından tanıtılan Allah inancı arasında dağlar kadar fark vardır.

Bu itibarla, biz Müslümanların, salt darbelere değil, insanı bizatihi kendisinin rabbi ve ilahı kabul etme ideolojisi olan, meşruiyetin temelini Rabbimizin irade ve ahkamında değil, insan çoğunluğunun irade ve yönelimde gören demokrasiye karşı da tekbirlerle direnmemiz gerekir.

Kur’an’ı, furkan ve hakem olarak temel kaynak edinmek; bizi bir taraftan tarihsel sürecin hurafe ve bid’atlarından ve bu arada o süreçte Rasulullah (a.s.) adına üretilmiş olan Kur’an’a muhalif haberlerden sâlim kılarken, diğer taraftan da Rasulullah (a.s.)’ın yaşayan mütevatir Sünnet’i başta olmak üzere yine bizatihi Kur’an’ın refere ettiği, O’nun örneklik ve öğreticiliğine dair Kur’an’a mutabık sahih haberlerden ve Ümmetin 14 asırlık süreçte nice gayret ve çilelerle ürettiği zengin bilgi birikiminden mahrum kalmaktan da sâlim kılar.

Bakara suresinin 97. ayeti ele alalım: "De ki: “Her kim Cebrail’e düşman ise, bilsin ki o, Allah’ın izni ile Kur’an’ı; önceki kitapları doğrulayıcı, mü’minler için de bir hidayet rehberi ve müjde verici olarak senin kalbine indirmiştir." Görüldüğü üzere bu ayette geçen "...senin kalbine..." ifadesinden "De ki..." ifadesinden sonra gelen cümlelerin bizatihi Allah'ın sözleri olduğu yani Allah’ın, resulüne ne söyletmek istiyorsa onları vahyettiği açıktır.

İstanbul Üniversitesi SBF Siyasi Tarih Anabilim Dalı Başkanı Mehmet Ö. Alkan: Kemalizm, M. Kemal’den sonra icat edilmedi.

"Darbelerin anası"nın bizatihi bu rejimin kuruluş felsefesi olduğunu, 27 Mayıs'ı "darbelerin anası" olarak nitelemenin çok önemli bir tarihsel yanılgıyı ifade ettiğini ve bu tür ideolojik yanılsamaların Müslümanların sisteme dair devrimci perspektifini zaafa uğrattığını bilmemiz gerekir.

Neticede yaşanan sistem içi bir kanat mücadelesi ve kazanan muhazakâr kanat olsa da büyük ikramiyenin, bizatihi paradigması çoktan iflas etmiş olan mevcut sisteme gittiği tartışmasız bir gerçek. Neticede kanat siyaseti her daim halkın sisteme entegrasyonuna hizmet etmekte.
Makaleler
Hava Durumu