Mehmed DURMU�

13 Mart 2024

MABEDE HAPSED�LM�� B�R �SLAM

‘�� aylar’�n ilk ak�am� vaizin �ehrin merkezinden, selatin camiinden yapt��� vaaz bizim semtimizdeki mescidden de yay�nland��� i�in bir m�ddet kulak misafiri oldum. O g�n 1445 (2024) y�l� Receb ay�n�n ilk Cuma gecesi olmas� hasebiyle ‘re�aib kandili’ ve �� aylar�n ba�lang�c� oluyordu. Vaiz ‘m�barek �� aylar’�n bu ilk ak�am�nda h�zl� ve co�kulu konu�uyordu. Vaaz�na birka� dakika kulak verdim ve �z�ld�m, h�z�n bast� her yan�m�. ��nk� -belki �a��rt�c� gelecek ama- vaizin s�zleri �slam’la ilgili de�ildi. Vaiz M�sl�manlara vaaz ediyordu, o ak�am o k�rs�ye �slam hakk�nda vaaz u nasihat etmekten ba�ka bir niyetle ��kmam��t�. Ama vaiz �slam’dan konu�muyordu. Derseniz ki vaiz �slam’dan de�il de, mesela Hristiyanl�ktan, Yahudilikten ya da ateizmden mi bahsediyordu? Hay�r! Vaiz �slam’dan bahsetti�i zehab�ndayd�, kulland��� s�zc�klerin hepsi �slam’a dairdi fakat konu�tu�u �ey �slam de�ildi. Me�hur ‘ter�ib’ ve ‘terhib’ konusu var ya hani, milletin camilerinde vaaz k�rs�s�ne oturan vaizler bu y�ce/aziz dinin halka verecek hi�bir de�erini bulamazlar da bari halk� iyiliklere/sevaba ra�bet ettireyim (ter�ib), k�t�l�klerden/g�nahtan da korkutup ka��nd�ray�m (terhib) diye d���n�rler. San�rs�n�z ki ter�ib ve terhîbi Allah eksik b�rakm�� da, onlar tamamlamaktad�r. Bulunduklar� il�enin kaymakam� taraf�ndan �a�r�l�p, makam odas�nda dayak yemekten selamette olman�n yolu da budur herhalde! Anadolu’da “elin �� o�la��na be� ke�isine kar��ma!” s�z� bu gibi tehlikelerden korunmay�(!) anlat�r.

Re�aible ter�ib ayn� k�kten t�remi� kelimelerdir. S�z�n k�sas� re�aib kandilinde �lkenin y�z bin civar�ndaki camilerinde �� aylar�n faziletine dair bir ‘giri�’ yap�larak kandil M�sl�manl��� anlat�lm��t�r. Benim birka� dakikal���na dinledi�im vaaz da ‘kandil m�sl�manl���’na dairdi. Re�aib gecesine uygun olarak halka, suya-sabuna dokunmaks�z�n en ucuz, en emniyetli, en kestirmeden elde edilecek b�y�k �d�lleri anlatmaya yarayacak y���nlarca hikâye bulunmaktad�r. Oysa vaizin de kendini nispet etti�i �slam’�n, “Sizden �ncekilerin ba��na gelenler sizin de ba��n�za gelmeden cennete girece�inizi mi sand�n�z?…” diye ba�layan ve hem cennetin kolay ve ucuz olmad���n� hem de cenneti kazanmak i�in �denmesi gereken bedelleri bize bildiren �ok keskin uyar�lar� bulunmaktad�r.

Kandil M�sl�manl��� Ali �eriati’nin ‘Ali �ias�-Safevi �ias�’ ikileminde ‘Safevi �ias�’na denk d��mektedir. Biz buna Emevî-Abbasî �slam’� desek de olur. Bu i�in ucu Seyyid Kutub’un adland�rd��� ‘Amerikanc� �slam’ tabirine kadar uzan�r. ��nk� Allah’� de�il, mevcut ko�ullarda egemen kimse, onu raz� etmeye ayarlanm�� bir din anlay���n� temsil etmektedir. �imdilerde buna Cumhuriyet �slam’� demek belki daha uygundur. Zira Cumhuriyetin ikinci y�zy�l�nda �slam’a ayr�lan yer, en fazla kandil M�sl�manl���na kadard�r.

‘M�barek �� aylar’�n ba�lad��� ve vaizlerin �slam’�n i�ine girmeden, etraf�nda dola�t�klar�, mescitlere ra�bet eden cami cemaatini de ‘oyalad�klar�’ saatlerde gerek kendi �lkemizde gerek bizden 75 sene �nce kopart�l�p al�nm�� Gazze’mizde ve gerekse d�nyan�n muhtelif b�lgelerinde �ok farkl� hadiseler cereyan etmekteydi. Mesela �z yurdumuz olan Gazze’de kan g�vdeyi g�t�r�yordu. Gazze �zerinde ve �slam beldelerinin geri kalanlar�nda ABD, �ngiltere ve di�er �eytanî g��lerin nifak oyunlar� ise Gazze’de akan kandan daha vahim ve daha korkutucuydu. Ama nedense ‘m�barek �� aylar’ vaaz�nda vaizlerin akl�na bu b�y�k belalar hi� gelmemektedir. �slam beldelerindeki camiler bu nifak oyunlar�n�, Allah’�n, ortadan kald�r�lmas�n� hedef olarak �n�m�ze koydu�u fitneyi �slam’la iltisakl� halka anlatman�n, dahas� nifak ve fitne ile m�cadeleye �a��rman�n mekanlar� olmal�yken, kandil M�sl�manl��� ad�na, mini minnac�k sevaplara cennetten k��kler ve huriler da��tmak acaba ne t�r bir M�sl�manl�kt�r? Bu m�sl�manl���n Kur’an’da izini bulmak m�mk�n m�d�r? Yakla�an Ramazan ay�nda orucumuzu tuzla ya da hurmayla a�man�n sevaplar� anlatmakla bitirilemeyecek ama cenneti kazanman�n ger�ek bedellerine yine s�ra gelmeyecektir.

Kur’an’da izini ve her �eyini buldu�umuz M�sl�manl�k, bug�n i�inde bulundu�umuz zillet durumundan bizi �iddetle sak�nd�rmaktad�r. Kur’an m�temadiyen biz M�sl�manlar�n kulaklar�m�z� �ekmekte, g�z�m�z� a�mam�z� istemekte, kafirlerin r�zgar�na kap�lmamam�z gerekti�ini, onlar�n bir hi� oldu�unu, �slam’�n ve M�sl�man�n ise her �ey oldu�unu ��retmektedir. Bug�n �slam �mmeti olarak i�inde bulundu�umuz -b�t�n�yle kendi ellerimizle kazanm�� oldu�umuz- zillet durumunu ancak ‘m�barek �� aylar’ s�ylemleri ve kandil m�sl�manl��� �rtebilirdi. Gazze cihad� bir kere daha �slam beldelerine ��reklenmi� bulunan muhafazakâr demokrat kadrolara k�resel Siyonist politikalar�n galip geldi�ini ortaya koymu�tur. Kitleler Gazze cihad�na, o ilk g�nlerdeki duygu ortam�n�n etkisiyle ilgi duyuyorken, Siyonist propaganda ve Siyonist reel-politik tuzaklar� bu ilginin �n�n� kesmi� ve vicdanlar� karartm��t�r. �u anda �slam beldelerinde h�k�m s�ren kapkara vicdanl� kadrolar�n yan� s�ra halk�n da b�y�k �o�unlu�u Gazze s�z� ge�ti�i yerlerde “bizim �yle bir meselemiz yok” demekten utanmamaktad�rlar. Gazze M�sl�manlar� �zerine Siyonist kafirlerin silahlar�n�n �l�m sa�mas� yetmiyormu� gibi �imdi de bu karde�lerimiz sessizce a�l�ktan �lmektedirler. Gazze’yi �evreleyen y�z milyonlarca �rkda�lar� ve dinda�lar� ise b�y�k bir utan� i�erisinde toklu�un ve a��r� t�ketimin getirdi�i hastal�klardan �st�rap duymaktad�rlar.

T�rkiye y�zy�l�, �slam’�n mabetlere ve k�f kokulu izbe yerlere muhafazakâr kadrolar�n maharetiyle hapsedilmesinin �a�� olmu�tur. Bu y�zden muhafazakâr demokrat partinin T�rkiye’deki siyaseti �srail’e hayat-memat derecesinde destek veren Siyonist d�nyada �ok �ok k�ymetli bulunmaktad�r. ��nk� dini mabedin d�rt duvar� aras�na bu partiden ba�ka hi�bir siyasi ekip bu uysall�kta hapsedemezdi.

�slam sadece be� vakit namaz� -o da b�t�n siyasi niteli�inden soyutlanm�� olarak- ikame etmek, �l�lerimizi merasimle defnetmek ve kandil gecelerini ‘ihya etmek’ i�in indirilmi� bir din de�ildir. �slam d�nyaya nizam vermek i�in indirilmi�tir. �slam’�n sava�� b�y�k bir sava�t�r. Allah arzda sadece O’nun raz� oldu�u tek din olan �slam’a g�re bir hayat�n in�as�n� istemektedir. Kâfiri tahkir etmeyen, m�naf���n pis oyununu bozmayan; Allah’�n indirdi�i h�k�mlerle h�kmetmeyenleri kâfir, zalim ve fas�k saymayan; m�minleri kafirlerden, Yahudilerden ve Hristiyanlardan kesin olarak tefrik etmeyen bir ‘din’in ad� nas�l �slam olabilir? Bu olsa olsa, mescid-i d�rar� in�a eden m�naf�klar�n dini olabilir. �slam’�n y�celi�i, Allah’�n ve Rasûl�n�n izzeti her ge�en g�n ayaklar alt�na al�n�rken, Allah’tan, Rasûl�nden ve Kur’an’dan bo�alan yere, mezar�nda ��r�m�� kemiklerin ikame edilmesine kandil M�sl�manl���n�n verece�i bir cevap yoktur. Bu cevab� verecek olan sadece Kur’an �slam’�d�r.

�slam yery�z�ndeki b�t�n m�minleri karde� yapmakta, �rk, b�lge, n�fuz ve mezhep farklar�n� hi�bir �ekilde kaale almamaktad�r. �slam’�n �mmet telakkisi, bir tek beden haline gelmi� bir M�sl�man cemaatidir ve birinin aya��na bir diken batsa, onun ac�s�n� b�t�n �mmetin hissetmesini istemektedir. M�sl�manlar, �zerlerinde oynanan her t�rl� �rk, kabile, b�lge ve mezhep oyununu neden bo�a ��karamamaktad�rlar? ��nk� �slam �mmeti, Kur’an’�n takva, Allah korkusu, Allah’a hesap verme, kafirlere arka ��kmama gibi nasihat ve uyar�lar�na kula��n� t�kamakta, ancak ta�utlar�n �a�r�lar�na kulak vermektedir.

�slam’� tap�nak dini olmaktan koruyup, b�t�n d�nyaya nizamat veren bir k�resel felah sistemi ve Nuh’un gemisi yapmak i�in cihad etmek b�t�n m�minlerin vazifesidir.

(�ktibas Dergisi Mart Say�s�)