�sl�m�a adanm�� bir �mr�n mottosu: �stikbal, �sl�m��nd�r!

�dris Kartal Dünya Bizim

�slâm, sadece vicdanlar�n huzura erdirilece�i bir yol ya da bir inanç sistemi de�ildir. Bu vicdani vazifeyi, sadece ibadete s��d�rmak da do�ru de�ildir. Seyyid Kutub, herkesten davay� sahiplenmesini, bunun için de aksiyon bekliyor. Kendi üzerinde ta��d��� özellikleri tüm Müslümanlar’dan beklemesi elbette tart���l�r. Çünkü Seyyid Kutub, geçti�imiz yüzy�l�n en bilge ki�ilerinden biri idi. Onun ac�lara katlanma, güçlüklere gö�üs germe ve gerekti�inde davas� u�runa ölme �uuru herkeste olsayd� herhalde ya�ad���m�z sorunlar� ya��yor olmazd�k.

Risale Yay�nlar�’ndan ç�kan “�stikbal �slâm’�nd�r” adl� eserinde Seyyid Kutub, bir �slâm tarifi yap�yor. Onun �slâm tarifini genel bir tarif olarak de�erlendirebiliriz. Kullu�a dair esaslar�n eksiksiz ve tavizsiz yerine getirilmesi hususunu ciddiyetle ele al�yor. Bu ciddiyeti, -ömrünün en önemli dönemini diktatörlerin hapishanelerinde geçirdi�inden olacak- herkesten bekliyor. “En zor zamanlarda ben ba�ard�ysam sizler de ba�arabilirsiniz” diyor, belki de.

�slâm'dan önce gönderilen tüm dinlerin ortak hedefi, kula kulluk etmekten ç�k�p Allah'a kul olmakt�r. Tüm kitab�n ana fikri burada. Fakat bozulmalar ve tahrifat öyle boyutlara ula�m�� ki en son gönderilen din olan �slâmiyet ve onun peygamberi Hz. Muhammed’den ba�ka yol gösterici kalmam��. Zaten Hz. Muhammed’in gönderili� amac� da bu de�il midir? Burada �slâm’�n teklik vurgusu öne ç�k�yor. Kelime-i Tevhid ile somutla�an bir inanç sistemati�i, tüm insanl��a gücünü göstermektedir. Tap�lacak tek bir �lah ve yolundan gidilecek tek bir peygamber vard�r. Bu durum ayn� zamanda inand�ktan sonra de�i�meyen, bozulmayan ve insan elinin çok çok ötesinde yani be�erin yerinden oynatamayaca�� kadar güçlü bir ilkedir. �slâm’�n özü ve muhtevas�, bu kabulleni�te kendisini gösterir.

Kitapta ayn� amaçla yola ç�kan di�er dinlerin insanlar vas�tas�yla birer be�eri ö�reti hâline gelmesi ve özellikle Hristiyanl���n dünyevi ç�karlar�n hâkimiyetine boyun e�mesine yol açan çok uzun olaylar silsilesi yer almaktad�r. Kilise ve monar�ik yap�n�n bilek güre�inden galip ç�kan kilise olmu�tur. Ruhban s�n�f� yine vard�r ama gücü ve etkinli�i artt�kça bu s�n�f�n dünyevi hazlar pe�inde ko�tu�unu görüyoruz. Bunu uhrevi güçlerini kullanarak yapmalar� bir ba�ka meseledir. �stediklerini dinde tutup istediklerini d��ar�da b�rakmalar�, kendilerine muhalefet edebilecek kimselerin hem güçlenmesini önlüyor hem de bu ki�ilerin mücadele alanlar�n� daralt�yordu. Öyle ya dinsiz bir adama kimse inanacak de�ildi.

Seyyid Kutub, dinin amac�n� da aç�kl�yor. Allah taraf�ndan gönderilen din; somut bir örnek verecek olursak �srailo�ullar�’na hayat nizamlar�n� düzene koysunlar diye gönderildi. Peki, onlar ne yapt�? Bir ba�ka peygambere ihtiyaç duyacak kadar var olan her �eyi bozdular. Sonras� malum. Din kavram�, toplumsal hayata dokundu�u sürece bir anlam ifade eder. Dinin sadece geleneksel de�erleri ya�atma ve vicdani huzur sa�lama arac� olarak görülmesi �üphesiz ki temel amac�n� zay�flatmaktad�r. E�er hayat nizam�, din d��� esaslara göre planlanm��sa ve insan, dinden uzak; adeta onun yol gösterici ve zaman zaman da zorlay�c� kurallar�n� yok sayarak bir ya�am sürüyorsa zaten o toplumun ahlâki aç�dan ileri gidebilmesi mümkün de�ildir. ï¿½ï¿½te �slâm, tam da bunun için var. �slâm, yaln�zca kulluk vazifelerinin �eklî tatbikiyle de�il ayn� zamanda kendisi için istedi�ini mümin karde�i için de isteyenlerin çoklu�uyla yükselir. �slâm yükseldikçe insan da yükselir. �nsan, e�er ki zübde-i âlemse onun gere�ini de ahlak�n� yükselterek yapmay� bilecektir. Aksi takdirde o makamdan ini�i sert olur. Çaresiz, sefil ve ya�am�n�n hakk�n� verememi� bir birey olmak, herhalde en kolay�d�r. �sraf, sadece maddi bir kay�p de�il ayn� zamanda manevi bir kay�pt�r da. Hele ki bir insan�n ömrünü israf etmesi, Allah’�n verdi�i akl� do�ru yolda kullanamamas�; kaybedilen paralardan, zenginliklerden çok daha can ac�t�c� bir niteliktedir.

Kitap boyunca k�salt�lm�� bir Hristiyanl�k tarihi de okumu� oluyoruz. Hz. �sa ve taraftarlar�na yap�lan bask�lar ve neticesinde havarilerin eksik-fazla nakillerinden yeni �ncil do�mu�tur. Bunun sonucunda da az evvel bahsedilen kilise ve ruhban s�n�f�n�n eri�ilmez gücü ortaya ç�km��t�r. ��te tüm dünyay� saran bu bozulmad�r. Bahsedilen bozulma beraberinde dinden uzakla�may� ve kültürlerin yozla�mas�n� da getirmi�tir. Ortada ilahi bir kurallar bütünü varken bunun dünyevi ç�karlara ve ço�u zaman da �ahsi beklentilere uydurulmu� olmas�, dini din olmaktan ç�kartm��t�r. Zaten Allah’�n bir peygamber daha göndermesi ve insanl���n yeniden böyle bir �eye ihtiyaç duymas� her �eyi aç�kl�yor. Tahrifata u�ram�� dinlerde, ulvi kudrete alternatif kuvvet aray��� vard�r ve bu, bozulman�n hem temel kayna�� hem sonucudur. Oysa Allah, Kur’an-� Kerim’den sonra kitap; Hz. Muhammed’den sonra da peygamber göndermemi�tir. Bunun anlam� art�k insanl���n mevcut inanç sistemati�ine ayak uydurmalar� gerekti�idir. Yani art�k bir beklenen peygamber ve kitap yoktur. Dolay�s�yla de�i�ecek bir �ey de yoktur.

Küfür tek millettir

Kitapta "Beyaz adam�n devri sona ermi�tir" ad� ile ba�l�kland�r�lm�� bir bölüm var ve bu bölümde Seyyid Kutub, �slâm d��� her inan��� ve ya�ay�� tarz�n� bir kabul ediyor. Sat�r aralar�ndan s�zan gerçek, dünyan�n bu hâle yani tamamen materyalist düzene geçmesinde Bat� dünyas�n�n bir numaral� sorumlu oldu�udur. Zaman zaman ortaya ç�kan tehlikeleri mesela Komünizm tehlikesini ortak bir tehlike olarak görmüyor. Seyyid Kutub, bu yönetim biçimini insanl�k d��� ilan ediyor ve esas�nda Bat�'n�n yerle�tirmeye çal��t��� kurallara hizmet etti�ini belirtiyor. �slâm'a yönelik tehlike alg�s�n�n yok edilmesinde Bat� Hristiyan dünyas� ile yap�lacak olas� bir i� birli�ine de pek s�cak bakm�yor. Temelinde “Küfür tek millettir” anlay��� burada i�lem görüyor. Seyyid Kutub'un zihin dünyas�, tamamen Kur'ani ilkelere dayal� bir dünyan�n varl���n�, gerçek dünya olarak görüyor. Kalan her �eyin, heva ve heves dünyas�na ait oldu�unu ve bunun da insan�n var olu� nedenlerini aç�klayamad���n� dü�ünüyor.

Seyyid Kutub, günümüz açmazlar�ndan birine de temas ederek din ve bilim beraberli�i üzerine görü�lerine yer veriyor. Günümüzde bilhassa Bat� taraf�ndan pompalanan epey de al�c�s� ç�kan bu inan��� son derece yanl�� ve aldat�c� buluyor. Bilim ve inanç esaslar� birbirinin alternatifi de�ildir. Seyyid Kutub, bu inan��� ayn� zamanda gülünç buluyor.

Son noktada; “�stikbal �slâm’�nd�r” diyor ve bunun mutlak gerçeklik oldu�una vurgu yap�yor. Art�k i�galler; tankla, topla, tüfekle yap�lm�yor, zaman�n getirdi�i birçok enstrüman bu yolda kullan�l�yor ve ülkeler gerek ekonomik gerekse de kültürel olarak i�gal ediliyor, sömürülüyor. Fakat geçmi�te oldu�u gibi günümüzde de akan kan durmu� de�il. Hem de bildi�imiz klasik sava� yöntemleri kullan�larak yap�lan bu sava�larla en fazla Müslüman kan� dökülmekte. Müslümanlar’dan inançlar�ndan vazgeçmeleri istenmekte ve buna kar�� ç�kan kim olursa ülkesiyle beraber bertaraf edilmekte. Bundan önce yazar�n verdi�i örneklere uyarak Libya’da, Cezayir’de, Fas’ta, Sudan’da ba�lat�lm�� direni�in ve varolu� mücadelesinin temel kayna�� budur. Bizim de “Ya olaca��z, ya ölece�iz” düsturuyla hareket etmemiz bundand�r.

Seyyid Kutub’un �ahsi ç�kar gözetmeksizin verdi�i örnek mücadele, M�s�r zindanlar�nda sonu dara�ac�na varan ibretlik hayat� her �eye ra�men bir merhaledir. �ehitler sadece kendi mertebelerini yükseltmezler. Onlar, ayn� zamanda �slâm davas�n�n yükseldi�i onurlu omuzlar� da yükseltirler. “�stikbal �slâm’�nd�r” bir umudun kitab�d�r. �üphesiz ki Allah nurunu tamamlayacakt�r.  ï¿½nsan�n vazifesi, bu u�urda üzerine dü�eni yapmakt�r.