08-07-2014 07:44

�slam`�n a��lmaz �zelli�i

Bu dinin do�al �zelli�i apa��k meydandad�r; karma�aya imkan b�rakmaz. Sars�lmaz bir niteliktedir; bulan�kl�k kabul etmez. Bu dini �arp�tmak isteyenler; yap�s�nda varolan bu a��lmaz ve sa�lam �zelli�iyle kar��la��yorlar. Onun bu �zelli�ini bozmada zorluk �ekiyorlar. Bundan dolay� da durmadan ve ara vermeden �al���yorlar, bu dinin aleyhinde. Onu, as�l y�n�nden sapt�rabilmek ve do�al �zelli�ini bozabilmek i�in her y�nteme, her ara� ve her tecr�beye ba�vuruyorlar.

�slam`�n a��lmaz �zelli�i

Bu dinin d��manlar�, �sl�m dirili� �nc�lerini ve yi�it�e bir direnme g�c� veren �sl�m dinamizmini g�rd�kleri her yerde ortadan kald�r�yorlar. Bunu da, kendi kurup destek verdikleri g�d�ml� iktidarlar arac�l���yla ger�ekle�tiriyorlar. Bu dinin alimlerinden olan sat�lm�� ki�ileri �zerine sald�rt�yorlar. Hak kelimeleri as�l yerlerinden kayd�ran, Allah'�n haramlar�n� helal k�lan, �eriatini buland�ran, fuhu� ve hayas�zl��� dini isim ve unvanlarla kutsayan sat�lm�� alimleri...

Bundan dolay� bu dinin �a�da� �artlara uyup insanl���n realitesine uymas� gerekir" diye s�yleyerek…

 Bunu sa�lad�ktan sonra da ba�l�yorlar �sl�m ad�na sap�k d���nce ve kanunlar sunmaya. Bir zamanlar M�sl�man olan �lkelerde kurulan kafir g�d�ml� iktidarlar i�in din ve itikat bi�imini alan ilkeler koymaya ba�l�yorlar. Eski din�n yerine ge�ecek yeni bir din ve eski Kur'an'�n yerine ge�ecek yeni bir Kur'an...

Okunup ��retilen yeni (!) bir Kur'an (hayat yasas�)...

Ama her �eye ra�men, bu dinin a��k ve sars�lmaz �zelli�i; yi�it�e direni�ine devam etmektedir. Bu vurucu sava�a kar�� h�l� ayaktad�r. Bu hakka ba�l� �sl�m �mmeti de - t�m azl�k ve yetersiz haz�rl���na ra�men - ayaktad�r. Vah�i sindirme hareketlerine kar�� yi�it�e direni�ine devam da edecektir. Allah, elbette ki emrinde galiptir.

"Onlar bir m�'min hakk�nda hi� bir yak�nl�k ve ahid g�zetmezler. Onlar, haddi a�anlar�n ta kendileridir." (et-Tevbe: 10)

Sindirme ve Yok etme

 

 

"Galip geldikleri takdirde hakk�n�zda hi� bir yak�nl�k ve ahid g�zetmeyecek olan kafirlerden nas�l emin olabilirsiniz ki? Onlar, sadece a��zlar�yla sizi raz� ediyorlar. Kalpleri ise bu r�zay� reddediyor. Ve onlar�n �o�u da fas�klard�r. Allah'�n ayetlerini (Kur'an'�) az bir paha kar��l���nda de�i�tirip Onun yolundan engellediler. Onlar�n bu i�i, ne de k�t� bir i�tir. Onlar, bir m�min hakk�nda hi� bir yak�nl�k (akrabal�k) ve ahid g�zetmezler. Onlar, haddi a�anlar�n ta kendileridirler." (et-Tevbe: 8-10)

Ta�ut ve m��rikler, Hz. Nuh, Hz. Hud, Hz. Salih, Hz: �brahim ve di�er peygamberlere ve onlara inanm�� kimselere neler yapt�lar?

M��rikler, Hz. Muhammed (s.a.s.) ve yan�ndaki m�'minlere neler yapt�lar?...

�uras� kesin ki galebe ve imkan sahibi olduklar� d�nemlerde m�'minler hakk�nda hi� bir akrabal�k veya ahid g�zetmediler. Kur'an-� Kerim, zaten bu konuyu t�m a��kl���yla ortaya koymaktad�r.

Modern tarihsel vakalar �unu ortaya koyuyor ki, Pakistan'�n ayr�l��� s�ralar�nda Budist hindular�n i�ledi�i cinayet ve vah�et, Tatarlar�n Ba�dat'ta i�ledikleri cinayetlerden daha az y�z k�zart�c� de�ildir. Budist hindular�n barbar ve vah�ice uygulamalar� sonucu yurtlar�ndan ka��p Pakistan'a hicret etmek zorunda kalan sekiz milyon M�sl�man muhacir, ancak �� milyon olarak Pakistan s�n�rlar�na varabilmi�tir. Geriye kalan be� milyon M�sl�man ise, yeni Hindistan devleti taraf�ndan desteklenen budist �rg�tler taraf�ndan yollar�na devam ederlerken �ld�r�lm��t�r. Bu katil budist �rg�tlerden kimisini, bizzat Hint h�k�metinde g�rev alan kimseler y�netiyordu. Evet i�te bu �rg�tler, yol boyunca m�sl�manlar� kuzu keser gibi kesiyorlard�. Kestikten sonra da cesetlerini vah�i ku� ve hayvanlara b�rak�yorlard�, �l� cesetleri, belki de Tatarlar�n Ba�dat'ta yapt���ndan da beter y�ntemlerle kesip bi�iyorlard�.

Ya o korkun� ve y�z k�zart�c� tren cinayeti?!

Hindistan'daki dairelerde �al��an M�sl�man memurlar� Pakistan'a ta��yan tren cinayeti!...

Hindistan'daki kurumlarda �al��an M�sl�man memurlardan dileyenin Pakistan'a hicret edebilece�i konusunda anla�maya var�lm��t�. ��te bu memurlardan elli bin ki�i s�z konusu trene binip Pakistan'a hareket etmi�ti. Bu memurlar� ta��yan tren, Hint-Pakistan s�n�r�ndaki  Hayber ge�idi denilen t�nelden ��k�nca parampar�a olmu� cans�z cesetlerden �te hi� bir �ey ta��m�yordu.��nk� e�itilmi� Budist  hindu �rg�tleri treni t�nelin i�inde durdurmu� ve elli bin ki�iyi et ve kan y���n�na d�n��t�rmeden yoluna devam etmesine f�rsat vermemi�ti.Y�ce Allah,elbette ki do�ru s�ylemi�tir.

"Galip geldikleri takdirde hakk�n�zda hi� bir yak�nl�k ve ahid g�zetmeyecek olan kafirlerden nas�l emin olabilirsiniz.?"

Bu t�r katliamlar �u ana kadar bile hi� kesilmeden devam etmi�tir.

Hindu �rg�tler, Behratbur, Ahwar ve Kaportala vilayetlerindeki M�sl�manlar� da soyk�r�mdan ge�irdiler. Bu vilayetlerin her birinde s�ras�yla 110.000, 250.000 ve 213.704 M�sl�man ya��yordu. Ama bunlardan hi� biri hayatta b�rak�lmad�. 1947 y�l�n�n A�ustos ay�nda Do�u Pencap Eyaletinde soyk�r�mdan ge�en M�sl�manlar�n say�s� 472.000 idi. Ve bu rakam, resmi makamlar�n verdi�i bir rakamd�.

Tatarlar�n miras��lar� Kom�nist �in ve Rusya' da neler yapt�lar M�sl�manlara?

�eyrek as�r denilebilecek bir s�re i�inde yirmi alt� milyon M�sl�man’� �ld�rd�ler. Yani ortalama olarak y�lda bir milyon...

Bu soyk�r�m eylemleri halen bile s�rmektedir. Ayr�ca M�sl�manlara uygulanan �e�itli i�kenceler...

T�yler �rpertici y�ntemlerle yap�lan korkun� i�kenceler...

Bununla beraber dine kar�� ger�ek tutum ve gizli planlar�n� ustal�kla saklayarak halklar�n kar��s�na ��kan bol�evizm, iktidar�n� sa�lamla�t�rmaya kadar kendisini sempatik g�stermeye �al��t�. Ama d�� sald�r�lardan emin olur olmaz da dini k�k�nden ��kertmeye y�neldi. En disiplinli �ekilde �rg�tledi�i h�crelerini Sovyetler Birli�i'nin d�rt bir taraf�na da��tan Kom�nist Partisi, bu dinsizlik �rg�tleriyle dini ortadan kald�rmaya ba�lad�. Bunu ba�armak i�in de en ba�ta m�ft� ve kad�lar� �ld�rd�. Daha sonra ��retmen, vaiz, hatip, imam ve m�ezzinleri ortadan kald�rd�. Medrese, cami ve mescitleri i�gal etti. K�r�m ve di�er �sl�m� b�lgelerdeki �er'i mahkeme ve m�ft�l�kleri ortadan kald�rd�. Ve t�m bunlar, bir anda ortadan kalk�p birer hat�ra haline geldiler. Kom�nistler, bu kadarla da yetinmediler. Cami ve mescidlerin kimisini kolhoz atlar�na ah�r yapt�lar. Kimisini erzak ve zahire depolar� haline getirdiler. Kimisini gazinoya �evirdiler. Kimisini sinema salonu yapt�lar. Ve daha nice eylemler...

Hi� bir �eriat ve kanunun kabullenemeyece�i uygulamalar...

Ayr�ca Kur'an-� Kerim ve dini kitaplar� toplat�p yakt�lar. �lkel barbar �a�larda bile e�i g�r�lmemi� bir ahlaks�zl�k �rne�ini g�sterdiler. Dinsizlerin elinden kurtulabilen pek az cami ise m�ze haline getirildi. Yahut Moskova, bu camilere dokunulmamas�n� �zellikle emretti:

��nk� d�� �lkelere s�zan haberleri ��r�tmek yahut kendilerince yalan ve uydurma say�lan haberlere, kar��l�k vermek i�in gerekirse bu camileri delil g�sterebilmeliydiler. Sonunda K�r�m ve Sovyetler deki di�er �sl�m b�lgelerinde ezan-� Muhammedi’nin sesini kesmeyi ba�ard�lar. �te yandan Sovyetlerde ya�ayan hi� bir kimse din� ibadetlerini ifa etme cesaretini g�steremez hale geldi. ��nk� �l�m tehlikesi s�z konusuydu. K�r�m'da din d��manl��� �zellikle 1938 y�l�nda son haddine varm��t�. ��nk� Kur'an ve din� kitaplar tamamen yak�l�p cami ve medreseler kom�nist kurumlara d�n��t�kten sonra, memleketin alim ve b�y�kleri �ld�r�ld�kten veya Sibirya'ya s�rg�n edildikten sonra insanlar�n din ad�na bir tek �ey g�rmesine imkan kalmam��t�. Kozlu'da 1938 y�l�n�n bir gecesinde geriye kalan en son alimler de tutuklanm��t�. Daha sonra kom�nistler, i�kencelerle halsiz d���rd�kleri bu alimleri, Karadeniz k�y�s�nda Voda kanal� denilen yerde bulunan, �ehir sular� kulesine ��kar�p teker teker mekanik b��akl� �arklar�n i�ine atarak �ld�rd�ler. Kom�nist y�netim, bu �l�m makinelerini �zel olarak bu i� i�in haz�rlam��t�. K�r�m topraklar� �zerindeki "kom�nist cennette (!)" ��te b�yle �ld�r�l�yordu insanlar."

Bu i�ren� i�i yapmakla g�revlendirilen i��iler h�la hayattad�rlar. Kimisi Avrupa'ya, kimisi T�rkiye'ye, kimisi de ba�ka �lkelere iltica edip can�n� kurtarabilmi�tir. Yakla��k olarak k�rk d�rt milyon M�sl�man’�n ya�ad��� Do�u ve Bat� T�rkistan'da i�lenen bu t�r cinayetler, K�r�m'dakileri �ok gerilerde b�rakmaktad�r. Oradaki M�sl�manlar�n bu say�s�, i�ren� kom�nist soyk�r�mlar sonucu yirmi alt� milyona inmi�tir.

�imdi s�z� Rusya'n�n Bat� T�rkistan'� ve isim olarak �in'in, fiili olarak da Ruslar'�n elinde bulunan Do�u T�rkistan' topraklar�nda ya�ayan  M�sl�manlara uygulanan korkun� i�kence y�ntemlerini anlatan bir yazara b�rakal�m, �sa Yusuf Alptekin ad�ndaki bu yazar, t�yler �rpertici kom�nist y�netimden ka�t�ktan sonra kaleme ald��� "M�sl�man’la Demirperde Gerisin de" kitab�nda okuyuculara  "�ld�rme ve i�kence Bi�imlerini" anlatmaktad�r. Bu y�ntemlerden baz�s�n� atlayarak anlatmak zorunda  kalaca��z. ��nk� hi� bir �nsan�n edebine s��mayacak i�ren� �evlerdir bunlar. Bu bak�mdan  sadece anlat�labilecek bi�imleri nakletmekle yetiniyoruz:

1 - Beyne ula��ncaya kadar kafaya �ivi �akmak.

2 - Tutukluyu, �zerine petrol d�k�p ate�e vermek.

3 - Askeri e�itim amac�yla kur�una dizmek

4 - Havas�z ve lo� zindanlara at�p a�l�ktan �l�me terk etmek.

5 - Kafaya demir mi�fer ge�irip elektri�e vermek.

6 - Ters y�nde hareket makinalar�n aras�na ba�lamak, b�ylece v�cudu gah gerip, gah da gev�etmek. Tutuklu  konu�ana veya �lene dek bu i�lemi s�rd�rmek.

7 - Kor haline d�n��m�� demir �ubuklarla v�cudun her organ�n� da�lamak.

8 - ��kenceden ge�mi� v�cuda, kaynam�� ya� d�kmek.

9 - �ivi veya gramafon i�nesini v�cuda bat�rmak.

10 - T�rnaklara �b�r taraftan ��kacak �ivi �akmak.

11 - Yata�a s�k�ca ba�lay�p g�nlerce �yle bekletmek.

12 - Tutukluyu k�� ortas�nda ��r�l��plak kar �st�nde uyumaya zorlamak.

13 - Ba�tan yumak ,yumak sa� �ekmek. B�ylece kafa derisini bile soymak.

14 - Tutuklunun v�cuduna k�zg�n demir taraklar ge�irmek.

15 - Tutukluyu s�k�ca ba�lad�ktan sonra a��z, burun ve g�zlerine kaynam�� ve k�zg�n s�v�lar ak�tmak.

16 - Eller arkaya ba�land�ktan sonra s�rt�n �zerine kaya b�rakmak.

17 - Tutukluyu ellerinden tavana as�p g�nlerce bekletmek,

18 - �ivili sopalarla dayaktan ge�irmek.

19 - Kanat�ncaya kadar k�rba�lad�ktan sonra v�cudu k�l�� veya b��akla kesmek.

20 - V�cutta delikler a�arak i�inden d���ml� ip ge�irdikten sonra iki g�n bekletmek.Daha sonrada bu ipi testere gibi kullan�p m�zminle�mi� yaray� kesmek.

21 - Tutukluyu kula��ndan duvara �ivileyip ayakta bekletmek.

22 - K���n ortas�nda su dolu bir varile koyup bekletmek.

23 - El ve ayak parmaklar�n� dikip birbirine ba�lamak.

24 - Kad�nlara da ayn� i�kenceleri uygulamak. Ayr�ca onlar� soyduktan sonra g���s ve memelerini kanat�ncaya de�in vurmak. Kad�nlara uygulanan di�er i�kence y�ntemlerini ise a�z�m�za bile almak istemiyoruz. ��nk� i�kenceye ald�klar� mahrem yerlerinden s�z edip yazmaktan utan� duyuyoruz. [1]

T�rkistan'�n �in'de kalan b�l�m�nde Tatarlar�n vah�etini bile geride b�rakacak i�kenceler uygulanm��t�r M�sl�manlara. �yle ki tutuklanan bir M�sl�man lider, kalabal�k bir yolun �zerinde kaz�lan bir �ukura at�l�yor. M�sl�manlar, insan pisliklerini getirip �ukurdaki M�sl�man liderin �zerine atmak zorunda b�rak�l�yor. Bu i�leme �� g�n aral�ks�z devam ettiriliyor. Sonunda bu M�sl�man adam pisli�in i�inde bo�ulup gidiyor.

Kom�nist Yugoslavya'n�n �kinci D�nya Sava��'ndan bug�ne de�in k�r�p ge�irdikleri M�sl�man say�s� bir milyona varmaktad�r. Vah�ice i�kence ve barbarca soyk�r�mlar h�l� devam etmektedir, �rne�in kad�n erkek demeden M�sl�manlar� "Popolif" denilen etleri �reten kombinalara at�p �b�r taraftan et ve kemik y���n� olarak ��karmaktad�rlar. Ve bu i�lem, �u ana kadar da devam etmektedir. Yugoslavya'da olup bitenlerin ayn�s� budist ve sair kom�nist devletlerde de mevcuttur. �u ana kadar bile mevcut olan uygulamalar...

Y�ce Allah'�n buyru�unu do�rulayan uygulamalar:

"Onlar bir m�'min hakk�nda hi� bir yak�nl�k ve ahid g�zetmezler. Onlar, haddi a�anlar�n ta kendileridir."

��nk� bu s�rekli, tabii ve zorunlu bir durumdur. Ortaks�z bir tek Allah'a kulluk eden m�'minlerle Allah'tan ba�kas�na kulluk eden m��rik veya dinsizlerin bulundu�u her zaman ve her ortamdaki zorunluluk...

Zengibar'da yak�n zamanlarda meydana gelen olaylar� anlatmam�z yeterlidir, bu konuda. M�sl�manlar�, kad�n - erkek demeden sindirdiler. On iki bin M�sl�man� �ld�r�p geri kalan d�rt bini de adadan s�rerek denize att�lar. Ya K�br�s'ta olup bitenler?...

Orada da yemek ve sudan �nlediler M�sl�manlar�. M�sl�manlar�n ya�ad��� b�lgelerde bu uygulamaya ge�tiler. Ama�lar�, onlar� a�l�k ve susuzluktan �ld�rmekti. Bunun yan�nda bir s�r� �ld�rme, k�y�m ve sindirme olaylar�n� ger�ekle�tirdiler. Ya Habe�lilerin, Eritre'de yapt�klar�...

Ya Kenya'da Somali as�ll� y�z binlerce M�sl�man’a yap�lanlar...

Somali'ye ge�mek isteyen bu M�sl�manlar�n u�rad��� k�y�mlar...

Ha�l�lar�n M�sl�manlara nas�l bakt�klar�n� anlamak i�in George Brown ad�ndaki Avrupal� bir yazar�n 1944 y�l�nda yay�nlad��� kitab�ndan bir pasaj nakletmekle yetiniyoruz:

"Biz, de�i�ik milletlerden gelecek tehlikelerle korkutularak b�y�d�k. Ne var ki yap�lan ara�t�rmalar sonucu bu korkuyu hakl� g�sterecek bir �ey bulamad�k. Yahudi tehlikesi, sar� �rk tehlikesi ve bol�evik tehlikesiyle korkutulup durduk. Ancak �imdiye kadar hayal ede geldi�imiz bu tehlikelerden hi� biriyle kar��la�mad�k. Bir kere Yahudileri, kendimize dost olarak g�rd�k. Buna g�re Yahudilerle u�ra�an herkes, bizim de amans�z d��manlar�m�z oluyor. Bol�eviklerin de bize m�ttefik olduklar�n� g�rd�k. Sar� (�in) tehlikesine gelince:

Buna da kar�� koyan b�y�k demokratik devletler bulunmaktad�r. Geriye bizim i�in ger�ek tehlike olarak �sl�m Nizam�, onun yay�lma ve kabul g�rme g�c�yle onun dinamizmi kalmaktad�r. O, hi� ku�kusuz Avrupa emperyalizminin kar��s�nda duran biricik engel durumundad�r."

�sl�m’�n A��lmaz �zelli�i

Bu dinin do�al �zelli�i apa��k meydandad�r; karma�aya imkan b�rakmaz. Sars�lmaz bir niteliktedir; bulan�kl�k kabul etmez. Bu dini �arp�tmak isteyenler; yap�s�nda varolan bu a��lmaz ve sa�lam �zelli�iyle kar��la��yorlar. Onun bu �zelli�ini bozmada zorluk �ekiyorlar. Bundan dolay� da durmadan ve ara vermeden �al���yorlar, bu dinin aleyhinde. Onu, as�l y�n�nden sapt�rabilmek ve do�al �zelli�ini bozabilmek i�in her y�nteme, her ara� ve her tecr�beye ba�vuruyorlar.

�sl�m dirili� �nc�lerini ve yi�it�e bir direnme g�c� veren �sl�m dinamizmini g�rd�kleri her yerde ortadan kald�r�yorlar. Bunu da, kendi kurup destek verdikleri g�d�ml� iktidarlar arac�l���yla ger�ekle�tiriyorlar. Bu dinin alimlerinden olan sat�lm�� ki�ileri �zerine sald�rt�yorlar. Hak kelimeleri as�l yerlerinden kayd�ran, Allah'�n haramlar�n� helal k�lan, �eriatini buland�ran, fuhu� ve hayas�zl��� dini isim ve unvanlarla kutsayan sat�lm�� alimleri...

Aldanm�� insanlar�, maddeci uygarl���n bata��na atanlar bunlard�r, Maddeci y�netim bi�imi ve teorilerle �sl�m'� birbirine benzetenler bunlard�r. Maddeci teorilerin bayraktarl���n� yap�p Bat�n�n d���nce, kanun ve metotlar�n� getirip savunanlar bunlard�r. Hayat� y�neten bir din olan �sl�m'� ge�mi�te kalan tarihsel bir haber olarak anlatanlar bunlard�r. �sl�m'�n bir daha gelemeyece�ini ve ge�mi�teki azametinden ba�ka hi� bir �eye ba�lanamayaca��n� s�yleyenler bunlard�r. T�m bu yap�lanlardan ama� ise, M�sl�manlar�n hislerini uyu�turmakt�r. Bu uyu�turmay� saklad�ktan sonra da:

 "�sl�m'�n bug�n,sadece itikat ve ibadetler olarak g�n�llerde yasamas� gerekir. Bir �eriat ve nizam olarak ya�amas�na �mkan kalmam��t�r. �sl�m'�n ge�mi�te kalan tarihsel y�celi�i hem kendisine, hem de M�sl�manlara yeterdir," diye s�ylemektir.

"Bundan dolay� bu dinin �a�da� �artlara uyup insanl���n realitesine uymas� gerekir" diye s�ylemektir Bunu sa�lad�ktan sonra da ba�l�yorlar �sl�m ad�na sap�k d���nce ve kanunlar sunmaya. Bir zamanlar M�sl�man olan �lkelerde kurulan kafir g�d�ml� iktidarlar i�in din ve itikat bi�imini alan ilkeler koymaya ba�l�yorlar. Eski din�n yerine ge�ecek yeni bir din ve eski Kur'an'�n yerine ge�ecek yeni bir Kur'an...

Okunup ��retilen yeni (!) bir Kur'an (hayat yasas�)...

Bu dinin tabiat�n� de�i�tirmeye kalk��anlar, hidayete elveri�li hi� bir kalb b�rakmamak i�in toplumlar�n tabiat�n� da yozla�t�rmaya �al���yorlar. Bundan dolay� toplumlar�; seks, fuhu� ve hayas�zl�k bata��na d��m��, binbir zorluk, �aba ve yorgunlukla bulunabilen bir lokma ekme�e mahkum olmu� k�rp�nt� y���nlar�na d�n��t�r�yorlar. Ama�lar� ekmek lokmas� pe�inde ko�turup seks bata��na d��en bu insanlar�n ay�lmamas�d�r. Hidayetin sesini dinlemeyecek ve bir dine s���namayacak bir hale gelmesidir.

Bu, bir sava�t�r. Bu dine ve bu dinle do�ruyu bulup istikametini bulan bu �mmete kar�� ba�lat�lan bir sava�...

"Yaratt�klar�m�zdan bir �mmet vard�r ki, hakla hidayet bulur ve hakla h�kmeder." (el-A'raf: 181)

Bu sava�, her silah'�n hi� bir g�nah endi�esi duyulmadan kullan�ld��� bir sava�t�r. Her t�r y�ntemin kullan�ld��� bir sava�t�r. T�m g��, uzmanl�k ve beynelmilel yay�n kurulu�lar�n�n kullan�ld��� bir sava�t�r. Uluslararas� her t�r �rg�t ve sistemin hizmetine verildi�i bir sava�t�r. Uluslararas� garantiler olmadan bir tek g�n bile ya�ayamayacak g�d�ml� y�netimlerle s�rd�r�len bir sava�t�r. Ama her �eye ra�men, bu dinin a��k ve sars�lmaz �zelli�i; yi�it�e direni�ine devam etmektedir. Bu vurucu sava�a kar�� h�l� ayaktad�r. Bu hakka ba�l� �sl�m �mmeti de - t�m azl�k ve yetersiz haz�rl���na ra�men - ayaktad�r. Vah�i sindirme hareketlerine kar�� yi�it�e direni�ine devam da edecektir. Allah, elbette ki emrinde galiptir.

Dikkat Edilmesi Gereken Bir Nokta

Kafir, iman�n ve m�'minlerin yery�z�ndeki varl�klar�na asla tahamm�l etmez. M�sl�manlar� k�fre d���rmek i�in, �al��mak, �abalamak, didinmek ve tuzaklar kurmak zorundad�r.

Kafirlere uyman�n ak�beti, kesin bir h�srand�r. Ayr�ca bunda bir kazan� ve ��kar da yoktur. Bunda k�fre d�nmek vard�r. Bir m�'min ya kendi yolunda y�r�y�p k�f�r ve kafirlerle, bat�l ve bat�l perestlerle cihad edip sava�acak ya da - Allah korusun - k�fre d�n�� yapacakt�r. M�'min in bu iki tav�r aras�nda bir tutum edinmesine ve dinini korumas�na imkan yoktur. Yani 'ne �undan, ne de bundan olurum' diyerek dinini korumas� m�mk�n de�ildir. Belki bazen, "bat�lla sava�may� b�rak�p itaat ve bar�� i�inde onlarla bir arada ya�arken dinini, itikad�n�, inanc�n� ve yap�s�n� da bu arada koruyabilece�ini" sanabilir. Ama bu, b�y�k bir yan�lg�d�r. ��nk� bu alanda ileriye at�lamayan bir kimsenin geriye d�n�� yapmas� ka��n�lmazd�r.

K�f�r, �err, sap�kl�k, bat�l ve ta�utlukla m�cadele etmeyen kimsenin bozguna u�ramas�, geriye d�n�� yapmas�; gerisin geriye k�fre, �erre, dalalete, bat�la ve ta�utlu�a d�nmesi ka��n�lmaz bir zorunluluktur. Akidesi ve iman� taraf�ndan korunup kafirlere itaatten, emirlerini dinlemekten ve kendilerine g�ven duymaktan kurtulamayan bir kimse, ger�ekte akide ve iman�ndan daha ilk andan itibaren �d�n vermi� demektir:

"Ey iman edenler! Kafirlere uyarsan�z sizi gerisin geriye (k�fre) d���r�rler. Siz de (o zaman) h�srana u�ram�� olursunuz." (Al-i �mran: 149)

 Demek ki bunun sonucu, kesin bir h�srand�r. ��nk� akide sahibinin, akide d��manlar�na meyletmesi, vesveselerine kulak vermesi ve direktiflerine uymas�, ruh� bozgundan ba�ka bir �ey de�ildir. Hezimet do�uran bir hezimettir, ��in sonunda, bu hezimetten koruyacak ve gerisin geriye k�fre d�n��� engelleyecek hi� bir �ey yoktur. �lk ad�mda fark edilmese de, bu umutsuz sona do�ru yol al�p gitmektir. Bir m�'min, dininin d��manlar�na dan��maya asla gerek b�rakmayan yeterlili�i; kendi akide ve metodunda bulur. Bir tek kere bile onlar� dinlerse, gerisin geriye irtidada do�ru gidiyor, demektir. Bu, f�tr� bir hakikattir. Y�ce Allah'�n dikkat �ekti�i bir hakikattir. Davan�n as�l sahibi olan Y�ce Allah'�n, davet�i ve m�'minleri uyard��� bir hakikattir. Onlar� kendisine ba�layan "�man" la seslenerek sak�nd�rd��� bir hakikattir:

"Ey iman edenler. Kafirlere uyarsan�z sizi gerisin geriye (k�fre) d�nderirler."

Sonu� olarak:

�man hakikatinin g�n�llere yerle�memesi, imani metodun hayata hakim olmamas� ve �slam �eriatinin toplumda egemen olmamas� i�in sava�anlar; hi� ��phesiz insanl���n d��manlar�d�rlar, insanl��a en korkun� zul�m yapanlard�r, �yleyse - e�er r��d�ne varm��sa - insanl���n g�revi, bu d��manlar� defedip zul�m edemez hale getirmektir. Hem can, hem de mallar�yla bu d��manlar�n sava��na haz�rlanmakt�r. Rabbi taraf�ndan g�revlendirilen, kendisine �a�r� yap�lan ve s�rekli olarak uyar�lan M�sl�man cemaatin g�revi de budur.

�n�aalah Kitab�n son ba�l��� olan, 5. B�l�m ,Davet Ba�l��� ile kald���m�z yerden  devam edece�iz.

(Kaynak: Fi Zil�lil Kur’an’da DAVET YOLU /  Ahmed Faiz / �eviri;  Ubeydullah Dalar / Se�kin Yay�nc�l�k

�slam ve Hayat i�in yay�na haz�rlayan: R�dvan Din�er


[1] (Bu b�l�m "�sl�mi Et�tler" kitab�ndan al�nm��t�r.)

(Not: Seyyid Kutub ve arkada�lar�na M�s�r Hapishanelerinde yap�lan eziyet Ve i�kenceler i�in, Seyyid'in hayat�yla ilgili kitablara ve Ahmed Raif'in "H�crede" kitab�na bak�n�z. (Yay�nc�)

 

YORUMLAR
Hen�z Yorum Yok !