
Ahmet DURMU�
�SLAMSIZ BAYRAM RUHSUZ KADAVRAYA BENZER
�slam’�n kadim geleneklerinden birisi de hiç �üphesiz Allah’a yak�nla�ma vesilesi olarak sunulan kurban ve kurbanlard�r. Kurban bahsi �slam’�n tahrif edilmi� hali olan Kitab� Mukaddes’te de önemli bir yere sahiptir. Fert olarak Müslüman’�n veya genel olarak �slam ümmetinin Allah’a olan ba�l�l���, ihlâs�, takvas� Allah’a sunaca�� kurbanla kendisini gösterir ve yükseli�e geçer. Bu önemli ve de�erli hadiseyi, ibadet biçimini ilk olarak insanl���n atas� olan Adem’in (as) iki o�lunda görüyoruz. (Maide27-31). Adas’in (as) iki o�lundan birisinin sundu�u kurban kabul ediliyor di�eri reddediliyordu.
Ayetlerden anla��lan o ki, bu iki o�uldan birisi yani kurban� kabul edilen (Habil), Allah’� tek ilah olarak tan�yan, bütün hücreleriyle O’na iman eden, samimi, tevazu sahibi takval� ve masum birisidir. Ama onun bu takvas� ve Allah’a olan ba�l�l���, bir gün hayat�na mal olacakt� ve öylede oldu. Kurban� reddedilen ve insanl���n ilk katili olma unvan�na da sahip olan karde� (Kabil) ise k�skançl���, gücü ve kibriyle mazlum olan karde�ini suçsuz yere öldürmek istedi ve sonuçta onu öldürdü. Kur’an’�n, Adem’in (as) iki o�lunun k�ssas�n� bize anlatmas�, gerçekten çok manidar ve çok anlam yüklü oldu�u için ibret alaca��m�z� umuyorum. Sanki Kur’an bugünün toplumunu ta o günden anlat�yor ve verece�i mesaj� veriyor gibi.
Yani Adem’in (as) iki o�lundan birisi �irki ve �irk toplumunu, zalim ve zulmü temsil ederken di�eri hak ve hakikati, tevhid ve tevhide sahip ç�kan �slam toplumunu temsil ediyor. Kurban� kabul edilmeyen o�ul (Kabil) karga kadar akl� olmasa da, gücü ve zalimli�i nedeniyle kendisine el kald�rmayan mazlum ve takva sahibi karde�ini haks�z yere katlederek, asl�nda tevhide ve tevhid erlerine meydan okumu� ve sava� açm��t�r. Verilen sava��n ard�ndan küfrün ve �eytan�n takipçileri birbirlerine miras olarak b�rakt�klar� �irkin sayesinde, tevhidi ve �slam’� nice as�rlard�r içi bo� bir dindarl��a dönü�türmeye çal��m��t�r. Nesilden nesile devredilen bu amans�z ve kadim dü�manl�k, ne yaz�k ki hayatlar�n� birbirine borçludur. Çünkü biri olmadan di�erinin varl��� anlams�zla��r. T�pk� cennet ve cehennem, so�uk ve s�cak, siyah ve beyaz z�tl�klar�n�n birbirini tamamlad��� gibi birbirini tamamlar. Has�l� bugünün dünyas�nda ya�ananlar ta o günlerin yani ilk insanl���n bir izdü�ümüdür desek yeridir. Ancak �unu da asla gözden kaç�rmamak laz�m, Maide suresinde anlat�lan Musa (as) ve �srâilo�ullar� k�ssas� uzun uzun anlat�ld�ktan sonra, Adem’in (as) iki o�lunun k�ssas� anlat�l�yor, bu da Kur’an’�n dikkat çekici bir üslubu diyebiliriz. Çünkü bugün Gazze’de ya�anan vah�et ve zulüm, bu k�ssaya çok benziyor ve birileri gerçekten suçsuz yere vah�ice, kafirce katlediliyor.
Çal��mam�z� k�sa tutmak için daha fazla ayr�nt�ya girmeden, bugüne yani modern zamanlar�n kurban ve kurban bayram�na dönecek olursak, az önce dedi�imiz gibi içi bo�alt�lm�� bir bayram gelene�ini, enkaz�n� yeni nesle devretmek üzereyiz. Müslüman için Allah’a yak�nla�mak için kesilmesi gereken kurban, seküler devlet yap�s�n�n da itelemesiyle art�k bir ritüele, bir görsele, olmad� ruhsuz bir kadavraya dönü�mü� durumda. Hiçbir ahlaki kayg� ta��mayan modern insan Allah’a giden yolda o büyük nebi �brahim’in (as) gelene�ini de unutmu� gibi. Oysa atam�z �brahim (as) Allah’a olan ba�l�l���n�, takvas�n� kan�tlamak için gözbebe�i biricik �smail’ini b�ça��n alt�na yat�rabilmi�ti. O’nun yapt��� eylem görsel, �ekilsel de�ildi. Teslimiyetçi, içsel bir ba�l�l�k ve ulvi bir iman �uuruyla en sevdi�ini ve en k�ymetli varl���n�, gözbebe�ini Allah’a kurban edebilmeyi tüm insanl��a miras olarak arma�an ediyordu. Bugünün kurban edicileri yani bizler bu ruhu anlar m�y�z bilemiyorum ama Kur’an anla��lmas�ndan yana.
Yani �slam yeteri kadar anla��lmadan, Kur’an ya�anmadan, Allah Rasulu Muhammed’in (sav) sahih sünneti anla��lmadan kurban anla��l�r m�? Veya �brahim’in (as) tevhid ve �irk mücadelesi ve Hac anla��lmadan Kurban anla��l�r m�? Elbette anla��lmaz ve geriye sadece �slam’dan kopar�lm�� ama ad�na kurban bayram� dedi�iniz ruhsuz bir gün kal�r. Daha aç�k konu�acak olursak �slam’�n devlet olmas�ndan nefret eden ve bu konuda aslandan ürküp kaçan yaban e�ekleri gibi �slam’dan kaçan ama kaçarken de garip bir �ekilde Allah’a s���nan y���nlar�n kurban� ne durumda acaba! Bir tarafta Kemalizm, demokrasi ve laiklik sevgisi di�er tarafta her an ve her zeminde �slam ve �eriat nefreti, arkas�ndan gelsin kurban ve kabir ziyareti. Ard�ndan kapitalist piyasa ekonomisi, çar�� pazar al�� veri�, gürültü pat�rt�, derken kopu� ve kaybolu�. Bu ya�ananlar gerçekten Adem’in (as) iki o�lunun modernize edilmi� hayat hikayelerine çok benziyor. Ama bu iki karde� ucunda ölümde olsa tevhid ve �irkin ay�r�m�n� Allah’�n izni ile çok güzel yapt�lar ve insanl��a büyük bir miras b�rakt�lar. Tabi burada büyük pay sahibi bize göre kurban� kabul edilen karde�tir (habil). Fakat ilahi iradenin murad� bizim as�l ve birinci tercihimizdir. O, ol der olur.
Gerçekten ruhu kabzedilmi� bir kadavra nas�l ki bir varl�k gösteremezse bugünlerde t�pk� kadavra gibi �slam’�n ve Müslümanlar�n bir varl�k gösteremedi�ine �ahit oluyoruz. Daha do�rusu �slam’a haks�zl�k etmeyelim, �slam ayn� �slam, ama Müslümanlar bir kadavraya dönü�tü desek daha dürüstçe olur. Ancak yozla�maya ra�men dillerden hiç dü�meyen ve kullan�ma müsait olan k�ymetli akçe olarak da yine �slam’�n kavramlar�n� görüyoruz. Bunlar�n en öne ç�kan� ise in�allah, ma�allah, Allah’a emanet ol, cuman�z mübarek olsun, kandiliniz mübarek olsun ve bayram�n�z mübarek olsun vs. Bunlar� buraya latife olsun diye s�ralamad�m elbette. �unun için s�ralad�m; Adem’in (as) iki o�lundan biri olarak kurban� kabul edilmeyen o�ul da bu sayd���m kutlamalar� büyük ihtimalle yap�yordu. Buna delil olarak iki o�ulun da Allah’a kurban sunmas�n� gösterebiliriz. Demek ki mü�rik veya karde�ini suçsuz yere öldüren zalim bir insanda Allah’a yak�nla�mak için kurban sunabiliyor. Tam da dikkat kesilmemiz gereken yer buras�d�r diye dü�ünüyorum. Çünkü birisinde teslimiyet, tevazu ve takva var di�erinde görsellik, kendini be�enmi�lik, enaniyet ve kibir var.
Bugün modern Müslüman’�n Allah’a giden yolda yaln�zla�mas�n�n ana sebeplerinden baz�lar� kanaatimce �unlard�r: �eytandaki bir özelli�i kendisine ilke edinerek kendi kendine yetme ve hat�r gönül tan�mamas�, yani müsta�nile�mesi. Hat�r gönül almak yerine hat�r gönül k�rmada modern dilde ustala�mas�. Kur’an ayetlerinden ve Hz. Nebi’nin (as) risaletinden de bihaber olan modern insan, tabiat ayetlerini de hoyratça, küstahça, bencilce kullanarak Allah’� sosyal hayat dedikleri putçuklar�na kar��t�rmamalar�. Faizi ve haram� hiç tereddüt etmeden ve sanki �slam’dan haberi yokmu� gibi yan yatarak, ama yaparak me�ruiyet potas�nda eriterek rahatl�kla tüketmeleri. Tesettür yerine ç�plakl��� büyük bir kibirle tercih etmesi. Allah’�n gizlenmesini emretti�i mahrem yerlerini inad�na ve Allah’� yok sayarak tüm insanl��a pazarlamas�. Allah’�n emretti�i akrabal�k ba�lar�n� koparmas� ve s�la-i rahim’i terk etmesi. Buraya ald���m�z �slam aile gelene�inin baz� ba�at de�erleridir. Bu de�erleri yok saymak Allah’a sava� açman�n öteki ad�d�r diyebiliriz. Gelinen bu nokta ise �slams�zla�man�n, ad�m ad�m kafirle�menin, asimile olan�n, öz olarak ba�ka bir ya�am biçimini seçerek dinsizle�menin ve laikle�menin neticesinden ba�kas� de�ildir.
Bu gidi�at bize �slams�z bir bayram� arma�an ederken biz t�pk� kadavra gibi hareketsiz duruyoruz. Oysa içi bo�alt�lan bir �slam’�n bayram� olabilir mi? Neden Kurban bayram�na baz� laikler ve baz� �eriat dü�manlar� sahip ç�k�yor ama Allah’�n tek hüküm koyucu oldu�unu kabul etmiyor. Hâlbuki tüm yollar Allah’a ç�kar. Tüm i�ler ona döner. Neden i�lerine gelmeyen k�s�mlar� karartma yap�yorlar? Çünkü �slam bir ya�am biçimidir ve insandan tercih ister. Ya mümin ol ya da kafir ama birisini mutlaka seç. Demek ki Müslümanlar Kur’an’�, �slam’� ve nübüvveti do�ru anlamal�, do�ru anla��lan dinin kurban� da do�ru anla��l�r. ��te o zaman kurban�m�z �brahimî bir gelene�e bürünür ve kurban�m�z makbul, bir kurban bayram�m�z da gerçek bayrama dönü�ür. Selam hakikate tabi olanlar�n ve Gazze’de küffara kar�� direnen mazlum canlar�m�z�n üzerine olsun.