14-02-2010 15:15

Il�ml� islam

`Il�ml� �slam` tabiri do�ru, yerinde bir tan�mlama m�d�r? �slam`�n �l�ml� olan� olabilir mi? �slam �l�ml�la�t�r�labilir mi? E�er �slam`�n �l�ml�s� varsa, �l�ms�z�, orta yolcu olmayan� da var m�d�r? Il�ml� olmayan �slam`� `mutedil olmayan`, `itidal i�ermeyen` gibi tan�mlamak m�mk�n m�d�r? Bu yaz� bu sorular�n cevab�n� bulma �abas�d�r.

Il�ml� islam

Il�ml� �slam

 

'Il�ml� �slam', ad�ndan da anla��laca�� üzere, �slam Dini'ni farkl� isimler alt�nda mecra�ndan sapt�rma, özünü de�i�tirme ve ça�da� birtak�m siyasi projelere alet etme maksad�yla icad edilmi� yeni bir kavramd�r. �u var ki, 'Il�ml� �slam', her ne kadar kavram olarak yeniyse de, fiiliyatta kökleri derindir.

'Il�ml� �slam' kavram�n�n anlam�, terkibi olu�turan iki kelimeden birincisi olan '�l�ml�' kelimesinde dü�ümlenmektedir. Il�ml� kelimesi sözlükte "a��r�l��a kaçmayan, ölçülü, mutedil", siyasette, "a��r� görü�ler aras�nda ortalama bir görü�ü savunan" olarak tan�mlanmaktad�r. Il�m ve �l�ml�, '�l�k' kelimesinden türemedir. Ne s�cak, ne de so�uk olup, ikisinin ortas� �l�kça bir s�cakl�kta olan nesnelere �l�man denir. 

Il�man ya da �l�k kelimesinden dönü�en �l�ml� sözcü�ünü, e�er ki mutedillikten, orta yolculuktan bahsedilecekse herhangi bir dine, ideolojiye ya da siyasi görü�e izafe etmek mümkündür. Ancak do�ald�r ki, kastedilen din, ideoloji ya da siyasi görü�ün �l�ml� olan�ndan bahsetmek için, onun mutlaka �l�ms�z olan�n�n, di�er bir tabirle 'kat�' olan�n�n, orta yolcu olmayan�n�n mevcut olmas� gerekir. 

'Il�ml� �slam' tabiri do�ru, yerinde bir tan�mlama m�d�r? �slam'�n �l�ml� olan� olabilir mi? �slam �l�ml�la�t�r�labilir mi? E�er �slam'�n �l�ml�s� varsa, �l�ms�z�, orta yolcu olmayan� da var m�d�r? Il�ml� olmayan �slam'� 'mutedil olmayan', 'itidal içermeyen' gibi tan�mlamak mümkün müdür? Bu yaz� bu sorular�n cevab�n� bulma çabas�d�r.  

Önümüzdeki y�llarda �slam'a ili�kin yeni yeni tan�mlar�n, isimlerin ortaya ç�kart�lmas� beklenmelidir. Dünya çap�nda �slam hakk�nda akademik ve politik tart��malar�n artmas� s�radan bir �eydir. Çünkü gelece�in siyasetinde �slam'�n kesin belirleyici unsur olaca��n� söylemek kehanet de�ildir. Fakat �slam'�n belirleyici rolünü, �slam'�n kendisine b�rakmamak için çok ciddi yeni giri�imlerin olaca��n� söylemek de kehanet türünden olmayan bir tespittir. '�slam ve ötekiler' �eklinde bir kampla�maya meydan vermemek için, mesela Türkiye'nin '�slam dünyas�'nda doktriner tart��malar açmas�, yani, dinin anla��lmas�na ili�kin yeni yorumlar getirmekte öncü rolü oynamas�, Türkiye'nin misyonuna da uygundur.

Bu arada bilinmelidir ki, dünyan�n her taraf�nda geçerli bir tek '�l�ml� �slam' modeli yoktur. 'Il�ml� �slam', az da olsa, ülkeye, topluma ve siyasî konjonktüre göre de�i�iklik arzedebilir. Bu u�urda pragma neyi gerekli k�l�yorsa, o �ekilde hareket edilir. ��te Türkiye'de bu kapsamda periyodik olarak uygulamaya konulan islamizasyon politikalar� ne yaz�k ki, �slam'�n müntesipleri taraf�ndan �slamla�ma olarak alg�lanmakta ve sistemle aralar�na mesafe koyman�n önüne geçmektedir.  

'Il�ml� �slam', �slam� dönü�türme projesidir ve bu projenin baz� önemli karakteristikleri vard�r. Bir dinin, Kur'an'�n vaz etti�i �slam olmaktan ç�k�p, 'Il�ml� �slam' olmas� için bulunmas� gereken �artlardan biri, �slam'�n demokratikle�tirilmesidir. Öngörülen, bir 'demokratik �slam'd�r. Bugün dünya çap�ndaki pek çok �slam kar��t� siyasi güç oda��, �slam'� yeryüzünden tamamen silmek, �slamî olan her �eyi yok etmek arzusundad�r. Fakat ayn� merkezler bunun mümkün olmad���n� da pekala bilmektedirler. Böyle olunca, ortadan tamamen kald�ramad�klar� �slam'� kendi siyasetlerinin ve ideolojilerinin yan�na çekerek uzla�mak, �slam'� dönü�türerek, pörsüterek, kendileri için 'zarars�z' bir hale getirmek tek ç�kar yol kalmaktad�r. �slam'dan kurtulmak mümkün olmay�nca, �slam'la birlikte ya�amak tek ç�kar yol olarak kalmaktad�r. Fakat madem öyle, �slam demokratikle�tirilmeli, "birlikte ya�amaya elveri�li" hale getirilmelidir. Böyle bir yöntem, proje sahiplerine göre Türkiye'nin bir �eriat devleti olmas�n� gerektirmedi�i gibi, laikli�i reddetmeyi de gerektirmemektedir! Türkiye'nin 'özgürle�mesi' ve demokratikle�mesi, dolay�s�yla modernle�mesi de bu plan�n tutmas�na ba�lanmaktad�r. 

Dünya çap�ndaki 'Müslüman muhalefet'e silah do�rultmak, gayeye erdirici çözüm olarak görülmemektedir. Silah�n d���nda bir 'panzehir' vard�r ve bu panzehirin de ancak Türkiye'de üretilebilece�i belirtilmektedir ki, bu 'panzehir' 'demokratik �slam'dan ba�kas� de�ildir… 

Demokrasi ve demokratik kültürün temel �artlar� olan özgürlük, insan haklar�, feminizm, ço�ulculuk gibi kavramlar 'müslüman' zihninde ne kadar yer edinirse, demokratik �slam da o oranda tutunacakt�r. Türkiye, bat� tarz� ya�am biçimini seçmi�, demokrasi ile �slam'� ba�da�t�rabilmi�, halk olarak laiklikten pek de �ikayeti olmayan, '�slam ülkeleri' aras�ndaki tek örnektir. Fakat Türkiye, tek de olsa, önemi büyük olan bir 'örnek'tir. Zira, hilafet son olarak burada ilgâ edildi. �ki asra yak�n süren haçl� seferlerine Türkler kar�� koydular. Türkiye'nin çok önemli bir devlet tecrübesi var. Türkiye bugünlere, Tanzimat ve me�rutiyet gibi mühim a�amalardan gelmi�tir. 'Demokratik kültür'e öyle birden bire eri�memi�tir. Bu aç�dan Türkiye tecrübesi ciddiye al�nmaktad�r.

'Il�ml� �slam' laiklikle �slam'�n ba�da�t�r�lmas� giri�imidir. Art�k zaman�m�zda, �slam'la laikli�in çeli�medi�ini vurgulayan, bilakis �slam'�n Kitab�'n�n laikli�e geçit verdi�ini iddia eden belli bir entelijansiya da olu�mu�tur. Hatta daha bir iki on y�l öncesinde '�eriatç�' olarak temayüz etmi� bir çok etkili isim, art�k, kendi geçmi�ini inkar pahas�na, adeta "bo�una kürek çekmi�iz, hata etmi�iz" edas�yla günah ç�kartmakta, özür dilemektedir. 

'Il�ml� �slam' teorisyenleri, Din'in kat� ve monolitik bir �ekilde yorumland���ndan �ikayet eder görünüyorlar. Böylece �slam ho�görülü, herkesi ku�at�c�(!), birle�tirici ve �l�ml� olacak; bölücü, d��lay�c� olmayacak. Bunlar ilk bak��ta oldukça 'soft' söylemlerdir ve bu nedenle de dinî �uuru 'soft' olan pek çok insan� kolayca etkilemektedir. �slam'�n 'kat�' yorumlanmas�, oldukça kaypak bir söylemdir. Kat�l�ktan kas�t, �slam'�n tevhid eksenli temel umdelerinden taviz vermemek, uzla�mac�, eklektik, pragmatik, ç�karc�, f�rsatç� davranmamak ise, �slam zaten böyle bir dindir ve onun böyle yorumlanmaya tab'an ihtiyac� yoktur. Esasen dini böyle yorumlamamak için özel bir çaba sarfedilmesi gerekmektedir. 

�slam'�n herkesi ku�at�c� ve birle�tirici olmas� da mümkün de�ildir. Çünkü �slam, 'herkes' denilen say�sal üstünlü�ü üstünlük saymamakta ve 'herkes'i tek bir çizgi üzerinde, tevhid akidesi üzerinde bulu�maya ça��rmaktad�r. Tevhidi, pazarl�ks�z, kay�ts�z-�arts�z bir �ekilde kabul etmeyenler, kim olursa olsunlar, �slam onlar için 'birle�tirici' olamamaktad�r. Ayr�ca 'herkes' denilen insan y���nlar�n� �slam hakikatin ölçüsü olarak kabul etmez. Bilakis, 'herkes'e tabi olman�n insan� dalalete dü�ürebilece�i tehlikesine kar�� uyar�r.

Asl�nda dinî yorumun herkesi ku�atmas� gerekti�ini savunanlar, kelimenin zahirde ifade etti�i gibi her kesim insan� da kastetmekte de�ildirler. Kastedilen 'herkes', Müslümanlar�n Din'den hareketle, velî, karde�, dost olarak kabul etmedikleri, �slam d���nda gördükleri kendileridir. 'Radikal' ve fundamentalist olarak tan�mlad�klar� Müslüman unsurlar�, kendi 'ku�at�c�l�k' alanlar�na dahil etmemektedirler. Demek ki 'ku�at�c�l�k' söyleminin pratikte, onu yüceltenler aç�s�ndan da bir de�eri yoktur. 

�slam'� �l�ml�la�t�rma giri�imlerinin yeni olmad���n� biliyoruz. Peygamberimiz Muhammed (sav)’e Mekke kafirlerinin, biraz sen bizim dinimizi kabul et, biraz da biz senin ilah�na tapal�m yollu tekliflerle yana�t�klar� malumdur. Kur'an-� Kerim, Mekke kafirlerinin, hem de ta risaletin ba��ndan itibaren, Peygamber Muhammed (sav)’in kendilerine yumu�ak davranmas�n� arzu ettiklerini, böylece kendilerinin de Muhammed (sav)'e yumu�ak davranacaklar�n� vaat ettiklerini haber vermektedir (Kalem, 9). Ayetteki, 'yumu�ak' olarak tercüme etti�imiz kelime 'dehene' fiilidir ve kök olarak ya�c�l�k yapmak, içindekinin hilaf�n� yapmak, aldatmak, ikiyüzlülük yapmak, münaf�kl�k yapmak anlam�na gelmektedir. Demek ki Mekke mü�rikleri Peygamber'den böyle bir ikiyüzlülük ve ya�c�l�k istiyorlard�. �u halde, günümüzde Müslümanlardan, dinlerini '�l�ml�' yorumlamay� isteyenler, onlardan ikiyüzlülük ve münaf�kl�k talep etmektedirler. 

Peygamber (a.s) Mekke mü�riklerinin her türlü 'yumu�akl�k' talebini kesin bir dille reddetmi�ti. Peygamber'in onlar�n bu tehlikeli tekliflerine ra�bet etmemesinin yegane garantisi, nazil olmaya devam eden Kur'an vahyi idi. E�er Kur'an'a Muhammed (a.s) gibi iman edersek ve ona kalbimizi tam açarsak, münaf�kl�k yapmaman�n garantisini Kur'an bizim için de sa�layacakt�r.

�slam'� �l�ml�la�t�rma sürecinde Türkiye'nin ya�ad��� tecrübe oldukça ö�reticidir. Türkiye'de �slam'�n tamamen kökünün kaz�namayaca�� teslim edilince, Ali �eriati'nin 'Safevî �slam'�' kavramsalla�t�rmas�na paralel bir 'Cumhuriyet �slam'�' öngörülmü� ve bu proje de, ölümü görüp s�tmaya raz� olan halk nezdinde tutmu�tur. 1946'ya kadar kendisine hep ölüm gösterilen toplum, bilhassa 1950'den itibaren art�k s�tma görmeye ba�lam�� ve bununla sevinmesini bilmi�tir! Dönemin 'asr�n müceddid'leri, yeni havuç politikalar�n�n özünü kavramaktan uzak, Amerika ve Türkiye sa�c�l���na, demokratl��a, ehli kitaba vb övgüler düzmekle tecdid yapt�klar�n� zannetmi�lerdir.

Türkiye'de rejimin �slam'a olan yöneli�i, bir s�kma, bir gev�etme politikas� halen sürmektedir ve �u an 's�kma' devresindedir.

�slam'� dönü�türmeye çal��anlar, onun ihtiyac� olmad��� halde sahih �slam anlay���n� radikal ve fundamentalist gibi yaftalarla anmaktalar. Oysa �slam �slam'd�r. �slam tevhid dinidir. Hem göklerde hem de yeryüzünde sadece Allah'�n egemenli�ini kabul eder. �nsan hayat�n�n bu esasa göre düzenlenmesini emreder. Allah'�n egemenli�ini tart��an zihin, Müslüman zihin de�ildir. ��te bu sebebe binaen, i� bu malul zihinler, '�l�ml� �slam' gibi yeni projeler üretmeye ihtiyaç duymaktad�rlar. Il�ml� �slam denilen yorum, demokrasi ad� alt�nda, be�erî hayat�, kendi heva ve hevesiyle insan�n düzenlemesini öngören insanlar�n yorumudur.

Il�ml� �slam projesi, �slam'�n modern ve bar��ç�l bir yorumunu yapma iddias�ndad�r. A��r�l�klar� reddeden, mutedil, sava� yerine sevgiyi ve bar���(!) öneren, gerginli�i terk etmi� bir �slam yorumu… Soft bir �slam… Bir ho�görü dini...  

'Il�ml� �slam'�n temel renklerinden biri, a��r�l�klar�n reddi ve �slam'�n terörle ba�da�t�r�lamayaca�� söylemleridir. �slam’�n a��r�l�klar� reddetti�i do�rudur, fakat her zaman yap�ld��� gibi, burada da kelimelerin ve kavramlar�n içi tahnit edilmekte ve ba�ka anlamlar doldurulmaktad�r. Acaba 'a��r�l�ktan' kas�t, a��r� namaz k�lma, a��r� oruç tutma, a��r� �ekilde haram yemekten kaç�nma, a��r� �ekilde içki ve kumardan, a��r� �ekilde zinadan uzak durma m�d�r? Acaba Muhammed (sav)’in Müslümanl��� m� a��r�l�kt�r, yoksa, Abdullah b. Übey b. Selul'ün 'Müslümanl���' m�? Musâ'n�n Müslümanl��� m� a��r�l�kt�r, yoksa Samirî'ninki mi? �sa'n�n Müslümanl��� m� a��r�l�kt�r, yoksa Pavlus'un Müslümanl��� m�? Bu örnekleri ço�altmak mümkündür.

Onlar�n kastetti�i a��r�l�k, �slam'�n bir din oldu�u, dünya hayat�n� düzenlemek için inzal edildi�i ve �slam'�n tamamen Allah'�n otoritesine teslimiyet düzeni oldu�u inanc�ndan taviz vermeyen ve hiçbir ideolojiyle, hiçbir siyasî güçle �slam'�n bu temel vas�flar� üzerinde pazarl�k masas�na oturmay� kabul etmeyen yorumlard�r. ��te bu k�yam�n ad�, �l�ml� �slam projesi literatüründe 'a��r�l�k' olmaktad�r. Bu literatürde bütün Rasuller'in a��r�l�kç� say�ld���ndan hiç kimsenin �üphesi olmamal�d�r. Son aylar�n gündem konusu olan Avrupal� kâfirlerin karikatür sald�r�lar� bunun en aç�k delilidir.

�slam'�n terörü reddetti�i do�rudur. Fakat kimse bu 'terör'le neyin kastedildi�ini sormamaktad�r. �slam'�n reddetti�i söylenen terör, acaba, yukar�da izaha çal��t���m�z, �slam'�n Kur'an'daki gibi anla��lmas� ve tavizsiz yorumlanmas� m�d�r? Evet, tam olarak böyledir. Dünya siyasetini elinde bulunduran güç odaklar�, �slam'�n tevhid akidesini, Allah'�n vaz etti�i hükümlerini, haram-helal ayr�m�n�, namaz�n�, örtüsünü 'terör' kapsam�nda ele almaktad�r. Sözün özü, bir �slam dü�man�n�n, "�slam terörü reddeder" demesinin manas�, "�slam �slam'� reddeder!"den ba�ka bir �ey de�ildir. Çünkü �slam, lâdînî bat� medeniyetinin önündeki yegane engeldir. Bu engeli a�man�n yolu da, �slam'� terörle e� anlaml� hale getirmekten geçmektedir. Dolay�s�yla, "�slam terörü reddeder" kabilinden aç�klamalar yaparken, böyle bir tuza�a kar�� da müteyakk�z olmak gerekmektedir. 

Peki, �l�ml� �slam fiilen nas�l i�leyecek? Il�ml� �slam'� kimler temsil edecek? Il�ml� �slam ile radikal �slam'�n ili�kileri nas�l düzenlenecek? �kisi aras�nda bir gerilim ya�anacak m�? Bu sorular�n cevab�, Müslümanlar aç�s�ndan hiç de iç aç�c� de�ildir.

Il�ml� �slam, radikal �slam ad�n� verdikleri Kur'an �slam�'n�n önünde bir dalgak�ran i�levi görecektir. �slam'�n her an büyümekte olan yeniden dirili�inin önünü kesmek için �l�ml� �slam ad� verilen nifak projesi kullan�lacakt�r. Bu durum çok aç�k biçimde ifade edilmektedir. Amerikan yönetimine yak�n olup, dünya siyasetine yön veren etkin ki�i ve kurulu�lar�n raporlar�nda aç�kça, "Bu dü�ünceler sava��nda �l�ml� �slamc�lar�, teröristler taraf�ndan ortaya at�lan deforme olmu� �slam görü�üne kar�� ç�kmalar� için cesaretlendirmeliyiz" demekte hiçbir çekince gösterilmemektedir. Yine önemli bir Amerikal� stratejist, siyasi sava�ta fanatiklerin kar��s�na �l�ml�lar�n ç�kart�lmas� gerekti�ini belirtmekte ve s�rf bu gerekçe ile ABD'nin �srail'le Filistin aras�nda bar��� bir an önce sa�lamas�, �ran politikas�ndaki liberal unsurlara kar�� daha esnek bir tutum sergilemesi ve Afgan ve Pakistan halklar�na daha cömert yard�mda bulunmas� tavsiyesini yapmaktad�r. Türkiye'de ‘Millî Görü�’ geçmi�i olan ki�ilerin kurdu�u bir partinin iktidar edilmesi bu projenin somut ad�mlar�ndan biridir. Ayn� stratejist, "misilleme hareketleri askeri aç�dan ödünsüz, siyasi aç�dan hassas, kapsaml� bir stratejiyle yönetilmeli" demektedir.

Sözü geçen strateji kurulu�lar�, projenin bir parças� olarak, halk� Müslüman olan ülkelerde sufizmi destekleme karar� alm��lard�r. Il�ml� �slam modeli için mistisizm en iyi araçlardan biridir. Mistisizmle ço�ulculuk, farkl�l�klar� törpüleme, otoriteye itaat gibi temalara ilginç referanslar sa�lanmaktad�r. Türbe ziyaretleri, evliya kültü gibi geleneksel motifler bu sürece 'olumlu' katk�lar yapmaktad�r.

Ba�ta ABD olmak üzere, dünya siyasetinin patronlar kulübünün bu kararlar�, Türkiye gibi ülkelerde derhal mâkes bulmu� durumdad�r. Niceliksel olarak h�zla büyüyen birtak�m gruplar, Müslümanlar kar��s�na, Amerikan a�z� bir �l�ml� �slam söylemiyle ç�kmakta gecikmemi�lerdir. Bu gruplar�n, kendi siyaset ve din anlay��lar�n�n, �ran türü radikal �slami ak�mlar�n önündeki en büyük dalgak�ran vazifesi gördü�ü aç�kça ifade edilmektedir. �u anda Türkiye'nin Avrupa Birli�i'ne girme sürecini, yukar�da sözünü etti�imiz, '�l�ml� �slam'c� bir parti, hem de 'ba�ar�yla' yürütmektedir.

Bu tür 'dalgak�ran' gruplar ve partiler, Beyaz Saray'da iftar verilmesi, ABD Deniz Kuvvetleri'nde mescid aç�lmas� (1998), ilk asker-imam�n orduda görev yapmaya ba�lamas�, 90'l� y�llarda ABD Posta Servisi'nin Ramazan ay� için pullar bast�r�p da��tmas� gibi olaylar� Amerika'n�n dine sayg�s� olarak lanse etmektedir. Bu örgütlerin yaymaya çal��t��� �l�ml�/uzla�mac�/i�birlikçi �slam anlay���na göre ABD'nin �slam'la herhangi bir problemi yoktur! ABD 'gerçek �slam'dan yanad�r ve gerçek Müslümanlarla herhangi bir al�p veremedi�i yoktur; onun sorunu terörist müslümanlarlad�r!  

��te bu anlamda, �slam Konferans� Örgütü (�KÖ) gibi uluslararas� kurulu�lara önemli vazifeler dü�mektedir. Bu tür örgütler de, güçlenen �slamî dirili� önünde dalgak�ran vazifesi görecek, 'a��r� ak�mlara kar�� ç�kmak' ad� alt�nda, �slam'�n bir devlet düzenine dönü�mesi u�runda giri�ilen her türlü mücadeleyi bertaraf etmeyi görev bilecektir. Bilinmelidir ki, Türkiye'nin Avrupa Birli�i'ne al�nmas� arzusu da, bizzat AB üyesi ülkeler taraf�ndan bu gerekçeyle istenmektedir. 

Kalem erbab� bir müslüman�n ifadesiyle, "�l�ml� Müslüman, Zulm'ün saf�nda ve mazlûma silâh�n� çevirerek 'konu�lanan' ancak, namaz vakti geldi�i zaman yine ayn� safda riyâ namaz� k�lan müslümand�r." San�r�m Mâun suresi bu konuyla yak�ndan alakal�d�r. Il�ml� �slam projesi, Müslümanlar�n, kurtlar sofras�ndaki kuzular gibi olmas�n� hedeflemektedir. Il�ml� �slam, �slam de�il, bir nifak hareketidir; süregelen islamizasyon politikalar�n�n yeni bir türüdür. Il�ml� �slam münaf�kl�k istemektedir. Bilinçsiz, basiretsiz, namaz k�lan ama, ele�tiri oklar�n� kafirlere de�il, Müslümanlara do�rultmu�, yeri geldi�inde de silah�n� ayn� hedefe do�rultmakta beis görmeyecek sözde Müslümanlar peyda etmek, �l�ml� �slam'�n amac�d�r.

'Il�ml� �slam'�n kabul edilemezli�inin bir sebebi de �udur: Burada �slam tan�mlanan olmaktad�r. Halbuki �slam tan�mlayand�r, belirlenendir. �slam’�n kendisi siyaset belirler, insanlar� kategoriye ay�r�r, dünya görü�ü vaz eder. Fakat 'Il�ml� �slam' projesi, hariçten ba�kalar�n�n �slam'� kendilerince ölçüp biçmeleri, �ekilden �ekile sokmalar�d�r. �slam bunu bir iman meselesi olarak görür ve buna teoride asla izin vermez. Pratikte izin vermemek ise, �slam’�n müntesiplerine dü�mektedir. 

'Il�ml� �slam', �slam d��� insanlar�n tan�m�d�r. Bizim tan�m�m�z�n me'haz� Kur'an'd�r. �slam sadece �slam'd�r. O, Nuh'dan, �brahim'den, Musâ'dan, �sa'dan beri süregelen ve en son Muhammed Mustafa ile ta�ahhus eden, Allah'�n sahih dinidir. Bu din bizim dinimizdir ve bir tek dinimiz vard�r. 

(�ktibas Dergisi - Say� 328) 

YORUMLAR
Hen�z Yorum Yok !