Hamd sadece �lemlerin Rabbinedir
Kur�an�da k�rk �� yerde ge�mekte olan hamd kelimesi s�zl�kte sena, y�celtme, fazilet ve �st�nl�kle �vme anlamlar�na gelir. �Hamd sadece �lemlerin Rabbinedir.� (1/2)

Burada hemen �unu belirtelim ço�unlukla birbirinin yerine kullan�lan hamd ve �ükür yak�n anlamlar� ihtiva etmekle birlikte aralar�nda umum ve husus fark� bulunan kavramlard�r. �ükür hususen insan�n bizzat kendisine yap�lan lütuf, ikram ve nimete mukabil yap�l�rken hamd bir ba�ka varl��a bah�edilen nimet ve ikramlara mukabil yap�lmas� bak�m�ndan umumidir. Di�er taraftan �ükür bir nimetin mucibince yap�l�rken hamdetmek için bir nimet verilmi� olmas� beklenmez.
Hamd, yüce bir varl��a s���nma, ondan yard�m talep etme, kar��s�nda boyun e�ip acziyetini dile getirme gibi insan�n tabiat�nda içkin olan hasletlerin vücut buldu�u bir kavramd�r. Ak�l sahibi olmak suretiyle canl�lar�n en güçlüsü olan insan Rabbinin kudreti kar��s�nda zay�ft�r ve bu zay�fl��� dolay�s�yla Rabbine yönelmek ve O’na teslimiyet gösterip azametini, yüceli�ini ve bütün üstün vas�flar�n� tesbih etmekle emrolunmu�tur. Bu emrin bir ifadesi olarak da her gün be� defa huzurunda salât� ikame ederken her rekatta Fatiha suresi ile hamdimizi dile dökmekteyiz. Tabi bu hamd sevgi ve tazimi de içinde bar�nd�ran bir övgü olmal�d�r yoksa bu hamd de�il medih olur ki sevgi ve tazim içermez, böyle bir övgü de sevgi ve tazim hissetmedi�i halde ki�inin menfaati gere�i birini methetmesidir. (Muhammed Salih el-Useymin)
Bu k�sac�k ayet iki mühim vurguyu ta��maktad�r. Bunlardan biri hamdin Allah Teâlâ’ya yönelik ve sadece ona has oldu�unu Arap dilinin haiz oldu�u en veciz bir üslupla ifade ederken bir di�eri bütün varl�klar�n tek maliki, sahibi, terbiye edicisi ve onlar üzerinde tasarruf yetkisini elinde bulunduran yegâne merciin Allah oldu�unu iki kelimelik ‘âlemlerin Rabbi’ tabirine s��d�rabilmi�tir.
Gökgürültüsü bile O’nu hamd ile tesbih ederken kulun kendisine Rabbi taraf�ndan lütfedilen bütün ikramlar� ve ihsanlar� bir kenara koyarak s�rf varolu�unu bile borçlu oldu�u Rabbine sürekli hamd etmesi gerekir. Zira Tevbe Suresi 112. ayette müjdelenen müminlerin vas�flar� s�ralan�rken kullan�lan “hâmidûn” kelimesi hamd edenler anlam�na gelir ve bu kelimenin bu formda kullan�lmas� hamdin devaml�, her zamanda ve her halde yap�lmas�n� içermektedir.
Mümin bir kalpten ta�an ulvi duygular�n dile geldi�i hamd Allah’� yüceltmenin yan�nda kulu da yücelten bir eylemdir. Nitekim Rabbini hamd ile tesbih ederek O’nu lay�k oldu�u �ekilde övmek ve hem kendine hem de tüm varl��a bah�etti�i nimetleri, lütuf ve inayeti sadece O’ndan bilmek suretiyle yücelten bir kul ayn� zamanda kendini de Rabbinin nezdinde yüceltmi� olmaktad�r.
(Venhar)