
"klim" Arama Sonuçları

Meş'um "İklim Kanunu" ve "Yerli ve Milli" Söylemi Üzerine I Şükrü Hüseyinoğlu

Osman Yıldız'ın hazırlayıp yönettiği "Kur'an İklimi" programında bu haftaki konu "İslam'da Cihad Kavramı ve Rasulullah'ın Yaptığı Savaşların Nitelikleri" idi. Şahin Özdaş'ın konuk olduğu programın video kaydını dikkatlerinize sunuyoruz:

Osman Yıldız'ın hazırlayıp yönettiği "Kur'an İklimi" programının bugünkü konusu "İslam'da Cihad Kavramı ve Rasulullah'ın Yaptığı Savaşların Nitelikleri". Şahin Özdaş'ın anlatımıyla gerçekleşecek program inşallah bu akşam (19 Haziran Pazar) saat 22.00'da.

Göç araştırmacısı Maastricht Üniversitesi’nden Prof. Hein de Haas Avrupa ülkelerinde 2016’da zirveye ulaşan göç karşıtlığını “ istila miti” kavramıyla açıklamıştı. Bunu bir iklim olarak değerlendirip, “istila” içeriğinin de Hristiyanlık-Müslümanlık ekseninden ziyade, Avrupa toplumlarının din ile irtibatını göz önünde bulundurularak, “zengin ülkelerin, yoksul ülkeler tarafından istilâ edildiği”ne çevrildiğine dikkat çekmişti.

İktibas Dergisi 515. sayısı ile okurlarına ulaşırken, bu ayın kapak konusu, geçen ayın önemli gündemlerinden Paris İklim Anlaşması oldu. Bu ayın kavram sayfalarında ise, ıstılahta önemli bir yeri olan Cahiliye terimi ele alınıyor ve kadim ve güncel boyutlarıyla analiz ediliyor.

İnsan eliyle karada ve denizde fesat/çürüme belirdiğini bildiren Kur’an, dünyayı, atmosferi, iklimi kirleten aç gözlü insanı ihbar ediyor. Fakat dünyayı, tabiatı, atmosferi, iklimi çürüten insan şuursuz/beyinsiz/sefih bir şekilde uçaklara, otomobillere vb. asla toz kondurmuyor, bula bula büyük baş hayvanları buluyor suçlu olarak.

BM Gıda Hakkı Özel Raportörü Elver, “Gıda krizinin en somut yaşandığı 55 ülke veya bölgede 5 yaş altı 16 milyon çocuğun durumu çok kritik. 16 milyon çocuk öldü ölecek.” Raportör, krizin nedenini iklim değişikliğine bağladı.

Fatih Pala'nın "Gün Gün Rahmet İklimi Ramazan ve Oruç" adlı eseri Ramazan iklimini solumak için okunmasında fayda olan eserlerden.

Kapitalist sistem bizleri bilinci körelmiş tüketim nesneleri haline getirdi. Bizler dizilere ve eğlence programlarına odaklı yaşayıp hoşça vakit geçirdiğimizi düşünürken, zihnimize gönderilen mesajlar, davranışlarımızı ve tüketim şeklimizi şekillendirmeye başladı. Giyim tarzımızı, yeme içme adabımızı, insanlarla ilişkilerimizi bize ekranlarda sunulan modele uydurarak sisteme entegre olmaya başladık

Fatih Pala'nın "Gün Gün Rahmet İklimi Ramazan ve Oruç" adlı eseri okuyucuyla buluştu.

Şiddet marazi bir hastalıktır. Ahlak ve maneviyat dikkate alınmadan bu hastalığı ortadan kaldırma şansımız yoktur. O nedenle çocuklarımızı manevi bir iklimde yetiştirmeli ve onların empati yeteneğini geliştirmeliyiz. Zira insanların acılarını hissedemeyen ve kendini onların yerine koyamayan bir insanın tek silahı şiddettir. Bu silah kimi zaman eşe kimi zaman anne babaya kimi zaman evlada yönelir…

İslam’ın araçsallaştırıldığı, “İslami rant” üzerinden pasta ve paylaşım kavgalarının yaşandığı, güç, iktidar, mevki, makam uğruna her türden İslami ve insani ilke ve değerlerin bizzat Müslümanların bir kısmı tarafından alaşağı edildiği, “Allah rızası” adı altında büyük emek, zaman ve zihin sömürülerinin yapıldığı, devletin bütünlüğü ya da toplumsal birlik tehlikeye düşecek travması adı altında kişi kültüne yol açan otoriterleşmenin savunulduğu ve devletin kutsallaştırıldığı bir siyasi iklim yaratan “beyaz Müslümanlık”, ikiyüzlü özel alan kamusal alan ayırımı yaratan Protestan etik çerçevesinde her geçen gün Müslümanların ahlaksızlaşmasına “hizmet” etmektedir ve duvara toslaması “an” meselesidir.

İçinde bulunduğumuz ve hızlı değişim ve dönüşümlerin gerçekleştiği dönemde, Türkiyeli Müslümanlar olarak kendimizi yeniden gözden geçirmenin, gelişen siyasal ve sosyal şartlara ilişkin yaklaşımlarımızı vahyin aydınlığında masaya yatırmanın gerekli olduğuna inanmaktayım. Kur’an’ın inzal olduğu ay olan ve hep “arınma ayı” olarak nitelendiregeldiğimiz Ramazan iklimi, böyle bir muhasebe ve arınma çabası için iyi bir fırsat olarak görülüp değerlendirilmelidir.

Hamza Akdeniz: Cemaat bir vucubiyet, cemaatsizlik bir vebaldir. Bu işin keyfiyeti kişinin kendi isteğine bırakılmamış “olmazsa da olur” değil, aksine “olmazsa olmazımızdır” . İnsanın ihtirasları, çıkarcı, bireyci, bencil, dünyacı, karanlıklardan kurtulup gün yüzüne çıkması cemaat ortamlarının rahmet ve bereket ikliminde mümkün oluyor… Kişi cemaat potasında olgunlaştıkça toplumsal duyarlılığı gelişir… Cemaat kişisel kabiliyetleri, kazanımları sosyalleştirmek için vardır… Hem kendi kalmak, hem de cemaat atmosferinde zenginleşmek, derinleşmek, durulaşmak fırsatı yakalanmış oluyor…

Atasoy Müftüoğlu: Türkiye'de şu anda sadece bir tüketim devrimi yaşanıyor. Onun dışında başka bir şey yok. Hepimiz hızla bu neo-liberal iklimine girdik, onu teneffüs ediyoruz. Bu noktada da herkes demokrasiyi mutlaklaştırıyor.

İçinde bulunduğumuz ve hızlı değişim ve dönüşümlerin gerçekleştiği dönemde, Türkiyeli Müslümanlar olarak bu açıdan kendimizi yeniden gözden geçirmenin, gelişen siyasal ve sosyal şartlara ilişkin yaklaşımlarımızı vahyin aydınlığında masaya yatırmanın gerekli olduğuna inanmaktayım. Kur’an’ın doğum ayı olan ve hep “arınma ayı” olarak nitelendiregeldiğimiz Ramazan iklimi, böyle bir muhasebe ve arınma çabası için iyi bir fırsat olarak görülüp değerlendirilmelidir.

Kâbe, kendisini çember içine alıp gökyüzünü dahi çalan sömürgeci mantığın yeni ve değişik formlardaki putlarının İbrahimi bir bilinçle kırılmasını bekliyor. Mescid-il Haram duvarlarının hemen arkasına konuşlanmış ultra delux Zam Zam Tower ve Hilton otelleriyle elit Müslümanlar tavaf ve namaz vakitlerinde namaza klimalı odalarından eşlik edebiliyorlar.

İlaç mümessillerinin, belirli miktarlarda ilaç yazılması karşılığında doktorlara futbol maçı biletleri, uçak bileti, koltuk takımı, klima, muayenehane boyası gibi hediyeler verdiğine ilişkin iddiaları içeren listelerle ilgili olarak, Sağlık Bakanlığı, illerde sağlık müdürlükleri düzeyinde soruşturma başlattı.
Makaleler
Hava Durumu