İslam ve Hayat

Türkiye ile Siyonist işgal rejimi arasındaki ilişkilerin geriliminden bahsedildiği bir süreçte, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ilginç bir değerlendirmede bulundu. Türkiye'nin 2010 yılı dış politikasına yazarlarla yaptığı toplantıda değerlendiren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mavi Marmara gemisinin karşılama törenine katılamayacağını söyledikten sonra yaptığı açıklamada, 2008'e kadar olduğu gibi İsrail'le ilişkileri iyileştirmek istediklerini, ancak bunun tek taraflı iradeyle olamayacağını belirtti. 

Türkiye'nin İsrail ile ilişkileri düzeltmek için şart koştuğu özür dileme ve tazminat ödemeye işaret eden Davutoğlu;" İsrail de Türkiye ile ilişkileri düzeltmek istiyorsa yapması gerekenler bellidir." ifadesini kullandı. Davutoğlu, yangın söndürme uçaklarını gönderme dahil, Türkiye'nin ilişkilerin tamiri için birçok gayrette bulunduğunu, maalesef İsrail iç siyasetinden kaynaklanan sebeplerle karşı tarafta irada eksikliği olduğunu dile getirdi. 

Diğer yandan Davutoğlu, İngiliz Financial Times (FT) gazetesine verdiği demeçte "Özür ve uluslararası soruşturma talepleriniz kabul edilmezse İsrail ile diplomatik ilişkileri kesme niyetinde misiniz?" sorusuna kesin bir dille cevap vermezken, "Şimdi ortada bir soru var. Kim öldürdü, neden öldürdü ve bu suçun sonuçları ne olacak?" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, gazetenin konuyla ilgili ısrarlı sorularına net bir cevap vermeyerek, şu ifadeleri kullandı: "Öncelikle normalleşme olmayacaktır. İlişkilerimiz kesinlikle bizim tarafımızdan, tüm perspektiflerden yeniden gözden geçirilecektir"

Davutoğlu'nun bu yaklaşımı Hükümet'in harekete geçmemesini de izah ediyor. Normal şartlar altında İsrail'den katliam dolayısıyla hesap sorulması gerekirken, Hükümet'in İsrail'i "özür dilemeye ve tazminata" razı etmeye çalışması tuhaf bir tutumdur. Gazze'de ve Filistin'de işgal ve boykotun devam ettiği süreçte tüm ilişkileri bu iki şarta bağlamak, ayrıca İsrail'den en üst düzeyde bu konularda adım atılmayacağı ifade edildiği halde ısrar etmek anlaşılabilir gibi değildir.