Cengiz Songür'ün yeğeni Zeyd Can'dan yaşananlara isyan şiiri

Gazze ambargosunu delmek üzere yola çıkan Mavi Marmara gemisinde siyonist işgal askerlerince şehid edilen Cengiz Songür’ün, genç yaşlardaki yeğeni Zey Can'ın İzmir'deki Şehidler Gecesi'nde okuduğu şiiri yayınlıyoruz. Zeyd Can, şiiriyle Müslümanların gidişatını sorguluyor...

03-06-2011


Gazze ambargosunu delmek üzere yola çıkan Mavi Marmara gemisinde siyonist işgal askerlerince şehid edilen Cengiz Songür’ün genç yaşlardaki yeğeni Zey Can'ın İzmir'deki Şehidler Gecesi'nde okuduğu şiiri yayınlıyoruz. Zeyd Can, şiiriyle Müslümanların gidişatını sorguluyor...   

Amca!

Bir yıl oldu amca! Bir yıl…

Tam bir yıldır kimse tükürmüyor gagamıza…

Öyle derdin ya hani kızdığın, öfkelendiğin anlarda…

İnan bana, etraf GAGASI TÜKÜRÜLESİ insanlarla doldu amca!

Kimin gagası daha büyükse o daha haklı sayılır oldu…

Kimin sesi daha gürse onun dediği oldu…

İnan bana amca! Olmasın dediğin, olmasını istemediğin birçok şey oldu.

Ve olmaya devam ediyor…


Bilmiyorum…  Ya ben seni yanlış tanımışım,

Ya da olup bitenleri kavrayamayan bir şaşkınım.

Benim bildiğim senin bir hedefin bir amacın vardı.

Ve inşallah Rabinin lütfuyla hedefine ulaşmışsındır.

Benim bildiğim, bu hedeften saptırmayan araçları kullanır,

Ve asla AMAÇ haline dönüştürmezdin…

Bir duruşun, bir OMURGAN vardı,

Yumuşak huylu oluşun, tavizlere müsait bir yapın olduğundan değil,

Tam aksine Rasulullah’ın öğretisinden taviz vermeyişinden kaynaklıydı…

Tağutu reddedip, Allah’a yönelmenin

Kopmak bilmeyen bir kulpa yapışmak olduğunun farkındaydın…

Hayatının her alanında ŞAHİTlik yapar, ŞAHİT çoğaltırdın…

Öyle de oldu… Çok kişi şahit oldu güzel yaşamına ve güzel sonuna…


Ama sonrasında bu gözler nelere şahit oldu bir bilsen amca!

Bu kulaklar neleri işitti, Bu dil neden sustu bir bilsen amca!

Vallahi çok özledik seni… Ama söyleyemez olduk…

Reklam olmasın diye adını anamaz olduk…

O kadar çok ki REKLAM malzemesi yapanlar…

O kadar çok ki GAGASINA TÜKÜRÜLESİ KARGALAR…

Bize sıra gelmiyor amca! Bize söz değil derin bir sükut düşüyor…


Vallahi bizler için sen varlığında da badem gözlüydün…

Hakkı  görür ve o doğrultuda yürürdün…

Evet ufak tefek farklı görüşlerimiz olmuştu,

Ama hiçbir zaman varlığında seni KÖR olarak değerlendirmedik…


Lakin görüyoruz ki,

Sana hayattayken KÖR diyenler,

Badem gözlü ediverdiler…

Vallahi Amca!

Ne sen kördün ne de öldün…

Sen hep BADEM GÖZLÜYDÜN…


Ama yokluğunda bu aciz gözler neler gördü bir bilsen amca!

Ne garip eylemler, ne garip sloganlar duyduk amca!

Olsun, zor zaman, yürekler coşkun, duygular yoğun dedik…

Cenazeni karşılamaya havaalanına geldik,

Bir de ne görelim… Diriyken yollarına barikat kuranlar,

Cenazene yol açıp, eskortluk ediyorlar…

Olur dedik, zor zaman… Yürekler coşkun, duygular yoğun…


Bedenini toprağa teslim edecekken, öyle düşündürücü manzaralar gördük ki,

Varlığında, düşüncelerinden dolayı seni SAPIKLIKLA suçlayabilecek olanlar,

Bir avuç toprak atmak için birbirlerini ezeceklerdi…

Olsun dedik… Zor zaman, yürekler coşkun, duygular yoğun dedik…


Bir yanda bu gemi NUH’un gemisidir diyenler…

Öte yanda ne halt etmeye gitti bu gemi diyenler…

Bir yanda o gemide ölmenin ŞEHADET için yeterli olacağını zannedenler,

Diğer yanda “Bizim yanımızda olsalardı, ne ölürler ne de öldürülürlerdi” diyenler.

Bir tarafta mazlum Gazze halkına direnç veren MAVİ MARMARA…

Diğer yanda  MUVAHHİDlerin direncini kıran MAVİ bir TANTANA…


Ahh amca! Her şey öylesine karıştıki birbirine,

Bu küçük beynim algılayamıyor artık kimin neye hizmet ettiğini…

Kitabımın gölgesine sığınıp şu fırtınanın dinmesini beklemek istiyorum…

 

Senin şehadetinle Hz. Ömer’i daha iyi anlıyorum…

Hani O Rasulullah’ın altında biat aldığı ağacı kökünden kestirmişti…

Vefatından sonra insanların sıkça ziyaret etmeye başladığı,

Haddinden fazla değer verilen ağacı kestiren Hz. Ömer

Kim bilir nasılda hüzünle gözyaşlarını içine akıtmıştı…

Kim kıyar ki dostunun hatırasına?

Kim üç beş kişi yanlışa meylediyor, fitneye sebep oluyor diye,

Kalkıp kökünden yok eder, yok sayar ki böylesine önemli bir hatırayı…

 

Bu ancak imanı kuşanmış yüreklerin,

Varlığını  Rabbine adamış adamların işi olsa gerek…


Vurulduğun yeri görmek istedim amca!

Görmek istedik…

O gemide olan ve senin gibi bir duruşa sahip,

Bir avuç MÜSLÜMANın kokusunu almak istedik.

Ama gitmedik… Gidemedik…


Vallahi RIDVAN ağacı tuttu beni…

Çünkü biliyorum gitseydim haykırırdım güverteden…


Ey insanlar!

Bu gemi NUH’un gemisi falan değil!

Bu gemi MUSA’nın delinmesine anlam veremediği gemi…

Yok mu bir Salih kul, delsin şu amacına hizmet etmekten sapmak üzere olan gemiyi…


Gitmedim amca! Gidemedim…

Ve kimselere de adam gibi içimi dökemedim…

Sana bile dökemiyorum…

Yalnızca Rabbimin beni anladığını ümit ediyor O’na sığınıyorum…

Ne olursun sen de anlayış göster yeğeninin bu duruşuna…

Vallahi derdim fitne çıkarmak değil…

Vallahi derdim seni ve geride kalan Cengiz SONGÜRleri üzmek değil…

Benim tek bir derdim var…

Gücüm yettiği kadar düzeltmek ve düzelmek…

Amacım ise hala aynı. RABBİME, MÜSLÜMAN olarak dönmek!

 

Zeyd Can

Mavi Marmara’da Şehid olan Cengiz Songür’ün yeğeni
 

Etiketler : #Cengiz   #Songür'ün   #yeğeni   #Zeyd   #Can'dan   #yaşananlara   #isyan   #şiiri   
YORUMLAR
  • Murat   03-06-2011 17:15

    O gece oradaydım. Önce M. Pamak'ın "Şehidlik ve şehadet" konuşmasında şehidlerin onurlu duruşuna ve Allah yolunda şehadedtine yakışan bir içerikle Mavi Marmara'nın olumlulukları anlatıldı ve sahip çıkıldı. Şehidliğin hayatı ibadet kılmak, Kur'an ahlakıyla ahlaklanmak olduğu ve böylece hayatın bütününde Allah'ın hükümlerine uymak suretiyle vahye şahidlik yapmak olduğu anlatıldı. Ancak böyle yaparak yaşarken şehid olanların, aynı istikamette ve Allah yolunda cihad ederken can feda etmelerinin de şehidliğin zirvesini teşkil ettiği ifade edildi. Sonra da, daha sonraki süreçte mavi marmara çevresinde oluşan yanlışlara, İslam'a aykırılıklara dikkat çekilip açık ve Kur'ani uyarılar yapıldı. Demekki herkesin içini acıtıp da ifade edilmeyen bu sapmalara itiraz edilmesi katılanlardan da çokça destek aldı. Arkasından Zeyd kardeşimizin o önemli tespitleriyle duygulu ve etkili şiiri de, biribirinden habersiz de olsa, tam da tamamlayıcı bir etki yaptı. Bence sonuçta tam da, Zeyd'in şiirinde "Yok mu bir Salih kul, delsin şu amacına hizmet etmekten sapmak üzere olan gemiyi…" haykırışıyla talep ettiği şey bu birbirini bütünleyen konuşmayla gerçekleşmiş oldu. Böylece giderek asıl amacından ve tevhidi istikametten sapan gemide bir delik açarak, mavi marmara çevresinde örülmeye çalışılan yanlışlıklara, bid'atlara karşı Müslümanlar hakkın açıkça söylenmesiyle uyarılmış oldu. Yani ileride kutsallaştırılıp putlaştırılma ihtimali olan Rıdvan ağacına bir balta indirilmiş oldu. Böylece şehidlerin ruhunu da rahatlatacak çok önemli bir sorumluluk yerine getirilmiş oldu. Bu güzel sorumluluğun ifasında rol alan bütün Müslümanlardan, özelde de bu hayırlı toplantıyı düzenleyen ve zemin hazırlayan ÖZGÜN-DER'den Allah razı olsun.

  • Hakan   03-06-2011 10:57

    Allah razı olsun Zeyd Can kardeşimizden. Gerçekten de çok önemli tespitleri gündem yapmış. Bir çok hurafe üreterek hayırlı bir iş yapıyorum zannıyla yanlış istikamete doğru yönelmiş kalabalıkların önüne geçmiş ve kollarını makas gibi açarak haykırmış: "Durun kalabalıklar bu sokak çıkmaz sokak!" Birilerinin hurafeye yatkın bir mantıkla "Nuh'un Gemisi" ilan etmeye kalkıştıkları gemiyi, bir Salih kul tarafından delinmesini ve sahih İslam algısına, İslam'ın geleceğine zarar verecek bir konuma getirilmesinin engellenmesini öneriyor. Hz. Ömer'in bir süre sonra kutsallaştırılarak amacının dışında bid'atlara alet edilmesi endişesiyle kestirdiği RIDVAN ağacı mukayesesi de çok yerinde ve anlamlı olmuş doğrusu. Tevhidi kesimin bir çok öncü şahsiyeti, bütün bu olanları görüp arkasında sürüklenirken, yani yeni dönem bid'at ve hurafecilik yangınına odun taşırken, o bir şehidin yeğeni olması hasebiyle daha duygusal bir konumda olduğu halde bu tür abartılara daha fazla yer vermek yerine, gencecik yaşına rağmen, Allah rızasını hedefleyip Kur'an ölçülerini belirleyici kıldığı ve idare-i maslahatçılık ve pragmatizm çamuruna bulaşmadığı için, böylesine ufku geniş, istikameti düzgün ve böylesine ilkeli bir duruşla hakkı haykırabiliyor. Şehid Cengizimize de böyle bir yeğen yakışırdı doğrusu. Şehidlerimizin aziz hatıralarının bid’at ve hurafelerle kirletilmesine karşı çıktığı için Allah razı olsun. Bütün şehidlerimize de Allah rahmet eylesin.

İlginizi çekebilecek diğer haberler

Makaleler

Hava Durumu


VAN